-
1.
+16daha demin bir arkadaşla konuşuyordukta sizinle de paylaşmak istedim.Tümünü Göster
ben pgiboloğum klinik vakalarla ilgileniyorum tanıyan tanıyor beni zaten.
hastanede çalıştığım zamanlarda yaşadığım bir olay özetle;
"ayşe diye bir kadın vardı dört çocuğunu yangında kaybetmiş ondan sonra hastaneye gelmişti. tabi o zamanlar hastanede çalışıyordum. en başta aşırı tepkiler vermiyordu bizde pek bir bulguya rastlamadık. derecesine göre bir koğuşa yerleştirdik ki b1 teşhisi koyduk. daha serbest bir koğuş elleri falan bağlı değil.
o gece nöbetçiydim gece bağrışmalar duydum sakinleştiriciyi kaptım iki hasta bakıcı odaya girdik arkadaşını yatırmış karnını tırnaklarıyla deşiyordu tabi bayılttık c3'e geçirdik.
iki gün sonra konuştuğumda çocuklarını çıkartmaya çalıştığını söyledi"
--spoiler--
2.olay
--spoiler--
size bir olay daha anlatayım fakat bunu ben yaşamadım daha doğrusu hastanede işe başladığımdan bir ay sonra bir hasta bakıcı arkadaş anlattı tabi seneler önce olan bir olay, olay şu;
"sabah oluyor hasta bakıcı mustafa abi(benden büyüktü) bloğun kapısını açıyor herkesi uyandırıyor tabi bir çoğu uyumamış her zamanki gibi kimisi salyalar içinde falan rutin şeyler. neyse derken herkesi topluyorlar iki arkadaşı daha var yürüyemeyenleri tekerlekli sandalyelere bindiriyorlar. bir tane hastada ağzında bir şey çiğniyor üstünde falan da kan var ağzının kenarlarında hemen mustafa abi ağzını açıyor ağzı kanıyor diye. bi bakıyor penis. şok oluyo tabi adamın yorganı açıyor her yer kan. adamda gülüyormuş boş boş"
demişti hala aklımdan gitmez o kanlı dişlerle gülümsemesi.
sonra kalemle gibini koparttığı anlaşılıyor.
kamera kayıtlarından bakılıyor doktorun odasından tükenmez kalem almış kimse fark etmemiş böyle bir olay işte.
--spoiler--
3.olay
--spoiler--
şimdi anlatacağım bir katil.
iki kızını öldürmüş bir adam.
bize ilk geldiğinde pollisler "büyük ihtimalle taklit yapıyor cezasının azalması için" dediler. yargılanacaktı tabi. mahkeme bize sevk etti. neyse aldık uzun sakallı cübbeli falan bir adam kırklı yaşlarda. aldık odaya ben ve ali abi(pgibiyatrist) var. ali abinin sorduğu ilk soru kızların nerede oldu cevap "öldüler" donuk bir surat ifadesi, gözler bir noktaya kitlenip kalmış. çok hafif nabız atışları nefes alışlarını takip ediyoruz çünkü o sırada. ali abi "peki neden ölüler" cevap "öldürdüm" ali abi "sen mi öldürdün" cevap "evet" ali abi "sen mi öldürdün" cevap "evet" hiç bir ifade değişikliği yok.
daha sonra ben "neden" dedim cevabı şu oldu "rüyamda çıplak bir şekilde gördüm" ve hafif bir gülümseme. ardından ali abi "banyo yapar mısın?" dedi bir anda kızgınlaştı nefes alış verişi değişti dişlerini sıktı ve ağzından su akmaya başladı o an zaten kollarından tuttuk hasta bakıcılarla beraber dışarı çıkarttık tabi sakinleştirici verdik.
daha sonra beyin sinyallerini ölçeceğimiz alete bağladık kendisini ve karanlık bir odada görseller gösterdik "bıçakla öldürülmüş kadın cesetleri(kızlarını bıcakla doğradı parçalara ayırdı) bu görsellerde nabız yemek yerken ki nabızdan daha yavaş sanki bir gün batımına bakıyormuş gibi baktı. tabi beyin sinyalleride alıyoruz. işin ilginç yanı beyninde cinsel bölgeyi temsil eden libidoları kontrol eden bölgede sinyaller aldık yani bıçaklanmış kızı gördüğünde cinsel dürtüler hissetti.
daha sonraki resim ise ilk görüşte farkedilmeyen fakat subliminal bir şekilde kadın portresi ileten bir resim bu resimde de suç, cinayet bölgelerinin harekete geçtiğini gördük ve nabzıda heyecanlanlı bir şekilde atmaya başladı. yani adam öldürmekten zevk alıyordu.
işte böyle bir anı.
daha sonra kendisi a1 koğuşuna kapatıldı.
