Düşün ki eli yüzü düzgün, üniversite okuyan cansu diye bi kız var... bir de cansu'dan hoşlanıp yürümeye karar veren serhat var...
napıcak bu serhat... faceden ekliycek, twitter'dan takip edicek, okulda görünce selam vericek, facedeki resimleri beğenicek, twitterdan cansu görsün diye duygusal tweetler atıcak, bi bahane bulup muhabbet kurmak için not falan isteyecek, karambole getirip numarasını isteyecek, whatsaptan yazacak, cevap geç gelecek, yine yazacak, cevap gelmeyecek...
serhat naber nasılsın yazacak, cansu "ii sen" diyecek. serhat kırk takla atıp güzel bi muhabbet edebilmek için kasacak, cansu zar zor iki kelime muhabbet edebilecek... serhat cansuya bişeyler içelim diyecek, cansu bakarız diyecek, bakmayacak. serhat ikinci kez bişeyler içelim diyecek.. cevap bekleyecek, tabi bu arada cansu'nun resimlerini beğenmeye devam edecek, cansu bi tweet atacak, serhat bu bahaneyle cansu'ya ne kadar düşünceli biri olduğunu söyleyecek, ona iltifat edecek ve zar zor bi buluşma ayarlayıp takılacak.
serhat deli gibi bu buluşmaya hazırlanacak, konuşacağı muhabbetleri tasarlayacak, genel olarak cansuya güzel şeyler söyleyip etkilemeye çabalayacak. ama cansu erkenden kalkacak... serhat arada bir trip yapacak, cansu üff kız gibisin diyecek. serhatı ezecek. serhatın temiz ilgisi patates olacak. giblenmeyecek. cansu buraklarla birlikte ev partisine gidecek, sabaha kadar içip beraber uyuyacaklar. serhat naber yazacak. cansu okuyacak. cevaplamayacak. serhat "neden cevap vermedin, biz samimi değil miyiz, bana ayıp olmadı mı" falan diye tatlı bi şekilde sitem edecek. cansu cevap bile vermeyecek. serhat alttan almazsa "uzatmış" olacak. tribal olacak. sineye çekmezse hepten kaybedecek.
serhat dört gün üst üste her sabah günaydın yazacak, ve cansu beşinci günün şafağında doğuya bakıp "bu çocuk resmen bana deli oluyo yeaa" diyecek.

...

serhat öyle yapmayıp, bir kızla ilgilenmek yerine kızların geneliyle standart bi yakınlık kursa, takılsa, eğlense, klübe gitse, bişeyler içse, evde partiler yapsa, gezse, gezdirse, öyle faceden her iletiye like basmasa, telefon numarası istese ama pek yazmasa, yazınca öyle hemen cevap vermese, özelde senle ilgileniyomuş gibi izlenim yaratsa, kız tam "bu çocuk benle ilgileniyo galiba" düşünmeye başlar başlamaz serhat başka bi kızla aşırı samimi olsa, çok yüz vermese, çok eğlenceli, çok karizmatik takılsa, evde parti yapsa ve bu kez cansuyu çağırmasa, cansu çatır çatır çatlasa, tam kopup gidecekken, serhat cansuya yazıp "o partide çok yavşak erkekler olacaktı, seni bilerek çağırmadım asılmasınlar diye" dese ve cansunun gönlünü fethetse. sonra cansuya yine hiç pas vermese, diğer kızları da etkilese, böylece cansuyu kıskandırsa. cansu dayanamayıp whatsaptan yazsa, serhat cevaplamasa. cansu trip atsa, serhat tribi görüp hafiften ilgilense. ama ortamda pek iplemese. cansu kaçamak yapıp buraklarla ev partisine gittiğinde ve sabahlara kadar içtiğinde, beraber uyuduklarında serhat iplemese, aynı şekilde o da buselerle takılsa, ya da cansu trip attığında serhat sert bi şekilde karşı trip atarak cansuya züt gibi davransa, onu tavırlarıyla cezalandırsa,
serhat dört gün üst üste hiç bir sabah günaydın mesajı atmasa, ne olacak biliyor musun? cansu beşinci sabahın şafağında doğuya bakıp, neden bu çocuk bana yazmıyo yaaaaaaaa diye için için kuduracak.

