Javier kısa boylu esmer ve tıknaz birisiydi onu gördüğümde kendi kendime bu adam nasıl olurda mekgibanın en güçlü adamı olabilirdi. dedim içimden limuzin bizi javierin evine zütürmüştü neredeyse şato denilecek kadar büyük ve korunaklıydı ve bu şatonun en güzel tarafıda javierin güzeller güzeli bi kız kardeşi olmasıydı eve girdikten sonra javierin adamları bana odamı gösterdi ve gittiler javierin kız kardeşini o an görmüştüm. çok güzeldi galiba aşık oluyordum. kızın adı bella idi. bella yanıma geldi ve tanıştık. bende meslek lisesi mezunu olduğum için bella'ya "düşündümde güzel bayan belki bana evi gezdirebilirsin" dedim bella "sen abimin adamımısın" dedi bende "evet javierin yani taşıyıcısıyım" dedim bella "ben abimin adamlarıyla ilgilenmiyorum evi kendin gez" dedi ve gitti ama gözlerinde görümüştüm oda beni beğenmişti. odama geçtim ve eşyalarımı dolaba bıraktıktan sonra yatağa oturmamla javierin adamı geldi ve gel işe gidiyoruz dedi apartopar aşşağı indik bellayı yine görmüştüm ve galiba javier bellaya bakışlarımı yakalamıştı ondan sonra arabalara bindik 2 arabayla birlikte mekgiba sınırında ki san nicolasa gittik. artık taşıyıcı değil javierin tetikçisi olmuştum san nicolas ta bi piyano dükkanın deposuna girmemi ve içeride ismi anthonyo olan adamdan javiere olan borcunu ödemesini yapması gerektiğini söylememi istediler eğer adam sorun çıkarırsa onu öldürecektim ve daha önce elime hiç silah almamıştım. içeri giridğimde 20 kişiye yakın adam silahlarını bana doğru doğrulttu ve bende "anthonyodan javiere olan borcunu almaya geldim dedim" anthonyo ters dönmüş sandalyesinden ayağı kalktı "demek javier ha" dedi bende titrek bi sesle "evet javier borcunu ödemessen seni öldüreceğim" dedim. anthonyo bir kahkaha attı ve "demek beni öldüreceksin ha bu kadar kişinin içinden sağ çıkmayı mı düşünüyorsun" dedi bizden fazlalardı ve ağır makineli silahları vardı sonra deponun dışarısından patlama sesi geldi ve bi kaç el ateş sesi kapıyı açtığımda javierin tüm adamları ölmüştü anthonyo "cesur adamsın kapıma kadar gelip beni öldüreceğini söyledin ama senide öldüreceğim" dedi. ve adamlarında biri beni arkamdan yakalayıp bayılttı sanırım 2 saat falan uyumuştum penceren baktığımda hava karanlıktı beni bi direğe zincirlemişlerdi, hava soğuktu ve ben anadan üryan çıplaktım. uyandıktyan 5 dakika kadar sonra anthonyonun adamları geldi ve bana vurmaya başladılar. 30 dakika kadar dayak yedikten sonra gözlerimi açacak halim kalmamıştı ve anthonyonun sesini duyuyordum. parmaklarını kesin diye bağırıyordu. sol elimden 2 parmağımı kesmişlerdi böyle bir acı daha önce hiç hissetmemiştim ama dayağın etkisiyle bağıramıyor ve hareket edemiyordum. sonra beni çözdüler biraz daha dövdükten sonra bayılmışım ve beni plastiğe sarıp javierin evine göndermişlerdi. öldürmemişleri ama ölmüşten beter olmuştum.