1. 101.
    0
    memlekete döndüğümde yine bayram havası hakimdi evde bi kardeşim sevinmiyordu bilgisayara oturamayacağım diye. ne yaptın ne ettin anlat anlat diye kafamı gibtiler. ama asıl mevzu hala açılmadı. bir an cesaret kaybına uğradım ulan nasıl söyleyeceğim diye düşünmeye başladım. ilk gün konuyu açamadım evdekilere o kadar kendilerini kaptırmışlar ki oğlum okuyor olayına o anlık bozmak istemedim. bir kaç gün bu konuşmaya hazırlandım soruları cevapları her şeyi düşündüm ve babama önemli bir konu olduğunu söyledim. başladık konuşmaya en başta sadece bölmeden beni dinlemesini söyledim. planıma göre en başta ana fikrimi anlatacaktım daha sonra aklında kalan açık kapıları kapatacaktım. konuyu anlattıktan sonra babamın tepkisi okumadan hiçbir şey olamazsın oldu onu kendi silahı ile vurdum sende okumadın ama mükemmel bir babasın ve bizi de elinden gelince rahat yaşatıyorsun bu durumdan mutsuz musun dedim. sen ne iş yapacaksın hayatı bilmiyorsun dedi çocukluğumu anlattım sende biliyorsun baba diye başlayarak. iş hayatı çok değişiktir dedi kurumsal bir şirkette terfi aldığımı ve devdıbını getirseydim daha iyi yerlere geleceğimden bahsettim. daha sonra hayatımla ilgili kendi kararlarımı kendim verirsem daha çok mutlu olacağımı çocukken belki yanlış kararlar vereceğimi ama artık resmin bütününü görebildiğimi anlattım ve senin kararlarınla yaşayıp bir hata yaparsam sıkıştığımda suçlu yine sen olacaksın dedim. artık kabul etmekten başka bir çaresi kalmadı sadece kaydını sildirme belki pişman olursan dönüş şansın olsun dedi.
    ···
  2. 102.
    0
    ilk aklımdaki fikir eski işimi tekrar kazanmaktı. kendi kendime düşündüğümde de çalışırken mutluydum sadece babam istedi diye mutlu olduğum işi bırakıp tekrar okula dönmüştüm. hedeflerime göre 5 yıllık bir kariyer planım vardı okula harçları ödediğim sürece bu kariyer planını bölecek askerlik durumundan da muaf olacaktım. ilk iş olarak ayşeyi aradım hala çalıp çalışmadığını sordum devam ettiğini söyledi bende tekrar başvuracağımı söyledim. o gün buluştuk konuştuk mevzuları anlattım. iş durumunu sordum nasıl gidiyor diye hiç bir şey değişmemiş yani bir satış müdürü atamamışlar. bu iyi bir haberdi yani önüm açıktı işe tekrar döndüğümde. bir kaç gün sonra bölge müdürünü aradım ve görüşmek istediğimi söyledim. ilk başta bugün için olmaz gibi başından savmak için bahaneler söyledi. ama konunun ciddi olduğunu ve bir saat ayırmasının yeterli olduğunu söyledim kabul etti. onlara değiştiğimi göstermem gerekiyordu ilk iş takım elbise giymek oldu ciddiyet anlaşılsın diye. o şekilde görüşmeye gittim söyleyeceklerimi az çok kafamda tasarlamıştım. ayşe'den öğrendiğime göre ekip de değişmemişti bu olumlu bir yöndü herkesi tanıyordum az çok. ofise ilk girdiğimde heyecan bastırdı bölge müdürü iş görüşmelerine traş olunup takım elbise ile gelineceğini öğrenmişsin diye bir espri yaptı. bu sıcak tavırdan dolayı rahatladım biraz. aklımdaki fikirleri neler yapmak istediğimi anlattım bir sürü beni tuzağa düşürmek için sorular sordu. kafamdaki düşünceden hiç kopmadan net bir şekilde cevapladım sorularını. iki saatin sonunda işi tekrar kapmıştım. ama tek problem bir hafta vasıfsız çalışarak kendimi göstermem gerektiğidi daha sonra satış koçluğuna dönecektim. belki de yeteneklerimden bir şey kaybedip etmediğimi test etmek istediler. biraz sıkıntı yapsa da bu artık iş bana kalmıştı.
    ···
  3. 103.
    0
    oradan çıktığımda ayşe'yi aradım ve işe tekrar alındığımı söyledim. şu vasıfsız çalışma işi biraz kafamı karıştırsa da mutluluğumu gölgelememesi için o an düşünmedim o kısmı. daha sonra ayşeyle buluştuk bira eşliğinde bunu ufak çaplı kutladık. eve döndüğümde notlarımı çıkardım sıfırdan kontrol ettim eklenmesi, çıkarılması gereken yerlere baktım sunumumu sıfırdan tekrar hazırladım. birazda yenilikçi bir yapı katarak risk aldım ama riski olumlu sonuçlandırırsam belki ilk günden satış koçluğuna geçebilirdim.
