0 dan yükseklere doğru iş yaşamı

seri pampa

reserved

hatta bir ara ailemle bile tanıştırmayı düşündüm bu gelininiz diyerek o dereceye geldi. o mutlulukla derslerde iyi geçiyordu. okulda da sürekli beraberdik. ilk yılbaşı da yaklaşıyordu bir sürü planlar yaptık. ama ilk kötü haber geldi çalıştığım yer izin vermiyordu adam yılbaşında izin istenir mi hiç diyince ikinci kez işi bıraktım. arzuyu arayıp işi bıraktığımı söyledim dersten çıkıp yanıma geldi sahilde oturduk biraz. biraz para sıkıntısı çekebileceğimizden bahsettim idare ederiz bir şekilde dedi. yılbaşı için kendi bütçemize göre kesin planımızı yaptık. aşk ve ilişki anlamında bulutlardaydım belkide beyler. kusursuz bir ilişki kusursuz bir aşk kusursuz bir ciks hayatı.

final zamanı geldi çattı ders çalışma azmimden hiçbir şey kaybolmadığı için kafayı o dönem derse vermiştim zaten ayrı ayrı yatmaya başlamıştık. ev arkadaşı pozisyonunda ilişkimizi devam ettiriyorduk sadece. final dönemini atlattıktan sonra araya yarı yıl girecekti. yani bu halde ayrılırsak dönüşü de pek olmayacak gibiydi. yarıyıl bitince onu buz gibi bir şekilde onu otobüse bindirdim ertesi gün içinde kendime bilet aldım memleketin yolunu tuttum.

bu durumu fırsat bilenlerde bizi ayırmak için sürekli bunu doldurmaya başlamışlardı kullandığı sözler kendisinin değildi. yani bu kadar mükemmellikte fazlaydı zaten herkesin gözüne yeterince batıyorduk. belki o şehirdeki en popüler öğrenci çiftiydik diyebilirim. kavgalarımızda günden güne şiddetlenmeye başladı. öyle laflar ediyordu ki elimi kaldırmamak için kendimi zor tutuyordum. düzeltmenin yollarını aradıkça bana bir çözüm sunmuyordu ulan geçmiş işte geçmişte kalmış geçmişi düzeltemem ki daha ne diye böyle davranıyorsun.

o günden sonra değişimler gözlemlemeye başladım içten sarılmıyordu hissedebiliyordum. bu şekilde olduğunu gördükçe daha da üstüne düşmeye başladım ama ben üstüne düştükçe kendini geri çekmeye başladı. zaman içerisinde ilk kavgalarımızda başladı. anlam veremiyordum her şeyi açıkça anlatarak salaklık mı yapmıştım? bazen yatarken dokunma bana dediği geceler bile oldu. sırtımızı birbirimize dönüp yatmaya başladık. aramızda soğuk savaş başlamıştı. abuk subuk arkadaşlarıyla takılıyor, söz dinlemiyordu. ben de salak gibi aşkımızı kurtaracağım diye iyice tak ediyordum.

günler bu şekilde mutlu mesut devam ederken bir gün itiraf gecesi yapalım mı dedi. kıza geçmişim hakkında detaylı hiçbir şey anlatmadım. onun yaşadıklarını da az çok biliyordum. bana geçmişinden hiç bahsetmedin kaç sevgilin oldu neler yaşadın diye sorular sordu. bende noktasına virgülüne dokunmadan jigololuk yaptığıma kadar anlattım. biraz yutkunur gibi oldu yapmacık bir gülümsemeyle ama hepsi geçmişte kaldı dimi dedi. bende tabii ki dedim. ama ilk defa onu yapmacık bir gülümsemeyle görmüştüm.

eve döndüğümde mutluluğumu evdekilerde farketmişti anlattım arzuyu babam hayırlısı oğlum dedi üstüne fazla konuşmadık zaten. rutin halde aileyle geçti o bir hafta ha birde şu işten tanıştığım kızla karşılaştım ayaküstü biraz sohbet ettik ama eski sohbetten eser yoktu. ona da isim verelim onuda ifşa etmeyeceğim adı ayşe olsun. dönüş zamanını iple çekiyordum her gün internetten konuşuyorduk. döndüğüm zaman ondan dört saat önce geldim allahım o dört saat bitmedi. geldiği zaman otobüsten işiniyle boynuma atlaması bir oldu ayaküstü hasret giderdik. hemen evin yolunu tuttuk o gün de diğer günlerde olduğu gibi mükemmeldi birbirimize ait olmanın tadını çıkardık işin içine özlem de girince anlatılmaz yaşanır diyebilirim.

