-
51.
+1Bende 2 haftadır yıkanamadığımdan hava sıcak sürekli terliyordum. Apiş aram yarar olmuştu. Hollandalı bir doktor saolsun bakıp merhem vermişti. Nedense türk doktordan çok yabancı doktorlar vardı özellikle Avrupalılar. Panpalar belki güleceksiniz ama tam 2 hafta altımda sadece boxer ve beyaz bir atletle gezdim sokaklarda.
-
52.
+1Birde ya güneş yada ay tutulması olmuştu yalan söylemeyeyim hangisi olduğunu hatırlamıyorum.
-
53.
+1Gelelim denizle ilgili olaya. Denizden acayip balık çıkıyordu. Bizim oralarda balık deniz sakin olduğu zaman çıkardı. Dalgalı olduğu zaman bilin ki ya hiç balık tutamazdınız ya da tek tük. Gittiğinize uğraştığınıza ve zamanınıza değmezdi. Ama depremden önce son 2-3 günde öyle bir dalga oluyordu ki sahil kısmında akıllara zarar. Denize girmek imkansız, hadi dalga var yine yüzülür diyebilirsiniz fakat kumsal kısmı bilek boyunda midye taş yosun ne ararsanız var yani dalga çok olduğundan dipte ne var ne yok kıyıya taşımış. Aynı zamanda hala da taşımakta. Ve kıyı kıymı çamur gibi. Bu çamurluğun dalgadan kaynaklı mı yoksa başka birşeyden mi kaynaklı olduğunu bilmiyorum. Ama o güzelim su gitmiş adeta haliç gelmişti. Acayip bir koku sürekli dalgalar. Yosun ve çürüşümüş midye sahili kokudan yürünmez hale getirmiştir.
-
54.
+1Depremden önce sahildeki bu durumun ne olduğunu bilmiyorduk yani deniz bir anda yaklaşık bir bir buçuk metre derinleşiyordu. Tıpkı uçurum gibi. Ama sahile yakın bir kısımda bunun olması olağan değildi. Ki sonradan öğrendiğim kadarıyla o yüzdüğümüz yerler bir nevi fay hattıymış. Sismik geminin depremden sonra yaptığı araştırmalar ve deprem esnasında ki yaşananlardan ve edindiğim gözlemlerden bunun büyük olasılıkla doğru olduğunu söyleyebilirim. Bu arada yanlış okumadınız sahile bu kadar yakın bir yerin olası bir fay hattı olduğunu düşünüyorum.
- 55.
-
56.
+1Balık olaylarını toparlamak gerekirse, olmadığı kadar balık akını olmuştu. Ve birde bu dalga olayı vardı. Şimdi ise diğer bir deniz olayı yüzme de ki ve denizde ki tuhaflıklara geçiyorum.
-
57.
+1panpalar biraz atıştırıp geleceğim. yazmıyorsun diye lütfen küfür etmeyiniz . Hikayemi tamamlayacağım. Deprem öncesi yaşadığım tuhaf şeylerden bahsettim, şimdi ise deprem ve depremden sonrasını anlatacağım. Hani derler ya dost kötü zamanda belli olur, ben bunu kendim yaşadım. Hepsini anlatacağım. insanların nasıl bir anda değiştiğini.
-
58.
+1Gelelim misket olayına. Misket de ne alaka diyebilirsiniz. Açıklayacağım. Misketi iki yerde oynardık. Biri sahilde ki parkın içinde diğeri evin arka tarafında ki boş arsada. Boş arsada genellikle baş oynardık. Yani biz baş diyorduk hani misketleri ip gibi dizip vurmaya dayanan oyun. Sahil kısmında da ya kuyu yada üçgen oynardık. Ev tarafındaki arsada karınca olmazdı. Fakat sahilde ki park da çok karınca vardı. iki tip karınca vardı. Biri siyah küçük olanlardan hani evlerde falan oluyor. Biride biraz daha büyük kırmızımsı ve hızı siyah karıncaya göre fazla olanlardan. Depreme yakın zamanda küçük siyah karıncalar adeta kaybolmuştu. Sanki yer yarıldı da yerin içine girmişlerdi. Gariplik bu ya ama oysaki o kırmızımsı karıncalar olduğu gibiydi. Onlar yine ortalıklarda dolanıyordu fakat siyah karıncalardan eser yoktu.
-
59.