kusura bakmayın da bin erkekler enayi değil. tabikide bin erkek olacaklar. çünkü genelde olaylar yukarıdaki şekilde gelişir. ilgiyi görünce zütü kalkmayan kız mı var? yok. belki çok nadir. onun da serhata rastlaması binde bir ihtimal. bu ihtimal yüzünden efendi erkek olup züt kaldıran bir hava parçası kalmanın manası yok.

iyi günler beyler. çoğunuz okumayacak ama neyse

hayırdır zütünmü acıyor

profilimde görebilirsiniz daha öncepaylaşımlştım

profilimde tutmamıştı tekrar paylaştım bro birilerine yararlı olur

göz göz giberrr

hagibtirin amk çocukları gags

Hikaye bitmiştir geri kalanını hayalleriniz süslesin.

Eve gidiyorum bu arada avukatlık yapıyormuşum binler derya söyledi yani istanbulda davam var diyip istanbula şu hastane olayını çözmeye kaçıcaktım ertesi sabah deryayla ortak banka hesaplarımızdan yüklü miktarda para çekip sabahtan istanbula doğru yola çıkıyorum başakşehir devlet hastanesin de dayımı buluyorum bin perişan düşünsenize yiğeni(ben) ölüyor kızı kayboluyor karısı hapise giriyor gidiyorum dayı diyorum sen kimsin evladımdiyor ağlamaklı bi sesle tanımıyor beni kafayı oynatıcam çıkıyorum yine dolaşıyorum düşünüyorum bu sefer avukatlığımı kullanarak yengemle bir görüşme ayarlıyorum kimsin diyor senin avukatınım artık diyorum kim buldu seni diyor eşiniz diyorum anlatmalısınız bana herşeyi diyorum ve başlıyor kızım duygunun bir rahatsızlığı var aslında rahatsızlık mı denir bilmiyorum ama zütürmediğimiz doktor hoca kalmadı diyor yine merak basıyor beni ardından sözlerine şöyle devam ediyor :

bidaha oku kardeşim anlarsın olay örgüsünü

iyi okursan anlarsın kardşeim

Televizyondaki habere ilgiyle baktığımı gören derya ne oldu hoşunamı gidiyor böyle haberler gibisinden saçmalıyordu benimde gözümün önünde hala o siyah leke canlanıyordu bir hışımla ceketimi alıp dışarı çıktım ama o da ne hiç bilmediğim görmediğim bir yerdeyim etraftaki esnaflara burası neresi diye soruyorum değişik bakkışlar eşliğinde karabağlar cevabını alıyorum şehir olarak sorduğumda izmir cevabını alıyorum hala değişik cins cins bakıyorlarnapacam diyedüşünüp kendimi yollara vuruyorum yürü yürü artık merkezden uzak biryerlere geldiğimi görüyorum nasıl olmuştuda bir gece de görünüşüm değişmeden istanbuldan izmire ışınlanabilirimm oysa haberlerde öldüğüm söyleniyor o yarık kuzenim deryanın odasındada vardı acaba lanetlenip öldükten sonraki yaşamamı geldik diyorum bir çıkış yolu yok o an cebimde bir şeyler titreşiyor bakıyorum hayatım aha diyorum derya bu açıyorum kuzenimin sesi efendim diyorum nerdesin diyor bilmiyorum diyorum kenan şaka yapmayı bırak bişey demeden çıktın akşam oldu daha gelmedin merak ettim diyor tekrar yerimi sorup sordurup karımı bekliyorum uzaktan bir bmw yaklaşıyor karım iniyor sarılıyor vay amk diyorum bmw m varmış öyle evin yolunu tutuyoruz

sevdiğim kadın derya masadan kalktı ve duvara monte edilmiş led tv nin düğmesine basıp açtı. kanal geçip duruyor izleyecek bir kadın programı arıyordu. cnn den geçerken altyazı dikkatimi dağıtmıştı. tatlım geri gelebilir misin dedim elindeki kumandayı bana verip al sen değiştir zaten bişey yok televizyonda dedi ve kumandayı elime verdi. hızlı hızlı geri geldim. cnn de öğle haberleri vardı. altyazı ise çok ilginçti.

