@9 hammaddesi keratin olan herşey kemiktir. saçlar ve tırnaklar dahil.

@8 senin mantığını giberim huur çocuğu biliyoruz da konuşuyoruz. denatüre alkol içilebilir. tadı iğrençtir. metil alkol içilemez.

metil alkol meyveyi 60 derecede damıtınca ilk önce ortaya çıkan akoldür, sonra 90 dereceye yükseltirsin ve etil alkol almaya başlarsın.

sağlık sektöründe ve kolonyalarda etil alkol kullanımı yasayla sabit zorunludur. yalnızca kolonyalar ve parfümlerde etil alkolün içilememesi için tadının bozulması (denatüre edilmesi) koşulu vardır.

anladın mı yannanımın deliği!

@6 haisenberg benim yannanımı yesin.

@3 o öldürücü.

@2 babanın özafagus kemiğini gibeyim. orrrrrospu çocuğu gibtir git burdan

devlet vergi alabilmek için kolonyolara konulan etil alkolü içilemez hale getirilmesini şart koşuyor (denatüre alkol.)

aslında kolonyalarda kullanılan alkol bildiğimiz doğal etil alkol. bira, şarap yada rakının içerisindeki alkol. bunu biz içmeyelim, gidelim devlete anasının amı gibi vergi verelim diye geri dönülemez bir kimyasal tepkimeye sokarak tadını bozuyor. (denatüre ediyor.)

bildiğiniz bir yöntem var mı bu durumu aşmak için?

edit ve not: denatüre olunca zararlı olmuyor. sadece tadı iğrenç oluyor.

@57 adam cem uzanın oğlu beyler.

western unioun 140 dolara 40 dolar masraf keser.

ingilterede euro-dolar/pound konversiyonu inanılmaz zarar ettirir.

insanlar türkiyeden ingiltereye giderken paralarını burada oyakbankta pounda çevirir giderler ingiltereye diyorum ohooooo

@53 yalan ve palavra dinliyorsun gerizekalı!

kaldı ki ben ingilterede yaşarken türkiyeden oraya para zütüreceksem türkiyede elimdeki dolar yada euroyu pounda çevirip öyle giderdim ingiltereye. daha büyük kolaylık ve ekonomik olurdu. cevahir avm de euro ile alışveriş yapmaya benzemez londrada euro taşımak. kimseden hiç bir şey alamazsın dolarla euroyla.

@47 avrupayı büyütmek değil. 2 yıl londrada 2 yıl da nyc de yaşadım.

zorunlu kısıtlamalar var. öyle taksimdeki paramatikler gibi ister pound ister euro çekemezsin atmlerden. zorunlu devlet baskısı ve politikası olmasa herkes euro kullanır.
ekonomi, politika, petrol, doğal gaz, avrupa birliği, rusya ve amerika konularını genel olarak bilen ekonomist binler varsa neden amerika & ingilterede türkiyedeki gibi her adım başı döviz bozma bürolarının olmadığını bilir ve anlatır.
para'nın nasıl basıldığı euronun, doların, pound'un dünyada ne gibi kaynaklarla temsil edildiğini anlattırmayın bana şimdi.

@41 bir de türkiyeyle ingiltereyi kıyaslamışsın. türkiye 3. dünya ülkesi. ingilterede naah bulursun heryerde öyle türkiyedeki gibi eurro bozduracak yer. hele hele amerikada zaten hiç yoktur döviz bozduracağın exchange... dünya politikasından dolayı... hiiiç kıvırma..

özet: çocuk bariz yalan söylüyor beyler.

@41 sittir lan. üniden sonra 2 yıl ingilterede yaşadım. hele hele yabancıysan flat kiralarsın ancak. o da haftalık ödersin gibe gibe.

@25 yalanını dimağını gibeyim. ingilterede ev kiraları haftalık ödenir bu bir, dolar demişsin bu iki.

zürrüyetini gibtiğimin zibidisi çocuk kandırıyor.

@1 adam haklı beyler.

(bkz: birinci nesiller en ağır huur çocuğudur)

lan tiny pic url lerini göstermiyor mu bu inci???

(bkz: rabbime sordum yannan dedi)

@1 1997 den beri web & multimedia sektöründeyim. türkiyenin 2. internet bankacılığı altyapısını yazdım, türkiyenin ilk e-ticaret siitesini yazdım. (carsi.com.tr)

görsel işitsel deneysel performanslar ve oyunlar yazdım. vücut ve hareket detection'lı.. (2005 den beri) algida, KLM, air france, ülker, pepsi, greenpeace gibi müşterilerim var.

10 un üzerinde yerel ve uluslarası ödülüm var. 3 tane kristal elmam var. görsel iletişim tasarımı master'ı yaptım.

ben de işten çıktım bu aralar. innovatif web işleri yapmak istiyorum. bir kaç projem var. mobile social networkler falan...

ilgini çekerse internet vvs.. işleri bana ulaş.

gökten am yağsa zaten...

en doğrusunu yaptın, rest in peace mehmet.

hasgibtir ordan dediğim liste...

istanbul bilgi üniversitesi hariç hepsi yalan...

fakri dekan'ı bill clinton lan...

ammagduru arkadaştan tavsiyeler;

person of interest:christopher nolanın kardeşi jonathan nolan yazıyor senaryosunu, bilim kurgu gizem aksiyon, azıcık da dram. mükemmel bi dizi.

castle:komedi unsurları barındıran yer yer hüzünlendiren güzel bir polisiye.

masters of sex:sex ile ilgili ilk araştırmayı yapan kişinin çalışma şekilleri anlatılıyor, taşşaklı bilimsel ve erotik bi dizi.

perception:şizofren bir nöroloji profesörünün fbı'a çalıştığı vakalarda yardım etmesini anlatıyor.

lie to me:evrensel dil olan vücut dilinin; insan davranışlarını ve duygularını nasıl ele verdiğini anlatan bilr polisiye dizi.

the last ship:dünyayı saran bir virüsle mantıklı bir şkilde savaşılmasını konu alıyor, walking dead gibi her bölüm milletin kalbini zütünden attıralım, gerilime sokalım diye kasmamışlar, herşey mantıklı, dizi uss nathan james isimli kurmaca bir abd donanma gemisinde geçiyor.

black sails:dram, aksiyon, entrika ve gizem öğelerinin ağırlıkta olduğu korsan dizisi, ben çok beğendim tavsiye ederim.

da vinci demons: leonardo da vinci nin gençlik yılları anlatışmış. dehasına farklı bir açıdan bakılmış. sadece ressamlığı değil; mühendisliği de göz önüne alınmış. osmanlılar da geçiyor dizide.bu da aksiyon gizem zeka türünde çok güzel bir dizi.

(bkz: oha ananı gibeyim diyebileceğim dizi tavsiyesi)

@1 tam bir ilgi huursu. küçükken mahallede hep dalga geçmişler bunla, anasından dayak yemiş devamlı.