1. 126.
    0
    bim`e gittim. yuvarlanarak kapıdan içeri girdim. girer girmez kasiyerle kesiştik, ayağa kalkıp cool bir şekilde yanına yürüyerek kaygısızlar adlı dizinin şarkısını söyledim sessiz bir şekilde.
    sonra karşınızda assolistimiz mahmut tuncer diyip casey keklerin olduğu bölümü gösterdim. sonra ortamın sessizliğinden faydalanıp haldır huldur osurdum. osurur osurmaz müşterilerden birinin çocuğunu gösterip, bu kahpe evladında gaz kaçağı var diypi ağzını burnunu kırdım. oradan yoğurtların yanına gittim
    dost yoğurdu aldım karşıma muhabbet ettim. dost gibi mamut ol dedim tepki vermeyince bütün gücümle bağırdım. yine tepki vermeyince bütün yoğurdu kafamdan aşağıya döktüm. sonra hiç birşey almadığım halde kasaya gidip ödemeyi çek ile yapmak istiyorum dedim.
    ne aldınız ki diyip beni rencide etti. üzülüp kendimi çıkış kapısına çarptım. sonra kollarımı yukarı kaldırıp dükkanın köşesinde duvara bakarak tam 138 dakika 29 saniye bekledim. kıpırdamadım.
    oradan bizim kırtasiyeye gittim. tam 4 paket pastel boya, 46 tane de 0.5 tombo uç yedim. el işi kağıtlarını ayaklarımla parçalayıp dali gibi akan saatler yapmaya çalıştım. deneysel çalışmamı gören kırtasiye sahibi sanatıma saygı göstermeyip bana tokat attı
    ben de dükkanının cdıbına sümüğümü sürüp kaçtım. sonra bir traktörün arkasına geçtim. romörküne elime geçirdiğim bir tuğla ile vurdum. elim acıyınca lastikleriyle öpüştüm.

    son olarak eve geçtim. annem neredeydin bu zamana kadar diyince "siberaleeeeeeeem!!!" diye bağırdım anneme. sonra elime geçirdiğim soğanlardan birini kafama vurdum. acıyınca geğirdim.

    son.
    ···
   tümünü göster