1. 76.
    0
    +Selam yaa, ben deniz. (nası bir yavşak tavır idi o.)
    -merhaba, ben mahir. (daha yavşakça)
    +sende bi gitarcı havası var yahu ? (muhabbete girmek için saçmalamak)
    -aynen dostum yaa, nerden anladın sen de mi takılıyorsun? (ama tutması)
    +evet ben de . Bir ara beraber çalarız. arkadaş olduğumuza sevindim.
    -ben de kankii yaaaa . (hala yavşak yavşak konuşuyo amk, neyse.)

    o gün begüm'ü izleyerek ve mahirle gitar müzik vs. üzerine konuşarak geçti. Burcu okula gelmemişti yalnız. Begüm o kadar kör etmişti ki beni, farkına ancak çıkarken vardım. "Acaba neden gelmedi ki" dedim kendi kendime. begüm'e , çıkarken yarım yamalak bir el salladım. Ancak aklıma deli bir fikir gelmişti. Arkasından koşup nefes nefese..

    +ya begüm sende burcu'nun teli var mı yaaa ? (hay ağzıma sıçıyım hoşlandığım kıza ne sordum ???)
    -a evet almıştım dün, ben ona mesaj atarım onaylarsa sana yollarım numarasını tatlım. öptüm görüşürüüüz.
    +tamam al benim numaramı o zaman. ( bu bahaneyle kızın numarasını da alcam akşam ehe ehe)
    -tamamdır bebeğim.
    +ya sağol, yanlış anlama ama, bişey sorcaktım burcu'ya ondan şeyettim (toparlamaya çalışmak)
    - tamam ya ne yanlış anlicam .( gülerek söylenen cümlenin altındaki anlamı siz çıkarın)

    eve gittim, gitarımı çalmaya başladım. 3 aydır elime sürmemiştim, mahir'in gazıyla tekrar elime aldım. Akşam saat 7 civarı begümden bir mesaj geldi. sadece numarayı atmış kevaşe, insan bi selam der. neyse. burcu'ya bir mesaj attım.

    " nasılsın burcu, deniz ben. "
    ···
   tümünü göster