+1Bir anda ne olduysa kayalıkların arasındaki teke ve balıklar bir anda kayboldu. Hadi balıkların gitmesine anlam verebiliyorduk. Sonuç da balık tabi ki gezecekti. Ama tekeler öyle çok yer değiştirmezdi ve işin ilginç tarafı bir anda kaybolmuşlardı. Biz ne olduğunu anlamaya çalışırken yaklaşık 2-3 metre yüksekliğinde 3 dalga geldi. Ne olduğunu nereden geldiğini nasıl geldiğini görmedik bile . Sefa ile beni kayalıklardan Kocaeli-Bursa karayolunun kenarına kadar atmıştı. ikimizde donumuza kadar ıslanmıştık ve ne olduğunu anlamadık. Kurtulduk diye sevinirken baktık ki dalgalar bizim terlikleri zütürmüştü. Moralimiz bozuldu gençlik işte. Bu olay beni çok etkilemişti. Sahilde doğup büyüdüm o kadar vaktim geçmişti ilk defa böyle bir şey yaşamıştım.
-
60.
+1Gelelim diğer tuhaf balık olayına. iskele kısmından yemli tek kancalı oltayla kefal tutardık. Tuttuğumuz kefallerin en büyüğü bilekten dirseğe kadardı. Daha büyük kefal ne tuttum ne de tutanı gördüm. Eğer hava güzelse ve sabah erken gitmişsem öğleye kadar 3-5 kefal tutardım. Öğle saatlerinde kıyıya uzak kesimlerden acayip bir kefal akını olmuştu. Nasıl desem hani yunus sürüsü geçer hoplayıp zıplarlar ya, aynı bu şekilde. E deniz tabi ne var balık yüzebilir gezebilir diyebilirsiniz. Ama bu kefaller çok büyüktü. Hatta herkes çok şaşırmıştı. Bizim oralarda bu şekilde çok büyük kefallere rus kefali derlerdi. Gerçek cinsini bilmiyorum. Daha önce kimsenin ne tuttuğu ve ne gördüğü bu kefaller hoplaya zıplaya yunus sürüleri gibi halıdereden gölcük tarafına doğru sürü şeklinde yüzüyorlardı. Kocaman kefal sürüsü. Tanığımın bi abinin kayıyı vardı ağ ile kefal tuttup kıyıya getirmişti. Şimdiye kadar o kadar büyük kefal görmemiştim. Sahildeki herkes gelip kefallere bakıyordu. Görseniz sanki 1 tonluk orkinos yakamıştı. Kefallerin yan yüzleri acayip sarıydı. Normalde bu kadar sarı kefal görmemiştim.
-
61.
+1Benim yüzdüğüm yer halıdere girişindeki yalı mah. Tarafında ki sahildi. Hem evime yakındı hemde kendi mahallem olduğu için çevrem vardı. Bir de halıdere’nin çıkışında roma mezarlığı tarafında sahil vardı. Benim yüzdüğüm sahili biraz anlatayım. Yüzülen taraf da kıyı kesim de yosun midve vb olmazdı. Arada deniz kestanesi olurdu. Fakat biraz açıklara gidince yosun ve midyeler başlıyordu. Hani kandıra sahilinde denize girdiğiniz de yürürsünüz yürürsünüz deniz seviyesi çok az yükselir. Arkanızı dönüp baktığınız da çok gitmişşinizdir fakat su yükselmemiştir. Oysa ki bizim yüzdüğümüz yer bunun tam tersi bir yapıya sahipti. Beş metre gidiyordunuz dizinize geliyor altıncı adımda birden boyunuza geliyordu. Sahilde yüzme bilmeyenler için çok sakıncalı bir durumdu. Nitekim Resul adında ilkokula giden bizim mahalleden bir çocuk o yaz maalesef boğulmuştu. Çok efendi ve çalışkan bir çocuktu çok üzülmüştüm.
-
62.
0gececi tayfa için up
-
63.
0Ağalar beyler efendiler. Kavaklıya gelmiştik. Yaklaşık bir on günde burada kaldık. Sahil bildiğin deniz olmuş. Dedemlerin apartmanları evleri suya gömülmüştü. Koca koca apartmanlar suyun içinde yüzüyordu. Annemin burada annemden habersiz bir resmini çekmişlerdi sonra hürriyet gazetesinde çıkmıştı bu resim. Bende oradaydım ama ben yoktum resimde. Ama çekildiğini hatırlıyorum.
