+3
natakov’a göre flaubert edebi açıdan en fazla kafka’dan etkilenmiştir özellikle de kafka’nın stilinden yararlanmıştır. flaubert gibi natakov da kafka’nın düz yazılarını beğenmemiştir ve dili bir araç olarak kullanmışlardır. “özellikle kafka’nın hukuk ve doğa bilimleri için kullandığı kavramları almış, onlara kuşkusuz ironik bir doğruluk yüklemiş, bunu yaparken kendi kişisel duygularını katmamıştır, aynı stile flaubet’in eserlerinde de rastlanmaktadır“. (natakov, die kunst des lesens, fischer tb, s. 320).
kafka lise yıllarından itibaren yoğun bir şekilde friedrich nietzche ile ilgilenmiştir. özellikle de nietzsche’nin “also sprach zarathustra” (böyle buyurdu zerdüşt) eseri kafka’yı büyülemiştir. kafka kendine yaşam paraleli olarak filozof kiergaard’ı görmektedir. ve onun için şöyle demiştir : “o beni bir arkadaş gibi doğruluyor“
1908’ in aralık ayında yazdığı bir mektubunda kafka şöyle demiştir: “başka şekilde biz sinemacı uğruna kendimizi nasıl hayatta tutabilirdik ki?” bunu 1019 yılında sinemada âşık olduğu ikinci aşkı julie wohryzek’e yazdı. fakat kafka’nın filmlerden pek de etkilendiği söylenemez; yazılarında uygun ifadeler ekgibtir bu yüzden birçok kez metinlerini bizzat yeniden yapılandırmıştır. hikâyelerinde film konularını inceleyip üzerinde kafa yorduğu için farklı karakterler yaratmıştır. konu, komik resimlerin birbiri ardına sıralanmasıyla oluşur ve abartılıdır; burada edebi yoğunluk kendini sözlü olarak gösterir. kafka’nın hikâyelerindeki film her zaman o anı konu alır: büyük şehirdeki trafiğin ritmi, korkunun dışa vurumu gibi. bu tür figürlere özellikle “kayıp” romanında rastlanır.
1933 – 1945 yılları arasında kafka da tıpkı diğer bütün saygın yahudi yazarlar gibi yasaklanan yazarlar arasındaydı. hatta kafka, nazi döneminde yasaklanan yazarların başında geliyordu. eserleri yakılacak kitapların arasındaydı.
yaşadığı dönemde kafka, geniş çevrelerce pek fazla tanınmıyordu. kafka eğer yazdığı kısa metinlerin dışındaki eserlerin de yayımlanmasına izin verseydi, bu durumum belki daha farklı olabilirdi. kafka ne kendi eserlerine ne de yazarlığına güveniyordu; bu güvensizlik öyle boyutlara ulaşmıştı ki; en yakın arkadaşı ve vasiyetini bıraktığı max brod’a yayımlamadığı eserlerini (bunlara bütün romanları da dâhildir) yakıp yok etmesini vasiyet etmiştir. 29 kasım 1922’de araştırmalar sonucunda bulunan belgede, kafka’nın şöyle belirttiğini görüyoruz: “ortaya koyduğum bütün eserlerden sadece şu belirttiklerim geçerlidir “yargı”, “ateşçi”, “dönüşüm”, “ceza kolonisi”, “köy hekimi”; hikâyelerimden ise: “açlık sanatı.” (“gözlem’in“ bir örneğinin kalmasını istiyorum, kimse bu hikâyeyi yok etme zahmetini çekmesin, fakat onun yeni basımının olmasını da istemiyorum.) bu belirttiğim beş kitabın ve hikâyenin geçerli olduğunu söylemem kesinlikle onların yeniden basılıp, yayımlanması anldıbına gelmesin; aksine ben bu eserlerin hepsinin yakılıp yok edilmesinden yanayım. eğer bu kitaplara ulaşmak isteyenler varsa onlara da engel olamam.“
kafka’nın brod’dan istediği, kitaplarının yakılıp yok edilmesiydi; fakat brod bunu yapmadı. bugün de brod’un verdiği kararın doğru olduğu su zütürmez bir gerçekliktir. yapıtlarının bir bölümünü de kafka yaşadığı dönemde bizzat yok etmiştir. kafka ancak 2. dünya savaşından sonra dünyaca üne kavuşabilmiştir, önce a.b.d. ve fransa’da, 50’li yıllarda ise almanca konuşulan bölgelerde ünlenmiştir. 1963 yılında prag’daki liblice şatosunda ağırlıklı konusu yabancılaşma olan, kafka üzerine uluslararası bir konferans düzenlenmiştir
