-
76.
+13 -1Bana Herkül dedi. Egomu bu sefer Derin arşa değdirdi. Kendimi balkondan aşağı falan atmak istiyordum. Derin'e sarıldığım anı tekrar kafamda canlandırdım ve alnıma bir tane geçirdim. Onu tekrar görmek istiyordum.
Yüzümdeki salak sırıtmayla uykuya daldım. -
77.
+15 -1Sırılsıklam! Her şey bomboş!
Aşık değildim. Tamam, belki biraz öyleydim ama isyanımın sebebi başkaydı. Hastaydım. Ateşim vardı ve aşırı derecede terliyordum. Üzerimi dün geceden beri üçüncü kez değiştirmiştim.
Oğlum gitme bugün okula. Hastasın bak. Her zaman demem böyle bir şeyi. Gerçekten demezdi. Zehra Sultan okula gitme diye bana yalvaracak ha! Kusura bakmayın da buna anıra anıra gülerim ben.
Ya anne gideceğim. Bırak! Ve ben o teklife tabiri caizse kıçımı dönüp odadan zorla çıkmaya çalışıyordum. Annem okul gömleğimin arkasını sıkıca kavramış Yok, bırakmam.deyip duruyordu. Özgür olmalıyım anne!diye böğürdüm.
Salak salak konuşma da formanı değiştir Deniz! Bu halde okula falan gitmeyeceksin. Yine otoriter ses. YETER! Bu sefer olmaz! Derin'i görmezsem ben ben olamam, gibi manyakça düşünürken aklıma adice bir fikir geldi.
Tamam,dedim omuzlarımı indirirken. Gitmeyeceğim. -
78.
+9Annem Ha şöyle,deyip beni bırakır bırakmaz çantamı kaptığım gibi evde deprem yaratırcasına aşağı koşturdum. O halde nasıl koştum öyle ben de bilmiyorum.
Ne olur annem servis gelmeden aşağı inmesin diye içimden hatim indirirken yolun başında o kutsal araç göründü. Ama sorun şuydu ki annem de kapıyı açmış, hızla bahçede ilerleyerek sokak kapısına geliyordu. Bizim zalim Osman Amca servisi biraz daha hızlı sürse, çoktan binip gitmiştim. Ama, olmadı.
Annem ateş saçan gözlerle ensemden yakaladı. Bir an için güreşeceğiz falan sandım. O nasıl bir tutuştur? içeriye. Geç.diye tane tane konuşunca yemedi cevap vermek. Pıtı pıtı içeriye yürüdüm.
Annem zalim Osman'la konuşmuş olacak ki eve iki üç dakika sonra girdi. Hayırsız evlat! Nasıl da bacaklarını popona değdire değdire koşuyorsun öyle? dedi. -
79.
+9Yarin devam edicez beyler. Uykusuz kalmayın beklemeyin. Haydi selametle. Sabah 9-10 gibi baslarim. Herkese iyi geceler Allaha emanet.
-
-
1.
+2Harika hikaye bunu bitirmezsen nick6nı gibetiriz
-
1.
-
80.
+11Alnımda hissettiğim bir el yüzünden tatlı uykum bölündü. Gözlerimi aralayıp baktığımda üzerime eğilmiş ateşimi ölçen annemi gördüm.
Ateşin düşmüş bayağı.deyip gülümsedi. Yorgun bir gülümsemeyle karşılık verdikten sonra kalkıp banyoya gittim. Akşam olmuş olmalıydı çünkü odamın ışığı yanıyordu.
Kendimi duşa attım. Daha iyi hissettiğimden emin olana kadar da çıkmadım.
Duştan çıkıp giyindikten sonra telefona sarıldım hemen. Boralar telefonuma geçmiş olsun mesajları atmıştı. Derin de Facebook'dan mesaj atmış olsa ne güzel olurdu!
Heyecanla hesaba giriş yaptım. Dört mesaj vardı. Hemen açıp isimlere bakmaya başladım. Işıl, Miray, Gizem, Pelin. Işıl'ı tanıyorum da, diğerleri kim lan?!
Derin'den mesaj gelmemiş olmasının verdiği moral bozukluğuyla yatağa tekrar girmiştim ki annem seslendi.
Yemek hazır! -
81.
+10 -1iştahım yoktu ama karnımdan gelen sesler aksini söylüyordu. Aşağı inip masaya oturdum.
Niye hasta oldun oğlum?diye sordu babam.
Can sıkıntısı be reyiz.dedim gözlerimi devirerek. Ne manyakça bir soru bu?
Babam sırtıma bir tane geçirince bağırdım. Baba dur ya! Dokunulmazlığım var bak benim. Anneme söylememi istemezsin değil mi delikanlı?dedim gülerek. Babam mutfağa kısa bir göz attı.
