1. 251.
    0
    mülakatın yapılacağı güne kadar şirket içi ne kadar veri varsa topladım. bu öteki iş yerindeki gibi basit bir terfi olmayacaktı. büyük bir firmada terfi edecektim ve sorumluluğumda o denli artacaktı. eski şirkette özlediğim tek nokta samimiyetti burada hiç öyle bir durum söz konusu değil. klagib bey/hanım ilişkileri. basit mükalatları başarıyla geçtim asıl olan komisyonun önüne çıkmaktı orada normal şekilde heyecansız durmak bile bir başarı. kaldı ki bu benim için çok önemli bir işti.
    ···
  2. 252.
    0
    o gün geldiğinde çıktım toplantı salonuna. elimdeki dökümanlarla kısa bir sunum yaptım. hepsi sunumu kötüledi acayip derecede eleştiri getirdiler. ama yaptığım sunumun iyi olduğuna emindim. sorular sordular cevap veriyorum kale almıyorlar. bana sana tekrardan bir sunum yapma şansı vereceğiz bu sefer iyi hazırlan dediler. o sıra kulağımda yine we are the champions şarkısı çalıyordu. net bir şekilde sunumu neden beğenmediklerini sordum. abuk sıbık yerlerden dem vuruyorlardı. toplantı bitecekti ve benim tekrar hazırlanmamı istiyorlardı halbuki en iyisi buydu bundan iyisini yapamazdım. o an yaptığım sunumun arkasında duruyorum ve en iyi şekilde sunumumu hazırladım eğer ki kabul görmüyorsa tekrar sunum hazırlamayacağım süreçten çekileceğim dedim. meğerse bekledikleri cevap da buymuş yaptığın işlerin sorumluluğunu alabiliyor musun yoksa erteliyor musun sürekli tarzında bir testmiş. daha sonra garip sorularla devam etti resmen sinir seviyemi ölçüyorlardı ama onlar böyle yaptıkça iyice hırslandım. artık ölmek var o işi almadan çıkmak yoktu. soruları kısa süre içinde hızlı düşünüp cevaplamaya devam ettim. personel alımı, eğitimi, devamlılığı konusunda baya üstüme geldiler. sinirlerim iyice laçka olmuştu zaten. daha sonra dışarı çıkardılar. baya bi kapıda bekledim iyice taşak oğlanına dönmüştüm. içeri tekrar girdiğimde bir mutlu son bekliyordu beni. yanında takıldığım adam tebrik etti direk olayı orada anladım zaten.
    ···
  3. 253.
    0
    çok sıkıcısın bir daha da okumam.
    ···
  4. 254.
    +1
    o gün bir garip hissediyordum artık ben ik uzmanı mı olacaktım ? iş görüşmeleri işe alımlar, eğitimler ben yapacaktım yani. hem de iyi bir firmada biraz garibime gitti kendi kendime vay be nereden nereye dedim pazarda üzüm toplarken şuan geldiğimiz noktaya bak. cebimdeki kağıdı çıkardım ve 8. soru için (hatırlamayanlar ilk hikayeden baksın) sayı doğrusunda yarıya kadar ilerlemeği işaretledim. o an neden bilmiyorum ama bu mutluluğu ayşe'le paylaşmak istedim çok sevindi zaten başaracağını biliyordum diyerek motivasyonumu yükseltti. biraz silkindikten sonra akşam için plan yaptık. tam sevinemiyordum da gerçek mi acaba diyerek. o gece baya geç saatlere kadar içtik eğlendik müziğe eşlik ettik. eve dönerken sarılarak yolda yürüdük. eve vardığımızda içimdeki hiçbir duygu değişmedi diyerek bir öpücük kondurdu dudağıma belki bende bunu bekliyordum devdıbını getirdim o geceden sonra hiç ayrılmaksınız beraberliğimiz başladı hala devam ediyor kısmetse askerden sonra evlenebiliriz duruma göre. ve mutlu son.

    hikayede adı geçenlerin ne şuan ne yaptığına gelince

    ben ik uzmanı olarak devam ediyorum diğer hikayede bunu söylemiştim zaten.

    ayşe yüksek lisansla uğraşıyor halen okuduğu bölümle ilgili staj hariç hiçbir iş yapmadı.

    irem özel bir üniversitede okuduktan sonra italyaya gitti orada yaşıyor.

    liseden arkadaş kolejli olan ve olmayan ikisi de askere gitti beni davet ediyorlar hayırlısı bakalım.

    arzu onun bunun altına yatan biri olmuş son aldığım haberlerde hatta hamilelik dedikodusu bile dönmüş ortamda şuan için kayıpmış.

    ali. ders'i arasına arıyorum hep aynı ton numara kullanılmamaktadır. yine de konuşuyorum.

