0
orda benimde çok sevdiğim bi pastane var. yolunuz düşerse gidin. baylan diye çok eski bi yer. girdik ben bunlara tramisu söyledim birer tane de kahve aldık. konuşmaya başladık.
- nerde okuyosunuz? bölüm ne?diye geyiğe başladık.
- yıldız teknik te.iktisat dediler.
1.sınıftalarmış. hazırlık okumuşlar geçen sene. pınar konya lı dilek te tekirdağlıymış. burda beraber kalıyorlarmış üç kişi.
- nerde kalıyosunuz peki diye sordum
- üsküdar da dedi. zaten yemeğe gidince görürsün evimizide dedi.
- siz mi yapacaksınız yani?
- evet tabiiki biz yapıcaz dediler.
- iyi dedim naapalım. başa gelen çekilir dedim. gülerek.
- yaa çok kötüsün. valla bak güzel yaparız çok dediler.
- tamam görücez bakalım. dedim.
onlarla aramda nerden baksan 7-8 yaş vardı.ve bunca yaşanmışlıklardan sonra çocuk gibi görüyordum onları. ikisi de çok güzel kızlardı ama belliki istanbula yeni gelenlerin yaşadığı o kültür erezyonuna uğramışlardı.bir anda farklı bir dünya. ailenin yanından kopunca o hissettikleri özgürlük hissi. sonra kahvelerimizi bitirdik kalktık. yürürken bi onlara bakıyordum bir de kendime.. kendimi çok yaşlı hissediyordum.yok bu olgunluk felan değildi. bayaa bayaa 50 yaşında gibiydim sanki.ama belliki onlar beni öyle görmüyorlardı. sonra hadi gidelim bize dediler. anca hazırlarız felan. tamam dedim. yürüdük dolmuşa atladık. doğancılardan yokuştan aşağıya inince köşede indik. sağ tarafa yukar doğru yürüdük biraz. vergi dairesini geçtikten sonra yokuşa doğru yol üzerinde bi apartmana girdik.bir kat çıktıktan sonra kapıyı çaldılar. kapıyı kırmızı kafalı mavi kadife eşofmanlı belliki yataktan yeni kalkmış bi kız açtı. hiç umursamadan siz miydiniz diyip girdi içeri. kızlar daldı içeri sonra dönüp hadi gelsene niye orda duruyosun dedi. girdim içeri bende.