"... devlet hastanesinde akılalmaz bir cinayet."

spiker ise:
"hastaneye dün akşam eşiyle birlikte getirilen kadın, kızının kaybolmasından sorumlu olduğunu düşündüğü genci gece yarısı hastane odasında vahşice öldürdü. kadının eşi dün akşam kırık tehşisiyle tedaviye alınmıştı. kadın ise göz altına alındı. ayrıntılar henüz netleşmedi."

beynimden kurşun yemişe dönmüştüm. kameraman polislerin engellemesine rağmen cinayet işlenen hastane odasını bir miktar görüntülemeyi başarmış bunuda televizyona vermişlerdi. ikinci bir şok daha yaşadım. kameraman odadaki yatağı son anda çekmeyi başarmıştı. ben ise kimsenin farkedemeyeceği bir ayrıntıyı yakalamıştım. yatağın altından dışarı doğru büyük siyah bir leke zemine yayılmış vaaziyetteydi. aynı yengemin kızının odasındaki dolabın arkasında gördüğüm lekeye benzer bir lekeydi bu.

artık hormonlarımız mola vermiş yerini neşeye bırakmıştı. birlikte eğlenerek banyo yapıyor konuşuyor, duşun altında şarkılar söylüyorduk. işimiz bittiğinde küvetin içeersinde uyumaya karar verdik. kuzenim göğsüme yatmış, bacaklarımız birbirine kenetlenmiş vaziyetteydi. çıplak tenlerimiz birbirine temas ediyordu. kuzenime seni seviyorum dedim ve bir tepki bekledim ancak hiç bir tepki vermedi. eğilip baktığımda çoktan göğüsümü yastık gibi kullanıp uyuduğunu anladım. iyi geceler dedim ve bende uyudum. kapı zilinin çalmasıyla gözlerimizi açmıştık. bi an için nerde olduğumuzu anlayamamış bi kaç sn sonra olanları hatırlayıp birbirimize gülümsemiştik. kuzenim, ben bakarım aşkım diyip bornozunu giyerek kapıya bakmaya gitti. ben ise ciks sonrası mutlulukla küvetten kemiklerimin çıtırdadığını duyarak kalktım. üzerimi giyinmek için yatak odasına geçtim. kıyafetlerde tanıdık gelmiyordu hatta benim zevklerimi bile yansıtmıyordu ancak pek oralı olmamıştım. yatakodasından çıktım. koridorda yürüdüm ve duygu kimdi o gelen diye seslendim kendisine. hiç hayatım kapıcı ekmek getirmiş diye cevap verdi içerden. odalarıda hatırlamıyordum hatta bütün eşyaları ilk defa görüyordum. bunları düşünürken sese doğru gitmeye başladım. ses mutfaktan geliyordu. mutfağa girdiğimde duygu elinde bıçakla peynir dilimliyordu. arkadan gidip günaydın hayatım öpücüğü attım tam boynuna. huylanmış vaziyette boynunu kırdı ve bıçağı bana doğru uzatı verdi. duyguda kim oluyor kenan diye şakayla karışık tehdit ediyordu beni. kahretsin kızın ismi duygu değildi anlaşılan. evli olduğum kişinin ismini bile bilmiyordum ama tüm huylarını biliyordum. biraz düşündüm ama aklıma hiç birşey gelmiyordu. benim düşündüğümü gören ismini duygu sandığım karım biliyorsun ben kıskanç bir bayanım akıllı ol dedi. duygu şey benim kuzenim olur dedim doğru mu yalan mı bilmez bir halde. eşim ise kuzenini tanımıyorum tatlım ama ben sana şaka yapmıştım sakın dedikelrimin gerçek olduğunu sanma ben senin bana ne kadar bağlı biri olduğunu sevişmelerimizden biliyorum dedi ve bıçağın ucuna yapışmış olan peyniri yalamam için ağzıma doğru zütürdü. bıçağı bişey olmamış gibi yaladım ve gülümsedim. ardından eşimi yaptığı işle baş başa bıraktım. gözüm mutfakta eşim olacak kadının ismiyle ilgili birşey aramaya başladı. bi yandanda ona çaktırmamak için havadan sudan konuşuyordum. etrafta isimle alakalı herhangi bir şey yoktu. canım nüfus cüzdanın lazım bana dedim. oda nüfus cüzdanının yatak odasındaki kırmızı çantamın içersindeki cüzdanda olduğunu söyledi ardından ne yapcaksın merak ettim diye sordu. ben ise önemli değil fotokopisi lazım diye bi yalan uydurdum ayaküstü ve apartopar yatakodasına girdim. kırmızı çantayı arayıp buldum içersinden cüzdanını çıkarıp nüfus cüzdanına baktım. ismi derya idi. bi saçmalıkla daha karşı karşıyaydım. derya kimin nesiydi şimdi? duygu diye bildiğim eşim derya çıkmıştı. bu evde neyin nesiydi böyle. acaba hafıza mımı kaybettim acaba diye düşündüm. yengem ve dayım ne yapmıştı? kafam karma karışıktı. deryanın içerden kenan kahvaltı hazır hayatım demesiyle irkildim. sakin gözükmeye çalışarak mutfağa geçtim. kurt gibide acıkmıştım. sofrada herşey vardı. heralde iyi bir işe sahibim diye içimden geçirmeden edemedim. tabi tüm bu basit bilgileri deryadan alamazdım anormalliği anlar benim deli olduğumu düşünebilirdi. belkide deliydim amk.