    şizofreni iremle o geceden sonra hiç konuşmadım bir daha.

    kredi yurtlar kurumu yine aynı amk 6 şardan odalarda abazaları barındırıyor. odalarda hala priz yokmuş.

    hastanede ki dedeler norbain.dk daki dedeler değildi şimdi ne yapıyorlar bilmiyorum.

    kardeşim üniversite de para istemekten başka aramaz bin geldi bin gidecek.

    babam tekne alma derdinde evini, yazlığını aldı

    annem aynı styla yazlıkta bahçeden meyve toplamaya devam.

    lisedeki bin müdür emekli olmuş hala konuşuruz her sohbette ilk günü anlatmadan rahat edemez amk aynı kafada hala.

    gecenin bu saatlerini bana ayıran hikayemi paylaşan, okuyan herkese teşekkürü bir borç bilirim. siz olmasanız da yazacaktım ama varlığınız benim için yinede önemli değil. şaka lan seviyorum sizleri beyler hadi görüşmek dileği ile hoşçakalın.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 255.
    0
    hoşçakal panpa güzel yazıydı.
    ···
  6. 256.
    0
    güzeldi panpa 1 gecede okudum 2 hikayeyide
    ···
  7. 257.
    0
    guzeldi kardesim @207 gibi bir gecede gitti ikisi de
    ···
  8. 258.
    0
    ---capsleri ekleme alanı---

    birkaç tane caps buraya eklenecek

    rezerved.
    ···
  9. 259.
    0
    seninle bir anlaşma yapalım bir daha hikaye yazmak yerine git ilaçlarını iç
    ···
  10. 260.
    0
    @1 umarım bir gün yolda çeşmeden su içmek için domalırsın
    ···
  11. 261.
    0
    güzelmiş. beğenmeyenler az sessiz olsun zorla okutmuyor adam
    ···
  12. 262.
    0
    ya olm tamam da s*ktir et ne gibten bir kitaptır amk tüm ergenler alıp fotoğraf çekiliyor
    ···
  13. 263.
    0
    @213 onları s*ktir et işte panpa onlar sırf kitabın ismi küfürlü yine alan tiplerden.
    ···
  14. 264.
    0
    1, 0 dan fazladır. ömründe 10 gr zeytin tartmamış, 1 tane simit satmamış, 1.5 tl olan yol parasını tamamlamak için cebindeki 1 tl ile oyuncak bebek alıp, 1.5 tl ye satmamış, çaresizliği yaşamamış insanların seni anlamasını beklemiyorum zaten. Bunların hemen hepsi yazık ki lise/üniversite farketmez tahsilli insanlar.

    Mey(içki) biter sâkî(garson/barmen) kalır.
    Her renk solar hâkî(yeşile çalan toprak rengi) kalır.
    ilim insanın cehlini(cehalet/liselilik) alsa da,
    Hamurunda varsa eşeklik; baki(sonsuza kadar) kalır.

    ve eşek hoşaftan ne anlar?

    Ellerine sağlık dostum...
    ···
  15. 265.
    0
    @1 :

    Şizofreni; düşünüş, duyuş ve davranışlarda önemli bozuklukların görüldüğü, hastanın kişiler arası ilişkilerden ve gerçeklerden uzaklaşarak kendi dünyasında yaşadığı, genellikle gençlik çağında başlayan bir beyin hastalığıdır.

    Şizofreni kelimesi, Yunanca ayrık veya bölünmüş anldıbına gelen "şizo" (schizein, Yunanca: σχίζειν) ve akıl anldıbına gelen "frenos" (phrēn, phren- Yunanca: φρήν, φρεν-) sözcüklerinin birleşiminden gelir.[1] Anlatılmak istenen kişinin iki kişilikli olması değil, aynı anda iki farklı gerçekliğe inanmasıdır. "Gerçek gerçeklik" normal, sıradan bir insanın algılamasına denk düşerken, "ikinci gerçeklik" sağlıklı bir insanın anlayamayacağı, çoğu kez belli bir sisteme dayalı bir gerçekliktir.

    Şizofreninin ömür boyu görülme sıklığı genel nüfusta %0,5-1'dir.[2][3][4] Ancak kan bağı olan akrabaları arasında şizofreni hastaları bulunanlarda, şizofreni görülme sıklığı genel toplumdan daha yüksektir. Şizofrenide genetik faktörlerin rolü iyi tanımlanmış olmakla beraber, bu hastalık yalnızca kalıtımsal faktörlerin değil, birçok koşulun bir araya gelmesi ile oluşur. Yani şizofreni genetik ve çevresel faktörlerin rol aldığı oldukça kompleks bir hastalıktır.

    Günümüzde şizofreni tedavisinde çok yönlü bir yaklaşım yararlı bulunmaktadır. Güncel tedavide temelde antipgibotik ilaçlar kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra pgiboterapiler ve diğer pgibososyal yaklaşımlara da başvurulmaktadır. Antipgibotik ilaçların şizofrenide dopamin varsayımını doğrular biçimde dopamin üzerinden etki ettikleri düşünülmektedir. Hastalığın özellikle akut döneminde hastaların hastanede yatarak tedavi görmesi gerekebilir.

    Birçok alttipi bulunan şizofreni çok değişik gidiş ve sonlanış gösteren süreğen bir bozukluktur. Şizofrenide hastalığın gidişi her birey için farklı biçimde gelişebilir. Hastalığın popüler kültürdeki olumsuz imajına rağmen, hastaların çok büyük kısmı tedaviden fayda görebilirler. Ama hastaların yaklaşık %25-30'u ne tür sağaltım yapılırsa yapılsın belirgin bir iyileşme gösteremez ve ciddi yetiyitimleri olabilir.[4]
    ···