iyi be beyler son 2 part bu gecelik o zaman uzunca.

Uyandığımda mis gibi pizza kokuyordu beyler. Hayvan gibi de acıkmıştım. Geldi pizza dan yanıma oturdu bana yedirmeye başladı. O anda "uzun zamandır opemiyorum seni bir yanak" dedi. Ve küçük bir opucuk kondurdu " bu neydi ? " dedim . "Umut için özür dileme " dedi. Bende hala bişey olur diye düşünüyordum o zamana kadar o öpücük bile umut içinmiş aq falan diye küfür ediyorum içimden onun hen dıbına koyim diyordum. O da anlamış olucak ki hatasını " ya özür dilerim öyle demek istemedim " derken bendeki atar tuttu yemedim güzel pizza dan döndüm arkamı uyumaya başladım. Sürekli özür diledi benden açıklama yaptı , sonunda dayanamıyıp ağlamaya başladı . Kısık sesle " Umut un mutlu eder seni ben kendi kendime bakarım bana bakmak zorunda değilsin " dedim. Ağlaması kat kat arttı beyler ama gitmedi yanımdan oraya oturdu bişey demeden saatlerce ağladı. " Özür un bile umut için dedim bu mu yani " dedim . Ağlamaktan cevap vermedi beyler bende o sirada gözyaşı döküyordum. Uyuyakalmışım yine. Uyandığımda güzellik uyuya kalmıştı ve okuldan döndüğünde makyajı akmıştı üstü açık ti bir yeleği vardı sadece üşümüştür diye örtümü attım üstüne. Hafif doğrulmuş ve duvara tutuna tutuna gidip kolye kutusunu aldım.

Hemen alıp geldim ama heryerim tutulmuş ve ağrıyordu. ilk baştaki ağrı yoktu ama olsun yinede vardı. Birde kölenin yanında fotoğraflarımızı bastırmıştım. Fotoğraflar ayrı bir supriz olucakti onun için. Uyurken kolyesini taktım ve karşısına sehpaya ya ayna koydum ve kutunun içine yazılar yazdım ve uyumaya devam ettim. Uykudayken üzerimde bir ağırlık hissettim . Damla bana sarılmıştı ve yanaklarımı öpüp okuyordu. Seni dün kırdığım için özür dilerim diye. Bi anda herşeyi oldun falan diye konuşuyordu. Bu sefer o odunlugu yapmayip cevap vermedim . Bu kolyeyi asla cikartmiycam nolursa olsun söz veriyorum diyordu bana. Hazırlandı okula gitemk için, kapıdan çıkarken geldi ve öptü beni . Kahvaltımı da hazırlamıştı güzellik ve pizza dan kocaman bir dilim koymuştu. Üstünde özür pizzası ve yanında küçük Uzun-kısa bir not Leyla seni gormek istiyor. Leyla ile ilişkilerini bilmiyordum çünkü 1 aydır okula gidemiyordum.

Geldim beyler dediğim gibi hikaye yarım kalmiycak emin olun elimden geldiğince bugünde yazmaya çalışıcam.

Kağıtta Leyla yazıyordu. Korktuğum başıma geliyordu beyler oysa ki ne güzel geçiyordu günler. Kaderime razı olucaktım ne diyim. Gittim biraz daha uyudum. Daha doğrusu uyumaya çalıştım çünkü Damla Leyla yi her an getirebilirdi. Kapının kilit sesiyle uyandım ve kalbim yerimden çıkıcakmış gibiydi. Leyla benim yalnız kaldığımı düşünüyordu ve ona bundan hiç bahsetmemiştim. Kapı açıldığı gibi Leyla yi gördüm beyler Damla nin hemen getireceğini düşünmüyordum ama gelmişti işte resmen dona kaldık ikimizde Damla ise bize bakıyordu. " Leyla içeri geçsene " dedi Damla. " Yok benim işim vardı zaten daha sonra KESiN gelirim " dedi ve gozleri dolmuştu beyler. Hızlı adımlarla bahçe kapısından çıktı.

