/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 276.
    +3
    Dedi ve ekibi ile birlikte bizi helikoptere bindirdi...
    Sonra ekip arkaraşlarıda helikopter içinde son kontrolleri yaparak yerlerine geçtiler.
    Pilot Telsiz ile bir yerler ile bağlantıya geçti fakat içerisi çok gürültülü olduğu için kimse bir şey anlamıyordu.
    Sesten rahatsız olduğumuzu anlayan ekipten biri hepimize birer tane Kulaklık verdi.
    Bu kulaklıklar sesi büyük ölçüde kesiyordu aynı zamanda mikrofonları da olduğu için aralarındaki konuşmalara kadar duyuyorduk.
    Deniz mikrofona doğru " çalışıyormu ? ... beni duyabiliyormusunuz ?" Diye konuştuğu zaman kulaklıkları bize veren adam kabloda bir düğmeyi göstererek "buna basarak konuş... telsiz kullanma eğitimi aldınız heralde " dedi.
    ···
  2. 277.
    +4
    Ahmet telsiz kullanma konusunda eğitim vermişti... buda o kullandığımız telsizlerden biraz farklıydı ama işleyiş olarak aynı sayılabilirdi..
    " Şimdi nasıl " dedi Düğmeye basarak konuştuğunda... " Tamam ses geliyor" dedim...
    Aynı anda pilot konuşarak " konuştuğunuz zaman içerde kapalı devre olarak hepimiz duyabiliyor ve konuşabiliyoruz... bu yüzden her konuyu konuşmayın bence " dedi ve sonrasında gülme sesleri geldi.
    Merkez... Burası Şahin 2 devriyeye başladık
    Anlaşıldı...
    Helikopter terk edilmiş şehrin üzerinde yavaş bir şekilde alçaktan uçuş yapmaya başlamıştı... yerden gördüğümüz şehri bu sefer havadan görüyorduk ve buradan manzara daha karamsar olmamızı sağlıyordu... hastalığın başlamasından sonra geçen 20 senede şehir neredeyse yerle bir olmuştu... sokaklardaki yürüyenleri görebiliyorduk... onlarcası hatta yüzlercesi etrafta amaçsızca dolaşıyordu...
    ···
  3. 278.
    +4
    Şehri ilk defa bu şekilde görmemizden sonra kimseden ses çıkmayınca ekipten birisi yanımıza gelerek konuşmaya başladı.
    " Ordunun ilk toplarlanması esnasında bu üzerinde uçtuğumuz yer sürekli kontrol altında tutulan bi yerdi fakat sonrasında dünyadaki her yer gibi burasıda kontrolden çıktı ve kaderine terk edildi... aslında 20 senede her yer kaderine terk edildi... biz sadece uzaktan izleyerek şu an ki toplandığımız yerin sınırlarını gözlüyoruz ve oluşabilecek her hangi bir tehlikeyi diğer birliklere haber veriyoruz... " Dedi.
    Taner adama bakarak.
    " Diğer başkalarıda var mı ? " diye sordu.
    " Tabiki " dedi adam... "tabiki başka birliklerde var... bir önceki toplanmanın aksine bu sefer dünyadaki bütün hayatta kalanlar direnişin içinde... yürüyenlere ve bizden taraf olmayanlara karşı mücadele veriyoruz... TOPLAYICILAR VE TEMiZLEYiCiLER adı verilen gruplar mücadele ettiğimiz bu grubun içinde... tabi bir de yürüyenler var... "
    ···
  4. 279.
    +3
    Helikopter biraz yükselmeye başladığı zaman yanına bir MH-6 LiTTLE BiRD tipi bir helikopter yaklaşmaya başladı.
    - Şahin 2... Ben Yıldız 41...
    - Devam edin Yıldız 41
    - Size kötü haberlerim var lütfen gizli kanala geçin
    - Anlaşıldı gizli kanala geçiyorum... tamam şu an gizli kanaldayız... gel gel ağzıma gir .mına koyim
    - Kes lan... ne diycem varmısınız bu akşam halı saha maçına...
    - Olmaz... siz mızıkçılık yapıyorsunuz... O amerikalıyı alırsanız ben oynamam... Hulusinin üzerinde çalıştığı yürüyenlerini alır,o şekilde çıkarım maça...
    - Anca onları alıp bizi yenersiniz zaten... en son ne zaman yendiniz lan bizi söylesene...
