ben "love me if you dare"daki gibi bi kızı isterdim be panpa.. yani orada daha bi canlı karakter;
bu arada "her" diye bi film var, sevebilirsin, yani ben

taştaşlarım puf puf oldu, mis gibi kokuyor

(Hani tombala hesabı bir gezdirirsiniz ya elinizi, böyle dünyanın en güzel-ferahlatıcı kokusu gelir; işte onun beyazlı eti puf modu açılmış gibi, yarın da siyahlısını deneyeceğim)

orada yazmasa..

beyler ben korkuyorum lan..

hani gevezeydin oğlum sen?

ben napayım o zaman lan.. okulun inek öğrencisi okulun solistine aşık olur 3 yıl köpek gibi peşinden koşar, sadece bazen ona gülümsemesine yaşdıbını bağlar.. mevzunun 5.yılında hala ilk günkü gibi seviyordur hala..
platoniklik değil abi bendeki.. bütün gün 10 saatlik ayarlanmış youtube mixlerini dinliyorum, melankoliğin dibine vuruyorum. kimseye bağlanamıyorum da.. sevdiklerime çıkışıyorum durduk yere. aynalarla konuşur oldum lan.. bazen benden bağımsız konuşacaklar diye ödüm kopuyor.. oğlum kendimi çok yalnız hissediyorum.. niye böle oluyo ya? ne iş var ne güç.. ben kimim abi biliyo musunuz; o herkesin efendi uslu diye gösterdii çocuğum.. herkese evet derseniz siz de iyi oluyorsunuz.. ama 40'a kadar getirip 41. gün sakatlansanız sizden de kötüsü olmaz..
hayatta tutunduğum bikaç parça bişey var,, onların da bişey olup olmadığından da emin değilim.. 26 dk'yı bilir misiniz ahali?? ama ne var ki acı görmemişim ya ben.. kaybetmemişsin diyorlar kimseni,, ben kendimi kaybediyorum her gece başımı yastığa koyduğumda.. ona ne demeli? yastık ittirir mi insanı, suratımın yarısı yastıkta yarısı yerde uyuyorum, sonra duruyorum abi.. orta doğuda annesi gözü önünde vurulan bir kız çocuğu da olabilirdim günlerce tecavüz edilmiş diyorum, afrikada aç da olabilirdim. belki mükemmel yaşıyorum kimilerine göre diyorum.. derken uyumuş oluyorum zaten.. sonra zaman geçiyor az üstünden,, bi kafede benzetiyorum onu birine gene kulağımda kulaklık çay içerken.. sıkışıyor sanki kalbim bak, yeminlen.. kafamda nasıl büyüttüm bilmiyorum ama kalbimde boşluk kalmadığı kesin. kesin ki çok kalp kırar oldum özellikle kim girmek istese bu yüreğe.. olmuyor be abi.. yalan söyleyemiyorum ya ben.. bir hiçliğe seni seviyorum diyemem abi ben. hoş kainata demiştim de ne olmuştu sanki..
başınızda ağrı gibi değil de ağırlık gibi birşey olduğunu düşünün abi.. sizin kafanızı koymanızı istiyor ve koyar koymaz isli hayallere daldırıyor.. söyleyemediklerim, düşündüklerim küflendi be içimde..
hayatının amacını bulamamışken, bir avare rüzgarda dolanıyor gönlüm
belki güneş yakar, belki koybolur gider düştüğü toprağın içinde
umudu korkusu olmuş insanların, hayal kırıklıkları ellerini keser
toplayamazsın hiçbir parçasını, dokunamazsın bile tamamen
temiz hava daralan bedenleri rahatlatmıyorsa,
mecnunlar kervanına sen de hoşgeldin demek

