6 sene önce tam bugün

saat 4 oldu. gelen herkes asansöre biniyordu amk. yavaş yavaş bar boşalmaya, sızanların ailesi aranmaya başlanmıştı. ulan saat 4'de bu kadar insan varsa yarım saate herkes gider ondan sonra napıcaz diyoruz muratla.
amk baktım çalışanlarda asansöre biniyor birer ikişer. okan gelin dedi. dedik noluyor amk.

ben, okan, murat bindik asansöre. asansörde 4 tane tuş vardı.
1.kat
2.kat
meşgul
zil

okan zil tuşuna bastı. asansör birden aşağı inmeye başladı. meğersem aşağı inmek için o tuşu kullanıyorlarmış

amk tırsmaya başladık. okan abi noluyo bu asansöre dedim. bekle anlıyan şimdi dedi.

asansör aşağı indi.
kapılar açıldı.

ve gördüğüm manzaraya karşı hayatımın şokunu yaşadım

@350, kardeşim ileride anlatacağım, benimde abim karakola haber vermiş, reşit olduğum için bir tak yapamadılar. çoğu kişinin bu hikayeye benzer şeyler yaşadığını biliyorum. ben sadece dillendirenlerdenim

dediğim gibi nefesim kesildi. okan suratımızın haline bakıp gülüyordu.

amk tayyar abi alt katı bildiğin kumarhane yapmış. ama öyle böyle değil. baya büyük bir alan. ne istersen, tüm gazino oyunları var. amk rulletten pokerden tut. slot makinesine kadar tüm kumar şeysi var. herkes bir köşede paşa paşa kumarını oynuyor. her masanın başına bir garson var (bu garsonlar kumar oynayanları kontrol ediyormuş ama hani bir isteğiniz olursa hazır garson var ayağına koymuşlar oraya) tayyar abi oturmuş bir köşede oda poker oynuyor. amk bu barın altında bir kat olduğunu oradada kumarhane olduğunu gibseler anlamazdım. hiç aklıma gelmedi böyle bir seçenek.

hemen işi öğretti bize okan. ne yapacağımızı falan. şimdilik kontrollör değildik. sadece garsonduk. ama yine bekleyecektik masa başında.

bu arada gidişat nasıl. bir iki yorum yazın.

--spoiler--

--spoiler--
BEYLER HEPiNiZDEN ÖZÜR DiLiYORUM. SiZi ÇOK BEKLETiP ÇOK OYALADIM. CUMA CUMARTESi PAZARI FULL HiKAYEME AYIRIYORUM. HiÇBiR iŞ YAPMADAN HiKAYENiN DEVAMINI YAPICAM. DEDiĞiM GiBi EĞER GECE DÖNEBiLiRSEM GECEDEN BAŞLAYABiLiRiM. TEKRAR ÖZÜR DiLiYORU
--spoiler--

--spoiler--

amk inboxum gibildi. tamam hızlı yazıcam söz veriyorum. eğer gece girebilirsem sabaha kadar yazarım.
dediğim gibi cuma cumartesi pazar aralıksız yazıcam. sadece yiyip sıçıp hikaye yazıcam

ayriyetten yarında 6'dan geceye kadar yazıcam. ilginize teşekkürler.

ha birde çekinmeden aklınıza takılanları falan mesaj atabilirsiniz hepsini cevaplıyorum

amk hala tayyarın böyle bir sistemi nasıl yaptığını, aşağıyı kumarhaneye nasıl çevirdğinin şokundaydım. hala asansörden insanlar iniyordu. asansörden insanlar iner inmez yani kapı kapanıp ışıklar sönünce kendiliğinden kat 1'e yani giriş katına çıkıyordu asansör.

kafalarında garsonların dikilmediği farklı masalara geçtik muratla. benim masamda poker oynuyorlardı. amk daha o güne kadar hayatımda hiç kumar oynamamıştım. 52'lik desteden 1 kart çekip adın sorsan söyleyemezdim. bir tek piştiyi biliyordum. onuda yarım yamalak. e dolayısıyla oynadıkları pokerden hiçbirşey anlamadım. adamlar ne istiyorsa getiriyordum. gırla içki zütürüyorlardı. her adamın yanında birde elemanı vardı (hepsinin olmasada vardı gene). millet deste deste parayla geliyordu. yenilenler kaybettiği parayı almak için bidaha bidaha oynuyorlardı.