Pişmanım beyler Damla ise öylece baka kaldı. " Noldu ki ya " falan dedi "demekki işi önemli " diyip çokta kafaya takmadi ama pişman olmuştum beyler. Hem arayıp sormuyordum , hem mesajlarına cevap vermiyordum ve bunu anlatmamam onu baya kırmıştı belli ki. Leyla nın bana karşı bişeyler hissettiğini anlamıştım beyler hava biraz kararmaya başlamıştı. Defalarca aramama rağmen açmadı beyler hem merak ediyordum hem de endişeleniyordum. Ertesi gün okula gittim zar zor derslere girdim geri kalmak ta istemiyordum. Evde boşken ise derslere bakıyordum ve nedense çok zorlanmadım. Okul çıkışında arabanın oraya gittim. Damla telefonla konuşuyordu. Arkasını döndüğü an beni gördü ve şaşırdı. Yürüyerek okula geldiğim için azar çekti bana bir güzel. Arabaya bindirdi beni yine klagib çay evine gidicektik. Aynadan arabanın arkasına gözüm ilişti ve arkada Leyla oturuyordu beyler resmen hayatım gözlerim önünden geçer gibi oldu. Nereye düşmüştüm ben böyle.

Yol boyu aynadan dik dik baktı bana beyler Damla ile gülerek sohbet etti. Gıgımı çıkarmadım sohbet bana gelmesin diye ama beynim de şom ağızlı olduğu için Damla " Aa ben sizi tanıştırmadım" dedi " Leyla bak bu Yoda , Yoda buda Leyla " dedi. Leyla " Gülerek memnun" oldum dedi ve elini uzattı. Elimi uzattım ve sıkarken elimin üstüne tırnaklarını batırdı. Sesimi çıkarmadım çünkü yanımda Damla vardı. Evet beyler çay evine gelmiştik. Ben direk oturdum yerime. Damla tam yanıma gelicekti ki Leyla oturdu yanıma , Damla biraz bozulmuştu. Biraz okul muhabbetinden sonra çaylarmızı yudumladık. Leyla ise topuğuyla ayağımı ciğniyordu resmen sessizce dayak yiyordum. Gözümün kenarındaki yeşilimsi şişlikleri görüyordu. Ama bişey soramıyordu ve doğru zamanı beklediği belliydi. Damla tuvalet e gitmek için kalktı ama beni Leyla ile yalnız bırakmak istemiyor gibiydi yada ben öyle düşünmüştüm. Damla lavabo ya girer girmez yüzümde şişlik olmayan tarafında bir tokat hissettim.

Beyler dışardayım boş kaldıkça yazıyorum akşamları ise seri yazıyorum sakin olun dediğim gibi hikaye yarım kalmıycak.

kadı yedim beyler resmen kulağım çınlamıştı . " Neden söylemedin , bu gözündeki morluklar ne , Damla neyin oluyo " gibi bir sürü soru sormaya başladı bana " hepsini anlatıcam " dedim ve sustum. O sırada Damla geldi . Leyla ya baktı , seviyordu onu ama bana yakın durması bozmuştu biraz onu. " Hadi gidelim artık hava da soğumaya başladı zaten " dedi. Leyla yi evine bıraktık ve o sırada Leyla " senle de görüşelim Yoda " dedi bana. Damla eve doğru sürmeye başladı ama biraz hızlı sürüyordu. Park etti ve direk eve doğru hızlı adımlarla girdi. " Noldu " diye seslendim ama cevap vermedi bana. içeri girdik üstlerimizi değiştirdik . Sinirli sinirimi patates doğrama başladı. Arkadan sarılayım dedi iktirdi beni koluyla . Hatamı yapmıştım acaba diye düşünürken " Ondan hoşlandın dimi " dedi bi anda. Patatesleri sertçe tavaya koydu. Konuyu anlamıştım bu yüzden trip yiyordum . " Ne alakası var ya " dedim ve " Gayet güzel yakın oturuyodunuz " dedi. Patatesleri kızartmaya başladı. Sesimi çıkarmadım. Biraz pişirdikten sonra üstüne yağ sıçradı ve bi anda bağırdı noldu diye yanına koştuğum kolunu suya tutuyordu ve gozleri yaşamıştı. Kendi kendime ulan bu kızlar niye her taka ağlıyor demedim değil yani. Bişey oldu mu falan diye bakarken " bırak ! " diye bağırdı bana , tuttum yapıştım dudaklarına 5-6 saniye öptükten sonra geri çekildim bişey demeden odama çıktım ve biraz dinlenmem gerektiğini anlamıştım.