    - Hatırlamıyorum ki... gizli kanaldan çıkıyorum kıllanmasınlar...
    - Tamam... yıldız 41 gizli kanaldan çıkıyor... sınır bölgelerinde sorun yok... şimdi sağ taraf... bir dakika şu tarafta bir hareketlenme var... Şahin 2 sizde görebiliyormusunuz ?
    - Doğrudur.. görüyoruz... merkez şu anki koordinatlarımıza göre saat 4 yönünde yoğun bir yürüyen hareketlenmesi gözlüyoruz... anlaşıldımı ?
    - Anlaşıldı Şahin 2... durumu gözlemeniz için izin verildi... kayıt cihazı faal midir ?
    - Kayıt cihazımız şu andan itibaren yayın yapıyor... görüntü size ulaşıyormu ?
    - Olumlu Şahin 2 şu anda görüntüyü almaya başladık... net bir görüntü için ne yapmanız gerekirse yapın... aksi bir durumda atış izni verilmiştir...
    - Anlaşıldı... Şahin 2 alçalıyor...

    Aşağıda gerçekten yürüyenler bir noktaya doğru koşarak ve sallanarak ilerliyorlar ve yolun bittiği yere kadar uzanan büyük bir kalabalığa neden oluyorlardı.
    ···
  5. 280.
    +3
    " Bu nedir böyle " dedi Helikopterin pilotu anlaşılmaz bir ses tonuyla... " Ilk defa böyle bir şey görüyorum... biraz daha alçalıcam... belki bir şeyler görebiliriz... "
    Helikopter tozu dumana katarak alçalmaya başladı... kalabalığın düğümlendiği nokta tam altımızda kalıyordu ama tozdan hiçbir şey görünmüyordu. O sırada telsize az önceki Yıldız 41 'in pilotu girerek " bölgeden ayrılın helikopterin pervaneleri büyük olduğu için çok toz kalkmasına neden oluyor... bırakın ben alçalıyım sizde yukardan kayıda devam edersiniz" dedi.
    Pilota bu dedikleri mantıklı geldi ve " anlaşıldı ben yükseliyorum... siz alçalarak temiz görüntü almamızı sağlayın " diyerek hafifçe yükselmeye başladı...
    Küçük helikopter kalabalığın ortasına alçaldığı zaman görüntü çok net bir şekilde ortaya çıkmıştı.
    Kalabalığın düğümlendiği yerde uzun saçlı bir kişi elindeki bıçaklarla etrafında ne kadar yürüyen varsa kelimenin tam anlamıyla paramparça ediyordu... hiç bir yorulma ibaresi yoktu hareketlerinde... sadece ellerindeki bıçaklar ile etrafındakileri parçalıyordu..
    Görüntü...
    izlediklerimiz...
    Gerçekten dehşet vericiydi...
    ···
  6. 281.
    +2
    Yıldız 41'in pilotu " şu an gördüklerimi sana nasıl anlatacağımı bilemiyorum... bu inanılmaz bir şey... bunun gibi bir şeyi hayatımda hiç görmedim" dedi.
    "Görüyorum Yıldız 41... Bu ne böyle ALLAH aşkına" dedi Pilot...
    - Merkez burası Şahin 2... görüntüleri izleyebiliyormusunuz ?
    - Olumlu Şahin 2... şu an bizde gördüklerimize inanamıyoruz... o şey her neyse buraya getirin... kurtarın onu oradan... Yıldız 41 ile beraber yürüyenleri yok edin...
    - Anlaşıldı... Şahin 2 atışa başlıyor...

    Pilot kapalı devre telsizinden içerdekilere " birazdan bu adamı kurtarmamız için merkezden izin çıktı... makinalı tüfekler ile bu adamın çevresindekileri temizleyin... zaten yakınındakileri kendi halledecektir... Gölge timi sizde kapıları açarak atışa destek vereceksiniz... anlaşıldı mı ?"
    Dedi ve alçalmaya başladı.
    Yeterli mesafeye geldiğimiz zaman helikopterdeki makinalı tüfeklerden kalabalık yürüyenlerin üzerine ateş edilmeye başladılar... biraz daha alçaldıkları zaman Deniz ve Taner kapıları açtılar ve bizde ateşe destek vermeye başladık.
    ···
  7. 282.
    +3
    Yürüyenlerin üzerine gelişi güzel ateş ediyorduk...
    Aşağımızda tam bir yürüyen mezbahanesi oluşturmuştuk.