dediğim gibi bi tak anlamadım pokerden. saat 7 gibi bitti bunların işleri. herkesin beyni bi milyon
amk 2 adam masadaki tüm parayı aldılar. parayı alanlardan biri döndü bana dedi
ehhh bi kahve getir arkadaşlara ayılsınlar. tam gidiyodum gel lan gel nereye şaka yaptım dedi. masadakiler sıça sıça güldüler. sövdüm içimden kaltaklara. kaybedenlerin hepsi kalktı bindi asansöre.

kalan kazananlar masada sohbet ettiler. hala başlarında bekliyorum. sonra diğeride kalktı. az önce kahve söyleyen kaldı. oda tam kalkıyodiki suratıma baktı. sonra güldü. masaya bir yüzlük bıraktı. al sende kahveni iç dedi...

amk bir sevindimki anlatamam. o an adamın elini ayağını öpmek geldide tuttum kendimi. sadece teşekkür ederim efendim dedim. olsun amk o kadar. adam kaç milyar para kazandı kim bilir.

bahşiş raconunu bilmiyordum. herkes cebemi atıyordu. yoksa ortak toplanıp bölünüyormuydu. ya giberim boşver dedim masayı toplar gibi yapıp attım cebime parayı. ohhh hergün böyle 100 tl bahşiş gelse gökdelen çıkarım amk.

muratla sihirli asansöre binip tekrar yukarı çıktık. muratında yüzü gülüyordu. onada 50'lik bahşiş kalmıştı. çorbacıya gittik. mis gibi çorbayı içtik. içerken kumarhane olayını konuştuk. murat dedi acaba bu tayyarın kumarhaneden kazancı ne.
adam polis riskine katlanıp alt katı milyarlar harcıyarak bu hale getirdiyse kesin büyük bir çıkarı vardı.

ev halkının salonda yatmamdan rahatsız olduğunu seziyordum. hafiften param birikmeye başlamıştı. gittim 2.elciden yatak aldım bitane. sağolsun barışta çarşaf falan verdi. artık odamda yatıp kalkıyordum.

murat dedi olum seni bulmaktan ciğerim soldu. gidelim sana bi cep telefonu alalım onla idare et. tamam amk dedim. gittik 2.elciden aldık külüstür bişey. birde kart taktım içine.

telefonu alır almaz annem geldi aklıma. 1 aydır evden uzaktaydım. kim bilir beni nasıl merak ediyordu. muratla evlere dağıldıktan sonra gittim. bir parka oturdum. evin numarasını çevirdim
2 kere çaldı. sonra telefonun ahizesi açıldı
alo... aloo. kimsiniz, alo, teh alayım yaaa
ulan bu babamın sesiydi. aylardır sesini duymamıştım. direk suratına kapattım telefonu. aslında herşeye rağmen babamıda özlemiştim. ama duygularımı kontrol edip o gece olanları düşündüm ve babamı kafamdan sildim. annemin cebini aradım. çat diye açtı direk.
alo
benim anne macros
ahh macros olum (yine ağlamaya başladı) allahım çok şükür, çok şükür, olm nerelerdesin yalvaarırım eve dön. söz veriyorum seni bir daha sıkmayacaz. sana bir söz söyletmeyeceğim, hergün ne yemek istersen onu yapacağım. kaç gündür yemek yemiyorum ben senin yüzünden. bak lütfen geri dön. nerdsin sen. baban, abin ,ablan herkes mahvoldu. yeter artk geri dön

anne ben işe başladım, öğrenci evinde kalıyorum, il dışında. halim vaktim yerinde, bir sorunum yok. burada daha mutluyum. artık üzülme benim için. seni ara ara ararım (o nasıl cümle la) sen bu numarayı arama ama. çalışırken ararsan işim tehlikeye girer. ee kapatmak zorundayım patron çağırıyor.