elleri bağlı bir şekilde
--spoiler--
4.olay
--spoiler--
bir başka olay daha anlatayım gecenin son vakası olsun.
bize Egomani teşhisi konulmuş bir hasta geldi. daha genç 25-27 yaşlarında bir erkek. parmaklarını yiyor(baya parmak uçlarındaki etler yoktu tırnak yeme gibi değil) dudakları yara içinde(yemiş bir çoğunu) başka hastaneden nakil olarak getirildi. bizde son durumunu öğrenmek için bir kaç soru yönelttik belirli bazı testlerden geçti. sonuçlar negatif yani bir ilerleme yok hatta normalleşme sürecine geçmişte denilebilirdi. gömleğini giydirdik(deli gömleği) ve dudaklarına uyuşturucu sprey sıktık(bir parantez açalım. bu hastalar mazoşizmle beraber egomani barındırılar dudaklarını bu yüzden spreyledik eğer yediğini hissedemezse bundan vazgeçer çünkü haz alamaz) koğuşuna yerleştirildi ilaçlarıda düzenli olarak verildi. yemeklerinde ise etten kaçınıldı genelde sebze ağırlıklı yemekler verildi.
yaklaşık iki ay sonra, genel takip amaçlı yılda iki kez yaptığımız rutin testlerin zamanı geldi tüm hastaları belirli günlerde ve zamanlarda testlere tabi tuttuk.
sıra bu hastanın testindeydi ilk önce soru cevap şeklinde başladık dr.haydar beyin ilk sorusu "nasılsın bugün" oldu cevap gelmedi. ikinci sorusu "iyi gözüküyorsun. peki ne yapmak istersin. bir şeylerle uğraşmak istiyor musun? resim yapabilirsin mesela yetenekli oldığunu duyduk" hasta bize geldiğinde doktorlar tarafından hazırlanan öz geçmişinin hobi kısmında resim vardı. bu soru o yüzdendi. kahkaha attı sonra duraksadı "isterim ben güzel resimler çizerim zaten" dedi. haydar bey "mesela ne çizmekten hoşlanırsın" gülerek "parmak, dudak ama en çok kulak çizmeyi seviyorum" dedi "neden kulak" dedi haydar bey cevabı "hiç tadına bakmadım. çizip yicem" dedi. haydar bey "neden peki? insan neden kendi bedeninin bir parçasını yer sence" güldü kafasını ileri geri sallamaya başladı boğuk bir sesle "ben tatlı bir çocuğum" demeye başladı yaklaşık iki üç dakika sallanarak bunu dedi.
bir sonraki aşama belliydi zaten. hemen bilinçaltını uyaran farklı bir frekansla yapılmış sesle kendisini uyarmaya başladık bu sayede bilinci kırılacak bize daha çok şey söyleyecekti.
ilk dediği kelime şu oldu "ben tatlı bir çocuğum" yarı baygın gibiydi zaten öyle olmasını umuyorduk. ben "hayır sen tatlı bir çocuk değilsin" dedim anında öfkelenerek "sen ne biliyorsun baba sen huurçocuğusun" diye bağırdı sürekli böyle bağırmaya başladı. daha sonra ise kalp krizi geçirdi. titremeye başladı hemen koltuktan kaldırıp sedyeye aldık hasta bakıcılarla müşahade odasına zütürdük.
gerekli işlemler yapıldıysa da kurtarılamadı ve öldü.
büyük ihtimalledir ki çocukluk travmasıyla bu hale gelmişti.
yani aslında kaitili babasıydı.
bir kasım ayı hayata gözlerini yumdu. -
2.
+3--spoiler--Tümünü Göster
5.olay
--spoiler--
ilgimi çeken bir başka hasta ve hikayesi;
askerliğini yeni bitirmiş bir genç getirdiler 22 yaşında aslen kastamonu'lu. askerliğini şemdinli'de yapmış. askerde bir çok disiplin cezası almış. bu yüzden askerliği baya uzamış. tezkeresini aldıktan iki ay sonra ise evde gece babasının kulaklarını kesmiş. bu olaydan sonra mahkemeye çıkartılmış akıl sağlığı yerinde olmayabilir diye de hastaneye zütürülmüş ilk kontrollerin ardından da bize getirlidi. sokakta görseniz yanına gidip muhabbet edebilirsiniz, ilk görünüşte hiç bir sıkıntısı yok. zaten bu tür ağır travmalar yaşamış kişiler(belli bir olay sonucu) onları tetikleyen bir unsur olmadığı sürece gayet doğal ve sağlıklı görünürler.
