/i/Tespit

  1. 26.
    0
    Rez kaliteli bilgiler
    ···
  2. 27.
    +3
    Türkiye’deki şiddetli depremde 27.200’den fazla kişi yaralandı. Ancak yetkililer tarafından dün yapılan açıklamada depremin meydana geldiği tarihten itibaren geçen iki haftalık süre içinde ABD tarafından gönderilen Deniz Kuvvetleri’ne ait üç adet yüzer hastanede henüz tek bir hastanın bile tedavi edilmediği bildirildi.

    Türkiye’ye gönderilmiş olan uluslar arası yardımın çoğunun kullanılmaması Ankara’daki hükümetin eleştirilmesine neden oldu.

    Türkiye’de yayınlanan Radikal gazetesi dünkü sayısında 750 ton yardım malzemesiyle yüklü bir israil gemisinin üç gün süreyle gümrükte tutulduğunu yazdı.

    ABD gemilerinin izmit’e varışından önce Türkiye Sağlık Bakanı Osman DURMUŞ’un bu gemilere ihtiyaç olmadığına ilişkin sözlerine geniş bir şekilde yer verildi.

    Ancak ABD Büyükelçiliği aralarında 600’den fazla yatak taşıyan Kearsarge adlı geminin de bulunduğu üç adet yüzer hastaneyle ilgili olarak bir uyuşmazlık yaşanmadığını bildirdi.”

    Ne ölenler geri gelir ne de anılarımız.

    Ancak izmit’te Gölcük’te Yalova’da Halıdere’de Avcılar’da Bolu’da Düzce’de ve daha nice yerleşim merkezinde enkaz altında hayatlarını yitiren binlerce Mehmet Hatice Ayşe ve Ali’ye karşı bir vicdan borcumuzda mı olmayacak? Onlar geride gözleri yaşlı onbinlerce sevenlerini sıcaklıklarından mahrum bırakırken sırf Kaliforniya’da Jony’ler Susan’lar ve Alice’ler yaşasın diye yaşamdan çalındıklarını dünya bilmesin mi? Emekli Bir Subay.

    17 Ağustos depremi kuşkusuz hepimizi derinden sarstı. Deprem bütün ülke halkını derinden üzerken depremin açtığı yaralar hâlâ tam haliyle sarılabilmiş değil.

    Açıkça söylemek gerekirse 17 Ağustos Gölcük depreminden sonra ben de yukarıdaki senaryoya benzer şeyler düşünmüştüm. Daha sonra sağduyusuna güvendiğim bir dostuma “acaba onların işi olabilir mi?” diye sordum. Önemli bir devlet kurumunda uzman olarak çalışan dostum “Açıkçası ben de aynı şeyi düşündüm” diye cevap verdi son derece sakin bir şekilde...
    ···
  3. 28.
    0
    Rezerved
    ···
  4. 29.
    0
    Arşive ekledim panpa
    ···
  5. 30.
    0
    rezzerve
    ···
  6. 31.
    0
    REZ ALDIM BEKLiYORUM
    ···
  7. 32.
    0
    Reseverd
    ···
  8. 33.
    0
    Reserved
    ···
  9. 34.
    0
    panpa aldım helal et
    ···
  10. 35.
    0
    Taha KIVANÇ - 15 Kasım 1999 - Yenişafak Gazetesi

    ister inanın ister inanmayın bundan 2 5 ay önce "Gerçek değil hayal" başlıklı Kulis'i yazarken olayın bu boyutlara varacağını hiç hesap etmemiştim. Dikkatimi çeken bir filme işarette bulunmuştum o yazıda; Bill Clinton'un Türkiye'ye gelişi filmin konusu ve deprem olayları arasında irtibat kurmuştum... Sonunda o yazıda 'hayal' diye kaydettiğim gelişmelerin hemen hepsi fazlasıyla gerçekleşti. Üstelik Clinton da beklendiğinden bir gün önce (dün) ülkemize geldi... Sanki komplolara meydan okuyor Clinton...