Burdayım panpa. tek başıma yazıyorum sanma keyifle okuyorum

ilk gün yemek yapmaya vaktimiz yoktu bir tavuk aldım hiç unutmuyorum avuçlayacak nasıl yemişiz koca tavuğu iki kişi bitirdik. o gece için sadece yatacağımız yeri düzenledik ve yeni bir başlangıç yaptık hayatımızda beraber yaşayacağımız evimizde. eşya düzenini falan halletikten sonra ev düzenimizde oturdu evde bir kız olunca ne bulaşık ne çamaşır sıkıntısı çekiyordum. vize zamanı oturduk beraber çalıştık sınavlar iyi geçti bir sıkıntı yoktu. vize arasında kız memlekete gideceğini söyledi. bende eşyaları kargoyla almıştım ama annem gidip yün kazakları doldurmuştu. bende bi gideyim bizimkileri göreyim eşyalarımdan kalanları da alayım dedim özlemiştim de bizimkileri. bu bizim ilk ayrılığımız olacaktı bir hafta kadar ayrı kalacaktık ama gözümde büyüyordu bu ayrılık.

o gün kızla konuştuk ve beraber eve çıkma kararı aldık artık sevdiğimle beraber yaşayacaktık kendi düzenimizi kuracaktık. kendimize uygun ev ararken babacan bir adam vardı benim ev var dedi boya işi bitmedi hallet geç otur dedi. kızla çıkacağımı söylemedim. boya badana işlerini halletik daha sonra temizlik işlerini bitirdim sadece eşyayı getirmek kaldı kızda yurttan çıkışını alacaktı işleri tam hallettikten sonra. eve döndüm ev arkadaşına ben evden çıkıyorum dedim bi şok oldu. vaktim yok eşyaları bölüşelim dedim. ben tek başıma kirayı nasıl ödeyeceğim diye geveledi hiç giblemedim. konuşuyorsan arkasında dur delikanlı gibi dedim eşyaları paylaştık sonraki gün eşyaları taşıma getirme derken yorgunluktan bittim zaten eve attık eşyaları arzuyla sarıldık birbirimize ve işte bizim pembe panjurlu evimiz dedik gülerek.

akşam eve döndüğümüzde ev arkadaşının suratı bi karış asıktı. hiç gibleyecek vaktimiz yoktu odaya geçtik direk birbirimizi özlemiştik... ertesi gün kahvaltıda ev arkadaşının suratı hala asıktı kız gittikten sonra konuştum dedim derdin ne amk beni sattın da bilmem ne muhabbetleri yaptı. bende olayı anlattım ama anlamadı yine aynı şeylerden bahsetti. o günden sonra aramıza bir soğukluk girdi. belkide bizim yaşadığımız mutluluğu kıskanmaya başlamışta olabilir. bir gün arzuya bu kadar fazla gelme eve rahatsız oluyorum diyerek son damlayı da taşırdı. tek söylediğim ya sen gibtirip gidersin buradan ya da ben giderim oldu.

aradım işlerimi halletim kafedeyim dedi gittim yanına karşımda bir peri kızı duruyordu dibim düştü amk. neyse sarıldım öptüm sohbet falan derken mesaj geldi bizim ev arkadaşından kızla papaz olmuşlar kız gelmeyecekmiş. ben geleyim mi sizle takılayım dedi. bende ilk yılbaşını başbaşa geçireceğimizi söyledim. triplendi bi anda giblemedim zaten kapadım telefonu. gece çok güzel olacaktı. mekana gittik her şey güzel başladı şarkılar, içkiler saat 12de dans ettik öpüşerek girdik yeni yıla. sonra dansöz falan çıktı bizim ki tatlılığı ile gözümü kapatmaya falan çalışıyor güzeldi kısacası. uzun zaman sonra içten gülmeye, mutluluğu yaşamaya başlamıştım.

yılbaşından bir gün önce evdeki arkadaşa ne yapacağını sordum benim kız gelicek evde takılacağız dedi tamam biz dışarda olcaz dedim. sonra çıktım kızın yanına gittim beni sepetledi. kızlarla özel işim var diyerek işte bu kırmızı don, ağda olayları. çakal gülümsememi yaparak yanağından kesme aldım. daha sonra gideceğimiz mekana uğradım o işleri de hallettim bütçemizi biraz aşıyordu ama bunu hak ediyordu bu ilişki.

/ 3

"0 dan yükseklere doğru iş yaşamı" hakkında kafanızda bir tanım veya