    ···
  4. 104.
    0
    ilk iş günü için servis yerine bir saat önce gittim artık bir aksilik istemiyordum. notlarımı yanıma alıp tekrar gözden geçirdim. toplantı salonuna vardığımda sunum için garip tipler vardı ama bu da moralimi bozamazdı. anlatmaya başladığımda ufak kopmalar olduğunu gördüm. ara verip tekrar başladım ama fikirlerimi yediremiyordum bir türlü. yeni hazırladığım fikirlerden bahsettim ama herifleri bir türlü açamadım. kontrolü kaybetmeyip her türlü yolu denememe rağmen sonuç refused. moral olarak çok düştüm kendimi kanıtlayacağım şansım elimden gitmişti. güçlü görünmeye çalıştım tek bir durum beni yıldıramazdı bunun ertesi günü vardı ama o gün nasıl geçecekti kafamda bir ton soruyla.
    ···
  5. 105.
    0
    öylece beklerken aslında şans ayağıma ikinci kez geldi. gelen adamlar sunumu görmüş fakat vakit problemi nedeniyle detayları alamadan ayrılmışlar. satış müdürü bana yönlendirdi bunları kaçırma bu sefer dedi. bir an heyecanlandım örnek vermek gerekirse herifler okuma yazmayı öğrenmiş bunun sonucu okumak için kitap almaya gelmişlerdi. o an sadece gelenekçi mi yenilikçi mi olacağımı düşündüm. adamları kaçırma riskine rağmen yenilikçi olmaya karar verdim olacaksa tam olmalıydı kendimi anca böyle kanıtlayabilirdim. sunuma başladım her şey iyi gidiyordum kopma yaşanmadı. tam hazırlıklı olduğum için gelen soruları da çok iyi karşıladım. kalemi atsam önündeki kağıdı bile gözü kapalı imzalayabilirlerdi. içimden tamam bu iş bu kadar işte dedim. satış müdürü geldi anlaşma sunuldu fakat yine refused oldu. şok oldum amk cenabette değildim neydi bu yaşanan durum. adamlar teklifi reddettikten sonra kendi aralarında konuşmak için izin istedi. bende hay gibecem artık derken adamlar geri döndü ve mevzu sözleşmenin vadesi kısaymış onu uzatmak istiyorlarmış gözlerim büyüdü adeta. sözleşme yenilendi ve iki yıllık anlaşma beklenirken 10 yıllık anlaşma imzalandı. haklı gururumu yaşıyordum. satış müdürü sunumu kontrol etti sunumun içerisinde bir sürü yeni fikir anlatım tarzı vardı. bana kendi kafana göre yaptın ama iyide yaptın dedi güldü. gün sonunda tebrik beklerken derin bir konuşma yapıldı.bir an içimden kendi kafama göre kimseye göstermeden değişik şeyler anlattığım için tebriği gibtir et şimdi işime son vermesinler lan diye geçirdim. konuşma sonunda çağrıldım ya sıçtık ya da tebrik alacağım diye beklerken. bizi hiç yanıltmayan diye başladı müdür dedim tamam bu iş tebriği kaptık derken sonunda terfi verdi ben en başta anlayamadım olayı. terfiyi bir hafta sonra bekliyordum o da satış koçluğu diye bir anda satış müdürü olmuştum. gözlerim doldu bir an hayatımda çok mutlu olduğum gözlerimin dolduğu zamanlardan biridir. fikirlerimden bahsedildi ve sunumların benim fikirlerimde tekrardan hazırlanması gerektiğini anlattı. rüya gibi amk hem terfi geldi hem artık benim düşündüklerim anlatılacaktı yön veren bendim her şey çok güzeldi. ikili konuşmada beni hiç yanıltmadın dedi müdür ama tek şeye kızdım oda satış koçluğu için gelmendi dedi. eğer ki satış müdürlüğü için başvursam şartlar uygun olursa direk öyle başlayacakmışım bundan bahsetti hedeflerini yukarıda tut dedi aklın başına gelsin diye böyle bir şey yaptım senden zaten emindim diye devam etti konuşmasına.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 106.
    0
    okuyanlar için 12de tekrar başlayacağım biraz işim var onları halledip bu gece bitireceğim hikayeyi.
    ···
  7. 107.
    0
    devam ediyorum beyler capsleri de hazırladım hikayenin sonunda paylaşacağım.

    Şirketteki satış müdürlüğü mertebesinde elimden geleni yapmaya ve başarmaya devam ettim. her gün farklı güzellikte devam ediyordu. yenilikçi fikirlerimi de devam ettirerek geliştiriyordum. sistemin eskilere dayanan bir stratejisi olduğu için bazı yönleri aksıyordu yetkim dahilinde bunlarla ilgilendim o şirkette çalıştığım sürece. bu zamanlarda da ayşe ile yakınlaşmamız devam etti. ama işkolik olmuştum sevgiye, aşka ayıracak vakit yoktu açıkçası o da geçen yaz olanlar yüzünden temkinliydi bu konularda şimdiki olduğumuz durum ikimize de yetiyordu açıkçası.
    ···
  8. 108.
    0
    her şey çok iyi giderken bölge müdürümüz terfi alıp başka şehire gitti başka bir yerden de hiç tanımadığımız bir lavuk geldi tam bir gelenekçi. eski sistemin güzelliklerinden bahsederdi eğitimlerinde 1960 dan kalma stratejiyle devam etmek istiyordu sürekli. zamanla ufak tartışmalarımız olmaya başladı. ben yeni fikirlerin önünü açma taraftarıydım fakat karşımdaki adam eski diye tutturuyordu sürekli. ilk zamanlar düzelir diye beklesem de hazırlanan örnek sunumlara, fikirlere devamlı karşı durmaya başladı. belkide aklı sıra otoritesini kurmak istiyordu bilmiyorum tam olarak ne yapmaya çalıştığını. satış grafiği çok iyi olmasına rağmen yapılan işi bir türlü beğendiremiyorduk.
    ···
  9. 109.
    0
    en sonunda fikirleri köreltti lavuk daha sonra eski sisteme döndük. robot misali ezberlenen şeylerle satış yapılacaktı ama düşündüğüm gibi oldu sistem patladı bu şekilde artık iş yürümüyordu. satışlar düşmeye başladığında kendi kafasından bir şeyler uydurdu suçlusu yine bizdik. sunumu değiştirdi hazırladığı sunumlara baktığımda yalan dolan, yetişmeyecek sürelerde işin tamamlanacağına dair vaadler içeren bir sürü saçmalıktı. kendi kendime düşündüm yani bu iş böyle yürümezdi artık yalanla satış yapma durumuna gidecektik neredeyse. ve üçüncü kuralın ihlali onurun la çalış kısmını bu şekilde devam ettirirsem çiğneyeceğimi düşünerek ikinci kez istifa etmeye karar verdim.
    ···
  10. 110.
    0
    konuyu babama açtığımda ben demiştim konu başlığına entrylerini girmeye başladı. tekrar okula dönmeyeceğimi başka bir yerde çalışacağımı söyledim. şirketle bağlarımı koparttıktan sonra artık boştaydım. yani işsizdim. bir an evvel bir şeyler yapmam gerekiyordu. kariyer sitelerinde özgeçmişler hazırladım ama onlardan hiç umudum yoktu. yerel sitede de genel olarak garson, ayakçı arıyorlardı kendi kafama göre bir iş yoktu.
    ···
  11. 111.
    0
    bir gün bir avm ye görüşmeye gittim avm dediysem milyoncudan bozma media market gibi düşünün işte. mağaza müdür yard. arıyorlardı pozisyon için başvurdum. iş görüşmesine gittiğim gün fason bir iş olduğu belliydi çay ocağında iş görüşmesi mi yapılır amk. ilk dakikadan ofsayt neyse konuşmaya devam etti ben takım elbise elimde dosyalar modundayım karşımdaki herif yakmış sigarası anlattıklarımı giblemiyor vaziyetteydi. cv ye bakmadı bile fikirleri anlatırken de tamam yeterli bizim için bu kadarı dedi.
    ···
  12. 112.
    0
    yeni açılan mağaza için mağaza müdür yardımcısı arıyorlarmış ama adamın kafasında nasıl bir müdür modeli varsa müdür yeri gelir paspas da yapar dedi. içimden ne kadar saydırsam da merak ettim ortamı işi kabul ettim. getirmem gereken belgeleri içeren bir kağıt verdi adam yarın direk başlıyorsun dedi. ilk gittiğim anda olayı anladım müdür ayağına amele işte. lise terk çocuklar tezgahtarlık yapıyordu onlara abilik edecektim. ilk gün iflahım gibildi full ayakta sağa sola volta atıyordum. ofis durumu hak getire ofiste yok patronda kasiyerin yanında çekmiş taburesini oturuyordu. ortamı az çok tahmin etmişinizdir.
    ···
  13. 113.
    0
    bir gün mal geldi depoda yok bizim tezgahtar elemanlar çıktı kolileri taşıyor. patronun dediği şey sende yardım etsene. üzerimde şebek misali takım elbiseyle toz içindeki kolileri taşıyacaktım. yani burada kimse bu işi yapanları küçümsediğimi düşünmesin ama ben böyle bir iş için başvurmadım başvursam tamam derim. o sözü söyledikten sonra başka amele bulun diyerek çıktım oradan. bir haftalık iş macerası da tak oldu gitti. umudumu kaybetmemeye çalışıyordum kendi kendime acaba öteki işte çok mu şanslıydım diye düşündüm. birikimim niteliğim vardı ama değerlendirilecek bir iş bulamıyordum böyle yorumlayacak kendimi motive ettim. iş aramalarım o dönemde devam etti. ayşe de o şirketten çıkmıştı bende boşta olduğum için muhabbet aşka doğru kaymaya başlamıştı.
    ···
  14. 114.
    0
    tam iki ay işsizliğin ardından tam her şey bitti dönüyorum derken bir telefon geldi. mülakata çağırılmıştım. kurumsal bir havası vardı en azından bu bile yeterliydi hedeflerimi biraz küçülttüm açıkçası. mülakata girdiğimde aranan pozisyonla benim başvurduğum pozisyon farklıydı. yaklaşık bir saatlik bir mülakat sonucu ik asistan olarak işi kabul ettim. mülakat sırasında hayallerimden kariyer hedefimden bahsettim, yaptığım işleri anlattım yöneticilik pozisyonlarında çalıştığımdan bahsettim sanırım bunlar etkilemişti karşımdakini. fazla abartıya kaçmadan kendimi iyi tanıtmıştım sanırım.
    ···
  15. 115.
    0
    ilk zamanlarda çaycıdan farkım yoktu açıkçası ama o şirkette olmak beni rahatlatıyordu. bey/hanım kisvesi altında çalışmak kurumsal kimlik vs. iş görüşmelerine katılıyordum dosyaları taşı laptobu taşı gibi işler yapıyordum. yanımdaki adamın her hareketini pür dikkat takip ederdim. muhabbet sırasında hangi kitapları okuduğunu. çalışma prensibinin ne olduğu sürekli sorardım bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum adamdan.
    ···
  16. 116.
    0
    bu muhabbet tam sekiz ay devam etti. sonunda beklediğim süreç başlamıştı ik uzmanığına başvurmak için altı ay şirket içinde çalışmak yeterliydi. ama tek problem üniversite mezunu istiyorlardı. yine bir problem. gittim insan kaynakları sorumlusuna konuyu açtım ve hala öğrenci olduğumdan bahsettim bu işin benim için önemini anlattım. ilk başlarda olumsuz olsa da sonradan çözüldü. süreç şartlarını üniversitede okumak ya da mezun olmak diye değiştirdiler. tek şey kalmıştı yapılacak o da komisyonu etkilemek.
    ···
  17. 117.
    0
    mülakatın yapılacağı güne kadar şirket içi ne kadar veri varsa topladım. bu öteki iş yerindeki gibi basit bir terfi olmayacaktı. büyük bir firmada terfi edecektim ve sorumluluğumda o denli artacaktı. eski şirkette özlediğim tek nokta samimiyetti burada hiç öyle bir durum söz konusu değil. klagib bey/hanım ilişkileri. basit mükalatları başarıyla geçtim asıl olan komisyonun önüne çıkmaktı orada normal şekilde heyecansız durmak bile bir başarı. kaldı ki bu benim için çok önemli bir işti.
    ···
  18. 118.
    0
    o gün geldiğinde çıktım toplantı salonuna. elimdeki dökümanlarla kısa bir sunum yaptım. hepsi sunumu kötüledi acayip derecede eleştiri getirdiler. ama yaptığım sunumun iyi olduğuna emindim. sorular sordular cevap veriyorum kale almıyorlar. bana sana tekrardan bir sunum yapma şansı vereceğiz bu sefer iyi hazırlan dediler. o sıra kulağımda yine we are the champions şarkısı çalıyordu. net bir şekilde sunumu neden beğenmediklerini sordum. abuk sıbık yerlerden dem vuruyorlardı. toplantı bitecekti ve benim tekrar hazırlanmamı istiyorlardı halbuki en iyisi buydu bundan iyisini yapamazdım. o an yaptığım sunumun arkasında duruyorum ve en iyi şekilde sunumumu hazırladım eğer ki kabul görmüyorsa tekrar sunum hazırlamayacağım süreçten çekileceğim dedim. meğerse bekledikleri cevap da buymuş yaptığın işlerin sorumluluğunu alabiliyor musun yoksa erteliyor musun sürekli tarzında bir testmiş. daha sonra garip sorularla devam etti resmen sinir seviyemi ölçüyorlardı ama onlar böyle yaptıkça iyice hırslandım. artık ölmek var o işi almadan çıkmak yoktu. soruları kısa süre içinde hızlı düşünüp cevaplamaya devam ettim. personel alımı, eğitimi, devamlılığı konusunda baya üstüme geldiler. sinirlerim iyice laçka olmuştu zaten. daha sonra dışarı çıkardılar. baya bi kapıda bekledim iyice taşak oğlanına dönmüştüm. içeri tekrar girdiğimde bir mutlu son bekliyordu beni. yanında takıldığım adam tebrik etti direk olayı orada anladım zaten.
    ···
  19. 119.
    +1
    o gün bir garip hissediyordum artık ben ik uzmanı mı olacaktım ? iş görüşmeleri işe alımlar, eğitimler ben yapacaktım yani. hem de iyi bir firmada biraz garibime gitti kendi kendime vay be nereden nereye dedim pazarda üzüm toplarken şuan geldiğimiz noktaya bak. cebimdeki kağıdı çıkardım ve 8. soru için (hatırlamayanlar ilk hikayeden baksın) sayı doğrusunda yarıya kadar ilerlemeği işaretledim. o an neden bilmiyorum ama bu mutluluğu ayşe'le paylaşmak istedim çok sevindi zaten başaracağını biliyordum diyerek motivasyonumu yükseltti. biraz silkindikten sonra akşam için plan yaptık. tam sevinemiyordum da gerçek mi acaba diyerek. o gece baya geç saatlere kadar içtik eğlendik müziğe eşlik ettik. eve dönerken sarılarak yolda yürüdük. eve vardığımızda içimdeki hiçbir duygu değişmedi diyerek bir öpücük kondurdu dudağıma belki bende bunu bekliyordum devdıbını getirdim o geceden sonra hiç ayrılmaksınız beraberliğimiz başladı hala devam ediyor kısmetse askerden sonra evlenebiliriz duruma göre. ve mutlu son.

    hikayede adı geçenlerin ne şuan ne yaptığına gelince

    ben ik uzmanı olarak devam ediyorum diğer hikayede bunu söylemiştim zaten.

    ayşe yüksek lisansla uğraşıyor halen okuduğu bölümle ilgili staj hariç hiçbir iş yapmadı.

    irem özel bir üniversitede okuduktan sonra italyaya gitti orada yaşıyor.

    liseden arkadaş kolejli olan ve olmayan ikisi de askere gitti beni davet ediyorlar hayırlısı bakalım.

    arzu onun bunun altına yatan biri olmuş son aldığım haberlerde hatta hamilelik dedikodusu bile dönmüş ortamda şuan için kayıpmış.

    ali. ders'i arasına arıyorum hep aynı ton numara kullanılmamaktadır. yine de konuşuyorum.

    şizofreni iremle o geceden sonra hiç konuşmadım bir daha.

    kredi yurtlar kurumu yine aynı amk 6 şardan odalarda abazaları barındırıyor. odalarda hala priz yokmuş.

    hastanede ki dedeler norbain.dk daki dedeler değildi şimdi ne yapıyorlar bilmiyorum.

    kardeşim üniversite de para istemekten başka aramaz bin geldi bin gidecek.

    babam tekne alma derdinde evini, yazlığını aldı

    annem aynı styla yazlıkta bahçeden meyve toplamaya devam.

    lisedeki bin müdür emekli olmuş hala konuşuruz her sohbette ilk günü anlatmadan rahat edemez amk aynı kafada hala.

    gecenin bu saatlerini bana ayıran hikayemi paylaşan, okuyan herkese teşekkürü bir borç bilirim. siz olmasanız da yazacaktım ama varlığınız benim için yinede önemli değil. şaka lan seviyorum sizleri beyler hadi görüşmek dileği ile hoşçakalın.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 120.
    0
    ---capsleri ekleme alanı---

    birkaç tane caps buraya eklenecek

    rezerved.
    ···