    O yazıma esas teşkil eden filmin adı 'Komplo Teorisi'; başrolde ünlü sanatçılar Mel Gibson ve Julia Roberts oynadığı için dünyanın her tarafında milyonlarca sinemasever tarafından izlendi film. Üşütük görüntüsü veren bir taksi şoförü adalet bakanlığında çalışan bir genç kadınla ilgileniyor. Genç kadın da şoförü ciddiye almıyor önceleri ancak birbiri ardına meydana gelen olaylar kadının gözünü açıyor. izleyiciler olarak bizim zihnimiz karışıyor film boyunca karşımıza çıkan olayların hangisi gerçek hangisi 'komplo' ayırt edemez oluyoruz...
    Mel Gibson'un canlandırdığı üşütük görüntüsü veren taksi şoförünün filmdeki adı Jerry Flecher... Adam şoförden öte bir şey; 'Komplo Teorisi' adıyla sadece sınırlı sayıdaki abonelerine gönderdiği haftalık bir haber bülteni de çıkartıyor... Bültenin son sayısında bir kaç senaryoya yer veriyor Flecher; bunlardan en önemlisi NASA'nın ödeneklerini kesen ABD başkanının hayatına kast eden bir komployu sahneye koyacağını tahmin etmesi... Flecher gazetelerde öylesine yayımlanan bir kaç masum haber arasında irtibat kuruyor ve NASA'nın uzaya gönderdiği bir araçtan yeryüzünü harekete geçireceğini depreme sebep olacağını tahmin ediyor... Jerry Avrupa gezisi sırasında ziyaret edeceği Türkiye'de NASA'nın yapay hareketlendirmesiyle meydana gelecek yer sarsıntısında ABD başkanının hayatını kaybedeceğini de öngörüyor...
    Filmi ya da o filmin hikâyesine temas ettiğim Kulis'i hatırladınız mı? Senaryoyu kaleme alanlar Türkiye'deki muhtemel depremin şiddetini bile doğru tahmin etmişlerdi: 7.4... Ben filmin senaryosundaki bizi ilgilendiren ilginç ayrıntılara Kulis'te temas ettikten (25 Ağustos 1999) sonra 'Komplo Teorisi' filmi benim işaret ettiğim özellikleriyle bazı gazetelerde birinci sayfa haberi oldu. Dünyanın çeşitli yerlerinde meydana gelen depremlerdeki garip bağlara ilintilere dikkat çekilen mesajlar internet'te dolaşıp durdu. Önceki gün Düzce'de yeni bir deprem meydana geldiğinde 'Komplo Teorisi' filmi yeniden hatırlandı...
    Bakın 2 5 ay önceki o Kulis'te neler yazmışım: "Beynim Jerry Flecher gibi komplo teorilerine fazla çalışmaz; NASA gibi bir kurumun istediği yerde istediği zaman yeri harekete geçirebileceğine inanmam da mümkün değil benim. Jerry Flecher olsaydım 'Komplo Teorisi' filmini bütünüyle gerçek hale getirecek bir senaryo yazmam mümkün olurdu. Sırf Clinton'u ortadan kaldırmak için harekete geçen birileri iz sürenleri şaşırtmak için ellerindeki teknik gücü filmde öngörüldüğü şekilde bir kere değil iki kere kullanmaya kalkışmış olabilirler pekâlâ. Birincisi Gölcük merkezli bir deprem için ikincisi de başkanı ortadan kaldıracak istanbul merkezli ikinci bir deprem için... Tabii böyle bir senaryo ancak Jerry Flecher'in hayal dünyasında bulunabilir... "
    Tabii Düzce merkezli yeni depremden sonra senaryo biraz değişmek zorunda; iki değil üç ayrı deprem planlamak gerekiyor çünkü. Biri Gölcük merkezli diğeri Düzce merkezli bir de bu ikisinin hazırladığı zihinlerin kabul edebileceği daha güçlü bir üçüncü deprem... Bill Clinton NASA'nın ödeneklerini kısıyor mu NASA yapay depreme sebep olabilecek teknolojiye sahip mi şu sıralarda Türkiye'nin üzerinde NASA'ya ait bir uzay aracı dolaşıyor mu? Bu soruların hiçbirinin cevabını bilmiyorum ben. Zaten Jerry Flecher değilim ki birbiriyle ilintisiz olaylar arasında bu tür ilişkiler kurabileyim.
    Şu sıralarda cevabını en çok merak ettiğim soru ne biliyor musunuz? "Acaba Bill Clinton Komplo Teorisi filmini gördü Brian Helgeland'ın yazdığı senaryoya dayalı filmin başarısından sonra J. H. Marks'a yazdırılan romanını okudu mu?"
    Tümünü Göster
    ···
  11. 36.
    0
    rezrzed
    ···