    Bıçaklı adamın etrafındaki yürüyenleri büyük oranda temizlemiştik.
    Adam elindeki uzun bıçaklar ile etrafındaki yürüyenleri parçalayarak yok etmeye devam ediyordu...
    Ama bir sorun vardı... Bıçaklı adam koşmaya başlamıştı...
    Merkez adamımız koşmaya başladı...
    O adamı istiyoruz Şahin 2... ne yapın edin getirin onu
    Anlaşıldı..
    Yıldız 41 pilotu helikopterini adamın kaçış yolunun üzerine doğru yöneltmişti... bizim helikopterimiz ise arkasındaki boşluğa doğru ilerliyordu...
    Adam iki tarafında helikopterleri gördüğü zaman Bıçaklarını belindeki kınlarına sokarak o şekilde durmaya başladı.
    Önce Yıldız 41 indi ardından bizim helikopterimiz inişini gerçekleştirdi...
    ···
  8. 283.
    +4
    Helikopter ekibindekiler silahlarını alarak Bıçaklı adamın yanına doğru ilerlediler. Arkalarından biz takip ettik.
    Taner adamın tam yanında duruyordu.
    Bıçaklı adam kafası aşağıda olacak şekilde ayakta duruyordu... nefes nefese kalmıştı... hiç bir şey söylemiyordu... en fazla yirmi beş yaşında genç biriydi bu... belinin arka kısımlarında hayatımda gördüğüm en büyük KARAMBiTLERi taşıyordu... bıçakların kılıflarının üzerinde küçük karambitlere ait kılıflar ve içlerinde bıçaklar vardı... üzerindeki tişört eskimiş ve sararmış bir haldeydi... askeri yeşil bir pantolonu ve ayaklarında askerlerin kullandığı botlardan giyiyordu...
    " Sen kimsin... " Dedi Helikopter ekibinden biri...
    " AKREP " dedi... " Adım Akrep "
    "Dalga geçiyorsun heralde gerçek adın ne ?" Konuşan ipekti...
    Bıçaklı adam konuşmadan ipeğin gözlerinin içine baktı...
    ···
  9. 284.
    +4
    " Kız sana bir soru sordu... adam gibi cevap ver... yoksa beynine kurşunu yersin" taner sinirlenmiş bir şekilde konuştu...
    Durum gerçektende sinir bozucuydu... adamın birini yakalamıştık ve adam adının AKREP olduğunu söylüyordu...
    " Belkide bunlarla konuşmak istersin " diyerek hızlı bir şekilde ipek'in üzerine doğru hareket yaptığı zaman Deniz adamın ensesine tüfeğin dipçiği ile sert bir şekilde vurdu ve adamı oracıkta yere serdi.
    Ne yaptın Deniz dedim...
    Ne dedi Deniz... adam saldıracaktı görmedin mi ?... hem bu şekilde daha az tehlikeli... hadi adamı helikoptere zütürelim... merkezde ne yapmamız gerektiğini bizim ihtiyarlar söyler bize...
    Adam haklı dedi Taner... adam ayılmadan zütürelim hadi...
    Adamı alarak merkeze getirdik ve Hulusinin yürüyenleri incelediği ayrılmış bölüme koyduk...
    Uzun bir süredir baygın yatıyor...
    AKREP...
    BAKALIM ALTINDAN NE ÇIKICAK BU iSMiN...
    ···
  10. 285.
    +1
    Rezerved
    ···
    1. 1.
      0
      Iyi okumalar
      ···
  11. 286.
    +1
    Samurayımız ekgibti tam oldu şimdi *
    ···
    1. 1.
      +1
      Akrep karakterinin durumu bildiğiniz gibi değil.
      Sadece bu kadarını bilin yeter şimdilik
      ···
  12. 287.
    +1
    Olm çok güzel yazıyorsun yv sabah akşam yaz okumayani
    ···
    1. 1.
      0
      Sen beni ilk günlerden beri tanıyosun kardeşim. Sen daha iyi bilirsin
      ···
  13. 288.
    +1
    Rezerved (Hadi abi yeni partları bekliyoruz)
    ···
    1. 1.
      0
      geliyor geliyor az bi işim var hallediyim yeni partlar gelecek
      ···
  14. 289.
    +4
    16 KASIM 2036
    ÜMiTKÖY….
    ANKARA…..

    Hastalık dünyada yayıldığından beri türlü olaylar ile yüz yüze kalındı….
