
- 1 / 2 / 11 entry
- 2 başlık
- 41.92 incipuan
weaknessbastard oybirinci nesil normal
-
0
yanliş cümle
bak simdi bu aslinda 100 e kadar gidio burda 99yani 9 dogru oluyo soyle anlatiyim burda 10 kadar yanlis yazilio ama 9 numara dogru oluyo neden cunki 10 taneden bi tanesi dogru olmak zzorunda o yuzden 9 dogru oluyo -
0
mezarlıktaki heykel
Genç kızlar, korkunç efsanelerin çoğunda başroldeler. ingiltere’de yaygın olan bir hikayede anlatıldığına göre, bir grup kız, bir gece korkunç hikayeler anlatıyorlarmış birbirlerine. Laf dönüp dolaşmış ve gece mezarlığa girip giremeyecekleri tartışmasına dönüşmüş. Kızlardan biri, “Girmek ne ki, sabaha kadar bile otururum ben orada.” demiş.
Yaparsın, yapamazsın tartışması sürerken, korkmayacağını söyleyen kız, üzerine montunu alıp fırlamış dışarı. Giderken de, “Sabah beni mezarlıktan almaya gelirsiniz. Herhalde gündüz vakti korkmazsınız di’mi?” demiş gülerek. Kızlar, engellemeye çalışmışlar ama nafile, dönmemiş sözünden cesur kızımız.
Evde kalan kızlar, sabahın ilk ışıklarıyla arkadaşlarının yanına yani mezarlığa gittiklerinde, onu yanında mermer bir heykel olan bir mezarın üzerinde bulmuşlar. Kız, gözleri pörtlemiş bir halde cansızmış ve mezardaki heykelin elleri kızın boynundaymış. Sonradan öğrenmişler ki, mezarın sahibi, nişanlısı son anda evlenmekten vazgeçtiği için intihar eden bir gençmiş. Heykel, ölü kadınlardan intikdıbını işte böyle, kızı öldürerek almış. -
0
tepedeki ev
Yillardan 1994'dü.Ben annem ve abim Tunceli'deki köyümüze gitmistik.O zamanlar 12 yasinda falandim. Oraya gittik ve amcamlarin evine yerlestik. Benim orada tanidigim hiç kimse olmadigi için ben amcaogluyla(Yusuf)la oynuyordum.O bana biraz macera yasamak istediginden falan bahsederdi hep ve bir gece onla uyumadik ve biraz macera yasabilmek için neler yapabilecegimizi düsündük ve en sonunda köyü çevreleyen daglardan birindeki bir eve gitmeyi önerdi Yusuf fakat bunun çok tehlikeli olabilecegini köyün ileri gelenlerinin gib gib onlari oraya çikmamalari konusunda uyardigini söyledi. Bizde bunu büyük bir gizlilikle yapacaktik. Yusuf'un en yakin arkadasi Ismete anlattik düsündügümüzü ilk basta biraz tirsti fakat daha sonra oda bunu kabul etti. Ertesi gün çantalarimizi, yiyeceklerimizi hazirladik ve erkenden yola çiktik.O gün hava biraz pusluydu ve içimden bir ses bunun tehlikeli olabilecegini söylüyordu. Fakat bunu onlara söylemedim ve yolumuza devam ettik ve yolda giderken etrafta bol bol koyu, inek,keçi, tavuk gibi hayvanlarin kemikleriyle karsilasiyorduk ben biraz daha korkmustum ve nerdeyse aglamak üzereydim.en sonunda oradaki eve vardik ve içeri girdik içerde anlamadigimiz diller yazilar falan vardi ve penceresi oldugu halde içerisi karanlikti içeride anlayamadigimiz çok degigib cisimler vardi etrafta taslarin içerisinde sular falan vardi.Ve döner biçagi gibi kocaman ama paslanacak kadar eski birkaç biçak vardi birden Ismet degisiverdi sanki biz kormaya baslamisken o gülüyordu. Kendi kendine oynasirken taslardaki suyu üstüne döktü ve bir biçagi eline alip oynamaya basladi bir anda biçakla oynarken biçakla parmagini kesti ben çok korkmustum aglamaya basladim çünkü bir anda Yusuf da degismis sanki çildirmis gibi oldu bu arada Ismetin parmagi çok feçi bir sekilde kaniyordu. Daha sonra kostum kostum sanki bir sey beni kovaliyor gibiydi ve annemin dürtmesiyle uyandim bana gece boyunca döndügümü, agladigimi tepindigimi söyledi. Kahvaltida Yusufla konusmaya basladim rüya mi anlattim ve belki inanmayacaksiniz ama bana tepedeki evi nerden bildigimi sordu. Daha sonra disari çiktik ve Ismeti gördük parmagi sariliydi... -
