mağara devrinde bir erkeksiniz

kapasiten olduğuna inansam, sana silahın barutun icat edilmediği, sınırlarla toprakların parsellenmediği, herkesin eşit hak ve özgürlüklerle dolu bir ortamda yaşadığı bir dünyayı gözünde canlandırmanı söylerdim.

zor değil, bir dene. kendi saçma sapan burjuva ideolojilerini bütün dünyaya dayatıp sonra da aynı zırvalar için ülkesindeki binlerce daha sakalı bıyığı çıkmamış genci zorla askere alan ve hatta onların öldürülmesine, cinayet işlemesine göz yuman bir idarenin temelinde yatan canavarca zihniyeti sindirebiliyorsun, ama insanların güle oynaya yaşadığı, herkesin müreffeh standartlara sahip olduğu ve yolu savaş yerine bilimden - sanattan geçen toplumları sindiremiyorsun. bir de bu açıdan düşün.

hiç kimse, hiçbir diğer kimsenin -doğru ya da yanlış- fikirlerini yaymak ya da yürütmek için bir cinayete ortak olmak zorunda değildir. yeterli eğitimle hak kavramı yerleştirilmiş bir hukuk sistemi bütün savaşlardan çok daha akılcı ve kalıcı çözümler yaratabilecektir.

orduya - silaha ayrılan paranın eğitime ve sanata ayrıldığını düşün. apartmanların banliyöler halinde sıralandığı değil de, mimari birer başyapıt olarak şehri süslediğini düşün. adım başı karakol, askeriye, nizamiye olan değil de tiyatro salonu, sinema, eğlence mekanı olan bir ülke düşün...

savaşmayı - öldürmeyi değil, paylaşmayı ve yaşamayı düşün.

hayat gerçekten güzel oğlum...