1. 1.
    +2 -1
    Her yerin karla kaplı olduğu bir kış günüymüş. Bir kraliçe, sarayının pencerelerinden birinin arkasında bir yandan nakış işliyor, bir yandan da hayal kuruyormuş. Derken birden parmağına iğne batmış ve gergefin üstüne üç damla kan akmış.

    Kraliçe kan damlalarına bakar bakmaz, “Çocuğum kız olursa, teni kar gibi ak, yanakları kan gibi al, saçları da pencerenin çerçevesi gibi kapkara olsun,” diye geçirmiş içinden.

    Bu olaydan kısa bir süre sonra bir kız çocuğu getirmiş dünyaya. Kızı tıpkı içinden geçirdiği gibi bir kızmış. Ona Pamuk Prenses adını vermişler. Ne yazık ki kraliçe doğumdan birkaç saat sonra ölmüş.

    Bir yıl sonra Kral yeniden evlenmiş. Yeni Kraliçe çok güzel bir kadınmış. Güzelliğine güzelmiş, ama bir o kadar da kibirliymiş, kendisinden daha güzel birinin olabileceğini düşüncesine bile tahammül edemezmiş. Odasında sihirli bir aynası varmış. Her gün o aynanın karşısına geçer, saatlerce kendisini seyreder ve sonunda,

    “Ayna, ayna söyle bana

    En güzel kim bu dünyada,”

    Diye sorarmış. Ayna da hiç duralamadan, “Sizsiniz Kraliçem,” dermiş.

    Fakat, Pamuk Prenses on dört yaşına geldiğinde, bir gün ayna şöyle demiş:

    Güzelsiniz Kraliçem, güzel olmasına,

    Ama Pamuk Prenses sizden daha güzel.”

    Kraliçe bunu duyunca çok kızmış, öfkesinden ne uyku girmiş gözüne, ne de bir lokma yemek yiyebilmiş. ‘Ne yapmalı, ne etmeli?’ diye düşünüp durmuş günlerce. Sonra kararını vermiş ve sarayın avcısını çağırmış huzuruna.

    “Pamuk Prenses’i ormana zütür ve orada öldür. Öldürdüğüne kanıt olarak da kalbiyle ciğerini sök, bana getir.”

    Avcı Pamuk Prenses’i ormana zütürmüş, bıçağını çekmiş. Fakat Pamuk Prenses’in ağladığını görünce onu öldürmeye kıyamamış. Pamuk Prenses ağaçların arasına dalıp gözden kaybolurken, “Ben yapamadım, ama hava kararıncaya kadar bir ayı veya bir kurt benim yapamadığımı yapar nasıl olsa,” demiş.


    Yolda genç bir yabandomuzu çıkmış avcının karşısına. O da hayvanı oracıkta öldürmüş, kalbiyle ciğerini söküp Kraliçe’ye zütürmüş.

    Ama Pamuk Prenses’i avcının düşündüğü gibi ne bir ayı ne de bir kurt yemiş. Akşam olup hava kararınca dağların ardında küçük bir eve gelmiş. Kapısını çalmış, açan olmamış. Cesaretini toplayıp içeri girmiş.

    içeride üzeri yenmeye hazır yiyeceklerle dolu yedi küçük tabağın bulunduğu yedi küçük sandalyeli uzun bir masa varmış, duvar dibinde de yedi yatak diziliymiş. Beklemiş, beklemiş, ama kimsecikler gelmemiş. Çok aç ve çok yorgun olduğu için daha fazla bekleyememiş ve her tabaktan bir kaşık yemek almış, yedi yataktan yedincisine yatıp uykuya dalmış.

    Biraz sonra evin sahipleri eve dönmüşler. Dağların derinliklerinde bulunan bir gümüş madeninde çalışan yedi cücelermiş bunlar.

    Pamuk Prenses’i görünce, “Ne kadar güzel bir kız!” demişler.

    Sabah olup uyandığında Pamuk Prenses cüceleri görünce önce çok korkmuş, ama kısa bir süre sonra onlardan bir kötülük gelmeyeceğini, onların çok iyi insanlar olduklarını anlamış. Yedi cüceler Pamuk Prenses’ten evlerini çekip çevirmesini istemişler, o da hemen kabul etmiş.

    “Hoşça kal,” demişler yedi cüceler işe giderlerken.

    “Kapıyı kimseye açma. Eğer üvey annen burada olduğunu öğrenirse seni tekrar öldürmeye kalkar sonra.”

    Bir gün Kraliçe tekrar aynasının karşısına geçmiş. Aynadan şu cevabı alınca suratının aldığı şekli varın siz düşünün artık:

    “Güzelsin Kraliçem, buraların en güzeli sizsiniz

    Ama ne var ki, yüksek dağların ardında

    Cücelerin küçük, şirin evindeki

    Pamuk Prenses dünyalar güzeli.”