+1
undula mezarlığı
Olay, geçen yüzyılın başlarında, Basmalkap'ın ücra bir kasabası olan Undula'da gerçekleşmiştir. Undula'nın bildiğiniz taşra kasabalarından bir farkı yoktur. Halk gündüzleri rutin işleriyle uğraşır. Akşamları herkes evlerine çekilince ortalık sessizleşir. Çok sıkıcıdır. Kış, dişlerini göstermeye başlamıştı. Hava rüzgârlı ve yağmurluydu. O gece, kasabanın barı tenhaydı. Demircinin kalfası Bot Mandaval, iki genç arkadaşıyla bir köşede oturmuş piyizleniyordu. Ordan burdan konuşuyor, ara sıra da gülüşüyorlardı. Gece ilerledikçe, mevzular tükendi. Geyik faslı başladı. Gençler, cesaret konusuna girmişlerdi. Mandıracının oğluyla, kumaşçının tezgahtarı birbirlerine girmişti bile! O arada Bot, biraz sonra geleceğini söyleyerek kalktı gitti. Az sonra elinde demir bir kazık ve çekiçle döndü. ''Bakın! Ben şimdi gidip bu kazığı Bady Badala'nın mezarına çakıp geleceğim!'' dedi. Aklınca en cesaretlinin kendisi olduğunu ispat edecekti. Yaşlı Bady Badala, geçen hafta ölmüştü. Bot, ona her zaman şakalar yapar, çok kızdırırdı. Undula Mezarlığı, kasaba dışında, insanların gündüz bile mecbur kalmadıkça geçmedikleri, uğursuz saydıkları bir yerdi. Arkadaşları, Bot Mandaval'ı gitmemesi için caydırmaya çalıştılarsa da fayda etmedi. Bot, pardesüsünü giydi, çekiçle kazığı alarak yola çıktı. Yağmur hızla yağıyor, rüzgâr ıslık çalarak esiyordu. Bot, mezarlığa yaklaştıkça korkmaya, kalbi küt küt atmaya başlamıştı. "Neden bu işe kalkıştım!" diye kendi kendine kızıp küfrediyordu. Bir an önce şu kazığı çakıp hemen bara dönmekten başka birşey düşünmüyordu. Daha geçen hafta geldiği için mezarın yerini kolayca buldu ve aceleyle kazığı mezara çaktı. Bu arada arkadaşları, Bot'un mezarlığa gidemeyip, yarı yoldan geri döneceğini konuşup gülüşüyorlardı. Ama aradan epey zaman geçip de Bot'un hala gelmemesi üzerine endişelenmeye başladılar. Bot, kazığı çaktı ve hemen arkasına dönüp oradan uzaklaşmak istedi. Ama o ne! Yerinden kıpırdıyamıyordu. Bady'ye yaptığı tatsız şakalar hızla aklından geçti. Bady, Bot'u sımsıkı tutmuş bırakmıyordu. Bot'un kalbi patlamalı motor gibi atıyordu. Korkudan dönüp arkasına da bakamıyordu. Şafak söküyordu. Bardakilerin merakı had safhaya gelmişti. Erken kalkmış kasabalılarla mezarlığın yolunu tuttular. Kasabalılar, önce mezarlıkta kimseyi göremediler; ama Bady Badala'nın mezarına yaklaştıklarında karşılaştıkları manzara korkunçtu. Zavallı Bot Mandaval'ın gözleri yuvalarından fırlamış, yerde cansız yatıyordu. Uzun süre tırmalamaktan toprakta çukurlar oluşmuştu. Evet, Bot kazığı çakmıştı çakmasına ama aceleden pardesüsünün eteğini de beraber !!! -
+1
ulan istanbul türkk dizi tarihinin
Ulan istanbul leverage in cakmasi sadece konuyu biraz degistirmisler o kadar orjinali daha iyi aq onu izleyin