Bir iyileş de öyle keseceğim hesabını.diye fısıldadı kulağıma. Hı hı diye içimden geçirip masadakileri sömürmeye başladım. Babama ilk defa eşlik ediyordum.
Eline sağlık Zehra Sultan.deyip masadan kalkmaya yeltendim ama annem durdurdu. Masanın üzerine yığınla ilaç koydu.
Şunları iç, öyle git.dedi. ilaçların hepsini zorlukla yuttuktan sonra odaya çıktım. Bir an önce uyuyayım, sabah olsun da okula gideyim. Zeki çocuğun hali bir başka canım. -
82.
+57 -1Beyler hikayeyi yarım bırakmayacağım. Dahaa çok zaten : ) burda misiniz ahali ?
edit: kaç kişi okuyor sukulayin panpalar bu entry i rica ederim. -
-
1.
0Burdayız kardeşim
-
2.
0Burdayız kardeşim
-
3.
0buradayız devam et
-
4.
0Oglum senin olmayan egonu giberim
diğerleri 2 -
1.
-
83.
+26Geçmiş olsun!diye şakıdı serviste yanıma oturan kız. Tanımıyorum ben bunu?
Teşekkürler?dedim.
''Gizem ben. Dün de mesaj atmıştım sana. Bora'dan öğrendim hasta olduğunu.''dedi. Ha şu mesaj atan Gizem. Oldu o zaman.
Kafamı sallayıp önüme döndüm. Derin hala binmemişti servise. Birkaç kişiyi daha aldıktan sonra Derin'in servise bindiği yerde durduk. içeriye Burak'la birlikte girdi. Burak bu serviste değil ki?
En öne geçip oturdular. Derin beni görmemişti. Aynı sınıfta olduğun kişiyi merak edip sorarsın hastalanınca. Ne gezer?! Bakmıyor bile!
Moral bozukluğuyla sınıfa girip oturdum. Derin'e sonrasında hiç bakmamıştım. Bora gelip yanıma oturdu. -
84.
+11Daha iyisin.dedi. Kafa salladım. Neler oldu dün?
Aynı şeyler. Farklı bir şey yoktu.
Derin beni sordu mu?dedim tek kaşımı kaldırarak.
Hoca sordu. Ben de hasta deyince bütün sınıf öğrenmiş oldu. Gelip de sormadı yani.dedi. Geçerli bir mazeret sayılabilirdi. Ama neden mesaj atmadı? Gözlerimi devirdim. incileri dökülür Çalıkuşu'nun!
Hocayı beklerken sınıfa geçen gün benimle konuşan kız girdi. Işıl'ın yanı boştu. Oraya geçip çantasını koydu.
Günaydın!dedi. Bu sınıfa geçtim! Bu arada, şey, geçmiş olsun. Mesajımı görmedin herhalde?dedi.
Hayırlı olsun yeni sınıfın.deyip kafamı sıraya koydum. Adını unuttuğum kız Işıl ve Bora'yla tanışırken ben, sabah almadığım ağrı kesicinin pişmanlığını yaşıyordum. Başım çatlıyordu! Daha da kötüsü burnum akıyordu ve hapşırma isteğim zirvedeydi. -
85.
+10Yatınca burnum tıkandığı için kafamı kaldırdım. Grip olmaktan nefret ediyordum! Işıl beni görünce Ay! Burnun kıpkırmızı kalmış! Grip bir insana bu kadar yakışabilirdi!dedi. Gözlerimi devirdim. Yok artık. Kızın üstüne hapşırsam Ay ne kadar güzel hapşırıyorsun!diyecek.
Dersi zor geçirip teneffüste kendimi dışarıya attım. Açık hava iyi geliyordu. Hava ne kadar soğuk olursa olsun. Bora yanımda gelmişti. Bu çocuğa gün geçtikçe daha da alışıyordum. iyi bir arkadaştı.
Yürümeye devam ederken biri kafamın hizasına bir bardak uzattı. Ihlamur muydu? Evet, ıhlamur. Kafamı eğip bardağı tutan elin sahibine baktım.
Bu bir rüya ya da hayal ise eğer, uyanınca hatırlatın da intihar edeyim.
Derin bir elinde peçete paketi tutmuş, diğer kolunu da havaya kaldırıp elindeki bardağı bana uzatmıştı. Aradaki boy farkı bunu gerektirir.
Gülümsemeden edemedim. Okulda ıhlamur satıyorlar mıydı?dedim bardağı alırken.
''Hayır. Ama Hacer Teyze'ye bir arkadaşımın hasta olduğunu söyledim. Yapıverdi sağ olsun.'' -
86.