    Bunu duyar duymaz Kraliçe hemen kolları sıvamış. Yaşlı bir satıcı kadın kılığına bürünmüş ve elinde içi kurdele dolu bir tablayla dağlara doğru çıkmış yola.

    Cücelerin evine varınca, “Kurdelelerim var, harika kurdeleler!” diye seslenerek kapıyı çalmış. Kimin geldiğine bakmak için pencereye çıkan Pamuk Prenses kurdeleleri görünce içi gitmiş. ‘Bunda ne kötülük olabilir ki!’ diye düşünerek kapıyı açmış.

    “Bunu mu beğendin güzelim?” demiş Kraliçe kurdeleyi Pamuk Prenses’in boynuna takarken. Sonra kurdeleyi sıktıkça sıkmış, ta ki Pamuk Prenses ölü gibi boylu boyunca yere uzanana kadar.

    O gece yedi cüceler Pamuk Prenses’i o halde bulmuşlar. Kurdeleyi kesmişler ve Pamuk Prenses hayata dönmüş tekrar. Böylece Kraliçe’nin elinden ikinci kez kurtulmuş Pamuk Prenses.

    Ertesi sabah Kraliçe anasının karşısına geçmiş yeniden. Aynadan Pamuk Prenses’in hâlâ yaşadığı haberini alır almaz hemen kılık değiştirmiş ve bir kez daha dağların yolunu tutmuş.

    “Taraklarım var, harika taraklar!” diye seslenmiş cücelerin evinin kapısında. Pamuk Prenses yaşlı kadının elinde tuttuğu tarafı görünce başına gelenleri unutuvermiş. Kapıyı açmış.

    “Saçların ne güzel, bırak ben tarayayım,” demiş Kraliçe. Ama tarak zehirliymiş, başına değer değmez Pamuk Prenses ölü gibi yere uzanmış. O gece yedi cüceler saçından tarağı almışlar ve Pamuk Prenses yeniden hayata dönmüş. Böylece Kraliçe’nin elinden üçüncü kez kurtulmuş Pamuk Prenses.

    Ertesi gün Kraliçe aynasının karşısına geçince, Pamuk Prenses’in hâlâ yaşadığını öğrenmiş. Öfkesi burnunda, bu kez en büyülü iksirini hazırlayıp bir elmanın yarısına sürmüş. Sonra da yaşlı bir dilenci kılığına girip yola koyulmuş.

    “Güzel kızıma tatlı bir elma benden, armağan,” demiş Kraliçe, pencereden bakan Pamuk Prenses’e. “Pencereden de verebilirim, kapıyı açmana gerek yok.”

    “Kötü diye mi almıyorsun yoksa,” demiş Kraliçe, Pamuk Prenses’in kararsız olduğunu görünce. Sonra da zehirsiz tarafından ısırmış ve, “Al bak harika!” diyerek uzatmış, yanakları gibi al al elmayı Pamuk Prenses’e.

    Pamuk Prenses elmayı zehirli tarafından ısırır ısırmaz cansız yere uzanmış.

    Kraliçe pencereden içeri, Pamuk Prenses’e bakmış. “Nihayet senden kurtuldum, artık dünyanın en güzeli benim,” demiş. Oradan doğruca saraya gitmiş. Erkesi gün aynaya kimin en güzel olduğunu sorduğunda ayna, “Sizsiniz Kraliçem,” deyince dünyalar onun olmuş.

    Bu sefer cücelerden hiçbiri Pamuk Prenses’i uyandıramamış ölüm uykusundan. Aradan üç gün geçmiş, bütün umutlarını kaybetmişler. Fakat nedense Pamuk Prenses hiç de ölü gibi durmuyormuş. O yüzden yedi cüceler onu gömmemişler ve camdan bir tabut içine koymuşlar, tabutu da yüksek bir tepenin en tepesine yerleştirmişler.

    Günlerden bir gün cüceleri ziyarete gelen bir Prens oradan geçerken camdan tabutun içinde Pamuk Prenses’i görmüş ve hemen ona âşık olmuş.

    “Onu sarayıma zütürmeme izin verin,” diye yalvarmış Prens.

    Yedi cüceler ona acımışlar ve izin vermişler. Prens’in uşakları tabutu kaldırırken Pamuk Prenses’in boğazına takılmış olan zehirli elma parçası pat düşmüş ağzından. Pamuk Prenses doğrulmuş nerede olduğunu anlamadan, gözünü açmış, yakışıklı Prensi karşısında görmüş. Görür görmez ona âşık olmuş. Birkaç hafta sonra nişanlanmışlar.