pozisyonunu koruyup ellerini arkaya zütürdü. sütyeninin kilidini açtı. bi anda her iki yana ipleri düşüverdi. sütyenini tutan bir tek yerçekimi kalmıştı. ayağa doğru kalkarken tek eliyle düşmesin diye tutuyordu. daha fazla dayanamayıp kollunun bileğini tutup zorla kendime doğru çektim. kolunu çekmemle birlikte sütyenin yere düşmesi bir oldu. duygu düşen sütyene tekme atmaya kalkıştı. sütyen yerine uzun ojeli ayak tırnakları dizime çarpmıştı. inleyerek yere doğru eğildim. ufff afedersin aşkım çok özür dilerim diyerek benle birlikte oda eğildi. biraz kan akıyordu dizimden. ben ise önemli değil tatlım diye teselli ettim kendisini. ve yerdeki sütyeni alıp kanayan yere bastırdım. duygu hırçın bi şekilde üzerime atlamıştı. o sütyen bana evlenmeden önce aldığın yılbaşı hediyesiydi diye üzerime bi çırpıda çıkmıştı. çıplak göğüsleri bu hareketleri yaparken aşağı yukarı sallanıyordu. ardından göbeğime doğru çıplak bacaklarıyla çıktı ve bileklerimden elleriyle tuttu. memeleri tüm ihtişamıyla aşağı doğru göğüslerime bakar vaziyette sarkıyordu. demek sütyenimi lekelersin haa görürsün sen diyip ağzında bir tükürük topu oluşturup suratıma doğru bıraktı. tam dudağımın kenarına isabet etmişti. eğilip dudağımı öpmeye başladı tekrardan. dudaklarımız tükürük içersinde kalmıştı. ellerini bileklerimden çekip göğüslerime doğru zütürdü. vücudumu okşamaya başladı. aniden üzerimde kalkıp bacaklarımın arkasına geçti ve boxerımı çıkardı. penisim neşe içersinde dışarı doğru fırladı. iki parmağıyla penisimi tutup oouvv bunu içime saplaman için sabırsızlanıyorum hayatım dedi. duygu üzerimde kayarak bana doğru tekrar gelmeye başladı ve ayağa kalktı. göbeği penisim üzerinde kayıyordu adeta. tekrardan karnıma oturdu. ellerini göğsüme koyup parmaklarıyla göğüs kıllarımı oynamaya başladı. kıl demişken yannanının çevresindeki kıllar hiç hoş durmuyor tatlım anlaşılan benim olaya el atmam gerek dedi ve kendiyle birlikte benide yerden kaldırdı. birlikte küvetin oraya geçtik. küvetin içine duygu girmiş ben ise ona dönük halde küvetin tepesinde oturuyordum. önce eline jel aldı ve eliyle penis çevreme sürmeye başladı. diğer eliylede penisimi tutup havaya kaldırdı ve testislerimede jel sürüp köpürtmeye başladı. testislerimi avuçlayıp köpükler içersinde hamur gibi oynamaya başladı. yaptığı işi yine yarı açık ağızla yapıyor arada bir dilini hafifçe çıkarıp yutkunuyor bu sırada ağzı kapanıyordu. ardından bana doğru baktı ve köpüklü eliyle penisimi sıvazlamaya başladı. ama hemencecik bıraktı. senin içime boşalman lazım erkenden boşalmanı istemem dedi ve güldü. diğer eline jileti aldı ve narin narin genital bölgemi traş etmeye başladı. avuçladığı gibimi bi sağa bi sola çekip duruyor tüm tüyleri kesmeye çalışıyordu. işini bitirince elimden tutup ayağa kalktı. ve altındaki iç çamaşırını çıkardı. çıkardığı iç çamaşırıyla genital bölgemde arta kalan köpükleri bununla temizledi. ardından bir dakika bekle beni dedi ve banyodan dışarı çıkıp gitti. arkadan gidişine bakakalmıştım. kalçaları yerinde zıplıyordu kuzenimin. geri geldiğinde elinde bir şişe zeytinyağı tutuyor vaziyette bana bakarak gülüyordu. küvete tekrar çıktı. elimi avcuna alıp bir miktar döktü. zeytinyağını kuzenimin çırılçıplak vücuduna sürmeye başladım. koltuk altlarına, ardından göğsüne oradan vajinasına ve ardından elimi arkasına atıp kalçalarına ve dahada ileriye gidip elimin yan tarafıyla kalçasının iki lobunun arasına ekmek keser gibi soktum. bunu yaparken kuzenim hafifçe inleyip omzuma yatmıştı. kendiside bi miktar alıp bana sürmeye başlamıştı. işi bitince arkama geçip elini önden penisime doğru atıp diğer eliyle karnıma sarıldı. ve boynumu öperek penisimi sıvazlamaya başladı. hemen önüme geçip çömeldi ve benim sertleşmiş penisimi ağzına aldı ileri geri masturbasyon yapmaya devam etti. boşalmak istemediğimden yeter manasında elimle başını tuttum. gülerek yeriden kalktı. küvetin içine doğru yatırdım ve vajinasını yalamaya başladım. kuzenim kendinden geçiyordu. elini musluğa atıp bi anda sıcak suyu açtı. şimdi üzerimize yağmur gibi su yağıyordu. vajinasını yalamaktan vazgeçip tek bacağını omzuma aldım ve yağan yağmur altında ilk girişi yaptım. tüm günün yargunluğunu, aşkımı, sevgimi tüm benliğimi sevgilime aktarıyor oda kabul edermiş gibi bir ileri bir geri gidip geliyordu. ikimizde boşaldığında yorgun bedenimi kuzenimin yanına bırakmış küvette yan yana yukarı bakar şekilde yatıyorduk. üzerimize yukardan su yağmaya devam ediyordu.

