1. 1.
    0
    beyler bu yazıma başlamadan önce (bkz: asosyalizm manifestosu) ve daha sonra (bkz: asosyalizmin alfabesi) ni okuyun.
    ilk önce sosyal ilişkileri kuvvetli olan ve hayattaki beklentilerinin çoğu gerçekleşmiş(iyi iş, iyi kadın vs.) bi insanın gündelik yaşamından bir kaç kesit vereceğim. Sosyal insan sabah erken saatte kalkar ve işine gider. işindeki beklentisi bulunduğu kurumdaki bürokrasinin bi üst katmanına( mümkünse en üst katmanına) atlamaktır. Çünkü sosyal insanın nasıl hayattan beklentileri varsa etrafındakilerin de sosyal insan dan beklentileri vardır. Daha doğrusu bunun böyle olduğuna inanmıştır. Çünkü sosyal ilişkilerinde kabul görmek(kendini varetmek de diyebiliriz) için kendini kanıtlaması gerekmektedir. Bu böyledir zira cebimizde beş paramız olmadığı ve ayağımıza acı verdiğini düşündüğümüz halde pahalı bir ayakkabıyı giymemizin veya hiç bi tak anlamadığımız sanatsal bi filmi en sevdiğimiz film klasmanına sokmamızın sebebi budur. Sosyal ilişkilerimizde kabul görmek! Sosyal insanın yaşama sebeplerinin başlıcası egosudur. Tatmin edebildiği müddetçe hayat onun için güzeldir
    Sosyal insan daha sonra işine gider. Bir sürü tak püsürle uğraşırken aynı zamanda gerçekleşme ihtimali binde bir olan gelecek planlarını düşünür. Çünkü onu var eden diğer şey ise gerçekleşmeyecek gelecek planlarıdır. Onun gelecek planlarıda egolarıyla süslüdür.
    Sosyal insan iş çıkışı arkadaşlarıyla buluşur ve bi yerlerde otururlar. Konuşulan şeyler pek farklı değildir hatta hiç birşey değişmemiştir ama amaç sadece konuşmuş olmaktır çünkü sosyal insan sessizliği sevmez çünkü sessiz kaldıkça kendisini dinler ve kendisiyle yüzleşmek onun için iyi değildir.
    Evet asosyallik kendinle yüzleşmektir bi anlamda. Kendisiyle yüzleşip kendisini yaratmak. ursula le guin'in dediği gibi
    devrimi yapamazsınız devrim olabilirsiniz ancak!
    Bir sonraki yazım asosyalizmin temel ilkeleri! Beni takip etmeye devam edin!!!
    ···
   tümünü göster