1. 1.
    0
    Balıkçıya giderken uzun bi süre ikimiz de sessiz kaldık. Ben konusacak bişey bulamıyordum zaten şoke olmuştum, merve de nedense yavsak konusmaları bırakıp sessizliğe bürünmüştü. Heralde baktı böyle olmayacak bir sürü soru sormaya basladı: kac net yapıyosun, matematiği yapabiliyomusun, sence dersane iyi mi v.s. Keske tek basıma gitseydim dedim amk hakkında onca şeyler düşündüğüm kızla başbaşaydım ve ders muhabbeti yapıyorduk. Suc bendeydi ama elimde değildi, kızlarla genelde basbasa uzun uzun konusmazdım konusmalarımız hep kısa olurdu. Yani bu kez hayat soruyu en zor yerden soruyordu.
    Neyse balıkçıya gitmiştik. Balıklarımızı aldık derken muhabbetimiz koyulasmaya baslamıstı.

    -Sevdin mi burayı?

    -Evet evet. Zaten ben balığı cok severim.
    Gülümsedim amk hosuma gitmişti. Sonra nasıl girdik hatırlamıyorum işkembeden konu açıldı.

    Merve -Bildiğim çok güzel bi işkembeci var. ... 'nın karsısında bigün de ben seni zütürürüm oraya.
    -Sss.. sen işkembe sever misin?
    -Bayılırım. Sarımsağını bol katıcaksın, üzerine biraz pul biber serpiceksin sonra sıcak sıcak oohh. Sen sevmez misin?
    Duyduklarıma inanamıyodum. Entel dediğim kız bana işkembe tarif ediyordu ki dediğim gibi böyle kızları çok severim. Dilim tutulmuştu.
    -Severim, severim de senin sevmene şaşırdım.
    -Anladım, kızlar pek sevmezler zaten bizim okulun orda bitane var arada ben gidiyorum bizim kızlar dıslıyolar bu konuda beni (mükemmel gülücük)
    ···
   tümünü göster