    Sorun her yerdeki yürüyenler değil sadece….
    Tamam onlarda bir etken ama şu halimize bir baksanıza…..
    Yeryüzündeki insanların dahil olduğu bir direnişin içindeyiz…
    Haklarımız için direnmiyoruz…sakın yanlış anlamayın….
    Yaşamak için direniyoruz….
    Hastalığa kurban gitmemek için….
    Onlardan birilerine dönüşmemek için….
    Nefes alabilmek için direniyoruz….
    Çocuklarımızı görebilmek için….
    Onların büyüdüğünü görebilmek için….
    Aksi takdirde bütün bu yaptıklarımızın hiçbir anlamı kalmaz….
    Ahmet’in çok hoşuma giden bir sözü var….
    Eğer direnişimizin sonunda muvaffak olamayacaksak….
    Kepenkleri indirip dükkanı kapatalım….
    ···
  15. 290.
    +4
    Şu güne kadar görülen şeylerin dışında sadece benim değil belkide diğer kişilerin bile ömürlerinde ilk defa gördükleri şeyler arasında ilk sırayı alırdı , kendine AKREP diyen bu genç.
    Ellerindeki dev karambitlerle etrafındakileri nasıl param parça ettiğini kendi gözlerimle görmüştüm…
    Aynı olayı virgülüne noktasına kadar başka birisi anlatsaydı eğer hayatta inanmazdım…
    Ama olmuştu işte..
    Dün Deniz’in ensesine silahı ile vurmasından şimdiye kadar uyanmadı ve hiçbir tepki vermeden o şekilde uyudu…
    Hulusi gencin yanında sürekli bir inceleme halinde…
    Dün baya hareketliydi yani….
    Sabah kalkar kalkmaz Hulusinin yanına gittik…
    Araştırmalarını yaptığı bembeyaz bir odaydı burası…,
    Odanın içi de beyaz ışıklar içindeydi.
    Bir sedyenin üzerinde genç adam yatıyordu. Kafasındaki kablolar ile sürekli ekrana bir görüntü verilmesini sağlayan bir düzeneğe bağlıydı genç adam…
    Furkan gelir gelmez adamı sedyeye kelepçelemişti bu adama güvenmediğini bu yüzden bu yolu seçtiğini de açıklamıştı ayrıca.
    ···
  16. 291.
    +4
    Odaya doğru geldiğimiz zaman Burak , Kutay ve Furkan’ı Camın arkasından Hulusi’yi izlerken bulduk.
    Hulusi’nin yanında on ayardım eden iki kişi daha vardı.
    Ellerinde sürekli olarak Röntgen görüntüleri vardı ve birbirlerine bir şeyler soruyorlar, ellerindeki defterlere bir şeyler yazıyorlardı.
    Bir ara Hulusi eline bir neşter alarak gencin yanına geldi.
    O sırada Kutay “ yok artık biyopsi için bir yerini kesmeyecek öyle değilmi” dedi Burak ve Furkan’a bakarak.
    “ hayır Hulusi öyle bir şey yapmaz ama bekleyip görelim bakalım…ne yapacağını bende merak ettim “ dedi Furkan…
    Hulusi elindeki neşter ile gencin üzerindeki tişörtü keserek çıkardı…
    Bir süre elindeki neşter ile o şekilde çocuğun göğsüne bakakaldı….sonra yanındakileri yanına çağırarak bazı hareketler yaptı…
    ···
  17. 292.
    +4
    Yanındaki adamlardan birisi hızlı hareketler ile dolaplardan bir fotoğraf makinası çıkarıp geldi ve gencin göğsünün resmini çekti… Hulusi aynı zamanda elindeki deftere sürekli olarak bir şeyler yazıyordu.
    Elindeki defterler ve kağıtlarla beraber iki adama bir şeyler söyleyerek kapıya doğru yöneldi.
    Kapıdan çıktığı zaman Burak “ NE OLDU LA DÜN GECEDEN BERi ADAMIN G.TÜNÜ BAŞINI iNCELiYORSUN…DEĞiŞiK BiR KONU VARSA BiZDE BiLELiM” dedi…
    Hulusi Burak’a baktı ardından bize baktı sonrada…
    “ GRUBU KOMUTANIN ODASINDA TOPARLAYIN….SiZLERE ANLATMAM GEREKEN ŞEYLER VAR.” Dedi.
