0
ne olurdu onu anlatıyorum amk.
beyler 1918 baharında, almanlar bahar taaruzu ( spring offensive ) olarak bilinen son ve en kuvvetli taaruzlarını başlattılar. bu taaruzun amacı amerikalılar henüz cok sayıda batı cephesine ulaşmadan evvel, parisi ele gecirip fransızları cökertmek ve savaşı kazanmaktı. o zamanlar fransanın düşmesiyle ingiltere'nin de sonu geleceği kesindi cünkü tüm ülkeler direnme güclerinin son noktasındaydılar.
Bahar Taaruzuyla almanlar parisin cok yakınlarına ulaştılar ve pek cok yerden ingiliz-fransız cephesini yardılar. her an fransız cephesi cökebilirdi. cok cetin mücadelelerden sonra ( mareşal foch'u anmak lazım burada) almanlar geri püskürtüldü. böylece almanyanın son hamlesi de başarısız oldu.
Almanya'da devrim oldu, osmanlının güney cephesi zaten delik deşik olmuştu 1918'de, avusturya tükenmişti. Böylece ittifak devletlerinin sonu geldi.
ama 1918 baharında Almanlar fransız cephesini yok edebilirlerdi de. 1918 baharında savaşı ittifak devletlerinin kazanması hala fazlasıyla ihtimal dahilindeydi ( düşünün savaş kasım 1918 de bitti ) işte o zaman dünya farklı bir yer olurdu. Bu durumu anlatacağım burada :
1918 baharında Almanların paris'i ele gecirmesi ile fransızlar ateşkes isteyecekti. Ardından işçi sınıfı ayaklanmaları ile calkanan ingilizler de bir ateşkes talep edecekti. Amerikalıların ise almanyayla uzun bir savaşa girecek moralleri ve istekleri 1918 de yoktu 1941 dekinin aksine.
1918'de osmanlı ordusu suriye'de de cökmüştü, anadolunun güneyi artık düşmana tamamen acıktı. fakat almanların batıdaki zaferi ile bunun bir önemi kalmayacaktı. Osmanlı devleti zafer kazanmış bir devlet olacaktı.
Ateşkes ile osmanlı ordusu hemen suriye-ırak ve filistinde egemenliğini tekrar sağlayacaktı. burada ingiliz-fransızlar yenilse de mekke şerifi hüseyin ile çarpışılacak ve en nihayetinde düzenli osmanlı gücleri arap isyancıları ezecek ve kontrolü ele gecirecekti. ittihadcıların ( özellikle cemal paşanın) isyankar arapları cezalandırmak için büyük kıyımlar yapacağı da kesin olacaktı. Belki de suriye ve ırak taraflarına da bir türkleştirme politikası başlayacaktı, kimbilir.
Barış görüşmeleri ile mısır'ın tekrar osmanlıya verileceği cok kesin olacaktı. büyük ihtimal almanlar süveyş kanalının ayrıcalığını ellerinde tutacaklardı. Libya hakkında ise ne olurdu tam kestirmek zor, belki avusturya işgal ederdi, belki italya'da kalırdı uysal bir alman dostu olması şartıyla. kıbrısta gerçek sahibi osmanlıya verilecekti, ama almanların bu adada da üsler istemeleri pek muhtemeldir.
Batıda ise yunanistan sınırı büyük ihtimal bizim değil bulgaristan lehine değişecekti. osmanlı devleti ise kücük ege adalarını ve girit adasını tekrar alması muhtemel olacaktı.
Barış anlaşmalarından yenilenmiş 200 yıllık kötü kaderinin değiştirmiş bir devlet olarak cıkan osmanlı devleti, özgüveni artmış, kapitülasyonlardan kurtulmuş olacak ve ittihadcılar cok uzun süredir arzuladıkları sanayileşme programlarına başlayabileceklerdi. Büyük ihtimal ülkedeki azınlık sorunları da kanlı bir şekilde çözülecekti.
Bir başka mesele ise kafkas meselesi, 1918'de savaşın kazanılması ile enver paşanın azerbaycan ve bugünkü ermenistan taraflarına olan macerası cok daha farklı olacaktı. Bolşevikler kafkasyaya başarılı bir şekilde giren osmanlı ordusuna karşı koymaya cesaret edemeyecek ( almanlar dolayısıyla) ve yeni sınır cok daha yukarıda olacaktı.
ittihadcılar böyle büyük bir zaferin mimarı olarak güclerini daha da artıracaklardı. Padişahın önemi daha da azalacaktı, ittihadcılar belki zamanla padişahın rolünü zamanla gitgide daha sembolik bir hale getireceklerdi.
Almanya zaferi kazandığı için hitler olmayacaktı. Belki de sonraki büyük savaş, Fransa ve ingilterenin kendilerine dayatılan ağır anlaşma şartlarını değiştirmek için yaşanacaktı..