uzunca bir part attım

öpüşmeyi bırakmıştık. duygu gülümseyerek elinde tuttuğu bu yüze bakıyor. büyük bir sevgiyle eliyle yüzümü okşuyordu. seni kendimden daha çok seviyorum bitanem dedi. bende seni seviyorum diyerek karşılık verdim. soyunma vakti geldi seni deli çocuk diyip kolumdaki saati çıkarmaya başladı. saati çıkartırken zamanın 7 ye geldiğini görmüştüm. saati alıp yan taraftaki klozetin üzerine doğru eğilip koydu. ardından arkama geçip üzerimdeki geceliği çıkarmaya başladı. kollarımı kaldırmıştım. pijamayı bir çırpıda çıkarmış sırtım çıplak halde ona bakıyordu. ellerini arkamdan omuzlarıma doğru zütürüp masaj yapmaya başlamıştı. arkadan kulağıma doğru eğilip yere diz çök tatlı çocuk vücudunu biraz yumuşatıyım diye fısıldadı. ince uzun eliyle yavaş yavaş omzuma masaj yapıyordu. o anki rahatlamayla birlikte dayımın evindeki o masaj anları aklıma gelmişti. aynı heyecanı şimdide yaşıyordum tek farkı bu sefer yengeme ve dayıma yakalanma korkusu yaşamadan hareket ediyor olmamdı. kuzenim ardından ellerini boynuma doğru zütürdü ve iki taraftan yavaş yavaş sıkmaya başladı oradan şakaklarıma geçti bir süre burayada masaj yaptı. üzerime doğru eğildi ve yüzünü boğazımın yanına doğru getirip dudaklarıyla sömürmeye başlamıştı. bi yandanda erotik kelimeler fısıldıyordu. bana acımanı istemiyorum, vücudum senin dilediğin gibi kullan onu şeklinde. arkada bir hışırtı duydum ardından tam kafamın üstünden bir elbise fırlayıp karşı duvara çarpıp yere düştü. kafamın iki yanında çıplak 2 kol belirdi. beni tatmin etmeden buradan dışarı çıkmanı yasaklıyorum diye sağ kulağıma eğilip fısıldadı bu kolun sahibi olan kadın. ardından ayağa kalktım ve arkamı döndüm. kuzenim duygunun üzerinde sadece sütyeni vardı. kollarını kafasının arkasına uzatıp tokasını çıkardı. ardından saçlarını sağa sola sallayıp iyice dağıttı. yüzünü azgın bir mimiğe bırakmış saçlarının arasından bana doğru bakıyor bi yandanda hırrr diye sesler çıkarıyordu. sonra dişlerini çıkarıp bu gece av var demeye başladı. bana doğru yaklaştı ve azmaktan dimdik olup pijamama çadır kurmamı sağlayan penisimi bi anda yandan tek elle kapıp sıkmaya başladı. yüzü tam karşımdaydı şimdi. sadece gözlerime azgın bir şekilde bakıyordu. elini şimdi muamele yapar gibi ileri geri hareket ettirmeye başlamıştı. taşlaşmış penisim iç çamaşırımın içinde bir ileri bir geri kumaşa sürtünüyordu. elini çekip aşağı doğru çömeldi. pijamamın lastiklerine parmaklarını geçirip aşağı doğru kaydırmaya başladı. ayağımı kaldırtıp pijamadan beni kurtardı. şimdi üzerimde sadece siyah bir boxer kalmıştı. dilini çıkarıp bacağımı yalamaya başladı. ardından yukarı doğru dili açık vaziyette bana doğru kahkaha attı. yere yattı ve üzerindeki pijamayı çıkarmaya başladı. yavaşça bacaklarında sıyırdı ve çıkarıp suratıma doğru fırlatıverdi. ardından bacaklarını havaya kaldırıp iki yana devirdi. vajinasının hafif kenarı gözüktü.

Geldim beyler devam

gençler hiç rez şuku yok biraz ilgi gelsin devam edicem

az önceki öpüşmeden farklı idi bu öpüşme. birbirimize ihtiyacımız vardı. birbirimize muhtaçtık çılgınlar gibi. onu istiyordum. duyguyla bir ömür aşk içinde yaşamak istiyordum. aslında o an hiç ama hiç bitmesin istiyordum. benim ona onunda bana ihtiyacı vardı. bana sarılmayı bıraktı ve ellerini göğsüme yavaş yavaş sürtmeye başladı. ardından diğer elini saçlarıma doğru zütürüp arkadan avuçladı. şimdi kafamı dudaklarına iyice bastırmaya başlamıştı. deli gibi öpüşüyorduk ayak üstü.

