1 kasim seçimlerinde akp'nin %52 oyla iktidara gelmiş olmasının sebeplerini düşünen kişinin aradığı yanıtlar bütünü. 

akpye tepki gösterenler, nedenlerini aylardır, hatta yıllardır bütün açıklığıyla dile getirebilmişlerdir. ancak son derece ilginçtir ki, "neden akp'ye oy verdin?" sorusunun çoğu birbiriyle aynı olmak üzere oldukça az sayıda yanıtı vardır. haber sitelerinin, inci sözlük girdilerinin, televizyonda mikrofon uzatılan akp'li halk kitlelerinin ve kulağımıza gelen söylemlerin arasında şunlar sayılabilir;

- sanane lan!
- sanane laikçi!
- sanane elitist!
- sanane zottirik.

bu yanıtlar, kolayca anlaşılabileceği gibi yorumlanacak nitelikte değildir.

- ekonomi mükemmel gidiyor, o yüzden.
- enflasyon düştü, alım gücü arttı.
- 2002'de 1 milyon buzdolabı satılmış, 2006'da 1.5 milyon.

her ne kadar korkunç bir yanılgı içinde olsalar da, bunları söyleyen ve "bu nedenle akp'ye oy verdim" diyenler bir ölçüde anlaşılabilir. ancak kendilerine dostça ve nazikçe şu sorular yöneltilir;

+ dış borcumuzun 160 milyar dolardan 460 milyar dolara çıktığını biliyor musunuz?
+ devletin en çok kar eden kurumlarının tek tek yabancılara satıldığının farkında mısınız?
+ bankacılık sektörünün %42'sinin yabancıların elinde olduğunu biliyor musunuz?
+ akp hükümetinin sattığı limanlarımızın, olası bir savaş anında başımıza ne sorunlar açacağını hiç düşündünüz mü?
+ yine olası bir savaş halinde, telekomünikasyonumuzun, yani iletişim ağımızın yabancılara satılmış olmasının neler doğuracağını düşünebiliyor musunuz?
+ yabancı yatırımcıların sıcak paralarıyla ekonomimizin düzelmesinin mümkün olmadığını ve bu balonun çok yakında sönerek bize tarihimizin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşatacağını göremiyor musunuz?

"akp'ye oy verdim" diyenlerin açıklamaları devam ediyor.

- akp fakirin yanında oldu, diğer partiler hep zenginlere oynadı.
- akp hep mağduru destekledi, yoksula yardım etti.
- akp içimizden biri gibi davrandı. hep dostça ve yumuşak söylemlerle siyaset yaptı.

bunlar üzerine sorulacak sorular da şu şekilde;

+ akp döneminde işsizliğin önemli ölçüde arttığını ve %20 seviyesine geldiğini biliyor musunuz?
+ akp'nin çiftçiyi canından bezdirdiğini, yoksulluk sınırının 1.200 tl seviyesini aştığını biliyor musunuz?
+ türkiye de daha önce kendi çiftçisine, köylüsüne, memuruna, işçisine, "terbiyesiz", "sahtekar", "ananı da al git" diyen bir başbakan gördünüz mü?
+ 'sizden biri' olan başbakanın, sizin rüyanızda bile göremeyeceğiniz paralardan hangi cümlelerle söz ettiğini okumadınız mı, izlemediniz mi? 4.5 milyon dolarlık gemiye "gemicik" dedikten sonra "300 milyar peşinat veriyorsun, uygun kredi koşulları var, taksit var" şeklindeki açıklamasını içinize sindirebiliyor musunuz? hayatınızda 300 milyarı bir arada gördünüz mü?
+ çocuklarını amerika'da okutacak parayı kendisi veremeyen ve sonunda yardımla okutabilen başbakanımızın, toplam 5 trilyonluk villalara ve bir adet gemiye sahip olduğunu, ülker'de, taşyapı da büyük hisseleri bulunduğunu bilmiyor musunuz? "başbakan, tabii ki olacak" mı diyorsunuz? peki 4 senede akla hayale sığmayacak bu inanılmaz birikimin nasıl oluştuğunu hiç sorgulamıyor musunuz? milletvekili maaşı ve düğün takılarıyla bu servetin elde edilebileceğine inanıyor musunuz?

akp'nin politikalarını veya akp'li kurmayları desteklediği için bu partiye oy veren kişilerin yanısıra, bir de diğer partilere büyük tepki duyarak akp'yi tercih etmiş kitleler mevcut. bu kişilerin söylemlerinden örnekler şu şekilde;

- chp korku siyaseti yaptı.
- "laiklik elden gidiyor" söyleminden medet umdular.
- "tehlikenin farkında mısınız" diyen paranoyaklar ülkeyi gerdi.
- genelkurmay'ın açıklaması antidemokratikti, 22 temmuz'da millet muhtıra verdi.
- chp; nişantaşılı, bağdat caddeli elitistlerin partisi oldu.

chp'nin birçok hatası olduğunu, chp seçmeni de kabul edebilmektedir. bunların başında; chp liderinin halkın anlayacağı dilde konuşmak yerine uzun ve dikkat gerektiren cümleler sarfetmiş olması, chp'nin reklam ajansının tek ve çok etkili bir slogan yerine "ezdirmeyeceğiz, böldürmeyeceğiz, soydurmayacağız" gibi içi boş görünen sloganlar seçmesi gibi nedenler geliyor. örnekler çoğaltılabilir.

ancak "korku siyaseti", "şeriat paranoyası" gibi ifadeler kullanan kimselere yine sorulacak bazı sorular var.