-
64.
0Gölcük kavaklı sahili. Denizin ne kadar kara içersine girdiğini görebilirsiniz. https://fbcdn-sphotos-h-a...cb70f843e024cbdc70bef8ab6
-
65.
0Burada da akılları zorlayan olaylar olmuştu. Teyzemin dedemden kalma bahçeli evi vardı 3 katlı denize sıfır orada yaşıyordu. Teyzemin anlattığına göre ki anneme anltıyordu, abla gözümü bi açtım iki yan apartmanın balkonundayım. Annem sordu nerede uyuyordun ki dedi, nerede olacak yatak odamda ! panpalar bu olayı teyzem anlatmasa sittin sene inanmazdım. Torunu kayboldu bu arada bulamadılar. Deniz aldı diye, ikinci torununun adını Deniz koydular. Ağalar beyler o denize nazır bahçeli 3 katlı ev ne mi oldu yıkıldı mı sizce?
-
66.
0Bir hafta sonra amcamlarla beraber babam istanbul’a geldi. Ben ve annem gölcük kavaklıya geçtik. Dayım eşi ve çocuğu enkazın altıydı. Onları bulmadan annem gelmem dedi. Bende anneme refekatçı kaldım.
-
67.
0helal olsun reyiz utanmadan sıkılmadan okudum.
-
68.
0@kacak birazzirsci anlatım için anlatmadım panpa. yazar değiliz olur o kadar sende idare ediver.
-
69.
0Kavaklının eski Pazar yerine küçük bir çadırkent kurulmuştu. Yardımlar buraya geliyordu. Panpalar siz hiç yere atılmış yığınla ekmeğin içinden kaskatı olmuş yerin tozunu almış ekmek yediniz mi? Hemde o ceset kokularıyla. Milletden allah bin kere razı olsun o ekmeğe muhtaçtık. Ama bir organizasyon yoktu herşey başıboştu. Beyler ağalar panpalar, o Anadolu insanından allah bin kere razı olsun. Koli koli peynir zeytin yağ bal aklınıza ne geliyorsa geldi. Giysi su allah gönderenden razı olsun. O mallar ne mi oldu, yardım kamyonundan iner inmez o anasını avradını bilmem ne yaptığımın bakkal sahipleri koca koca kamyonlarla yüklediler zütürdüler. Biz orada 2-3 günlük kuru ekmek derdindeydik. Allah gönderenden razı olsun.
-
70.
0Bir gece o parkta yattık gerçi yatmadık oturduğumuz yerde uyumaya çalıştık. Sürekli deprem oluyordu. Bende ulan diyordum deprem oluyor niye bizim bina yıkılıyor. Nerde yatacağız ne yapacağız para yok yiyecek yok. Milyon tane şey geliyor insanın aklına. Ama bir şey yoktu bizde panpalar. Millet eşine dostunu çağıyordu o yıkıntılar arasında. Hasan orda mısın, ayşe sesimi duyuyormusun? O insanlar bizim gibi dışarıdaydı sağladılar. Peki niye ağlıyorlardı? Niye avazı çıktığı kadar bağırıyorlardı? O insanlar mı önemliydi yoksa depremin bizim apartmanı yıkması mı?
-
bakircanın gebermesi için salavaat zincirii
-
1 ağustos 2025
-
bu nee amkkkkkkkkkkkk
-
bir tane züt bombası patlatıp
-
yusuf diye femboy mu olur amk
-
melek dayı 1976 yılından beri nasıl yaşıyon la
-
komutanım orduya tavşan almışız
-
hiamnna adam amerikada
-
yusuf sen anal yapsan
-
ramodan özür dileyin
-
diyeliki malafatınız 30 cm
-
anime gaylik değildir
-
ah şu tuvaletin dili olsa da konuşsa
-
ucan kedi ananın kemiklerini severim
-
böyle toplar genellikle nerede
-
hava çok iyi la gotcapsi abi ile
-
taşak sinirlerim öldüüü
-
sözlük incellerine yardım edeceğim
-
intertnet ve tv izlemeseydim sadece kitap
-
beyler herkes kıçına teneke çaktırsın
-
bacaklarıım nasıll
-
la işyerinde bi abi 40 yaşında
-
ablanıız nasılll
- / 1