1. 1.
    -1
    şans için teşekkür ederim lady dedim, sizi bir long drink içmeye davet edebilir miyim? etli dudaklarında hınzır bir gülümseme ile genizden "hı hıı" dedi.

    Dostojewski Bar'a zütürdüm dirseğine elimle hafifçe temas ederek. bar theke'de ayakta duruyoruz, herkes bize dönüp dönüp bakıyor. almancası iyi değil ama düzgün gramer ile konuşuyor. belli ki dil kursundan öğrenmiş. boynunda sade, ince platin bir zincire asılı bordo renkli bir taş kolye var. işaret parmağına usta elinden çıkma bir yüzük takmış, elinin her hareketinde yüzlerce minik elmas taşın kıvılcımları gözümde yanıp sönüyor. kendime bir "mohito (mojito)" ısmarladım , "ben de ondan isterim" dedi. eminim daha önce duymadı bile. am salağı değilim ama bu kadın başka bir şey. tayland'dan geliyor, alnı dudaklarım hizasında saçlarının kokusu büyülüyor. tahmin ettiğim gibi evli. yarım saat havadan sudan konuştuk "masaya dönmeyecek misin?" diye sordu.
    ···
   tümünü göster