çocuğu odaya aldık bir kaç temel soru ve kişilik testlerinden sonra askerliğiyle ilgili sorular sorduk. haydar bey ve bende pgibolojisinin askeriyede bozulduğunu tahmin ediyorduk.
aktütün karakolunda askerliğini yapmış ve bir çok operasyona katılmış.
anlattığı ilk şeylerden birisi şuydu;
"o gün dağa çıktık teröristlerle çatışmak için. oktay'da benimleydi. baskın yapacaklarını duyduk o yüzden çıktık dağa(tüm bunları gözleri dolu bir şekilde anlatmaya başladı, ama sesinde nefret vardı) her şey güzeldi ama dağlar çok güzel orada. sonra eve geldim(konudan tamamen sapmaya başlamıştı) askere gitmeden önce işte. eve geldim." o sırada ben lafa girdim "bize başka bir şey anlatıyordun?" "ne anlatıyordum" dedi. haydar bey "askerlikle ilgili bir kaç anını. dağa çıkmıştınız." tekrar öfkeli bir tonla "çatıştık işte neyi anlatayım(bağırarak) oktayın nasıl elimde öldüğünü mü anlatayım" haydar bey "babanı seviyor musun?" "çok seviyorum onu evlenecektik zaten" haydar bey "kiminle?" "sevgi'yle."
sohbetimize bir süre ara verdik haydar bey "çağrışım testi yapalım bence." dedi. bende "olur" dedim.
kendisinin bilinçaltını tetikleyeceğimizi düşündüğümüz on beş kelime verdik kendisine. cevapları değerlendirdiğimizde sonuç "Afazi, ileri derecede kişilik bozukluğu, amnezi, Anterograd Amnezi, identifikasyon"
koğuşuna kapatıldı yaklaşık dört gün sonrada oda arkadaşına "oktay" diye seslenmeye başladı.
ben hastaneden ayrıldığımda durumu aynıydı.
ailesiyle yaptığımız görüşmeler sonucu da şunu öğrendik annesi "mahallede çocukluk arkadaşı vardı oktay diye askere gitmeden bir hafta önce aralarında husumet bulunan başka gençlerle kavga etmişler oktay'ı öldürdüler. "
sevgi kim diye sorduğumda ise "askerden önce nişanlısıydı fakat askere gittikten sonra araları bozulmuş neden olduğunu bizde bilmiyoruz kızda başkasıyla nişanlandı dört ay sonrada evlendiler. oğlum babasını suçladı hep sevgiy'le ayrılmamıza babam sebep oldu derdi"
böyle bir olay - 3.
-
4.
0@5 karnında yarıklar oluştu panpa iyileşti ama
-
5.
0@6 yok panpa sadece karnını deşti.
amin amin zor yav. -
6.
0@8 normalde tırnakların kesilmesi lazım fakat hasta bakıcıları bunu geciktirmiş zaten olaydan sonra soruşturma açıldı ve hasta bakıcının işine son verildi tazminat davası da açıldı.
karnını baya derin yarmıştı, kadının üstündeyken bağrıyordu " ateş öldürmez " diye.
klinik vakalar böyle oluyor işte ağır vakalar. malesef. -
7.
0@8 panpa vakit buldukça yazarım başımdan geçenleri başlık olarak
-
8.
0@12 ohoo geleneksel ekşici tribine girmişsin sen panpa olmadı yakışmadı sana.
-
9.
0@15 klinik vakalarda her ikisinin de bulunması zorunlu.
bölümden bölüme değişir.
benim bağlı bulunduğum bölümde hepimiz görev yapıyorduk. -
10.
0@20 panpa bi saniye mesajlar var ilgilendiğim bir kaç kişi.
yazcam -
11.
0outlast ne lan?
neyse
@24 panpa her zaman kestiremiyorsun tabi. çoğu hasta özellikle c koğuşları ilaçlarla zaten yarı uyutuluyor. ben bir seneye yakın yurt içinde bir senede yurt dışında çalıştım klinik ve kriminal vakalarda. cinayet işleyen, tecavüz eden çok hastayla karşılaştım.
neyse konuyu dağıtmayalım. dediğim gibi genelde yarı uyutuluyorlar fakat hepsine bunu yapmıyoruz çünkü bu hem masraflı hemde zahmetli. kimse hastaların sürekli yatağa ve yere sıçmasını istemez elbette. o yüzden hepsine ilaç vermiyoruz.
bu kadında öyleydi.
dediğin olayı anımsayamadım. -
12.
