2. grup (lal sitesi tayfası) ve elde etme yolları, ilişki ve ilişki sonrası:
antalya'nın belli başlı sosyete yerleşim birimlerinde oturan kokoş, tikky, janti ya da ciks diye tabir edilen kızlardandır. konyaaltı sahili'ne bakan lal sitesi, lara tarafında astur'un sahil tarafına bakan kesimleri, şirinyalı, dedeman gibi muhitlerde konaklamaktadırlar. aynı zenginlik ve rüküş seviyesinde, yalnız halen "babişko"sunun küçük kızı olan güzeloba, ermenek ya da gürsu kızları ile karıştırılmamalıdırlar. zira buradakiler henüz olgunlaşmamış kokoşlardır. kısaca kolej kızı diyebileceğimiz türdendir. boyuna posuna aldanıp takılmayın, zira her an kapınıza dayanan bir polis ekibi ile kızın henüz 17 yaşında olduğunu öğrenebilirsiniz.
kaleiçi tayfasına nazaran, biraz daha anaerkil bir topluluktur. televizyon dizilerindeki kızlı erkekli büyük zengin çocuğu gruplarından ziyade, genelde kızlar sürekli bir aradadır. erkekler ise yalnızca kızarkadaşlarına eşlik ettikleri alışveriş maceralarında ya da gece kulübü vs. gibi yerlerde karşılaşır. ayaküstü öğrenilen isimler, kısa bir süre sonra unutulur. 5 dakika önce isminizi söyleyen birisi için, ertesi gün ancak "ceysu'nun boyfriendi" "hale'nin sevgilisi" falansınızdır. kızlar arasında bildiğiniz "girl power" modu dayanışma söz konusudur. erkekler ise genelde kasıntı zengin bebeleri olduğundan, birbirleri ile kızların yanında pek sıkı fıkı olmaz. zira bu kızların etrafındaki erkek tipi de ikiye ayrılmaktadır. bu konuya birazdan geleceğim.
günümüzde bu tip kızların, özel dersi reddedip, sosyalleşmek adına (yalan amk.) dershaneleri tercih etmesi nedeni ile, ortaya "kırmalar" diyebileceğimiz tipte kızlar çıkmıştır. tek derdi dedikodu yapmak, oğlanlar ve alışveriş olan kokoş grubu için
sosyal statü, kampüs veya dershane ortamında çok da "tın" bir mevzuu olduğundan, durumu azıcık iyi, ama kankileri tarafından giyim kuşam konusunda sıklıkla desteklenen tiplere de rastlamanız mümkündür. (bkz:
kapıcının kızı sendromu)
dikkat edilmesi gereken bir husus gibi görünse de, tip-2 erkeği iseniz, aslında bu kızlar tam size göre olacaktır. zira durumları size daha yakın olduğundan (fakir demiyorum bakın), rahatlayacak ve rol yapmanın ağır yükünü omzundan atacaktır. kafası kankilerine göre daha çok şeye bastığından, akıllı da bir kız olması muhtemeldir. ha bu kapıyı açarsanız, çeşitli partilere vs. davet edilirsiniz. oralarda biraz ilgi ve alaka ile de kokoşları avucunuza alabilirsiniz. tabii bu tip kızlara sadece "ergenseniz" ulaşabilirsiniz. dershane ortamında karı kız kaldırmayı anlatmama gerek yok zira.
elde etme kısmına geçmeden önce şu tip-1 ve tip-2 erkek olayından da bahsedeyim.
--
spoiler--
tip-1 erkek, eli yüzü düzgün (illa apollon gibi olmak gerekmiyor yani) ve anadan babadan zengin, pek çoğumuzun "zengin bini" diye çağırdığı kasıntı erkektir.
tip-2 erkek, eli yüzü düzgün (karılarda para zaten var amk. o nedenle önce tipe bakıyorlar), kendi işinde gücünde ya da iyi durumlu (çok da zengin değil amk. ama aç fakir de değil), kendine güvenen erkektir. yani ne bileyim amk, taksicisindir. ama metrociksüelsindir. ince favori, parlak taş küpe, gözde büyük çerçeve rayban, elde iphone falan. hafif de maçosundur. tamamdır bu iş. yalnız apaçi ve kürdo isen uzak dur.
