1. 3501.
    +8
    ..yandan asmalı, lacivert nike spor çantamı bir kaç çift çamaşır, yağmurluk, şarj aletleri, kişisel temizlik eşyaları ve kalın kıyafetlerle doldurmuş, bir başka poşetin içine de su-bisküvi vb. tıkıştırmıştım. yolculuklarda hazırlıklı olmayı severim, yanımda her daim yiyecek içecek, şeker sakız filan bulunur. hayatı kontrol etme amaçlı bir başka saplantım daha işte..

    tolgayla vedalaştık, "gezdiğin yerleri bana da anlatırsın artık" dedi,

    "aga valla pek kültürel bir gezi olacağını düşünmüyorum da işte, barları kafeleri anlatırım anlat dersen * "

    "hehe hadi bakalım, dikkat et kendine"

    "eyvallah kardeşim"

    saat on civarı olmalı, gece yolculuklarını severim, ama sadece babamın arabasında ya da kamil koç otobüsündeyken.. hiç tanımadığım ve şöförlüğünü bilmediğim bir yaşıtımın arabasındayken değil..

    içimdeki tek sıkıntı yolculuğun kazasız belasız geçip geçmeyeceği.. diğer şeyleri o kadar da takmıyorum aslında..yok yeni insanmış, yeni ortammış..pek utangaç bir adam sayılmam, kendime güvenim de sonsuz..ee o halde gittiğimde karşılaşacaklarım hakkında kaygılanmama gerek yok, değil mi? gidebilsek (ve dönebilsek) yeter.

    çocuklarla buluştuk, cihan denen elemanla da tanıştım orada, uzunca boylu, esmer, sıradan ve pozitif görünüşlü bir tip, sizden bizden biri gibi yani.

    ben önde gidebilirim dememe rağmen alper arkada kızlarla kalmam konusunda ısrar etti, muhtemelen ceydanın işi..

    arka koltuğun solunda, şöför mahallinin arkasında ben, yanımda-ortada ceyda ve en sağ köşede de alper in suratsız sevgilisi ilayda.. yerlerimize yerleştik, araba çalıştı. tanıdık yollardan, bilinmedik bir yöne doğru ilerlemeye başladık.

    yolculuk yaklaşık 7 saat sürecekmiş, eskişehir merkeze gidiyoruz. sabaha karşı orada olacağız.
    ···
   tümünü göster