diyarbakır

ben böyle insanlık görmedim amk. istanbulda orada burada yaşayanlar tak yesin. ulan adama bir yol soruyorum tutuyo kolumdan zütürüyo, bir yere gitmek istiyorum minibüsçüye soruyorum, yakınında bırakayım diyo, üstelik para da almıyo. insanlar o kadar sıcak, o kadar ilgili davranıyolar ki bişey istediğinizde, işini gücünü bırakıp sizinle ilgilenmeye başlıyolar. "başım gözüm üstüne" en çok kullanılıyor. ben hayran oldum açıkçası. olum gelin de iki insanlık öğrenin mına koduklarım. belki örnek alırsınız.

bir de çok hızlı araba kullanılıyor, "ben iyi şöförüm hamuğagorum" diye gelmeyin, bi kamyon altında bulursunuz kendinizi.

bir de çok sıcak lan, bu ne böyle, örtünmeden uyuyorum hala terliyorum, klima açık uyuyorum bana mısın demiyor.

bir de halk otobüsleri de minibüsler de çok kalabalık oluyor çünkü gayet kalabalık bir büyükşehir.

bir de aldanıp da "ne kadar yazabilir ki" diye düşünüp taksiye binmeyin, taksimetreleri yok. her mesafe için önceden belirlenmiş bir fiyat var, ona göre ödüyorsunuz. korkmayın en fazla 30 lira(pazarlıkla 25) ödersiniz.

bir de kaçağın allahı burda. her yerde kaçak sigara var. bildiğimiz bandrollü de var ama kaçak çok çok fazla, nereye elinizi atsanız buluyorsunuz. halkın favorisi prestige(kürt parliamenti:)

şimdilik bu kadar gençler, devamı gelir *