--
spoiler--
gelelim lal sitesi tayfası ile karşılaşma mekanlarına.
genel olarak gece kulüpleri, muallak şarkıcılı meyhaneler, beach'ler (züte kum çakıl dolan amele sahillerden değil), publar, cafeler, starbucks'lar, çeşitli aktivite kulüpleri ve de laura, terracity, shemall gibi büyük alışveriş mekanlarıdır.
not: özdilek, dokuma kekolarının mango'ya çarşamba pazarı muamelesi yaptığı; 5m migros ise arapsuyu-gürsu-meltem bölgesindeki ailelerin ve çoğunlukla liselilerin takıldığı yerlerdir. nadiren buralarda görünürler.
tip-1 isen, zaten discoda barda, arkadaş grubunda, ecemgül'ün doğumgünü partisinde vs. illa karşılaşırsın. bir şekilde yolunuz kesişir. tipi iyi ve cebi dolu adama karı bulmayı anlatacak değiliz amk.
tip-2 isen, ya da buna yakınsan, ally gibi mekanlar biraz kro kaçsa da denk gelme şansı yüksektir. ayrıca ışıklar ya da lara'da yeni yeni ortaya çıkan ufak cafeler ve meyhaneler (sadullah baba'nın yeri değil tabii amk) ile alışveriş merkezlerini denemelisiniz. tabii gidip direkt olaya damlamamalısınız. en güzeli, karının kızın sık geldiği ve de cebinizi gibmeyecek kaliteli bir muhite abone olmaktır. 1. gruptaki uygulama burada da geçerlidir. çalışanlarla aranızı iyi tutacaksınız. ama 1. grubun aksine, enseye şaplak züte parmak olmanıza gerek yok elin garsonuyla. kendinizi sevdirin saydırın yeter. hani mekana geldiğinizde, "hoşgeldiniz efendim" cümlesinin sonuna bir de "bugün nasılsınız?" ekletebilirseniz, şahanedir. zaten o damardan yürürseniz amlıyı tavlamamanız imkansızdır.
bir diğer atraksiyon ise, salsa-çaça-rumba-tango gibi italyan/latin işi dans kursları, tenis kulüpleri ve sosyetik mekanlardaki spor salonlarına kaydolmanız olacaktır. (hayır... demir yumruk shotokan karate salonu işe yaramaz)
son olarak, ufak ama nezih mekanlar oldukça etkili tercihlerdir. konyaaltı'ndaki cafe days olsun, lara'daki chocolate bistro vs. olsun iyidir yani. ayrıyeten bu tarz kızların bazıları "dolu" olduklarını göstermek adına ya da bazen kariyer diye tutturarak, çeşitli sanatsal ve sosyal aktivitelere katılırlar. şiir dinletisi, oda üçlüsü konseri, resim sergisi vs. gibi. burada tanışılan kızlar biraz daha kafası dolu adam ister. bir ekşicinin kofti bilgi haznesine ve de boşboğazlığına sahipseniz amenna.
"abi ben liseliyim" diyenler için arada ekstra bilgi: av bölgesi, antalya lisesi, yavuz selim lisesi, final ve sistem dershaneleri. ayrıca kaleiçi'nde bademaltı adlı mekan.
istanbul kokoşlarının aksine, antalya kokoşları erkeği için pek de para pul harcayan tipler değildir. nedendir bilinmez ama, illa ki erkek tarafının maddi kısmı halletmesini beklerler. cukkanız çok çok sağlam değilse, pek de yanaşılmaması gerekir. ha ama salağına denk gelme şansınız çok yüksektir. böylelerini çok da güzel gibertebilirsiniz. (her anlamda) bir de bu kokoşların şöyle güzel bir yanı vardır. anne kendi derdinde, baba ya toplantıda, ya yurtdışında ya da metresinin koynunda olduğu için, evleri zırt pırt boş kalır. takılmaya mekan arama derdiniz olmaz. sabah kalkarsınız, yanınızda bakımlı ve pudralı bir züt durmaktadır. odadan gibinizi avuçlayarak çıktığınızda ise göreceğiniz şey muhtemelen nezih bir kahvaltı sofrasının yanında duran ve size "gunaydin" diyecek ukraynalı bir hizmetçidir.
bu kızların zorluğu da bambaşkadır. saçım bozulur, tırnağım kırılır, eteğim buruşur vs. diyerek her an her yerde ellemenize engel olabilirler. ya da takma tırnağının birisi düştüğü, köpeği "cici" kabız olduğu vs. için, dünyayı başınıza yıkabilir, gereksiz bir bunalım ile uzun bir süre hiçbirşey yapmanıza izin vermeyebilirler. pek çoğu genç yaşta, bunları gibertmekten başka derdi olmayan pgibiyatristleri tarafından yazılmış placebo ilaçlara bağımlı hale gelmiştir. ayrıca kankacılık sistemi o kadar gelişmiştir ki, siz yatakta gibiş hayaliyle beklerken, o siz sıkıntıdan uyuyana kadar kankasıyla telefonda konuşabilir. ya da aynı şekilde "ceylin'in kuzeni orkidsu'yu boyfırendinin aldatması" bir anda sizin en büyük probleminiz haline getirilebilir.
kendini beğenmişlik had safhada olsa da kendine güven eksi seviyededir pek çoğunda. bu nedenle, doğru anda tek cümle ile elde edebilirsiniz. ama sert bir kayaya toslarsanız, garsonlara 40 lira bahşiş bırakmaktan iki ayda banka kredisini bitirip, sonunda hapse düşme riskiniz mevcuttur. uyarayım. denemeyi ne zaman bırakacağınızı bilmeniz gerek.