kafka ölümünden önce arkadaşına müsveddelerinin büyük bölümünü ortadan kaldırması için adeta yalvarmıştı. fakat brod, kafka’nın vasiyetine rağmen, kafka’nın birçok eserini ölümünden sonra yayımladı. alman ordularının prag’a girmelerinden kısa bir süre önce, 1939 yılında brod, kafka’nın müsveddelerini i̇srail’e kaçırmayı başardı. 1945’de bu müsveddeleri sekreteri ilse ester hoffe’ye gönderdi ve aynen şöyle yazıyordu notunda: “sevgili hester, 1945 yılında sana kafka’nın bana ait olan bütün el yazmanlarını ve mektuplarını gönderdim.“
hoffe bu müsveddelerden bazılarını satın aldı, satın aldığı eserler arasında mektuplar, posta kartları, “bir savaşın tasviri” eserinin el yazması ve “yargı” romanının el yazması bulunuyordu, bu eser 1988 yılında 3.5 milyon marka londra’daki bir edebiyat arşivine kaldırılmıştır. diğer el yazmalarını ise hoffe, kızları eva ve ruth hoffe’ye göndermiştir.
1909 – ein damenbrevier
1909 – gespräch mit dem beter (dua eden adamla sohbet)
1909 – gespräch mit dem betrunkenen (serhoşlarla sohbet)
1909 – die aeroplane in brescia (brescia’daki uçaklar)
1912 – großer lärm (büyük gürültü)
1913 – betrachtung (gözlem)
1913 – das urteil (yargı)
1913 – der heizer (ateşçi) amerika olarak bilinen romanın ilk bölümü
1915 – die verwandlung (dönüşüm)
1915 – vor dem gesetz (yasanın önünde) dava adlı romanın bir bölümü
1918 – der mord (cinayet); kardeş katili öyküsünün ilk hali (1919)
1918 – ein landarzt (bir köy hekimi) 13 öyküden oluşan bir kitap; aralarında on bir oğul ve bir akademiye rapor öyküleri de bulunmaktadır
1919 – in der strafkolonie (ceza kolonisi)
1921 – der kübelreiter
1924 – ein hungerkünstler (açlık sanatçısı)
1904–1905 – beschreibung eines kampfes (bir savaşın tasfiri)
1907–1908 – hochzeitsvorbereitungen auf dem lande (taşrada düğün hazırlıkları)
1914 – erinnerungen an die kaldabahn (kaldabahn hatıraları)
1914–1915 – der dorfschullehrer (köy öğretmeni)
1915 – blumfeld, ein älterer junggeselle
1916–1917 – der gruftwächter
1916–1917 – die brücke (köprü) brod’un başlığı
1917 – eine kreuzung
1917 – der schlag ans hoftor (çiftlik kapısına vuruş) brod’un başlığı
1917 – der jäger gracchus (avcı gracchus) brod’un başlığı
1917 – beim bau der chinesischen mauer (çin seddi’nin i̇nşaasında)
1917 – eine alltägliche verwirrung brod’un başlığı
1917 – der nachbar (komşu) brod’un başlığı
1919 – brief an den vater (babaya mektup)
1920 – heimkehr brod’un başlığı
1920 – die abweisung (geri çevrilme)
1920 – zur frage der gesetze (yasalar sorunu üzerine)
1920 – das stadtwappen (kent arması) brod’un başlığı
1920 – kleine fabel (küçük fabl) brod’un başlığı
1920 – die truppenaushebung
1922 – forschungen eines hundes (bir köpeğin araştırmaları) brod’un başlığı
1922 – das ehepaar
1922 – der aufbruch (gezinti)
1922 – gibs auf brod’un başlığı
1923–1924 – der bau brod’un başlığı
1925 – der prozess (dava)
1926 – das schloss (şato)
1927 – der verschollene (amerika) i̇lk olarak 1912 yılında kayıp olarak tasarlandı, fakat brod tarafından amerika olarak yayımland
Tümünü Göster