1. 26.
    +1
    @49 bu konuda yazılmış kitaplar var ama yavuz sultan selimle ilgili şöyle bir bilgi var

    Osmanlı imparatorluğu’nun dokuzuncu padişahı Yavuz Sultan 1512 tarihinde tahta geçti. Babası 2. Bayezıd’in son döneminde memlekette düzen bozulmuştu. Yavuz için en büyük tehlike de Anadolu’daki Şii-Kızılbaş varlığı idi.
    Hatta, Amasya’daki Osmanlı şehzadesi Murat bile Kızılbaş olmuş ve törenle taç giymişti. Bu dönemin bu açıdan öteki önemli olayları; Tokat Şehri ileri gelenlerinin Şah ismail adına hutbe okutması, Şehzade Murat’ın 10 bin Kızılbaş ile Kazova’da Nur Halife (Kızılbaş dedesi) ile birleşmesi ve Nur Halife’nin Sivas, Tokat ve Amasya Kızılbaş’larından çok önemli bir kitleyi iran’a zütürmesiydi.
    O yıllarda Osmanlı-Safevi sınırı Sivas’a bağlı Suşehri kazasından geçiyor. Buradan Fırat nehri izlenerek Memluk-Safevi sınırına varılıyordu. Divriği, Darende, Malatya ve Ayıntap Memluklerin; Kemah Kalesi, Harput ve Urfa da Safevilerin sınır kentlerini meydana getiriyordu.
    Zaten Safevi devletinin kuruluşunda Türk öğesi ağırlıktaydı.
    II. Bayezıd’in Anadolu’da Şiiliğe karşı Bektaşiliği tuttuğu Balım Sultan’dan el aldığı, Bektaşi olduğu iddia edilir, buna örnek olarak da onun Hacı Bektaş-i Veli türbesini yaptırdığı ve bu tarikat mensuplarına çok iyi davrandığı gösterilir.
    Yavuz, tahttan indirdiği babası 2. Bayezıd’i Bektaşilerin merkezi olan Dimetoka’ya sürgüne gönderir. Tahta geçmek için kardeşlerini ve babasını öldürdükten sonra Yavuz Sultan Selim; Şiilik meselesini ele alır.
    Yavuz, Şiiliği ve Bektaşiliği kendisi için büyük tehlike olarak görüyordu. Özellikle Safevi Devleti ve Anadolu’da çok sayıda taraftarı olan Şah ismail’in varlığı onu rahatsız ediyordu. Böyle devam ederse Şah ismail ve Safevi Devleti Anadolu’ya hakim olabilirdi. Anadolu’da Safevi Devleti ve Şah ismail’e sempati besleyen önemli bir Alevi kitle vardı. Anadolu’nun Safevi devletinin bir parçası, vilayeti vb. olması hiç de uzak bir ihtimal değildi.
    Sultan Yavuz Selim bu tehlikeyi ortadan kaldırmak istiyordu. O’na göre bunun yolu da önce Şah ismail’in Anadolu bağlantısı olan Alevi halka bir ders vermek, sonra da Şah ismail’in kendisiyle hesaplaşmaktı.
    Yavuz Sultan Selim, iran seferinden önce, Anadolu’ya adamlarını göndererek Anadolu’daki Alevilerin sayısını ve gücünü belirlemelerini istedi. Yapılan sayımda Anadolu’da resmi olarak 40.000 Alevi olduğu saptandı.
    Yavuz, iran seferine Anadolu’dan başladı. Önce bu deftere geçen 40.000 Alevi’nin katledilmesi emrini verdi. Bu emirle o güne kadar Anadolu’da eşi görülmemiş büyük bir katliam başladı. Alevi yerleşmelerinde taş taş üstünde kalmadı. Alevi inançtaki insanlar en ücra Alevi köylerinde bile yediden yetmişe katledildi, kaçanların aylarca dağlarda izi sürüldü. Bu kıyımdan yalnızca kuş uçmaz kervan geçmez yerleşmelere kaçan Aleviler kurtulabildi.
