motorcu

motorcu kim midir, adı üstünde motorcudur işte… başkaldırı medeniyetinin süvarisidir ...
dört tekerleğin büyüklüğünü statü sayan insanoğluna, yolda olmanın ne demek olduğunun yine insanoğlu tarafından verilmiş en güzel cevabıdır motorcu…

hayatı yaşayan, rüzgarı hissedendir, dünya’yı camın arkasından korkarak seyreden değil…

doğaya aşık, asfalta yoldaş, rüzgara kardeştir…
özgürdür… zinciri kıyafetindedir, yüreğinde değil…
hayatına kendisi yön verir, makinası gibi…

deri giyer motorcu… dövmesi de olur çok zaman, façası da…
kaya gibi sağlam adamdır vesselam... dostlukta, aşkta, yolda, sofrada, sohbette, yatakta…
gürültü adamıdır… müziği rock’tır, içkisi bira, hatunu taştır…
siyah onun için sadece bir renk değil, yaşam sembolüdür…

motorcu demek, sadece cafe-bar köşelerinde dikilerek hava atıp, caddelerde tekere kalkıp, egzost patlatıp, hız yaparak hem kendinin hem de başkalarının hayatını hiçe saymak değildir…
motorcu için önemli olan hızlı olmak değil, yolda olmaktır…
sorsanız anlatamaz yaşadığını, anlatsa da anlaşılmaz çok zaman. dedik ya, yaşamaktır asıl olan...

topluma göre onların ‘%1’idir motorcu…
kardeşine gurur, dostuna huzur, düşmanına korkudur...
biri hepsi, hepsi de biri demektir. çünkü onun için ‘ben’ demek, ‘biz’ demektir…
kardeşiyle yemeğini de paylaşır icabında cebindeki parasını da… hesapsız…
iyiliği unutmaz, haksızlığa yer vermez, yanlışı affetmez…
insanı değil, hayatı sorgular...

motorcu için hayat bir hedef değil, yolculuğun ta kendisidir…

özünü de unutmaz motorcu… vatanını, milletini, nereden geldiğini de…
lafta değil, kalpte vatanseverdir… yeri geldi mi en önde…

yani motorcu yolda olan hayatta, hayatla yol alandır…

kısacası motorcu, adam gibi adamdır vesselam...