    Hadi o zaman dedi Furkan….gidelim bakalım ne diyeceğini bende merak ettim açıkçası “ diyerek yürümeye başladı.
    15 dakika sonra bütün ihtiyarlar ve GÖLGE TiMi olarak biz Komutan ALBAY SALiM’iN odasındaki toplantı masasında hazır bir şekilde bekliyorduk.
    Sonra Hulusi elinde kağıtlarla geldi , bilgisayardan bir şeyler ayarladı , görüntüyü projeksiyon ile duvara yansıttıktan sonra konuşmaya başladı….
    ···
  18. 293.
    +4
    “ Dün adamı farkettikten sonra buraya getirmenizin üzerinden neredeyse 16 saat geçti….ve genç adam halen uykuda….şunu söylemek en doğrusu ki….bu normal değil…yani hem bu uyku durumu normal değil….araştırmalarıma göre bu gibi enseye alınan bir darbeden sonra hiç bir bayılma durumu 16 saat sürmez…hemde şu anki baygınlık durumu REM uykusu dediğimiz derin uyku semptomları ile benzerlik gösteriyor….yani bu genci Deniz etkisiz hale getirdiği zaman muhtemelen günlerdir uyumuyordu….darbe aldıktan sonra bayıldı ve şu an uyuyor….ama uyku gibi değilde sanki beyin uyuyor.. vücut baygın gibi…bir şekilde bünye kendini dış dünyaya karşı kilitledi….bu genç adamın neden uzun süredir uyuduğu ile alakalı idi…şimdi gelelim karmaşık kısmına….gencin ensesinde bir çeşit kayıt numarası saptadım….bu numara bir yerden size tanıdık gelmeli aslında….20 sene önce karanlık bölgedeki adamı hatırlıyorsunuz…..evet çok doğru…şimdilerdeki telepatik güçlere sahip adam….aynı kayıt numarası onun kolunda ve serumlarında yazılıydı….aynı kayıt numarası bu gencin ensesinde yazılı….bu şu demek….bu gençte muhtelemen bir proje ve muhtemelen siz onu farkettiğiniz zaman test ediliyordu…ama bu seferde içinden çıkılmadık bir durum var….bu çocuk yaşıyor…halen kalbi atıyor ve vücudu bir mücadele içinde….beyninde bunu fark edebilirsiniz…..bakın açtığım bu görüntüdeki kıvrımlar normal bir insana ait olanlar…..şimdi açtığım ise bir yürüyene ait olan kıvrımlar….ne kadar deforme olduğunu fark edebiliyorsunuzdur zaten….şimdi açtığım görüntü ise gencin beyin kıvrımlarına ait bir görüntü….gördüğünüz üzere normal insanınkilere nazaran daha gelişmiş kıvrımları var…bu demek beynin sürekli olarak faal olduğu anldıbına geliyor…yani beyin bir şeylere karşı mücadele veriyor….kayıt numarasına göre bu proje türünün tek örneği….şu numaralar…yılı ki bu çocuğun kemik yaşı 20….numarada 20 yıl öncesini gösteriyor…şu numarada projenin numarasını…buda sırasını gösteriyor….bu genç….ilk defa yapılmaya çalışılan bir projenin yada deneyin ilk örneği imiş….şimdide burada elimizde….parmak izleri tamamen silinmiş…parmak uçlarıda kısmen tahrip edilmiş…yani parmak izi yok…ama hastalıktan önce insanlık göz taramasını çoktan kullandığı için göz taramasını kullanayım dedim ama sonuç ilginç…..daha bebekken alınıp bu şekilde bir eğitime girmiş olmalı….evet sırada adının neden AKREP olduğunu açıklama kısmı var….çocuğun göğsünde kocaman bir AKREP dövmesi var…..yakılarak yapılmış…..vücudunu yakarak akrep deseni çizilmiş…..adı bu yüzden AKREP olmalı….elindeki KARAMBiT bıçaklarda %100 saf titanyum…bıçakların kılıflarının üzerinde birer tanede küçük standart KARAMBiT bıçaklardan var…tabi ki onlarda saf titanyum….YANi BU GENÇ ÖLDÜRMEK iÇiN PROGRAMLANMIŞ…VE O ŞEKiLDE EĞiTiLMiŞ….”
    Tümünü Göster
    ···
  19. 294.