Evet anlatıyorum

yattığım yerden banyo kapısına bakarak hayallere daldım. içimde mükemmel bir mutluluk vardı. hayatta en çok istediğim insanla birlikteydim. acaba öldümde cennete mi gittim diye düşünüyordum. halbuki hastane odasında olmam gerekiyordu ancak güzel bir evin yatakodasında kuzenimle birlikte mükemmel bir ön sevişme geçirmiştim. peki ya kenanda neyin nesiydi? en sonunda herşeyin bir rüya olduğunu varsayıp hayatıma kaldığım yerden devam etmeye karar verdim. siyah leke mi? hehe onlar hikayelerde olur kenan. gibtir et oğlum boşver diye kendimi mantıklı bir şeylere tutunmaya zorluyordum. kuzenimin banyonun içinde hayatım bu banyo 2 kişiyi alacak kapasitede diye seslenmesiyle hayal dünyamdan çıktım. kapıyı açtığımda dışarı doğru yoğun bir nem çıkmıştı. banyo aynası yoğun nemi taşıyamadığından aşağı doğru iz çıkararak su damlaları akıtıyordu. ciğerlerime bu nemli ve sıcak havayı çektim. boğazım sanki yağ ile içten sıvanıyordu. zaten loş ışıklı banyo nemle birlikte iyice loş olmuştu. kuzenim banyo küvetini doldurmaya başlamıştı. beni görünce yanıma doğru sırıtarak geliyordu. birileri bugün çok gergin anlaşılan deyip yanıma doğru yaklaştı. sonra kafasını yere doğru eğip dudaklarını üzülmüş gibi büzdü. yoksa evliliğimizin daha 2. gecesinde benden bu derece mi sıkıldın kenantekrardan donup kaldım. öylece kuzenimin yüzüne bakıyordum şimdi. duygu kafasını kaldırdı ve bana doğru bakıp aniden sırıtmaya başladı. şaka yapıyorum yaa sende bu gece bi tuhaflık var ama anlayamadım. hem bu gece sana güzel bir süprizm var dedi. dolaptan traş bıcağı ve tüp içinde jel çıkardı. aaaa düşündümde genital kılların bence çok uzamış kesme vakti geldi diye düşünüyorum dedi ve yanıma doğru yaklaştı. kollarımı belimden tutup kafasını göğsüme doğru dayadı. bende aynı şekil ellerimi yavaşça ve tedirgince arkadan beline doğru doladım. kafası göğsümde hafif kısık sesle seni çok seviyorum aşkım bunu biliyorsun demi dedi. bunları söylerken hafif hafif sallanıyordu. ardından seni seviyorum dermisin bana dedi. cevap veremiyordum. kafasını kaldırıp bana doğru bakmaya başladı. şimdi gözlerimizin içine doğru bakıyorduk. duygu o sihirli iki kelimeyi dememi bekliyordu dikkatlice. kalbimden geçenleri söyledim yüzüne karşı. seni seviyorum hayatım. duygu güzel bir gülümseme attı aşağıdan ve dudaklarımız usulca birbirine doğru yaklaştı ve birleşti.