    Anadolu’da Aleviler’in hayatlarını bugün de en ücra köy ve mezralarda; susuz, yolsuz, yüksek karlı dağların arkasındaki yerleşmelerde sürdürmelerinin sebebi budur. Onları o yüksek dağların görünmeyen yamaçlarına işte bu can korkusu atmıştır. Bu korku verme yöntemi Osmanlılar’ın resmi politikası olarak varlığını asırlar boyunca sürdürmüştür.
    Bu yüzden Alevi insanı şehre ve onun nimetlerine asırlarca muhtaç kalmış, yeni yeni mağarasından, mezrasından çıkıp insanlığa elini uzatmıştır.
    Yavuz’un iran öncesi Anadolu’da giriştiği bu katliamdan Bektaşi geleneğine göre yetiştirilen ve bir anlamda “Bektaşi” de denebilecek Yeniçeriler rahatsız olur. Yavuz, bu kez farklı bir siyaset izleyerek kendisinin; Şah ismail’in adamlarına karşı olduğu Bektaşiliğe karşı olmadığı imajını vermeye çalışır. Hatta kulağını Bektaşi usulü deldirerek balım Sultan küpesi taktırır. Bu çabalarının sonucunda da Yeniçeri Bektaşilerin bir kısmını ikna eder.
    Yavuz’un çok hırslı bir devlet adamı olduğu, dünya haritasını önüne açarak, “Bu dünya bir padişaha az gelir” dediği söylenir.
    Yavuz’un iran Seferi’nde iki amacı vardı:Bunlardan biri, doğuda Şiiliği temizleyip Horasan ile birleşmek, ikincisi ise, Mısır’ı fethederek dünya ticaret yollarını ve hilafeti elde etmekti. Yavuz böylece bütün dünya Müslümanlarının halifesi olacak, sonra Hz. Ali’den bu yana devam eden hilafet sorununu da çözecekti.
    Yavuz, iran Seferi’ne 20 Nisan 1514 tarihinde başladı. Yolda kıtlık başgösterdi. Yeniçeriler bu sefere karşı çıktılar ve isyan çıkardılar. Yavuz, seferden vazgeçilmesini isteyen çocukluk arkadaşı Karaman Beylerbeyi Hemdem Paşa’yı derhal başından vurdurup öldürttü.
    Erzincan’ın Tercan bölgesine geldiğinde askerler açıkça itaatsizliğe başladı. Yeniçeriler parçalanmış çarıklarını mızraklara takarak “istemezük” diye bağırıp kazan kaldırdılar. Hatta Yavuz’u öldürmek için çadırına kurşun atıldı.
    Bütün bu karşı koymalara rağmen, Yavuz planından vazgeçmedi. Hatta askerin karşısına çıkarak şöyle konuştu:“... Düşmana yaklaştığımız şu anda alçakça bir tavırla geri dönmeyi istemek, kahramanlık azmine yakışır mı? Kahramanlık göstermekten korkanlar karılarının yanına dönsünler siz harbe gitmezseniz ben yalnız başıma giderim.”
    Bu ateşli konuşma bir kısım askeri coşturdu. Bu coşkuyla yola devam ediydiyse de, yolda bir yeniçeri, Yavuz’un yolunu keserek öldürmek istedi. Ama asker yakalanarak derhal öldürüldü.
    Yavuz’un iran Seferi’ne ordunun özellikle yeniçerilerin karşı koyduğu kesindir. Buna karşılık Yavuz’u destekleyenlerin de bulunduğunu gösteren herhangi bir belge ele geçmiş değildir. Örneğin, ulema bile bir hamiyyet gösterisi yapıp Yavuz’u desteklediğine ait bir tutum içine girmez. Bu konuda Yavuz’un lehinde bir delil olmamasına Prof. Dr. Faruk Sümer oldukça üzülüyor. Bu duruma “hayret verici” bir gerçeklik diyor.
    Defterdar Piri Mehmet Paşa ise taarruzla ilgili olarak şöyle diyor:
    “Akıncıların büyük bir kısmı Alevidir. ihtimal bunlar gizlice düşmanın Şiilik Mezhebi’ne inandırılmış olabilirler. Bunlara düşünme vakti bırakıldığı takdirde onların tarafına geçmeleri ve hiç olmazsa isteksiz ve gevşek hücum etmeleri ihtimali vardır. Bu sebeple muharebenin tehiri tehlikeli olabilir. Şafakta taarruza geçilmesi doğru olur.”