0size bir olay daha anlatayım fakat bunu ben yaşamadım daha doğrusu hastanede işe başladığımdan bir ay sonra bir hasta bakıcı arkadaş anlattı tabi seneler önce olan bir olay, olay şu;
"sabah oluyor hasta bakıcı mustafa abi(benden büyüktü) bloğun kapısını açıyor herkesi uyandırıyor tabi bir çoğu uyumamış her zamanki gibi kimisi salyalar içinde falan rutin şeyler. neyse derken herkesi topluyorlar iki arkadaşı daha var yürüyemeyenleri tekerlekli sandalyelere bindiriyorlar. bir tane hastada ağzında bir şey çiğniyor üstünde falan da kan var ağzının kenarlarında hemen mustafa abi ağzını açıyor ağzı kanıyor diye. bi bakıyor penis. şok oluyo tabi adamın yorganı açıyor her yer kan. adamda gülüyormuş boş boş"
demişti hala aklımdan gitmez o kanlı dişlerle gülümsemesi.
sonra kalemle gibini koparttığı anlaşılıyor.
kamera kayıtlarından bakılıyor doktorun odasından tükenmez kalem almış kimse fark etmemiş böyle bir olay işte. -
13.
0@28 zor iş tabi. ama her pgibolog benim gibi olmak zorunda değil branş seçimi önemli ben klinik, ağır vakalar üzerine eğitim aldım.
-
14.
0istediniz yazdım bir tane daha yannanlar
-
15.
0upupupupupup
-
16.
0uppupupupupu
-
17.
0@34 amk senin sorunların mı var panpa hahaha
çok olay var.
olaylardan ziyade beni her zaman ifadeleri etkilemiştir. soğuk kanlıkları. özellikle katillerin söyledikleri vay amk - 18.
-
19.
0takipte kalın yazacağım beyler.
-
20.
0şimdi anlatacağım bir katil.
iki kızını öldürmüş bir adam.
bize ilk geldiğinde pollisler "büyük ihtimalle taklit yapıyor cezasının azalması için" dediler. yargılanacaktı tabi. mahkeme bize sevk etti. neyse aldık uzun sakallı cübbeli falan bir adam kırklı yaşlarda. aldık odaya ben ve ali abi(pgibiyatrist) var. ali abinin sorduğu ilk soru kızların nerede oldu cevap "öldüler" donuk bir surat ifadesi, gözler bir noktaya kitlenip kalmış. çok hafif nabız atışları nefes alışlarını takip ediyoruz çünkü o sırada. ali abi "peki neden ölüler" cevap "öldürdüm" ali abi "sen mi öldürdün" cevap "evet" ali abi "sen mi öldürdün" cevap "evet" hiç bir ifade değişikliği yok.
daha sonra ben "neden" dedim cevabı şu oldu "rüyamda çıplak bir şekilde gördüm" ve hafif bir gülümseme. ardından ali abi "banyo yapar mısın?" dedi bir anda kızgınlaştı nefes alış verişi değişti dişlerini sıktı ve ağzından su akmaya başladı o an zaten kollarından tuttuk hasta bakıcılarla beraber dışarı çıkarttık tabi sakinleştirici verdik.
daha sonra beyin sinyallerini ölçeceğimiz alete bağladık kendisini ve karanlık bir odada görseller gösterdik "bıçakla öldürülmüş kadın cesetleri(kızlarını bıcakla doğradı parçalara ayırdı) bu görsellerde nabız yemek yerken ki nabızdan daha yavaş sanki bir gün batımına bakıyormuş gibi baktı. tabi beyin sinyalleride alıyoruz. işin ilginç yanı beyninde cinsel bölgeyi temsil eden libidoları kontrol eden bölgede sinyaller aldık yani bıçaklanmış kızı gördüğünde cinsel dürtüler hissetti.
daha sonraki resim ise ilk görüşte farkedilmeyen fakat subliminal bir şekilde kadın portresi ileten bir resim bu resimde de suç, cinayet bölgelerinin harekete geçtiğini gördük ve nabzıda heyecanlanlı bir şekilde atmaya başladı. yani adam öldürmekten zevk alıyordu.
işte böyle bir anı.
daha sonra kendisi a1 koğuşuna kapatıldı.
elleri bağlı bir şekilde
-
coitler erkenden yatmis
-
atamızın unutulmayan bir sözü
-
ucan kedi neden silinmiş
-
dumbki adlı yazar seni her gördüğümde
-
helix nasil sildiler ama ucan kedini
-
sanat sanat icin midir toplum icin midir
-
kalpler ancak ve ancak allahı anmakla huzur bulur
-
siz hayatınız havada duran birini
-
kim jongin yakalanacağı en büyük hastalık
-
abi bu nedirrrrrrrrrrrrrrrrrr
-
yine silik yemis
-
kons abi kaza yaptım mesaja bakar misin
-
beyler jet lee ne olmuş böyle
-
ne zaman kendime inancımı kaybetsem buraya gelirim
-
kayranın hızlı zamanları
-
inci de 8 online da gördüm ya
-
ne zaman inancımı kendime buraya kaybetsem gelirim
-
manifest dinleyen var mı
-
ben mıchael inci sözlüğün arslanı
-
züte kız kaçıran sokup yakıp hızlıca koşup
-
halil falyalıya neden falyalı demişler
- / 1