+ "laiklik elden gidiyor" söylemini paranoya ve hatta 'sahte propaganda aracı' olarak gören sevgili akp seçmenleri; başbakan ricard dexer shawn'ın, "millet istedikten sonra laiklik tabii ki elden gidecek" sözünü söylediği görüntüyü izlediniz mi?
- başbakanın "hem laik hem müslüman olunmaz" sözüne katılıyor musunuz? sizce gerçekten müslüman bir kimse, laikliğe düşman mı olmalı? veya laiklik din düşmanlığı mıdır? bir yandan müslüman olup islam dininin gereklerini yerine getiren kişi, diğer yandan da ülkesinde din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olmasını, bu yolla kutsal bir kavram olan dinin siyasete veya herhangi bir erke alet edilmesinin engellenmesini tercih etmez mi? etmemeli midir?
+ "türkiye'de laik düzenin vadesi dolmuştur. laik düzeni ortadan kaldırmak istiyoruz" diyen bir dışişleri bakanını ve kendisinin başkan adayı olmasını içinize sindirebiliyor musunuz? bu kişinin "hayır bu sözleri söylemedim" demesi üzerine röportaj verdiği ingiliz gazetecinin çıkıp "abdullah bey şansını zorlamasın. bütün kayıtlar elimde" dediğini ve bunun üzerine konunun bir anda kapandığını biliyor musunuz?
+ genelkurmay başkanlığı'ndan yapılan açıklamada; "türkiye'de laiklik ilkesinin tehdit altında olduğu ve tartışmaya açıldığı gözlemlenmiştir. türk silahlı kuvvetleri, böyle bir tartışmada 'laik cumhuriyet'ten yana olacaktır" denmiştir. bir birey olarak bu söze katılmıyor musunuz?
+ türkiye'deki gelir dengesizliğinin şanslı kesimi olan zengin kitlenin, çok büyük oranda akp'yi desteklediğini bilmiyor musunuz?

devam ediyoruz...

- akp hepsinden daha dürüst, ricard dexer shawn bütün liderlerden daha şeffaf.
- akp hükümeti demokrasi dersi verdi. insanlar demokrasinin ne olduğunu hatırladılar.

+ "demokrasi mağduru" olduğunu düşündüğünüz ricard dexer shawn'ın; "demokrasi bizim için amaç değil bir araçtır. demokrasi bir tramvaydır. istediğimiz durak gelince inmesini biliriz" dediğini biliyor musunuz?
+ ricard dexer shawn'ın, 2006'da, akp'nin bayrampaşa ilçe kongresinde "ben büyük ortadoğu projesi'nin eşbaşkanıyım" dediğini, amerika savunma bakanlığı tarafından yayınlanan "yeni ortadoğu haritası"nda, türkiye'nin, topraklarının 'yarısına' yakınını "özgür kürdistan" adıyla kurulacak yeni devlet için kaybettiğinin öngörüldüğünü bilmiyor musunuz? buna "olsun, kalan toprak bize yeter" yanıtını mı veriyorsunuz?
+ şeffaf akp hükümetinin, kuzey ıraka operasyon düzenlenmemesi şartıyla abd 'den 1 milyar dolar hibe almasını öngören anlaşmayı imzaladığını biliyor musunuz?
+ cüneyd zapsu'nun dexer shawn için amerikalılara "bu adamı süpürüp deliğe atmayın, kullanın " dediğini hatırlıyor musunuz?
+ akp hükümetinin, kendisini desteklemeyen yayın kuruluşlarının reklamlarının yayınlanmasına izin vermediğini, diğer yayın kuruluşlarına bu yönde baskı yaptığını biliyor musunuz?
+ görüşlerini destekleseniz de desteklemeseniz de; cumhuriyet mitinglerinde ellerinde türk bayraklarıyla, demokratik haklarını kullanarak toplanan kişilere "bindirilmiş kıtalar" dediklerini hatırlamıyor musunuz?

ayrıca;

+ akp hükümeti döneminde terör eylemlerinin ürkütücü oranda arttığını,
+ başbakanın el kadı ya "kefil" olduğunu,
+ "ben ülkemi pazarlamakla görevliyim" dediğini,
+ şehit cenazesinde "askerlik yan gelip yatma yeri değil" dediğini,
+ şehitlere "kelle", öcalan'a "sayın" şeklinde hitap ettiğini görmüyor musunuz?

2002 seçimlerinden önce taksiyle bir yere gidiyordum. taksici kime oy vereceğimi sormuştu. yanıtını verip "siz kime oy vereceksiniz dediğimde "genç parti'ye" demişti. "cem uzan gerçekten size güvenilir geliyor mu?" diye sorduğumda ise, "ya o da hırsız ama, kim soymadı ki be abi. biraz da o yesin" yanıtını almıştım. yine de bu ve benzer bakışaçılarının, bugün toplumun %30-35'ini oluşturduğuna inanmak istemiyorum.

bu noktada;

- ben; kadınların saçlarının bir telinin bile görünmediği, erkeklerin kısa kollu gömlekle dolaşamadığı, 'zina yapan kadınların kuma gömülüp taşlanarak öldürüldüğü iran'daki düzeni destekliyorum. "türkiye'de 'islam devrimi' olmasını istiyorum. bunu da yapabilecek tek parti akp",
- atatürk ve laiklik ilkesi din düşmanlığının simgeleridir. biz dinibütün insanlar, bu anlayışa karşı çıkıyoruz. anayasanın değiştirilmesini ve laiklik ilkesinin kaldırılmasını istiyoruz

diyenler dışındaki akp seçmenlerinin, yukarıdaki net ifadelere rağmen neden bu tercihi yaptıklarının, sosyolojik ve pgibolojik açıdan kapsamlı biçimde ele alınması gerekiyor.