benimkisi garip bir aşk hikayesi

chapter 33: insan aslında uykusuzluk çekerken hiç uyumuyor ve uyanık kalamıyor

beyler tulumdayım. sağa sola dönüyorum. saat 3:30 falan. koşma yorulduysan anafarto da boğulduysan sende sıkıldıysan yanlızlıktaaan diye mırıldanıyorum. en sonunda uyuyorum. kalkıyorum. saat 9 olmuş. toparlanıyorum. yüzümde anlamsız bir tebessüm var. ormanın havasını içime çekiyorum. kendimi on kaplan gücünde hissediyorum. bigiblete binmek hiç içime sinmiyor. eve dönüş için hazırım. gidiyorum fransız çiftin yanına vedalaşmak maksadıyla. ve sesleniyorum;

-: goodmorning guys.
-: goodmorning dude
-how are u feeling this morning? everythings okey?
-yeh cool
-so i have to go now. you are great couple. i m really pleasure for meet you
- thanks blowjoe. you are a good man
-haha thanks. so take care and enjoy your holiday.
-goodbye blowjoe.

beyler ingilizcesi olmayan mallar için google translate çeviri;

(-: goodmorning çocuklar.
-: goodmorning dude
-nasıl bu sabah duygu u? okey her şey?
-cool yeh
-i şimdi gitmek zorundayım. sen harika bir çift oldular. Sizinle tanışmak için gerçekten i m zevk
- teşekkür blowjoe. Eğer iyi bir adamsın
-haha teşekkürler. bu konuda dikkatli ve tatil keyfini çıkarın.
-elveda blowjoe.)

neyse beyler. ben alıyorum bigibleti. bigiblette yolu çekecek hiç halim yok. arıyorum berki kanka gel beni al diyorum. 15 dakika sonra geliyor puntosu ile. olum sen ne yavşak adamsın, hani kazıklı köye gidecektik diye kafamı gibiyor. oraya da gideriz karşim diyorum. lan gibtir git ya diyor. olum sökeye outlete gitmem lazım diyor. buraya kadar gelmişken oraya da gidelim, hem starbucksta kahve içeriz diyor. tamam kanka diyorum. sökeye doğru gidiyoruz. bu yavşak yolda otostopcu görüyor alıyor bunu arabaya..