Rezervvvvvv

haydi görüşürüz

ilgiye göre devam ederim

Times varınca verdik parayı indim arabadan . Etraf akıyor amk. insan dolu heryer . Çok hareketli ortam. Biraz gezdim dolaştım oralarda. Çokta uzaklaşmak istemiyorum kaybolurum diye. Starbucks gördüm. Daldım içeri sıra vardı girdim sıraya. Siparişi verdim ismimi söyledim anlamadı bende David yaz dedim amk uğraşamak için. Aklım ilk David geldi. Mübarek isim olsun amk sıkıntı yok. Aslında çokta dindar sayılmam.

Vakit geç olunca Mary Teyze “Ben yatıyorum sen bak keyfine” dedi.Ben de aç olduğumu farkettim. Evin adresini sordum sipariş verecektim çünkü. Adresi aldım bir iki yanlış aramadan sonra siparişi verebilmiştim. Yemeği tıkındıktan sonra odaya geçtim eşyaları filan yerleştirip uyudum sığır gibi. Ertesi gün biraz geç kalktım yol yorgunluğum bayağı fazlaydı. içimde de kıpır kıpır bir heyecan var amk. Öğle 3 falan ama kafam bir değişik jetlag olmuşum.Mal gibiyim ama uykum yok. Mary Teyze ye dedim ben biraz gezeyim. Ama nereyi amk ? Anca televizyondan duyduğumuz kadarıyla biliyoruz. Taksi çevirdim dedim sür Times Meydanı na . Ama adam arap mı ne konuşması değişik amk. Bu alışma sürecinde çok zorluk çektim amk.

Teyze nin adı Mary. Ulan nasıl hitap edeceğimi de bilmiyorum . Kadıncağıza dedim “bizim kültürmüzde büyüklere ismiyle hitap etmek pek uygun olmaz o yüzden sana Mary Teyze desem problem olur mu “ o da “nasıl istersen” dedi. Tatlı tontiş bir teyzeydi. Konuştuk iyice onu daha iyi anlıyordum sebebi ise ingiliz olmasıymış. Dindar bir kadındı ama öyle aşırı düzeyde değil. Kendi halinde. Türk üm diyince bir ön yargı falan bekliyordum çünkü duyuyorduk çevreden yok ırkçılık yok terörist bilmem ne falan ama korktuğum başıma gelmemişti.

Bu ekip beni sadece okula kadar getirdi sonrasında kaldım gib gibi. Yardım etmedi puştlar kalacak yer bulmam için . Tabi biri dışında. Mike diye bir oğlan kaldı. Tipine bakınca bu Amerikan liseli filmlerinde kaslı yakışıklı popüler kötü oğlan gibiydi ama gerçekte çok iyi biriydi. Yardımseverdi. Okula yakın bir yerde bir teyzenin bir odasını kiraladım. Kira ne pahalı ne de ucuzdu ama ucuza yakındı. Aslında para sıkıntım yoktu hem aileden iyi para geliyordu hemde burs alıyordum.

Havaalanında bir ekip karşıladı beni . Ekip dediyse de öğrenci grubu aslında. Bir iki muhabbet etmeye yeltendik ama heriflerin konuşmasını anlamam biraz zaman alıyordu. Tamam sınav mulakat bilmem neyi geçtik ama real çok farklıydı. Bir de bunların aksanı farklı onda da sıkıntı çekiyorum. Ama zamanla giderilecek ufak bir sorundu bu.

Uçağa bindim tabiki heyecandan yolculuk bitmedi amk. Atatürk Havaalanın da varmıştım sonunda ama iç hatlardan dış hatlara geçene kadar ebem zikildi. 1 saat sürdü geçmem. “bu bu kadar sürüyorsa amk ülkesine nasıl gidecem kim bilir” dedim içimden. Herneyse uçağa bindim ve yolculuk başladı. Bende bu yolculuk bitmez diyip uyku ilacını içmiştim bile.Yol boyunca uyudum mal gibi.

New york taki üniversitenin birne öğrenci değişimi ayarında programa dahil olmuştum. Bolca para ve şansla. Yani bu tahammülsüzlüğümün bir sebebi de bunlardan kurtuluyor olmamdı. tak püsür bir ton işle uğraştım. Heleki vize muhabbeti var sorma gitsin. Benim gibi vukuatsız biri için çok zor değil ama yorucu. Herneyse bütün işler halloldu biletler alındı. izmir den Atatürk Havaalanına uçakla geçecektim. Valide eder ve ve kız kardeşime vedalaştım onlar ağlıyordu bende sevincimi onların gözyaşlarıyla bulanıklaştırıyordum.

(bkz: (bkz son 7 yilimi hatirlamiyorum)

(bkz: bir gun bır kadinin yanına oturdum)

(bkz: tekrardan gordum)

Türkiye de ki yaşamımdan çok yorulmuştum artık. Aslen izmirliydim ama Ankara da okuyordum. insanların davranışları , hareketleri , yaptıkları şey artık bana daha fayanılmaz boyutlara varmıştı. Bir de işin kız boyutu var. izmir de alışmıştım rahat kızlara ama Ankara da hangi kıza elimi atsam kezbana denk geliyordu. Öyle ki telefonu geç açmam bile kavga sebebiydi , kavga bitiyor trip başlıyor. giberim böyle paradoksu.

Rezerved

Rezerve

Rezerve

Devdıbını bekliyorum

Iyi gidiyor

Reserved

Okuyorsaniz haber verin ona gore devam edeyim.