Uyandığımda gece vaya geç olmuştu ve yağmur başlamıştı. Acayip şimşek çakıyordu aşağı inip su içtim . Yukarı merdivenden çıkarken Damla nin kapısı açıldı ve bana bakıyordu çaktırmadan. " Damla noldu " diye seslendim. " Şey birazcık ben korktum da " dedi . Benimde binliğim tutmuş olucak ki " istersen benim yatağımda yat bende yerde uzanırım" dedim. Örtüsünü ve yastığını alıp geldi benle . Ben örtüyü alip yere uzandım . Oda benim yatağıma yattı ışığı kapattım. Uyumamış olucak ki " Özür dilerim " dedi . " Düşündüğün gibi bişey yok " dedim bende. " ya ben hala korkuyorum gelsene yanıma " dedi. Direk kalktım ve yattım ama arkamı döndüm beyler haşmetli kötü olaylara neden olabilirdi. Arkamdan sarıldı bana ve göğüslerinin yumuşaklığını hisettim ama uykuya daldım beyler daha zamanı değildi belli ki. Günler aylar böyle birbirlerini kovaladı ve o zamana kadar hayat sıradanlaştı. Artık son aylara geliyordum ilk senenin aklıma umut bin ı geldi ben hala öcümü alamamıştım. Aklıma o dayı geldi ve onu aradım. ilk gün bıraktığı sahile gel dedi bana.

Beyler hikaye uzun olucak bazı arkadaşlar demiş bitirmedim 2 günde falan 2 gündür pc başıma geçemiyorum boş kaldıkça yazmaya çalışıyorum . Binlik falan demişsiniz , prim demişsiniz cidden hoş değil beyler hikayeyi yarıda birakmiycam bunu bir kez daha söylüyorum.

Gittim beyler sahile dayı otobüs ü park etmiş oraya beni bekliyordu. Görüp hızlı adımlarla yanına gittim. Gider gitmez elini sıktım orta yaşlı biriydi beyle 54-55 civarı. Olanları anlattım , baya sinirlendi dayı telefon eline alıp 1-2 kişiyi aradı. Telefonu bana verdi ve umut u aramamı istedi . Damla dan almıştım numarayı aradım.
U : Efendim
B : Ulan bin Lavanta sokağa gel seni gibicem
U : Vayy Yoda bey akıllanmamışız saat 2 de ordayım
B : Gel gibik de senin ebeni belliyim
Diyip kapattım telefonu. Yalnız gelmiycekti belli ki. Otobüse bindik yol üzerinde arkamiza 5 tane otobüs takıldı ve içinde en az 7-8 adam daha. Sokağa varmıştık ve herkes bir yerlere saklandı. En az 40 tane dev gibi adamlar ve beklemeye başladık.

Gittiğimizde saat 1 di. Dayıların hepsinin elinde muşta , sopa , ve bezler vardı. Arkamda 1 tanesi kaldı. Umut ve arkadaşları son model arabalarıyla sokağa geldiler ve baya tenha bir sokaktı burası. En fazla 9-10 kişilerdi. Umut indi arabadan ellerinde sopalar.
U : Vaaay Yoda bey akıllanmadın demek bundan sonra aklında olmıycak
B : Çok eminsin bakıyorum
Umut gülmeye başladı ve " 2 kişi ye 10 kişi kafa tutmak ? O da iyiymiş" dedi. Yavaş yavaş üstümüze doğru yürümeye başladılar. Hepsi şişme spor salonundan çıkma bebelerdi. Bizim dayılardan en kısası en az 1.87-88 di , çoğu 1.90 ın üstündeydiler. Umutlar adımlarını hızlandırmaya başladılar. Kuş kafese girmeye başlamıştı. Sokağın ortasına geldiklerinde dayı ıslığı çaldı. Direk diğer abiler , dayılar çıkmaya başladılar. Umut neye uğradığına şaşırmıştı bi an durdular ve yavaş yavaş arkaya doğru yürüyorlardı ki dayı ıslığı çaldı arkadan da abiler çıktı. Kuş kafesteydi. " Madem kaçamıyoruz zevk almaya bakıcaz " dedi

