1. 126.
    0
    yazıyorum lütfen cevapla kardeşim.

    1.yol çok geniş bir yol baya eski çatlaklı topraklı devlet geri dönmemiş * üstünde de fareler var fare ölüleri bende bigibletle gittim için tekerlekle ezmek zorunda kalıyorum ilk başda bana bu zevkli geliyordu fakat sonradan artık midem bulanmaya, canım sıkılmaya başlıyor. yolun etrafında hayvan ölüleri var ve yolun bulunduğu ortam terk edilmiş bir kasaba/köy gibi bişey. kimsecikler yok ve hava kapalı sanki her an şimşekler çarpıp yağmur yağcak gibi çok kapalı. yolda baya geniş ama çok kötü. ilerisinde baya büyük binalar var ve bigibletle oraya doğru gidiyorum bu cehennemden kurtulabilirim diye. artık üstüm başım fare kanı oluyo sıçramalardan dolayı ve artık bıkıyorum bigibleti çekip bi köşeye fareleri temizleyip 31 çekiyorum. (şaka yapmıyorum gerçekten böyle hayal ediyorum). işim bittikten sonra yola devam ve o ileriye yaklaştıkca fareler azalıyor...

    2.su baya uzun deniz gibi bişey.ucu uzaklara gidiyor.ama neredeyse hiç giblemiyorum ve yanından geçme gereği duyuyorum. zaten su çok pis rengi grimsi olmuş artık ve yolda fareler var içinde neler vardır kimbilir diyorum.bu mini denizin etrafında çakıl taşları var ama benım bulundugum yer hep tarlalar ağaçlar hayvanlar. ilginç diyorum ve bi yanına gidip içine bakıyorum. buraya birilerinin daha önce geldiğini anlıyorum ateş gibi bişey yakmışlar o pis suyun sahilinde. bakıyorum başka bişey yok. pis denize bakıyorum çok durgun. dalga yok. hemen ordan uzaklaşıyorum ve yola devam

    3.ve fincanı görüyorum bu fincan içinde hamamböcekleri var panpa iyy diyorum ve fincanı böceklerden temizliyorum fincan bembeyaz ama biri durulayıp bırakmış herhalde onu oraya. fincanı inceledikten sonra bu yoklukta gider deyip çantama atıyorum
    ama sanki hala içinde hamamböcekleri varmış gibi geliyo sırt çantamı açıp bakıyorum temiz çok güzel fincan parlıyo. fincana bakarken elimden kayıyor ve yere düşüyor. çok üzülüyorum bu fincanı nasıl düşürürüm ben burda diye. fincan kırılıyo hatta ölü bir farenin üstüne düşüyor elime alamıyorum. kırık cam parçasını alıyorum atıyorum sırt çantama belki şans falan getirir işime yarar diye ve yoluma devam ediyorum bu yol fareli yol diyorum...

    4.anahtar çıkıyor karşıma ve hemen yanına gidiyorum. bakıyorum anahtar bir araba anahtarı hatta auidi anahtarı.ve üstünde kan izleri var. diyorum allah yaşadım kurtuldum audi anahtarı bırakılır mı burda kesin araba buralarda bir yerdedir ve anahtarı alıyorum çantama atıyorum. yola devam. buarada audi anahtarından sonra yollar temizleniyo güzelleşiyo farelerden ve o terk edilmiş yerden uzaklaşıyorum baya uzakta görülen şehre yaklaşıyorum.

    5.güzel güzel giderken ayı çıkıyor ve biraz panikliyorum normal olarak.ve gürültüler çıkarıyorum bagırıyorum bigiblet zilini kullanıyorum sürekli ve ayı benden korkup uzaklaşıyor. (bunu biliyodum)ayı kayboluyor ve yoluma devam ediyorum.10 dakka gıttıkten sonra bakıyorum ayı arkadan benı kovalıyo ses çıkarsamda gitmiyor artık ve hemen kaçıyorum bigibletle ama o kadar hızlı sürmüşüm ki bigibetten çok fena düşüyorum. ayı bana doğru koşuyor ve sırt çantamı alıp canım pahasına kaçıyorum ama yoruluyorum. ayı yanıma geliyor çok kızgın gözüküyor ben artık nefessiz kalıyorum ve ayı bir süre havayı koklayıp böğürdükten sonra çekip gidiyor fareli yola doğru. evet gidiyor. yeri öpüyorum şükürler ediyorum arkasından el hareketi çekip yoluma yayan devam ediyorum.

    6.evet tam şehre yaklaştım derken önümde ki yokuşu da zor bela çıkıyorum ve önümde koskocaman bir duvar geliyor. üstünde girilmez tehlikelidir yazıyor.lan diyorum bune cin seddi gibi yapmışlar şehre girilmesini istemiyolar mı acaba. orda bir süre dinlenmek ve düşünmek için oturuyorum yagmurda yagıyor bu arada. otururken aklıma anahtar geliyo çıkarıyorum diyorum nerde bu audi terk edilmiş yerde yoktu şehirde mi acaba diye. kalkıyorum duvar boyunca sola ilerliyorum nasıl olsa bu duvarında başlangıç noktası vardır ileriside tarla zaten sağ sol hep tarla. gidiyorum gidiyorum 2-3 saat oluyor artık iflağım gibiliyor ve sonunda duvar bitiyor.oh diyorum dur geçeyim derken aslında şehrin kale gibi oldugunu anlıyorum yani etrafında ki duvar kare şeklinde koruyormuş bu şehri. şehirde ıssız gibi bişey zaten. sinirden kendimi parmaklıyorum.ne yapacam şimdi lan? gene mi fareli yola gidecem ? yapacak başka bir şey kalmıyor ve sinirlenerek kuzeye doğru gidiyorum. (bir ağacın üstünde mantar var mantarın baktığı yön kuzeydır her zaman) ve kuzeye doğru gidiyorum işte başka yok the end

    şimdiden teşekkürler panp.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster