• 0 / 153 / 348 entry
  • 0 başlık
  • 5.12 incipuan

masterless yemişinci nesil silik

  • 0
    evrimle ilgili çok ünlü birinin sözleri
    up up up
    ···
  • 0
    evrimle ilgili çok ünlü birinin sözleri
    @3 aynen panpa
    ···
  • 0
    evrimle ilgili çok ünlü birinin sözleri
    atatürk'e saygı duymamak imkansız bu devirde hala evrimi maymundan gelmek sananlar varken adam 80 sene önce bunları demiş.

    atatürkün evrim hakkındaki sözleri ;

    afet inan, atatürk hakkında hatıralar va belgeler, 1968 yazdı:
    hayat her hangi bir doğa dışı etkenin müdahalesi olmaksızın dünya üzerinde doğal ve zorunlu bir kimyasal ve fiziksel olaylar dizisi sonucudur. hayat sıcak, güneşli ve sığ bir bataklıkta başladı. oradan sahillere ve denizlere yayıldı. denizlerden tekrar karalara geçti. ilk hayvan denizlerde balık ve karalarda muhtelif kemikli yaratıklar oldu. bunlar devirlerde şekilden şekile tekamül ettiler. insanlar sularda kaynaşıp çırpınan bir varlıktan bu günkü şekline geldi...

    tabiatın, her şeyden büyük ve her şey olduğu anlaşıldıkça, tabiatın çocuğu olan insan, kendinin de büyüklüğünü ve haysiyetini anlamaya başladı.

    insanlar sularda kaynaşıp çırpınan bir mevcuttan bu günkü şekline geldi. insanın bu günkü yüksek zeka, idrak ve kudreti milyonlarca ve milyonlarca nesilden geçerek hazırlandı. artık insan bugün tabiatın nihayetsiz büyüklüğüne ve tabiat içinde kendi nevinin mukederatına gittikçe büyüyen bir irade ve şuur ile bakıyor. mustafa kemâl atatürk

    ruşen eşref ünaydın, atatürk t. ve d.k.h. yazdı:
    insanlar, sürfeler gibi sulardan çıktılar ilk önce... ilk ceddimiz balıktır. işler daha ilerledikçe o insanlar, primat zümresinden türediler. biz maymunlarız; düşüncelerimiz insandır. mustafa kemâl atatürk

    atatürk'ün söylev ve demeçleri, 1935 yazdı:
    tabiat insanları türetti; onları kendine taptırdı da. ancak; insanların dünyada yaşayabilmeleri için, onların tabiata egemenliğinide şart kıldı. tabiata egemen olmasını bilemeyen yaratıklar varlıklarını koruyamamışlardır. tabiat onları kendi unsurları içinde ezmekten, boğmaktan, yok etmekten ve ettirmekten çekinmemiştir.

    bundan 200 sene evveline kadar dünyanın 5-6 bin sene önce yaratıldığı ve insanın basra'ya iki günlük yolda, fırat nehri üzerinde bulunan cennet'te yaratıldığı zannolunmakta idi. bu kanaatların hep din kitaplarındaki hikayelerin, olduğu gibi hakikat sanılmasından doğuyordu. artık hayatın 6 bin senelik değil, milyonlarca senelik olduğu anlaşılmıştır. bu anlayış arzdaki kaya tabakaları ile onların arasındaki fosillerin 100 seneden beri, usul dairesinde tetkiki sayesinde olmuştur.

    hayat, dünyanın karalarında, denizlerinde ve havasındadır. kainatın bizim dünyamız haricindeki yerlerinde, şimdiki halde, hayatın mevcudiyetini kati olarak bilmiyoruz.

    dünyanın, güneşten geldiğini, zamanla şeklini, manzarasını değiştirdiğini ve bu suretle en nihayet, bugünkü hali aldığını hatırlattıktan sonra, şimdi dünyada hayatın tetkikine geçilebilir.

    fakat hayatın dünya üzerinde nasıl başladığını henüz kat'î surette bilmiyoruz.

