1. 576.
    0
    chapter 114: haydi çoçuklar kampa

    vurmuyor huur çoçuğu. bizim bin basıyor gaza gidiyoruz. dönüyoruz yaşadığımız yere. tam böyle hava aydınlanacak, sahile iniyoruz güneşin doğuşunu izlemeye. cengiz bini de işe gidecem uyumam lazım benim diyor. berk, ben, baran iniyoruz sahile. içecek bir şey yok dıbınakoyım. bir tane de açık mekan yok. tekrar çıkıyoruz merkeze. teachers alıyoruz. tekrar iniyoruz sahile. bi bardak anca içiyoruz. içki de bin oluyor. o ara konuşurken ben bu binlere orman kampında geçirdğim geceyi anlatıyorum. berk bini de özeniyor. kazıklı köye gitmeye karar veriyoruz. akşamüstü bu binler çıktıktan sonra yola çıkacaz. bu bin bırakıyor bizi evlerimize. ben yatıyorum. öğleden sonra kalkıyorum. ezgi den de hiç mesaj gelmiyor. kızı ne kadar gibsersem gibeyim, ben bir şey yazmadan çok nadir yazıyor. eski hatun atıyor sürekli mesaj onuda giblemiyorum. ipoda atıyorum müziklerimi, sırt çantamı da hazırlıyorum. pusula mı alıcam, yok hiç bir yerde. annem de hala izmir de. arıyorum, nerde pusulam. diyor ki ben onu kardeşinin oyuncaklarından sandım komşunun oğluna verdim. hay dıbınakoyım diyorum. gidiyorum pusulayı aldığım yere. abi diyorum beni kamp havasına sokacak bir şeyler ver. kardeşim ne kampına gidiyorsun diyor. abi diyorum doğa kampı. harita mesafe ölçümü ile kafaya takılan fenerlerden veriyor bana. kafaya takılan fenerlerden de bitane de baran binine alıyorum hoşuna gider diye. arıyorum torbacı arkadaşı da karşim bana salvia lazım diyorum..

    http://youtu.be/Z4rUXisy3lw
    ···
   tümünü göster