    Derken düğün günü gelip çatmış. Düğüne çağrılanlar arasında Pamuk Prenses’in üvey annesi de varmış. Üvey annesi sarayın salonuna girer girmez Pamuk Prenses’i tanımış, ama bu sefer bir şey yapmaya fırsat bulamamış. Çünkü Prens’in adamları Kraliçe’yi hemen yakalamış, Prens de onu artık kötülük yapamayacağı uzak bir ülkeye sürgün etmiş. O günden sonra Pamuk Prenses, güzelliğinin yanı sıra mutluluğuyla da ün salmış.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    Reserveleri alın, bu gece sabaha karşı anlatacağım.
    Güzel mi güzel bir kızdı. Neler yaşandı, kim gibti, kim soktu, kız mundar oldu mu? Hepsi burada yer alacak. O vakte kadar şu hikayemi okuyun.
    (bkz: kız kardeşimle ormanda kaybolduk)
    ···
  3. 3.
    0
    istanbul bağcılarda ikamet eden 7 kardeşiz. Annem ve babam allah rahmet eylesin vefat ettiler. 3 kardeşim bir firmaya bağlı olarak garsonluk yapıyor ekstra işlerde. Birisini üniversitede 2. Sınıf, diğeri yeni mezun oldu bankacılık yapıyor, haytanın biri henüz ne çalışıyor ne okuyor, bense 33 yaşındayım, özel bir firmada muhasebe departmanında çalışıyordum 2 ay öncesine kadar. Olay bundan yaklaşık 10 gün kadar önce cereyan etti. ilk etkilerini atlatınca sizinle paylaşmak istedim. Dinlemeye hazır mısınız?
    ···
  4. 4.
    +1 -1
    @3 hahaaha koptum bin adam hikayeyi paylaştı beyler konu kilit
    ···
  5. 5.
    0
    Ekstra işlere giden 3 kardeşim zaman zaman akşam üzeri işe gidip geç saatte dönüyorlar. Yine öyle bir geceydi, bense odada uyuyan kardeşim rahatsız olmasın diye laptopu almış salonda takılıyordum. Derken kapı açıldı, 24 yaşındaki mehmet tekti, nerde lan abilerin dedim. Soluk soluğa abi az aşağı gel, aşağıdalar seni çağırıyolar dedi, bir an korktum, ne oldu lan dedim abi sorma şimdi, sorma gel hemen aşağı dedi. Panikle indim aşağı, binanın önünde bir kız baygın yatıyor, bizimkiler başında dikiliyor. Ne oldu lan kıza, ne yaptınız oğlum niye yerde bu kız diye panikle sordum, abi bilmiyoruz geldik buradaydı, kontrol ettik nefes alıyo dediler. Tamam hemen polisle ambulansı arıyorum dedim, bunların ifadesi birden değişti, oğlum ne oldu lan ne renk değiştirdiniz, yoksa siz mi kıza bir şey yaptınız anlatın lan dedim. Yok abi vallaha biz bir şey yapmadık, ama şeyy, abi şeyy..
    ···
  6. 6.
    0
    Ney ulan neyy dedim, abi biliyosun bekar adamlarız, yıllardır elimize kız eli değmedi, kızın durumu iyi gözüküyo, eve mi çıkartsak dediler. Oğlum siz delirdiniz mi lan, sapık mısınız lan, ne saçmalıyosunuz lan dedim. Abi dur bi dinle dediler, bak polis gelirse bizden de şüphelenir, 7 erkek kardeşiz, sorguya falan alınırsak biliyosun eski olaylarda ortaya çıkar başımız ağrır dedi. Eski olaylardan kastı, babam vefat etmeden evvel piyasaya epey bir borç takmış ancak tüm malvarlığı elden çıkartmış hatta bizler iflas bayrağını çekmeden önce mahkeme kararıyla soyisimlerimizi değiştirmiş kendimizi emniyete almıştık.
    Durum böyle olunca duraksadım bende, kıza bakıyorum kızda erik gibi, şeytan küçük küçük kulağıma da fısıldamıyor değil, 2,5 ay önce nişanlımla yüzük attık, zaten takibindeki streste işten çıkmama neden olmuştu. Hasret kalmışım bir koynun sıcaklığına. Ama yine de olur mu lan öyle şey dedim. Arıyorum polisi, çevirdim numarayı, açtılar telefonu sustum bir şey diyemedim, iki saniye bekledim, pardon çocuk aramış iyi geceler deyip kapattım.
    ···
  7. 7.
    0
    Dinliyo musunuz lan ona göre devam etcem. @3 binine mi aldanacaksınız, burada bir hikaye anlatıyorum
    ···
  8. 8.
    0
    kız kardeşini mi attınız lan eve
    ···