    hayatın ince, sulu çamur şeklinde tabîi şerâit altında başlamış ve sonra, hissolunan surette, yavaş yavaş tamamıyla hayata mahsus vasıflar almış olması muhtemeldir. herhalde şunu kabul etmek lâzımdır ki hayat tabiatın haricinde gelmiş değildir ve tabiâttın fevkinde bir amelin eseri de değildir. hayat tıpkı suyun buhar olması; bazı cisimlerin billür haline geçmesi, hararet tesiri ile toprağın yarılması kabilinden zaruri bir tabiat hadisesidir ve husulü lâzım olan tabii sebepler mevcut olduğu zaman kendiliğinden hâsıl olmuştur.

    ilk hayata ait, bu güne kadar edinebildiğimiz bütün bilgilerin kitabı kayalar sicilidir. bu sicile göre en eski kayalar, hiç bir hayat eseri göstermiyor. çok sonraları da kayalarda görülen ilk hayat izleri pek basit şeylerdir. küçük hayvan kabukları, deniz otlarının sapları gibi.

    (... )

    daha sonra (1-2 milyon süren devrede) denizde ilk balıklar meydana geldi. bu devirde, karada henüz toprak dahi yoktu. bundan sonradır ki karada, birden pek mütenevvi, kalın bataklık nebatları görülür. bu nebatların çoğu, büyük ağaçlar halinde yosunlar, ağaç büyüklüğünde otlar gibi şeylerdir.

    (... )

    asırdan asıra bir çok şekilde hayvanlar, denizden karaya çıkmaya başladı. bunlar hem kara, hem deniz hayvanları idi. karada bataklıkta yaşarlardı.

    (... )

    bu devirden sonra bir yaz ve büyük bir yeni hayat devresi başladı. dünyanın haritası, bugünkü dünya haritasına, müphem sürette benzedi. (ilk hayatın başalngıcından, bu güne geçen zaman, 60 veya 600 milyon sene tahmin edilmektedir.) bu yeni devrin başlaması ile, ilk defa dünyada, mer'alar vücut buldu... mer'alarda ot yiyen hayvanlar meydana geldi. bu devir inkişaf ettikçe, nebatlarının ve hayvanlarının bugün dünyada görülenlere benzeyişleri artti. yavaş yavaş çirkin ve kaba nesiller, bugünün mütekamil memeli hayvanlarına inkılap etti. bu hayvan zümresinin başında; sıra ile maymunlar, kuyruksuz maymunlar ve nihayet insanlar bulunmaktadır. tesbit ettiğimiz hayat zincirinin başlangıcı ve nihayeti daha aydınlatılmak ihtiyacındadır.

    (... )

    gördük ki, hayat zincirinin son halkası insandır. bu zincire nazaran insanın sair memeli hayvanlar gibi, daha basit bir sınıfa ait cetlerden geldiği kanaatine varılır.

    filhakika umumiyetle iddia olunuyor ki, insanın ve büyük maymunların müşterek bir cetleri vardır. bu cet dahi, daha basit şekilleri haiz bir nesilden, ilk memeli hayvan cinslerinin birinden ayrılıyor. bu memeli hayvan bir nevi yerde sürünen hayvandan ve nihayet bunların hepsi de ilk hayat şekli olan iptidai hücreye dayanıyor. insanın bu şeceresi, insanın teşrihi ile sair kemikli hayvanların teşrihi arasındaki mukayeselere müstenittir.

    (... )

    insanların ceddi olarak tasvif olunan mahlük, kayalar arasında saklanan koşucu bir mahluk idi. bu mahluk kolayca ağaçlara tırmanabiliyor, ayaklarının başparmakları ile ikinci parmakları arasında bir maddeyi tutabiliyordu. bu insan ceddinin dünya yüzünde yaşadığı devir; ilk memeli hayvan devri pek eskidir. fakat bu mahlukta tabii, bir cetten iniyordu. bu cet daha eski bir zamanda yerde sürünen hayvanlar devrinde yaşamıştır. bu hayvan, ağaçlar arasında yaşardı.

    insanların cetleri olan bu mahlukatlara ait olmak üzere bulunan ilk izler arasında en mühimleri bazı taşlar ve bilhassa çakmak taşlarıdır. bunlar pek kaba tarzda ve elde tutulmak için yontulmuşlardır.