    +4
    Konuşmasını bitirdiği zaman odada çok keskin bir sessizlik oluşmuştu…
    “ o zaman bu gencin burada kalması bir hata….her an herşeyi yapabilir….öldürelim gitsin.” Konuşan Buraktı…
    “ hayır” dedi Taner….” Ne öldürmesinden bahsediyorsunuz…Öldürme falan yok”
    “ bu adam tehlikeli” konuşan Furkandı….
    “ konuşmadan bilemeyiz” dedi Deniz….
    Bencede Deniz haklı dedim ben. “ adam bir ayılsın….konuşsun….sonra onun hakkında tekrar görüşürüz…”
    “ NE UYANMASINI BEKLiCEZ….ÖLDÜRELiM GiTSiN iŞTE….ADAMIN DURUMUNU GÖRÜYORSUNUZ…BiZiM iÇiN ZARARLI OLDUĞUNU GÖRÜYORSUNUZ” Burak sesini yükseltmişti.
    “ ADAMIN YANINA GiDECEKSiN VE HiÇ BiR ŞEY SÖYLEMEDEN UYKUSUNDA ÖLDÜRECEKSiN ÖYLEMi “ Taner sesinin şiddetini arttırmıştı..
    Taner ve Burak birbirlerine bakarak bağrışmaya başlamışlardı
    ···
  20. 295.
    +3
    - EVET ADAMIN YANINA ŞiMDi GiDiCEM…KAFASINA BiR TANE gibIP ORADA ÖLDÜRCEM ŞEREFSiZi…..!!!
    - NASIL BU DÜŞÜNCEYE SAHiP OLURSUN !!!
    - NASIL OLMASI GEREKiYORSA ÖYLE OLUYORUM…..S.KTMiNiN ADAMININ NEREDEN GELDiĞiNi BiLE BiLMiYORUZ !!!
    - BÖYLE Mi ONCA HAYATI KURTARDIN SEN !!!
    - EVET BÖYLE KURTARDIM….ÇOK KiŞiYiDE HAYATTA TUTTUM BU ŞEKiLDE….!!!
    - HAYALET TiMi BU ŞEKiLDE GENÇLERi UYKUSUNDA MI ÖLDÜRDÜ….!!!1
    - EVET .MINA KOYiM….UYKUSUNDA ADAM ÖLDÜREREK YAPTI BÜTÜN iŞLERiNi….!!!
    - SONRADA KENDiNiZE ASKER Mi DEDiNiZ YANi !!!
    - EVET BÖYLE BiR ASKERiM BEN…
    - BEN SENiN EMRiNDE ŞU SAATTEN SONRA DURMAM O ZAMAN !!!
    - S.KTiR GiT NEREYE GiDiYORSAN !!!
    - GiDiCEM ZATEN….SiZiN GiBi ASKER OLMAZ OLSUN….
    - BU ASKERLER DEDiĞiN ADAMLAR YÜZÜNDEN YAŞIYORSUN…….BU ASKERLER DEDiĞiN ADAMLAR DAHA SEN ALTINA S.ÇARAK GEZDiĞiN ZAMAN G.TÜNÜ KOLLUYORDU SENiN….BU ASKERLERiN ADINI BURAYA GELMEDEN ÖNCE DUYDUN MU HiÇ ?... DUYMADIN….NEDEN ?... BU ASKERLER ADIMIZ DUYULMASIN AMA GERiDE KALANLAR HAYATLARINA DEVAM ETSiNLER DEDiDE ONDAN……BU ASKERLER DEDiĞiN ADAMLAR SEN DAHA HASTALIĞIN H SiNi BiLMEZKEN ONLARLA MÜCADELE EDEN ADAMLAR….SENi HAYATA BAĞLAYAN iKi TANE ADAMI KAYBETTiN DiYE UZAKLARA DALAN Bi ADAMSIN….BEN KUTAYDAN BAŞKA BÜTÜN TANIDIĞIM ADAMLARI KAYBETTiM S.KTiMiN YERiNDE !!! ANLADIN MI !!!
    Burak ellerini masaya vura vura ve bağıra bağıra konuşuyordu…
    O sırada Hulusi ile beraber çalışan adamlardan birisi kapıdan içeri girdi.
    Burak’ın elleri masanın üzerindeydi ve o duruşuyla kapıya baktı. Kapıdaki adam gergin havayı anlamış olacaki hızlı bir şekilde “ genç uyanmaya başladı…gelseniz iyi olur” dedi..
    Hep beraber aşağı araştırma bölümüne indik…
    ···