.

arkadaşlar şu gibiş mevzularını geçiyim diyenler çügü anlatıyım diyenler şuku siz belirleyin daha uzun

biraz daha öpüştükten sonra kuzenim dilimi, üst dişi ve dili arasına alıp hınzır bi şekilde sırıtarak dışarı doğru çıkardı ve yavaşça kendini geriye doğru çekti. dişleri dilimin üzerinde kayıyordu. dilimin tam ucunümsüyordu. benim dilim ise dışarda halen aynı pozisyonda kendimden geçmiş bir şekilde karşımda duran kuzenime bakıyordum. ardından kafasını kaldırdı. şimdi alt dudağını ısırıyordu. ikimizinde bu gece birbirini boşaltması lazım dedi ve çekingen bir kıkırdama attı. ardından yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledi. banyo kapısının pervazına tutunup bana doğru döndü. ben banyoyu temizlerken sende hazırlansan iyi olur deyip eline süpürgeyi alıp banyoyu süpürmek üzere içeriye daldı.

aralıksız öpüşmeye devam ediyorduk. sadece tükürüklerimizin çıkardığı vıcık vıcık sesler ve burnumuzdan hızlı hızlı çıkıp karşımızdakinin yüzüne çarpan hava dalgasının çıkardığı soluk alıp verme sesleri vardı. kuzenim duygu kendinden geçmiş vaziyette bir eli sertleşmiş penisimde diğer eli ensemde çılgınca öpüşüyordu. iyice üzerime yüklenmeye başlamış beni geriye doğru yatmaya zorluyordu. daha fazla yatmamak için dirseklerimi yatağın üstüne dayadım. oda benimle birlikte yattı. bacaklarımı kırıp apuş aramı açmıştım. şimdi kuzenimin gövdesini bacak arama almıştım.

Evet 2 gündür beklediğiniz o an geliyormu sankiii

işi bittikten sonra gözlerime bakıp eliyle çenemi tuttu ve ağzımı açıp içine baktı. dilinde kegibte yok niye benle konuşmuyorsun yoksa korkudan hafızanımı kaybettin dedi ve güldü. aniden gülmeyi kesip bi anda suratıma doğru yaklaşıp yoksa bu sessizlik azdığının bir göstergesimi dedi ve eliyle alttan penisimi ve testimlerimi avuçlayıp sıktı. ardından dudaklarıyla dudaklarıma doğru saldırdı. öpüşmeye başladı. kendime karşı koyamadım ve öpüşmesine karşılık verdim.

oldumu şimdi bu bin

evet hepsi bir rüyaydı o gece yemek masasından kalktıktan sonra uyuduğum gece gördüğüm rüyalar dayımın işe giderkenki çıkardığı sese uyanmışım

desem napardınız ? .ddd