Mehmet i aradim bulusmak icin. Tamam dedi. Bulustuk yarim saat sonra bi kahvede. Kahveler nedense daha samimi geliyor bana. Eger erkek erkegeysek kahvede bulusuruz genelde. Herneyse. Iki cay soyledik.

+David nasilsin abi
-oglum iyi degilim ya
+abi ne konustunuz Seyda yla
-konusmadik aslinda
+napacaksin
-bilmiyorum ki
+Azra senden hoslanmis be oglum ona yapma bari
-ya oglum aklimda Seyda var uzerim ben Azra yi
+ya sen onu bosver
-oglum pisman bile degil lan
+ya ne desem bos
-yani
+abi arasana
-engellemis
+mesaj at
-soyle diyim beni tum sosyal aglardan ya da kisacasi beni engelleyebildigi bilimum her mecradan engellemis
+ulasiriz bir sekilde ama cozum olmaz bence
-bencede
+of be David
-aksam icelim mi
+icelim

O yasta tansiyon hastasi olmustum. Seyda dan ayrilisim ustune ailemle yasadiklarim. Fakat dayanmaya calistim.

Eve gittigimde ev sahibim halimi gorunce birseyler oldugu anladi. Ona nene derdim.

+David oglum iyi misin
-degilim
+ne oldu
-onu gordum
+kimi
-Seyda yi

Yasadigim herseyi biliyordu anlatmistim ona. Onunla konustuk iyice. Rahatlatti beni. Manevi annem gibiydi. Durumu oldukca iyiydi. Zengin sayilirdi. 3 cocugu vardi evli barkli. Torunlari vardi 5 tane. Biri benle yasitti. Aksatmadan ziyaret ederlerdi. Hayirsiz degillerdi. Zaten oyle bir anneye ayip olurdu yani. Kadin dindardi.

Masada ki diger kiz benim okudugum liseden biriydi Seyda yla birlikte. Masadakilerden izin isteyip eve dondum. Ev dedigim ise ev sahibimden tahsis ettigim bir oda. Yasli bir kadindi. Evinde ki bir odayi bana vermisti. Kira da almiyordu benden.

Ailemle gorusmedigim bir yil boyunca kira vermemek ilac gibiydi.

Goz goze geldik. Gozlerimin icine bakti. Onun kahverengi gozleri benim yesil gozlerime bakiyordu. Surati ifadesizdi benim gibi. Masadakilerden izin alip yanima geldi. Klagib "selam" lafini soyledi bana.

+selam
-selam
+sigara ?

Elimde ki sigarayi gosterdi bana. Ondan ayrilmadan once belki de agzima surmemistim.

Hafif makyaji vardi suratinda. Ona hediye ettigim kolyeyi takmiyordu. 

-kolye?

Cevap veremedi. Ya da vermek istemedi. Ya da umursamadi. Ya da cevap verilecek kadar degeri yoktu.

+sigaraya mi basladin
-meylim varmis
+peki
-nasilsin
+cok iyi
-ne hos
+bir sey demiyorsan ben masama geciyorum
-selam soyle

Bana anlamsizca bakti "ne diyor bu" dercesine. Rahatlatmamisti bu konusma beni. Aksine iyice bosluga suruklemisti. Umursamiyordu beni. Herhangi biriydim ya da hic kimse.

Ben dusuncelere dalmisken masadaki arkadaslardan seslenen oldu ama sanki dusuncelerim arasinda boguk bir ses olarak yankilanmisti. Masadaki en yakin arkadasim olan Mehmet durumu farketmisti bile. Ses etmedi. Halimden anlardi. Susarak en iyisini yapmisti. En son Azra seslendi bana.

+David iyi misin
-degilim
+birsey mi oldu
-bilmiyorum
+nedir canini giban
-bilmiyorum
+istersen dolasalim biraz
-ben tek dolassam daha iyi olur sanirim
+peki

Masadan kalktim. Icmis oldugum 4 bira sanki suydu. En ufak etkisi olmamisti bana. Daha cok icmek istiyordum. Sigarami yakip onlarin masasinin karsisina gectim gormemesi imkansizdi beni. Konusmak istiyordum onunla.

Onu tekrardan gorene kadar unuttugumu zannediyordum. Hatta o ana kadar Azra yi yeni tanimama ragmen Azra yla uzun soluklu bir iliski bile dusunmustum. Ama basaramamistim. Lakin butun bu olanlar belkide Seyda nin zerre umrunda degildi belkide. Onun masasinda 2 kiz 2 erkek vardi. Belki de aralarindan birisi sevgilisiydi. Peki ya benden sonra kac sevgilisi olmustu? Benden hemen sonra mi sevgili yapmisti kendine ? Peki ya biriyle yatmis miydi ? Bu sorular midemi bulandiriyordu.

O an butun suurum ona kaymisti. Sanki mekanda bir ben bir de o vardi. Benden bi haberdi. Belki de unutmustu beni. Silmisti hatiralarindan. Yoktum onun icin belkide.

Aslinda bende aynisini yapmak istemistim. Ondan sonra 3 kiz arkadas yaptim kendime ama onlari aslinda Seyda yi unutmak icin kullandigimi farkedince ayrildim. Vicdanim rahat etmedi. Onlarin canini yakmak istemedim.

Bunlar da yetmezmis gibi iki uc kere baskalariyla iliskiye girdim. Aldigim zevk disinda bir ise yaramadi.