-
101.
+2 -1artık güneşle evlenebilirdim. güneş olayı ailesine açıkladığında üzerlerinde soğuk bir duş etkisi yarattığını farkediyordum ama bana karşı bir nefret beslediklerini açıkçası düşenemiyordum. ve 2006 yılının 1 ağustos günü antalyaya güneşi istemeye gittik.
-
102.
+6 -1herşey klagib bir şekilde ilerliyordu. birbirleriyle benzer hayatı yaşayan iki aile birbirlerine o kadar zıt görünüyorlardı ki anlatamam. isteme anı gelip çattı. daha babamın sözü bitmeden güneşin babasının (şuan kayınpederim olur) hırsız mı terorist mi bilmediğim adama kız vermem sözü ile ortalık toz duman oldu. kimin ne söylediğini halen hatırlayamıyorum.
o geceyle ilgili halen bile üzüldüğüm tek nokta 85 yaşındaki babaannemi dört kat çıkarmak olmuştur. -
103.
+4hırsızlığımız yaşadığımız yerden teroristliğimizin de a4 kağıttan geldiğini anlamıştım. ama ailem anlayamıyordu. neden böyle bir cümle kurmuştu. madem kızını vermeyecekti 700 km yolu neden getirtmişti. nasıl bir kindi bu.
-
104.
+5 -2ben muğlaya ailem ankaraya döndü. sevdiğim kızla nasıl konuşacağımı bile şaşırmıştım. ne diyeceğimi nasıl hareket edeceğimi bilemiyordum. bir hafta on gün sonra tekrar antalyaya güneşle buluşmaya gittim. benle evlenmesini ne olursa olsun benle gelmesini istedim. ama o bana çok daha acı birşey söyledi. sevdiğim kadın kanserdi.
-
105.
+4 -1uzun bir tedavi süreci bizi bekliyordu. ama babası görüşmememize izin vermiyordu. ve çok kısa bir süre sonra irtabatım tamamen kesildi. bir tanecik sevdiğim hiç bilmediğim bir yerde tedavi görüyordu. yıllar sonra o dönemde önce ingiltereye gittiğini tedavi gördüğünü sonra ailesinde de uzak kalmak için hindistan yatısı olan bir havayolu şirketinde çalıştığını öğrenecektim.
-
106.
+4 -1artık yaşamanın çalışmanın çok bir anlamı kalmamıştı. hayatının tamamı için hayal kurduğum kadın artık yoktu. hayal kuramıyordum. insan hayal kurdukça yaşardı.
-
107.
+7 -4ilk ne zaman intihar ettim hatırlamıyorum. ama beceremiyordum ölmeyi. xanax kutularca kar etmiyordu. kaç eczacı ile kavga ettim hatırlamıyorum. alkol, alkol alkol... ama öyle içmek için değil ölmek için alkol... işe bile gitmiyordum. ekşici binten çoktan ayrılmıştım. para suyunu ufak ufak çekiyordu. en son kendimi astım ip koptu anasını gibim...
-
108.
+2 -2suciid... tekrarlayan intihar girişimi... pgibiyatristimin koyduğu teşhis buydu. önce muğla pgibiyatri kliniği arkasından balıklı rum hastanesi... artık alkol ve ilaç bağımlısıydım. 10 tanme akineton içmeden titremem kesilmiyordu. konuşamıyordum. yediğim beton iğnesi normal bir insan yese taş olurdu. yavaş yavaş deliriyordum ve kimse farkına varmıyordu.
-
109.
+3yanımdaki eroinmanları halen hatırlıyorum. 2 çizgi çektik buraya tıktı dıbına koduklarım diyen gizem isimli kokainmanı da. mor elbiseleri ile kendini melek sanan ağaca aşı yapıyormuş gibi kıçımın derinliklerine iğneyi batıran sevimsiz hemşireleri de... ve gerçekten beni hayata tekrar bağlayan pgibiyatristimi de...
-
110.
+3ne demişti sahi...
"pgibiyatri insanların neden delirdiğini incelemez. diğer insanların neden delirmediğini inceler. oğlum bak senin yaşadıklarına bir başkası gülüp geçebilir. bir başkası defalarca yaşayabilir. ama aslolan sensin... halen ölmek istiyorsan bunu burada yap... -
111.
+3güneş yoktu. hayal kuramıyordum. alkol almaktan ve ilaç içmekten başka bir taka yaramayan bir bedendim sadece. ve herkes bana unut gitsin derken doktorum ölmem gerektiğini söylüyordu.
-
112.
+2oradan da kurtulduk. 9 aylık bir iyileme dönemi (iyileşme değil) sonra tekrar bir gece epileptik bir nöbetin eşliğinde intihar girişimi... aradan geçen ve benim hiç yaşamadığım bir haftalık yoğun bakım...
-
113.
+2kalktığımda vücudumdaki bütün deliklerde bir hortum vardı. ve salak bir makina sesi... dit dit dit... sövüyor olmalıydı.
-
114.
+3fayans parlaklığından hayat koridoruna çırılçıplak çıkmıştım. üzerime gelen uzman çavuşa salladığım yumruk ve duvara fışkıran kırmızı hatıramda... arkasından kırma kolunu çekmiş dur diye bağıran acemiliği yeni bitirdiği botlarından belli bir er.
-
115.
+2 -1koluma iğneyi batıran hemşire olmasaydı o askeri sadece kayın babama benzettiğim için öldürebilirdim. yine uyku... yine yeşil vada vadalar... hayal görüyordum artık... ama bu bir bankanın rengini tutturamadığım vada vadalarıydı. uyandım tekrar uyanmasaydım keşke...
-
116.
+3 -1kolumda ilk defa bir kelepçe... kelepçe ile sedyeye bağlı beden... kelepçe ile deliliğe mahkum olmuş ben... başımda tipini hala hulusi kentmene benzettiğim pgibiyatristim ve tedirginliği gözlerinden okunan başka bir er...
-
117.
+2manisa ruh ve sinir hastalıkları hastanesi sevk edilişim... deliliğe mahkum oluşum...
-
118.
+445 günlük serüvenimiz sonunda flüt çaldığını sanan bir arkadaş ve olmayan topla yaptığım maçlar.
-
119.
+2işime artık gidebiliyordum. annem ve babam benle beraber muğlada yaşıyorlardı. deli olduğumu kabul etmekle beraber düzeleceğime olan umutları... babamın her saat başı uyuyormuyum diye kontrole gelişi. iş yerinde kimsenin bana cevap verememesi... güneşin gitmesinin üzerinden geçen 3 koca yıl...
-
120.
+32009 ağustosu... il müdür yardımcısını dövdükten sonraki ay... yer şırnak beytülşebap... silah sesleri... hayatında eline silah almamış ben huur çocuğu müdüre bir yumruk sallamış olmam nedeniyle sürgündeyim... bilmediğim bir memleketteyim... ve hayatımda gerçekten ilk defa korkuyorum...