40 -45 kişi 10 kişiye karşıydı. Umut bana doğru koşmaya başlamıştı. Diğerleri de diğerleri dayılara saldırmaya çalışıyorlardı. Dayılar hepsini teker teker indirdiler. Umut bana doğru geliyordu koşa koşa ağır çekim düşünün beyler etrafta kavga oluyor umut bana koşuyor. Tam yaklaştığı anda arkamda sakladığım sopayı sağdan kafasına doğru bir savurdum ve sopa parçalandı. Baya yalpalamıştı . ilk defa birini dövüyodum hatta ilk kavgam di diyebilirim beyler. Umut un azını burnunu dağıttım. Diğer dayılar ise kaç aydır vermiş olduğu sıkıntıları böyle döküyor gibilerdi. En az 3 ay ayağa kalkamazlardi. Yerden muştayı alıp 3-4 tane daha vurdum yüzüne ve tükürdüm üstüne. " Bir daha Damla ile ugrasmiycak ve karşıma cikmiycaksin " dedigim anda bayıldı umut. Dayıya binlerce kez teşekkür ettim . Ve beni istediğin zaman istediğin şey için arayabilirsin sözünü aldım. Üstüme kan sıçramıştı ve ben farkında değildim eve geldim ve biraz uzandım koltukta. Damla koşa koşa yanıma geldi " Noldu sana bi yerine bişey mi oldu bu lekeler ne ? "diye telaş yaptı. Tuttum ellerinden sakinleştirdim. " Umut tan hem senin hemde kendi intikamı mi aldım " dedim. Ne diyeceğini bilemedi beyler öylece baka kaldı ve bana sarıldı " Sana bişey olmasın yeterli " dedi.

Beyler ayrıntıya girdiğim için hikaye uzun olucak valla dinleyen dinlesin baştan söylüyorum.

O sırada telefonum çaldı beyler sizce arayan kim ? Damla aldı sehpaya telefonu baktı telefon a yüzü düştü. Leyla arıyordu hızlıca kalktı ayağa odasına gidip kapıyı çarptı. Açtım telefon u " Ne var Leyla " dedim. " Ne mi var Yoda beni unuttun resmen sildin hayatından " dedi. " O kızla kalmaya başladığında beri ben aklında bile değilim , ben seni seviyorum ama senin yaptığına bak" dedi ve telefon u kapattı. Bir yandan aklımdaydı beyler ama Damla ya karşı koyamıyordum çok tatlı ve çok güzeldi. Gittim kapısını vurdum cevap vermedi. Daha sert vurdum " Numaralar da alınmış ohh " dedi bağırarak. " Kapıyı aç ve bilmediğin şeyleri öğren " dedim . Açtı kapıyı ve " Neyi öğrencek mişim" dedi. Oturdum ve Leyla yi anlattım Damla ya yine ortalara doğru tokat yedim daha önce anlatmadim diye. Ulan çok sert vuruyordu bunlar . Ama Leyla nın şu an beni sevdiğini söylemedim.