    Bu savaşta Osmanlı ordusunun mevcudu 120 bindi. Bunun 80 bini sipahi, 10 bini de yeniçeriydi. Şah ismail’in kuvveti ise sayıca bunun yarısı kadardı. Üstelik Safevi Ordusu ateşli silahlardan da mahrumdu.
    Çaldıran Savaşı’nı Osmanlı ordusu kazandı. Şah ismail’in ordusundan 14 Han, Yavuz’un ordusundan 10 Sancak beyi öldürüldü.
    Şah ismail’in bütün mal varlığı, hazineleri Osmanlı’nın eline geçti. Şah ismail’in eşi Taçlı Hatun’un esir düştüğü savaşta çok sayıda asker öldürüldü.
    Çaldıran mağlubiyeti zaferden zafere koşan Safevi hükümdarında derin bir manevi çöküntü yarattı ve Şah ismail kendini içkiye verdi.
    Yavuz, Çaldıran dönüşünde de Anadolu’nun kilidi olan Erzincan-Kemah kalesini fethetti. Şah ismail’in Erzincan Valisi Rumlu Nur Ali Halife’yi de, Dersim Ovacık’ta Tekir Yaylası denilen yerde ağır bir yenilgiye uğrattı.
    Böylece Safevi devletinin Anadolu’daki genişlemesi kesinlikle engellendi. Çaldıran “zaferi” Doğu Anadolu’yu Osmanlı’ya açmıştı ama, bu Osmanlı-iran savaşlarının bittiği anldıbına gelmiyordu. Ayrıca bu seferlerin sonucu olarak Celali ayaklanmaları da tarih sahnesinde baş göstermişti.
    Böylece kuruluşunda önemli ölçüde Türkmen nüfusun olduğu Safevi devletini gene Türk ama Sünni Osmanlı devleti yenilgiye uğratmış oldu.
    Çaldıran’da karşılaşan iki ordunun askerlerinin çoğunluğunun aynı dili (Türkçeyi) konuştuğunu birçok tarihçi yazar.
    Çok sayıda tarihçi; Safevi devletinin hem dayandığı kitle açısından hem devlet teşkilatı ve kültür bakımından tarihe Türk devleti olarak geçen birçok devletten daha çok Türk özellikleri taşıdığını öne sürerler. Safevi Devleti’nin resmi dili de Türkçeydi.
    Doğan Avcıoğlu bu konuda, “Safevi devleti, onaltı Türk devleti arasında yer alan Gazne ve Hindistan Babür imparatorlukları’ndan, hatta iran Büyük Selçuklu Devletin’den daha çok Türk devletidir” diye yazar.
    Yavuz Sultan Selim, Çaldıran seferinden sonra, 1517 yılında Mısır’ı fethederek Şii ismaililer’in devletine de son verdi. Yani, Yavuz’un doğu seferi Şii savaşıydı. Mısır’ı fetheden Yavuz, Mısırlılar’ın elinden hilafet makdıbını da aldı. Asırlardır birçok savaşa ve müslüman kanının dökülmesine sebep olan hilafet artık Osmanlı’daydı.
    Yavuz Sultan Selim, koyu Sünnilik taraftarı idi. Hilafet makdıbını elde ederek üç yüz milyon Müslümanın halifesi olmak O’nun en büyük ideallerinden biriydi.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    +1
    @80 hz aliye peygamber diyenler alevilerin tamamı değildir, lütfen bunu tüm aleviler yapıyorumuş gibi davranma, dediğin doğru bu şekilde düşünenler mtlaka var bunlarda sapkınlığa uğramış kiişilerdir
    ···
  3. 28.
    +1
    başlıkta yazan alevi kardeşlerimi tebrik ediyorum, şunu söyleyeyim yazdıklarınızı okudum belli ki gerçekten seviyeli ve kaliteli adamlarsınız (başlıkta gördüğüm tüm alevi kardeşlerim için söylüyorum),yalnız sizlerden 2 şey istiyorum;
    1- aleviliği ateistliğe maske yapanları tamamen dışlayıp maskelerini indirmek için,ve /veya aleviliği yok bizim peygamberimiz alidir ,cebrail vahyi yanlışlıkla muhafazide getirmiştir vb vb gibi saçma inançları aleviliktenmiş gibi söyleyenleri de aranızdan atmanızı rica ediyorum, ateistlerin aleviyim maskesi takmalarını engellemenizi şunun için istiyorum; delikanlı gibi çık ateistim de kardeşim delikanlı ol yani ve böylece aleviliğin yanlış tanınmasına sebep olma.
