bi insanın günlüğü

yapmak istediğim onlarca şey
yaşamak istediğim onlarca güzel an
ve ben tüm iğrençliğimle
tüm bunların ortasında dikiliyorum
yapayalnız
cahil
ama her şeyi bilen
yapması gerekeni bilen
ancak
yapmayan olarak;
buradayım!
gitmeli miyim?
yoksa tüm bunlar bana kendiliğinden gelecek mi?
beklemeli miyim?
yoksa beklerken
hayat akıp, gidecek mi?
ben 25 yaşında, kocaman bir cahilim
cahil derken, bildiğin liseli diyoruz ya
tam olarak o cahillik işte
yahu bir insan hiç mi ders almaz yaşadıklarından?
yalnız olmak, özgürlük değildir
ben bunu anlayamadım sanırım, özgür olmak isterken yalnız oldum sadece
25 demişken dönüp bir daha baktım
çeyrek yüzyıl
kahretsin!
zaman çabuk geçiyor, unutuyorum.
bana bunu hatırlatacak bir kum saati dövmesi yaptırmalı
hani onun bana aldıklarından biri gibi
kumları pembe miydi?
hatırlayamıyorum.
üzme diyorum, kimseyi üzme!
incitme!
dedikçe her şey daha da taka sarıyor
öylesine düğümleniyor ki,ahh bir açsam kaynanamla ne iyi geçineceğim halbuki.
ben üstüne düğümler atıyorum, aman ha açılmasın.
iyice sık,hah tamam artık oldu bu.
-bunda düğüm atılacak yer kalmadı da,size zahmet yeni bir ip alabilir miyim?
-...
-pardon, yeni bir ip var mı?
-...
-Hadi ya?
ben sadece bir hakkım olduğunu bilmiyordum ki.Hem Mario da falan can veriliyordu biraz ilerleyince?Ben ilerlemiştim biraz, öldürmüştüm birilerini?
ezip geçmiştim?
burada işler öyle yürümüyor mu?
cahillik başa bela işte.
-madem bilmiyorsun, sorsaydın?
-kime?
-yok muydu gerçekten, danışacağın,dayanacağın?
-vardı elbette, olabilirdi ya da.
-ama sen güçlüsün ya,her şeyi bilirsin ya,danışma, sorma,ezik görünme kimseciklere.
zayıflar danışır, ağlar,dertleşir...
sen kendine yetersin sanıyorsun ya hani?
hadi bi' yet, görelim yahu, çok merak ediyorum o halini.
biliyorsun yetemeyeceğini, neyin inadı ki bu hala?
kiminle inatlaşıyorsun hem? hayatının içine ettin hala akıllanmadın.
hala neyin çabası bu?
bi' bırak her şeyi, gerekirse nefes almayı...
bırakamazsın değil mi? bir an olsun kendini kötü hissetmeye tahammülün yok.
senin için insanları kırmak ne kadar kolay, dönüp hiç düşündün mü onlar ne hissetti diye?
sorsak güya vicdanlısın,iyi niyetlisin.
peh, kimi kandırıyorsun?
sen zaten tüm bunların cevaplarını biliyorsun, işine gelmiyor;o ayrı. bize masal anlatma yani...
hadi bakalım;ikile yavaş yavaş, bırak bu ayakları.
sırada ne varsa onunla ilgilen, kolay gelsin sana.
-böyle olsun istememiştim ki...
-hı hı, öyledir...