http://fizy.com/#s/3wn3w6
kalabalık..dumanlı..loş..gürültülü..kaynayan bir gece..
sahnede,işe artık kaşarlanmış olmanın da etkisiyle kendimizden geçiyoruz..dostların ellerini havada gördükçe daha da keyifleniyorum..bir yandan da "nereden nereye lan?" diyorum..daha iki ay önce ilk programımda titreyen sesimi hatırlayınca kendi kendime merhamet ediyorum..
molada, bizim tayfanın masasına uğruyorum önce, tebrikler, şakalaşmalar,
"biz zaten artık abone olduk buraya, tsigalko burda çalarken başka bir yere gitmek haram" diye şirinlik yapıyor nilay..yanında yine yurttan kızlar var..kızım getirme şunları be, sade kendin gelsene? otursana şöyle tolganın yanına filan ne biliyim?..
orada 1-2 dakika takıldıktan sonra, bizimkilerin gözlerinin üzerimde olacağını ve arkamdan geyiğin allahının döneceğini bile bile burçinin tek başına oturduğu masaya doğru yöneliyorum..zaten mola öncesinin ortalarından beri kesişme halindeyiz..şarkılarımı uzun menzilli olarak ona okuyorum..çünkü gene klagib yerinde..uzakta..sol köşede..benim yaklaştığımı görünce sigarasını söndürüyor..gözleri parlıyor kızın..beni önemsiyor olduğunu, belki de ilk kez hissedebiliyorum..evet..beni istiyor..beni önemsiyor..biraz ayrılık..karşılıklı afra tafralar ve ayarlar işe yaramış belli ki..
tam yolun yarısındayken bir el dirseğimi yakalar gibi oluyor, "hoopp tsigalko bey? hiç görmüyoruz???" diye bıcırdıyor biri neşeyle, bir dönüyorum ki sağıma, haydaa begüm (:
hemen sarılıyorum, naber, iyidir..kızlarla gelmiş gene..oyş..şu atlardan birine ölmeden bir binebilsem, daha da bir şey istemiyorum..ciks hayatımı noktalasam, emekliye ayrılsam bile olur..heyecanımı kontrol etmeye çalışarak fıstıklara da önce bir genel selam veriyorum..sonra dayanamayıp gelimi uzatıyorum hepsine,tutamadım kendimi pardon..jizz my pants.. (:
"kızım siz niye ayrı oturdunuz?"
"ayrı mı? kimden ayrı?" deyip sırıtıyor..
"ya bizimkiler var hemen iki masa yanınızda, deyip arkamı dönünce bir kaç gözü üzerimde yakalıyorum bizimkilerin masasından, ama yanlış alarm dostlar (: bu masa değil benim gidişime geyik yapacağınız masa..o biraz daha ilerde..sahi, ben burçine gidiyordum lan? gözlerimi o tarafa çevirince burçini başka bir tarafa bakarken görüyorum..trip yapma lan! trip yapıyorsan valla acımam ısırırım bu sefer..
begümleri güç bela ikna edip bizimkilerin yanına taşıyorum..ama o ara nasıl bir koşuşturmaca, nasıl bir telaştayım bilemezsiniz..lan güya mola verdik, ben sahneden daha fazla yoruldum şurda 2-3 dk içinde..
kızları zütürüyorum, epi topu 3 kişiler zaten, "gençler, bakın size kardeş getirdim :p" filan diyerek ortamı ısıtmaya çalışıyorum, "tolga-begüm, siz tanışmıştınız ;)" diye yeni bir katalizör daha ilave ediyorum, dilara (alperinki) de begümün yanındaki atlardan biriyle tanıdık çıkınca..ooh orası olur beyler..kaynar orası..tamam..kızları masaya monte edip apar topar kaçıyorum ordan..
ve nihayet..
sol kulvara geçip burçine doğru tekrar ilerlemeye başlıyorum..elifin önünden geçiyorum..gözlerimizle birbirimizi onaylarcasına selamlaşıyoruz kısaca..bir kaç adım daha..sonunda burçin in karşısındayım..
"oturabilir miyim? (:"
"tabii (:"
önümde iki üç dakikalık bir süre, karşımda belki de onca çocukluk yaparak birbirimize boşa zaman kaybettirdiğimiz, hayatımın kadını ve mini bir mülakat var..
işleri tamamen karıştıracak olaylar serisinin girizgahı yazılmaya başlanıyor, beni pek bir seven "kader" tarafından..başımıza taş yağacak..