    2-ben sünni bir ailede doğdum ama özellikle yıllarca kuranı inceledikten sonra ve tarihsel saçmalıkları ve yalanlarında ne kadar yanıltıcı olduğunu anladıktan sonra şu an hiçbir mezhebi kabul etmiyorum ve sünniliği vb yide bıraktım ve artık sadece müslümanım diyorum ve hadis öğretilerininde islama zerk edilen şeytanca öğretiler olduğunu anlamış bir müslüman olarak bizleri bölen bu mezhep saçmalıklarından artık tiksiniyorum, sizlere de (özellikle sizin gibi bilinçli kardeşlerime) diyorum ki gelin bu sünnilik şiilik alevilik vb tüm mezhepleri bırakalım eğer kuran kitabımız diyorsak sadece müslüümanım diyelim, ve özellikle batının bizi bölmek için kullandığı bu mezhep taassubunu hep beraber yıkalım arkadaşlar, ben sünniliği bıraktım sünni değilim sadece müslümanım kuranın allah kelamı olduğuna inanan tüm müslümanlarda mezhepleri bırakıp sadece müslümanlığın çatısına girmemiler, böylece kardeşliğimiz pekişmeli diye düşünüyorum
    ···
  4. 29.
    +1
    @68 yanlış düşünüyorsun kardeşim, olay açıkladığım gibidir
    @70 ataist yada ateyiz değiliz kardeşim müslümanız ve allaha ve peygamberlerine inanıyoruz
    ···
  5. 30.
    +1
    ŞiMDi KiMSE BENi YANLIŞ ANLAMASIN BEYLER IRKCI DEGILIM KIMSETI DINI INANCI YUZUNDEN ELESTIRMEM HER KESE SAYGIM VARDIR
    YUNUS FELSEFESINI KULAGIMA KUPE YAPMISIMDIR yaradilani severim yardandan ÖtÜrÜ
    ŞiMDi GELELEiM MESELEYE iSLAM DININDE ALEViLiK VE Şii LiK DIYE BIR MEZHEP YOKTUR OLMAMISTIRDA ALEViLiK ZATEN
    ŞiA YANi Şii LiGiN BiR KOLUDUR NE YAZIKKI BU 2 MEZHEPTE ISLAM DININDE YERI YOKTUR
    DIGER MEVZU MUMSONDU OLAYIDA ARKADASIN DEDIGI GIBI DEGILDIR
    ZAMANINDA SEBATAY SEVi DENEN BiR GAVAT KENDINI MEHDI ILAN ETMISTIR BU ILAN KANUNI ZAMANINA DENK GELMEKTE VE KANUNi SULATANDA
    BU LAVUGU HUZURUNA GETIRTMISTIR BU LAVUK KORKUSUNDAN MUSLUMAN OLMUS VE AF DILEMISTIR OZET GECIYORUM BAZI YERLERI
    NEYSE BULAVUK TEBAA DA TAKILIRKEN KENDINE INANAN INSANLARIDA MUSLUMAN OLMAYA CAGIRMISTIR ONLARDA OLMUS FAKAT BU SAPIK ZIHNIYET GUNDUZLERI MUSLUMAN GECELRI GENE KENDI INANCLARINA YONELMISTIR BUDA KULAKDAN KULAGA DOLASINCA KANUNI SULATAN ABIMIZ LAVUGU DOGRAMISTIR
    NAMAZ KILMA OLAYINA GELINCE TUM ALEVILERI KAPSAMAMAKTADIR BU OLAY BEKTAŞiLER KILARLAR ORUCDA TUTARLAR
    EGER iSTEYEN OLURSA ALEVi KARDEŞLERiMiZiN NEDEN TAVŞAN YEMEDIGINIDE YAZABILIRIM
    ···
  6. 31.