efendi uslu çocuk

sen yaz akşam okuruz

Çocuk gene ağlıyordu yan odadaki kenarı oynayan kanepenin arkasında, içeride anne babası kredi kartlarını birbirine atarak kavga ederken. Çocuk korkuyordu.. Belki kan görmemişti hiç, belki şükretmeliydi kimilerine göre ama o bunlardan habersizdi bi kere. O çocuktu sonuçta. Fazla uzun sürmedi ama onun çocuk olması. Erken olgunlaştı yaşıtlarına göre. Biriktirdiği paralarla çikolata dondurma almak yerine babasına verirdi borçlarını ödesin diye. Biriktirebildiği en yüksek miktar 17milyondu belki ama bir çocuk 50bin liraya bir max alabiliyordu o zamanlar.. Şimdi bakınca acıyla gülümseten bir anı olarak kalmıştı bunlar onun için.
Lisedeki aşırı milliyetçi tutumu sıcak suyun soğuk sudan daha çabuk donma etkisine benzer bir şekilde onu bilinçli(onlar gibi düşününce) bir birey haline getirmişti. Partide tanıştığı yurtdışından gelen bir comrade’ın ona sunduğu bir iş teklifini lise son sınıf olduğu için reddetmişti teşekkürlerini sunarak. Lakin genç istediği başarıyı alamadı üniversite sınavından, günlerini tamamen sınava vermesine rağmen. Çünkü sınav günü heyecan yapmıştı hemen hemen herkes gibi. Ama onun heyecanı bayılma derecesine gelip sınav kağıdına istifra etmesiyle son buldu. Ağlayarak çıktığı B blok sınav binasından yürüyordu sahile doğru. Şanstı bir okulun bir sahile bu kadar yakın olması belki de. Şans diyince bir garip durdu gerçi. Neyse, attı bizim gencoğlan kendini kumsalın üzerine. Sahil kumu sandığından sıcaktı. Yüzünü yakmıştı hemen.. Almamıştı telefonunu yanına. Ailesinden kimse de beklemiyordu zaten sınav çıkışı için. Çıkarttı sadece tişörtünü, zaten sınavdan sonra denize girmeyi planladığı için attı bu sefer kendini suya. Dubalara kadar yüzmek isterken sağ ayağına kramp girdi ve suda ters dönerek yatmaya başladı. Ayağını gıdıklayan balıklardan ürküp biraz kıyıya doğru yüzdü ve tekrar uzanmaya devam etti suyun üzerinde. Kapattı gözlerini.. Aklından sınav biran olsun gider gibi oldu sandı ama gitmiyordu. insanların ne diyeceğini umursamıyordu, annesine başaramadım demekten korkuyordu sadece. Hayatı boyunca annesinin tek gurur kaynağı olmuştu ve şimdi onu yüzüstü bırakmak.. Çok koyuyordu ona. Kurtaracaktı onu bu sefil hayattan. Çok zengin olmak istiyordu ama kendisi için değil. Sigarası yoktu gencin ama güzel içerdi. Her iki günde bir falezlerin dibine gider 2 tane oradakilere ısmarlar bir tane de kendisine içerdi. Aslında babyface tatlı bir çocuktu kendisi ama onun değerleri farklıydı bi kere. Kendi kendine yetmeyi öğrenmişti ya, dünya malına toktu gözü. Basit şeylerle mutlu olmasını biliyordu, ekmeğin tazesini almayı seviyordu, bigibletiyle ilgilenmeyi seviyordu. Ha bir de arkadaşlarına bir şeyler ısmarlamaktan acayip mutlu oluyordu; ne var ki hayat onu bu zevkten hep mahrum bırakıyordu. Genelde arkadaşları ona bir şeyler ısmarlıyordu. Annesinden aldığı parayla yaşaması zaten mümkün değildi ki.. Onun aldığı para evin giderlerine ve dededen kalma vergi borcuna zor yetiyordu, iyi ki ev dededen kalmaydı. Ev kirası ödememeleri o kadar büyük şanstı ki.. Kendini kitaplara vermesi belki de en güzel olandı onun için. Uzun kitapların yarısı kadar olan özetlerini okuyup kitabı beğenir tekrar bütün kitabı okurdu. Sonunu bildiği halde aynı Yeşilçam filmlerini defalarca izlerdi. Sevgilisi yoktu, platonik takılıyordu bizimkisi. Ve “o” aklına geldi suyun üzerindeyken. Meğer uyuya kalmış suyun üzerinde burnuna su kaçınca uyandı. Sahile doğru yüzüyordu artık ne yapacağını düşünmek istemeyerek..

adam dedi ki: bizde ortam böle böle, buradaki burada değil orada(bana uzak olan başka bi şubesinde) çalışacakmışım, ücret asgari ücret dedi. dedim tip yok mu yüz yüz elli bişey dedi. kaç saat çalışıyoruz dedim, 10 saat normal de ama dedi belli de olmaz dedi. 12 de olabilir dedi.

Sözün özü; resmen köle arıyor bozuk duş başlıkları.. dedim ki maaş az, tip de kötü.. çehresi gene güzel ama pek içime yatmadı. Siz de 10 saatin üzerinde olursa iş, zaten aramayın dedim.. Nasıl iyi demiş miyim?

Not:Zaten kredi alıyoruz, ort. 700 lira almış oluyorum, günde 12 saatimi almaları için o paranın üstüne bi de her gece bana rus hatun getirtmeleri lazım..
iş:garsonluk ayağına her b.ku yaptıracak adam arayan klagib bir "müessese"

solcular akepeyi de böler sevgi saçayım..

kaynak nerde amk kaynak ver.. atıp tutma öyle.. sevinicem sevinemiyorum..