çaat diye kapattım.

içim cız etmişti. annemin sesi çok üzgün geliyordu. baya etkilemişti onu bu olay. artık geri dönsenmi diye düşündüm. gene aklımdan bu düşünceyi sildim. aklıma öss geldi. herzamanki gibi ösym'nin annesini sevgiyle andım

tamam geldim. işte bugünkü planım
18.36 - 18.40 = cigara içicem
18 40 21 00= sizler için hikaye yazıcam. partlar 5-6 dk arayla gelebilir.
21.00 - 23.30 = medcezir izliycem (elim çükümde, eylül için izliyorm)
23.30 - 00.30 = beyaz show, makina kafa arasında dolaşırım. eğer sararsa bir yarım saat daha izliyebilirim
00 30 uykum gelene kadar = yine hikayemi yazıyorum (uykum gelmezse hikaye yaza yaza sabhalarım)
uykum gelince = bir film izleyip günü kapatıyorum

işleri yoluna soktum. bundan sonra seri seri part yazıyorum

edit: az uplayın hayrınıza

@455 vay amk. cuma diye biliyodum ben. neyse beyaz showa bakarım

hazır cesaretim gelmiş birde abimi arıyayım dedim. çevirdim numarasını. başka birisi ile görüşüyordu. kalktım banktan. eve gidecektim. yolda birkez daha aradım. açtı abim.

-alo
-alo, ben macros
-ulan macros, ulan macros. neredesin lan sen. manyakmısın olum sen. ergenmisin. kalkıp evden kaçıyosun. neredesin şimdi. hemen binip gelirim.
-yok abi rahatım ben, sadece beni merak etme diye aradım.
-olum annem kaç gündür yemek yemiyor lan. senin yüzünden kahrolduk hepimiz. söyle yerini hemen geliyim almaya seni
-abi ben ... 'de değilim. istanbuldayım. birdaha o eve dönüpte babamla aynı masaya oturmam.
-lan tamam. gelip seni ankaraya zütüreyim. bizim evimize gel. bizde kal.
-abi geç onu. ben burada iş buldum çalışıyorum. ev ayarladım.
-öss ne olucak ?
-bu senede yattı seneye allah kerim
-ulan macros ya ne işler açtın başına, paşa paşa otursaydın ya evinde
-amk o evde olsam kafayı yiyecektim
-macros sen banamı söylüyorsun. ben sırf onların gazabından kurtulmak için il dışında lise okudum. seni en iyi ben anlarım. ne iş yapıysun sen
-kasiyerlik (bulur mulur bide beni, barmen diyemem), neyse abi, kapatmam lazım. arkadaşın telefonundan aradım çok yazdı. hadi iyi bak kendine

eve gittim uyumaya çalışıyorum. aklıma poker geldi. ulan dün gece adam çantayla para kazandı. şimdi o paraları nasıl çatur çutur harcıyordur. nasıl oynanır bu poker. hiçbir fikrim yoktu. ertesi gün internet kafeye gittim. facede falan az dolandım kim ne yapmış diye. sonra poker nasıl oynanır ona baktım. bi tak anlamadım.
tekrar çükü ile buluşup bara gittik. amk o gün barda kimi gördüm tahmin edin. ahh siz tanımıyosunuz değil mi. neyse anlatayım. lise 2'de bizim okula fen lisesinden bir kız geldi. gerçek adları vermediğim için bununda adını eeee yasemin koyuyorum. dediğim gibi yasemin bizim okula lise 2'de babasının tayini üzerine geldi.
belki inanmayacaksınız, hala böyle kız varmı diyeceksiniz, hadi la ordan yaraam diyceksiniz ama ben genede kızı betimliyorum beyler:
yaklaşık 1.75 boylarında, külosu tahminen 65, turuncu saçlı (derken sarıya yakın, kaşları kiprikleri falada aynı şekilde) beyaz tenli...
dünyada tanıdığım en iyi kalpli insanlardan birisi, fazla mütevazi, eh birazda terbiyeli, ama kezban değil, nerede ne yapması gerektiğini bilen, yetenekli, zeki birde fena halde güzel birisi...
hikayenin devamında tekrar adı geçiyor. caps verebilirim

yasemin lise 3'te bizim sınıfa gelince tüm abazalar yavşamaya falan başladı, kızda gelir gelmez ilk hafta beni kesmeye başladı. ilk yakınlaşmamız yıllık ödevde oldu. yoklamada benim 3 aşağımdaydı. grup ödevini beraber aldık. osman diye bir arkadaşın evinde toplandık 3 kişi. osmanın sevgilisi var. oda geldi. ödevi yaparken kız bana sürekli samimiyet gösteriyordu, bende sürekli zekice espiriler yaparak kızı etkilemeye başlamıştım. tenefüslerde beraber laflamaya falan başlamıştık. sonra 1-2 gece gündüz konuştuk.