Söyleseydim beni sevdiğini Damla ağzına sıçradı çünkü baya güçlüydü Damla ve sportif bir vücudu vardı. Kahve yaptım beyler villa nin üst katına çıkıo beraber denize doğru kahve içmeye bir yandan saçma sapan muhabbet etmeye başladık. Güneşin batışını omuzuna yaşlanarak izledi beyler sanki zaman durmuş gibiydi . Baya güzel bir his beyler kimsenin peşinden koşmayın benden tavsiye seviyorsanız sevin ama kimse için yillarinizi kirletmeye , çöp e atmaya değmez salim gitsin şu akar yolunu bulur. Neyse beyler uyumuştu omuzlarımda. Bağışıklık sistemi kuvvetli olmadığı için içeri aldım hemen . Ertesi gün doğum günüydü beyler bastırdığı fotoğraflar vardı hatırlıyor musunuz işte o supriz ı yapıcaktım. Kolyesini ise yatarken bile çıkarmıyordu . Hatta arkadaşlarından bazıları o kolyeyi ondan almak için sinir krizi geçirmiş. Ertesi gün okula gittik beyler okul saati bitti işte dönüyorduk. Onu bıraktım ve benim uğramam gerek 1-2 yer var fotokopi falan çektiren en geç 1 saate gelirim dedim . Damla nin yakın arkadaşlarını almaya gittim . Nazlı ve Eda da güzel kızlardı ama bir Damla değillerdi. Nazlı pastayı , Eda süsleri almıştı beyler. Eve geldik gizlice soktum eve Nazli ve Eda yi benim odama çıktılar hızlıca. " Damla okulda kitaplarım kalmış finaller için lazım" dedim. " Sen onları al bugün de ben yemeği yapayım" dedim. " Olur " diyip çıktı evden. En fazla yarın saatimiz vardı. Herşeyi 15 dakika da hazırladık beyler bende süprizimi hazırladım beyler . Evin önüne geldiğinde araba sesini duymuştum ve çok mutlu olucaktı.

Beyler yarım saate geliyorum bir yere kadar gitmem lazım.

Gelen Damla ydi . Bazı arkadaşlar umut falan mı demiş kesin umut gelmiştir falan demiştir de 4-5 ay karşıma çıkmadı o bin kalkamamıştır yerinden. Evin içine sakvlandık beyler. Girişte barfiks demiri vardı bende onun üstüne çıktım neden yaptım bilmiyorum bunu. Girince " Yoda nerdesin demeye başladı " arkasından atladım ve "süpriz!" Diye bağırdım. Eda ile Nazli tam zamanında pastayla girdiler. Klagib şarkı eşliğinde kutladık doğum gününü. Nazlı bluz almıştı, Eda ise ayakkabı baya pahalı hediyelerdi beyler utandım baya acaba kötü mü olucak diye. Pastalari yedik beyler bu sefer telefonu kapatmıştım Leyla ararsa yine ters köşe olmiyim diye. Damla çok mutluydu resmen bir küçük kız gibiydi beyler onu böyle görmek beni mutlu ediyordu. ( Bazıları ciks nerde demiş ulan kızı sevdiğini ciddi ciddi anlarsan kiyamazsin dur oraya da gelcem daha.)

Evet beyler Damla kafasını bana çevirdi ve göz kırptı bende odun gibi ne var gibisinden kafamı salladım ( beyler bazı araya girip civitip hikayeyi mal mal yerlere çekmeye çalışmışlar cidden hoş değil azcık emeğe saygı kaç yazar kaldı böyle inci de ? ) yüzü düştü Damla nin hediye geldi aklıma. "Sıra benim hediyem de o zaman "dedim. Direk tabağı bıraktı. " gözlerini kapa " dedim. Küçük bir kız gibi kapattı gözlerini . Yavaş yavaş odaya zütürdüm beyler arkadan kızlar da geliyordu. Kapıyı açtım Nazli ve Eda gözlerini alamadı beyler . Bir duvarı resimler ler le kaplamistim. Damla açar açmaz gözlerini bana baktı ve boynuma sarıldı. Şöyle anlatiyim beyler bir uçtan bir uca çivi ve mandalları tutturulmus fotoğraflar bor duvar boyu ve yılbaşı ışıkları. Resmen büyülenmisleri beyler. Harika bir görüntüydü. Işığı takınca daha çok büyüledi , göz bebekleri büyüdü. Nazlı ve Eda çok kıskanç bakiyolardı beyler arkadaş olmasalar Damlayı kesiceklerdi resmen.