    +1
    @126 kusura bakma kardeşim geç oldu biraz ,

    Dede, Alevi toplumunun inançsal önderidir. Dedelik ise kendine has bir is yapısı/hiyerarşisi bulunan bir kurumdur.
    Her Alevinin bir dedesi vardır. Her dedenin de bir dedesi (mürşidi) vardır.
    Talibin davranışlarından (inanç anlamında) dede sorumludur.
    Dede talipleri eğiten, yol gösterendir.
    Dede taliplerin bütün düşünsel, manevi sorunlarına çözüm, sorularına cevap getiren kişidir.
    Dedelik kurumunun kendisine özgü bir yapılanması var. Bu yapılanma (mürşit-rehber bağlamında) gereği her dede ayni zamanda başka bir dedenin talibidir. Nasıl ki talip bir yanlışa düştüğünde yada hata yaptığında dedesine sığınıyorsa, ayni şekilde dede de talibi olduğu dedesine (mürşidine) sığınıyor. Böylece mükemmel bir denetim mekanizması kurulmuş oluyor. Bu mekanizma halkalar misali bir birine bağlı. Yani bir dedenin görevini layıkıyla yapıp yapmadığını mürşidi tarafından denetlenir.
    ···
  7. 32.
    +1
    Tavsan yiyonuz mu la
    ···
  8. 33.
    +1
    ortak alevilik benim hoşuma giden bir yapı. sevmek kabul etmek hamuru. fakat şu an alevi gençleri gerçek kimliklerini kaybetmiş durumdalar. din ve mezhep algıları kaybolmuş, tam anlamıyla tanrı tanımazlığa düşmüşler. bak bunu da dedelerinize bağlıyorum. belkide gerekli çabayı göstermiyorlar.

    ek not: yavuz'a laf ettirmeyen bir alevi severim.*
    ···
  9. 34.
    +2 -1
    benim gordugum 5 tur alevi var ve bunlar itikat, fikir,iman olarak asla yan yana gelemezler genel manada bence alevilik avam elinde lackalasmis batin bi islam yorumudur.bu lackalasmayi ve asimileyi en cok yapan da zamanin hizir pasasi m.kemal'dir(giben sevilir).simdiki aleviler bunu kabullenemez ama gelecekte kabullenilecektir, tarih asla affetmez. yavuz yaptiysa savas geregi yapmistir bunun etkisi farkli olarak degerlendirilir ama m.kemal'in yaptigi tamamen inanca, kulture yonelik bi katliamdir, suanki alevi genclerinin ateist, neye inandigini bilmeyen, komunist orgutlerin masasi olmasi tesaduf degildir..

    1-biz islamin oz bi yorumuyuz diyen hz muhafazid'in ve hz alinin, ehlibeyt yolunda giden aleviler(bunlari yakin bulurum kendime)

    2-asil peygamber hz ali'dir cebrail sasirdi filan diyenler.(bunlar mal)

    3-hz ali'ye ilahlik atfeden onu her cagda bedene hulul ederek kendini gosterdigini soyleyenler.(bunlar sapitmis)

    4-bizim islamla alakamiz yok diyip peygambere, islama kufur edecek seviyede olup, taaaa biz evrenin kurulusundan beri burdayiz filan gibi batin yorumlari taka ceviren bununla kibir icinde debelenenler(bunlardan artik bi tak olmaz)

    5-yukardakiyle baglantili bizimkiler takiye yapmis yoksa islamla alakamiz yok biz varya biz acaibiz islam ne lan yobaz araplar diyip kendini semavi din oncesi inanclara(sabiilik, hitit vs) baglayanlar.(bunlar tam gerizekali)

    sonuc olarak alevilik tamamen taku yemis ,sembolik ve batin dilinin(ayni dil sunni islam icinde cokca vardir ama avam elie dusmemistir),kulturunun cahil avamlar eline dusmesiyle karmancorman bi hale gelmis en sonunda tarikat, dergah,mursid, seriat,hakikat yolunda gidenlerin yoluyken m kemal ile birlikte laiklik, komunistlik,materyalist, kemalizm vb taban tabana aleviligin ozuyle zit fikirlerin esiri olmus sadece kultur olarak guzel onun disinda sekilcilige sonuna kadar saplanmis(ki hep sunnilere derler) suanda yasayan ve kendine aleviyiz diyenlerle alakasi olmayan bi grup insanin eline dusmus batin bi islam yorumudur. haci bektasin malakat eserini okuyan suanki alevilere bakinca durumun vahametini anlar..