okulun en popileriyiz, beni bütün okul tanıyor zaten (kavgalarım ve haylazlıklarım meşhurdur, ha birde espirilerim, zaten yasemine bir bakan gözünü ayıramıyor)

bigün öğlen arası arkadaşımla gönderdim haber buna. ilanı aşk ettim. arkadaş gitti yaseminlerin yanına, yasemin bahçede arkadaşlarıyla oturuyor. uzaktan , gizliden izliyorum bunları. arkadaş ezberlettiğim şeyleri söyledi yaseminlere. yasemin çok sevindi, arkadaşlarına falan sarıldı

sonra sevgili dönemimiz başladı. 3 ay kadar sürdü. utangaç olduğumu biliyorsunuz. sevgili olana kadar bişey yoktu. sevgili olduktan sonra başladı gene utangaçlığım. o 3 ayda hayatımda eğlenmediğim kadar eğlendim. en mutlu dönemlerimdi. kuşkusuz onunda öyle. neden ayrıldığımızı söylemeyeceğim. hayatım boyuca kendimden çok sevdim bu kızı. halada aynı sevgiyle bağlıyım
not: yasemini lisede gibmedim

neyse uzun tuttum biraz.ilk senesinde itü'yü kazandı kevaşe. bidaha görüşmedik. zaten sonuçlar açıklandıktan sonra ben ortadan kayboldum. herkesle ilişkimi kestim.

yine milletin bardağını doldururken yaseminle 2 arkadaşı girdi.
birden onu görünce tanıyamadım. o olduğuna emin olunca kalbim yerinden fırlayacakmış gibi oldu. hemen arka tarafa girdim. beni görmemeliydi.
burası zenginlerin geleceği tarzda bir yerdi. ya yasemin zengin oldu, yada zengin bir erkek arkadaşı vardı. beni burada bira tazelerken görmesini yediremezdim kendime. kapının arkasından onun dans edişini izledim. görmiyeli baya huur olmuştu. bu havada mini elbisesini uzn deri çizmesi ile kombin etmişti.

az ses verin da. kendi kendime yazıyomuş gibi zannetim. sigara içip geliyom. yorumlara açığız

panpa bi ikiniz varsınız herhalde. medcezir başladı amk. gelirim tekrar. merak etmeyin beni.

pmlerin hepsine cevap verdim

sonra baktım içerdekiler kem küm ediyor. mecbur çıktık dışarı. zaten tüm barmenler hatta bardekileirn yarısı yaseminin güzelliğine bakıyorlar. ilk başta görmedi beni. sonra bir arkadaşları kendine yarakmı buldu, yoksa yaraklısı varmıydı bilmiyorum. tekini erkeğe kaptırdılar. ikisi çaprazımdaki bar sandalyesine oturdular. bende farklı tarafa bakıp görmezden geliyorum. sonraaaa...

-aaaaa macrooooss
yasemin koşarak yanıma gelmek istedi ama mal tezgahın arkasına geçilecek kapıyı bulamadı öyle sevinci kursağında kaldı kevaşenin ahahha
tezgahın arkasından çıktım ortaya sarıldı boynuma. öptü beni bende ona sarıldım. uzun zamandır onun kokusunu içime çekmemiştim. bu normalden uzun bir kucaklaşmaydı. kucaklaştıktan sonra söyle kendini az geri çekip bana baktı.
-e sen dahada yakışıklı olmussun dedi fahişe, dalgamı geçiyodu ciddim diyodu anlamadım
-seninde maşallahın var hanyy yaptım apaçiler gibi
-ya valla seni gördüğüme çok sevindim
-bende öyle
-ee burdamı çalışıyosun (tezgahın arkasına geçtim)
-evet buradayım bir süredir. senin dersler nasıl
-valla çok zor anca kafamı kaldırabildim (hiç öss mevzsuna girmedi, ha öss demişken, ösym'nin ... )

yanındaki huur hemen lafı kesti
-eee beni tanıştırmıycakmsın arkadaşınla yasemin
-ha bak bu ceyda buda macros. ceyda benim ev arkadaşım, ceyda macrosta benim eski sevgilim dedi (amk eski sevgilim demesini beklemiyordum, lise arkadaşım falan diycek diye bekliyodum. acaba neden öyle dedi lan)
- ah meraba tanıştığımıza memnun oldum
- evet kesinlikle (bunu yanındaki huur söyledi)