Alamut Kalesi'ni okuyun gençler..
Ondan sonra da Güvercinin Gerdanlığı var..

uyanıklar da görsün

Beyler belki korku film çekmek konusunda başarısız olarak görülüyor olabiliriz ama şu bir gerçektir ki hiçbir sinema-dizi yapımı bizim dizi sektörünün verdiği hazzı veremez/di. Onlar ki bizim kabuslar görmemizi, evde tek kaldığımızda salonun ışığını açık bırakmamızı zorlayan yapımlar.. Evet ondan bahsediyorum. Bir efsane "Sırlar Dünyası" Hepimiz aralarken altımıza kaçırmadık mı bu efsanevi dünyanın kapılarını? Öğrenmedik mi felak,nas surelerini bir süre için bile olsa..
Şimdi söyleyin bana kardeşlerim; hangi insan evladı, gavur yapımı bir korku filmini izledikten sonra açıp bi incil okuyayım dedi? Kaç tanesi ölmüşlerinin arkasından iki fatiha okudu? Hangisi odanın ışığını kapattı? Bizim yapımlar öyle dehşetti ki korkardık mezarlığın bile yanından geçmeye.
işte bütün bunları göz önünde bulundurmanızı istirham ediyor ve sizi hep birlikte "Türkler korku yapamaz" kalıbını yıkmaya davet ediyorum.
Saygılar

Hani şu youtube reklamlarını geçerken tıkladığımız "skip" varya işte ondan bahsediyorum. That's the point beyler.
Hem biraz ingilizce, hem biraz Türkçe düşünün.. Sonrasını skip geç zaten ;)

gerçi bu ülkede ekgib değil hep fazla şeylerin sıkıntısını çekiyoruz.. bakın kardeşlerim, bu ülkede biz bu adama sahip çıkmazsak kim çıkacak? o nutelladan başka öğünü olmayan, artık fuları da bırakıp kilimle gezen, kızlar ne derse katılıyorum diyen enteller mi? böyle naçizane bir sanatçımız var.. evet abi bedük'ten bahsediyorum. adam tek başına bütün pop'a yeni bir bakış açısı getirdi.. biz bu adama sahip çıkmazsak, pop müzik gene eski skimsonikliğiyle devam edecek, hande yenerin ya ya ya'sından öteye gitmeyecek..

Çok sevgili ama sevgilisiz incidaşlarım, biliyorum bir çoğunuz Bedük abimize ön yargılısınız. Ben ki Bedük diye isim mi olur lan" diyerek ne konuşmuştum daha dinlemeden Adam'ın arkasından.
Bakın abi: https://www.youtube.com/watch?v=dAV6zH7coKs
Bu vidyodaki klibi izleyin mesela, ne kadar emek verilmiş, uğraşılmış ama aynı zamanda komik, eğlendirici. Bu adam eğlendirmesini biliyor, müzik yapmayı biliyor. Bakın ben Bedük'ün de bulunduğu bir konsere gitmiştim. Hiç sanmadığım kadar eğlendirdi, adamın konserleri bile şahane. Ki bu yüzden sadece içimden geldiği için ,bu saatte, bu Adam'a karşı olan ön yargıları bir anlığına olsun kaldırmanızı ve Bedük'e bir şans vermenizi rica ediyorum.

Bir pop düşünün, hande yener'den, soner kabadayı'dan kurtulmuş.. Onların copy paste'ten öteye gitmeyen klipleri, eğlendirmeyen bit'leri.. Bedük sadece "Koy ver Kendini" diyerek bile insanları eğlendirebilen bir Adam.

Sayın incidaşlarım,
Hep birlikte Bedük abimize, sahip çıkmalı, ona gerekli değer ve özeni göstermeli, pop'u da bu karanlık çukurdan çıkarmaya çalışan çağın ötesinden bize bu eğlenceyi sunan adama şükranlarımızı sunmalıyız.

Özet: +18 : https://www.youtube.com/watch?v=bWnBatCH4bc
Öyle bir vidyo ki, klibini ayrı zevk için, müziğini ayrı eğlence için kullanabilirsin. Klibin konusu bile var.(bu müzik türü için bulunmaz nimet)

Bedük öyle bir adamdır ki, adam gerçek düğünden klip yapmış abi: https://www.youtube.com/watch?v=bUk5Wh4xPSo

Saygılar

sade ergenler olsa değil, önüne gelen cem yılmaz ayar verdi demiş. lan elemanı bildiğin azarlamış sktr çekmiş millet de ooooooo yapıyor amkkk

hepcana antipatim vardı hala da var ama cem yılmaz da ayar verecekse adam gibi versin. beberuhi diye kfr mü kaldı amk..

yolla ivanazas