    ···
  10. 35.
    +1
    @116 ne guzel kardesim inan sizin sesiniz yuksek ciktikca hicbir sunninin(tabi yobaz heryerde var) bi sorunu olmaz.bi topraklarda bizi birlestiren seyler ayristiran seylerden 100000 kat daha fazladir.ama oncelikle senin gibilerin cogalmasi ve pir sultan, haci bektas gibi pirlerin artik sol komunist marksist gruplarin propaganda maskesi olmaktan cikarilmasi lazim.. adam metaryalist kendine aleviligi maske yapiyor boyle bisey olmaz geliyor peygambere, allah'a kufrediyor sonra orgutunun propagandasinda pir sultan turkusu caliyor utanmadan..bu tur celiskiler alevilige cok zarar veriyor artik aleviler su kendi ustlerine zorla tutturulmaya calisilan kemalizm, komunizm,chpcilik, ulusalcilik gibi seylerden kurtulma zamanlaridir. aleviligin oz olarak tekrar meydana cikmasi bunlari ustunden atmasina bagli..
    ···
  11. 36.
    +1
    Aleviler de Hz. muhafazid'i peygamber olarak görür, aksini iddia eden huur çocuklarına bakmayın
    ···
  12. 37.
    +1
    @198 bende buna şaşırıyorum kardeşim sadece sen değil bir çok kişi bu şekilde, insan kendi yerine getirmediği yükümlülükleri aleviler yerine getirmediği zaman tepkisini sakınmadan koyuyor, ama iğne çuvaldız ilişkisini hiç bilmeyen insanlardır bunar, adam içkisini içer ayık gezmez ramazan da imana gelir ramazan biter esrar içki devam eder, ama aleviler çizgisini bozmaz bu sorun olur
    ···
  13. 38.
    +1
    @123 kardeşim cemevlerine de giderim camilerede giderim, ve tek amacım aleviliğin eski haline dönmesidir, yaratılanı severim yaratandan ötürü felsefesini geri getirmeye çalışıyoruz, dinsiz alevilikten kurtarmaya çalışıyoruz yeni nesili, ve söylediklerinde sonuna kkadar haklısın
    ···
  14. 39.
    +1
    bende aleviyim sözde ama ben inanmam öyle şeylere kıl namazını tut orucunu rahatına bak
    ···
  15. 40.
    +1
    ben de dersimliyim kardeşim. memnun oldum.
    ···
  16. 41.
    +1
    sorum yok ama başınız sıkıştığınızda batıya gelin mümkünse kuzeybatıya

    edit:amsever şaşırttın beni iyi anlamda söylüyorum
    ···
  17. 42.
    0
    @76 kardeşim eğer onlar allaha inanmayıp hala biz aleviyiz diyorlarsa sapkınlığa uğramışlardır, onlar alevi değillerdir, mesela nusayriler ( hatta bi ara Selçuk inanın bile nusayri olması sebebiyle milli takımda oynatılmadığı iddia edilmişti)çok koyu bir şekilde hz ali taraftarıdır, hatta hz. aliyi gökte ay olarak görürler ( yaratıcı olarak görenler çok fazladır) bunlarıda inkar edemeyiz fakat bunlar aleviliği kullanarak biyerlere gelmeye çalışan topluluklardır.
    senden ve herkesden ricam alevilerin hepsini aynı görmemeniz
    ···
  18. 43.
    0
    kaptın şukuyu gavır senii.
    ···
  19. 44.
    0
    @146 senin ateist dediğin inançsızlığın da benim umrumda değil ama saygı duyup başlığınıza salak saçma şeyler yazmyorum
    ···
  20. 45.
    0
    @149 kardeşim inanki sırf bu sebeple açtım bu başlığı, ben kuranı hem arapça hem türkçe okudum ama gel göki kuranın ne olduğunu bilmeyen sözdemüslümanlar aleviliğe laf atınca elimde olmadan sinirleniyorum
    ···