    bu ilk aletler arasında en eskileri milâttan 50.000 senedden daha evvelki zamanlara aittir. fakat bu ilk aletleri yapan mahluklara ait ne kemiklere ne de buna benzer sair izlere bu güne kadar tesadüf edilmemiştir. binaenaleyh, bu mahlüklara, yalnız eser olarak bıraktıkları bu ilk aletlerin mevcudiyetiyle intikal ediyoruz. mustafa kemâl atatürk
    ···
  • 0
    picler harlem shake yaptık kosun
    kız yok amk
    ···
  • 0
    hakkari de gece eğlenilecek yer önerileri
    hahaha yorumlara bakınca eski inci aklıma geldi böyle yaratıcı olun binler *
    ···
  • 0
    beyler yok boyle bir hatuuuuuuun
    yolla panpa
    ···
  • 0
    sözlüğün seksi kızı online
    sevişelimmi
    ···
  • +1
    siklenmeyenadam
    geçmiş olsun panpa
    ···
  • 0
    17 yaşımdayım ve sanırım disleksiyim
    geçmiş olsun panpa
    ···
  • 0
    istanbulu kenan komutanmı fethetti fatihmi
    hatırlayamıyorum amk
    ···
  • 0
    bu türk sinemasındaki eksik nedir
    pardonu izle süper bi filmdir eşkiyada efsanedir
    ···
  • 0
    megan fox ferresi var elimde panpeytalar come
    yalan amk
    ···
  • +2
    inci sözlüğün şakirt yuvasına dönmesi
    @2 nick - mesaj
    ···
  • 0
    erkek karısını bir daha boşarsa tekrar
    up up up
    ···
  • +5 -3
    inci sözlüğün şakirt yuvasına dönmesi
    acı bir gerçektir eskiden bu sözlükte hep sol görüşlü ve atatürkçü insanlar vardı ülkücülerimiz bile şuanki türkiyenin durumuna atar yapardı ama şimdi bakıyorum hep yobaz yobaz başlıklar başbakanı övmeler izmirlilere laikçi diye sövmeler felan filan. Heralde bunlar birkaç am züt meme capsi için gelip cinsel ezikliklerini tatmin ediyorlar.
    ···
  • +1
    erkek karısını bir daha boşarsa tekrar
    @8

    eğer erkek karısını (üçüncü defa) boşarsa, kadın, onun dışında bir başka kocayla nikâhlanmadıkça ona helâl olmaz. (bu koca da) onu boşadığı takdirde, onlar (kadın ile ilk kocası) allah’ın koyduğu ölçüleri gözetebileceklerine inanıyorlarsa tekrar birbirlerine dönüp evlenmelerinde bir günah yoktur. işte bunlar allah’ın, anlayan bir toplum için açıkladığı ölçüleridir. - bakara 230 -
    ···
  • 0
    laikçilerin hangi özgürlükleri kısıtlandı
    lan bu ne amk ? eskiden bu sözlükde sol görüşlü ve atatürkçü insanlar vardı gibtimin yobazları buraya bile damlamış gibtirin gidin burdaki muhabbetler helal dairesi içinde değil islami sitelere yol alın.
    ···
  • +2
    erkek karısını bir daha boşarsa tekrar
    Eğer erkek karısını (üçüncü defa) boşarsa, kadın, onun dışında bir başka kocayla nikâhlanmadıkça ona helâl olmaz. (Bu koca da) onu boşadığı takdirde, onlar (kadın ile ilk kocası) Allah’ın koyduğu ölçüleri gözetebileceklerine inanıyorlarsa tekrar birbirlerine dönüp evlenmelerinde bir günah yoktur. işte bunlar Allah’ın, anlayan bir toplum için açıkladığı ölçüleridir. - Bakara 230 -
    ···
  • +1
    erkek karısını bir daha boşarsa tekrar
    evlenebilmeleri için kadının başka bir adamla nikahlanması gerekiyor yani o adamın koynuna girebiliyor ve bu bir kutsal kitapda yazıyor. Tahmin edin bu hangi din ?
    ···
  • 0
    karikateist sayfasını
    @1 destek
    ···
  • 0
    nasıl hayat kadını oldum anlatıyorum gelin
    rezerved
    ···
  • 0
    hz süleyman
    karıncalarla konuşuyormuş dinlere göre
    ···
  • 0
    cennet kaç huri var amk unuttum
    aklıma gelmiyor
    ···
  • 0
    tuncelide siktiğimiz leş hatunlar
    bu ne amk
    ···
  • 0
    hürremi kim sikiyordu amk unuttum
    @3 şehzade mustafa
    ···
  • daha çok