+10Kafam arkadaş kelimesine takıldı. Sadece arkadaşın olmayacağım Derin. En azından bunun için uğraşıyorum.
Teşekkür ederim,dedim. Bir an için umursamayacağını falan sandım.
Hasta olduğunu bilmiyordum ki.dedi. Dik dik yanımdaki Bora'ya baktım.
Bora dün derste söylemiş.
Evet.dedi Bora. Matematik dersinde söyledim.
Derin yaramaz bir çocuk gibi sırıttı. Matematik iğrenç bir ders. Bir şey de anlamıyorum zaten. O sırada müzik dinliyordum.dedi. Sonrasında peçete paketini bana uzattı. içeride tutma onları. Hoş değil.dedikten sonra dönüp arkasını gitti. içeride tutma onları dedi ya! Yerin dibine girebiliyor muyuz?
Bora,dedim. Öldür beni. Bu utançla daha fazla yaşayamam.
Bora bir kahkaha attı. Niye oğlum? Kız ne güzel ilgileniyor işte seninle.
Gözlerimi devirdim. Evet. Bir arkadaşı hasta oldu.
Sende bu azim oldukça fazla arkadaş kalmazsın.dedi sırıtarak. -
87.
+15Teneffüs bitene kadar dışarıda kalıp Derin'in getirdiği ıhlamuru bitirdim. Sonrasında sınıfa gidip yerime oturdum. Ders ne?diye sordum Bora'ya. Almanca.dedi. Eh. Almanca'm da fena değildir. Kuzenlerimin %70'i Almanya'da yaşayınca gidip gelmek zor olmuyordu oraya.
Hoca sınıfa girip derse başladıktan sonra sınıftaki herkes sesi kesti. Tabii bu sessizlik ben patlama misali hapşırana kadar sürdü. Herkesi bırakıp sağ tarafımda oturan Derin'e gülmeye başladım. Korkudan yerinde sıçramış, elindeki sözlüğü yere düşürmüştü.
Kaşlarını çatıp bana baktı. Ne diye gülüyorsun?!
Komikti.dedim konuya açıklık getirerek. Kaşlarını çatmaya devam ederken bir anda üzerime sözlüğü fırlattı. Sözlük omzuma hızla çarpıp yere düştü. Derin şirin bir gülümsemeyle bana bakıp Çok yaşa.dedi.
Amin.dedikten sonra sözlüğü alıp sırama koydum. Sözlüğümü geri alabilir miyim?dedi müzik gibi sesiyle.
Hayır,dedim direk. Sonra onunki gibi haince gülümsedim. Artık benim. -
88.
+12''Kuzen Deniz'e bir şey söyle. Sözlüğümü aldı.''dedi Burak'a beni çocuk gibi şikayet ederken. Burak bana döndü. ilk konuşmamız olacaktı bu Burak'la.
Deniz ver sözlüğü de ağlamasın yavrucak.dedi gülerek. Gülmesine karşılık verdim. ikimiz de Derin'e kıkır kıkır gülüyorduk. Derin'in kaşları çatıldı. Yüzünün her bir noktası gerildi. ikimizden birini parçalara ayıracağını düşünmeye başladım.
Ama bir şey yapmadan önüne dönüp kalemini eline aldı ve tahtadaki kelimeleri yazmaya başladı. Bir kez daha söylüyorum, iyi tak yedim. -
89.
+11Bu huyundan nefret ediyordum! Neden bir şey söylemiyordu ki?! Neden susup oturuyordu öylece?! inatçı keçi!
Derin?diye fısıldadım ona dönerek. Burak da gönlünü almak için çabalara girişmişti ama Derin oralı bile olmuyordu. Burak bir kez daha ona yanaşıp bir şeyler demeye kalkınca Derin Hocam cam kenarına oturabilir miyim? Göremiyorum da.dedi tatlı bir sesle. Hoca kabul etti hemen. Derin sahip olduğu bu tatlı, müzik gibi sesle yakında dünyayı bile ele geçirirdi.
Yerinden kalkıp cam kenarında oturan Berk'in yanına geçti. Berk'i delicesine kıskandım. Dersin kalanında sinirle onları izledikten sonra zil çaldı. Derin hemen kalkıp sınıftan çıktı. Peşinden aynı anda Burak'la beraber gittik. -
-
1.
0Devam et bin
-
1.
-
90.
+10 -1Getirebileceğinden emin misin?
Sen bahçeye çık istersen. Ben onu getiririm.dedi Burak.
Ensesini kaşıdı. ''Çalıkuşu'm beni zorlayacak. Ama getirebilirim.''dedikten sonra Derin'in arkasından gitmeye devam etti. Bahçeye çıktıktan sonra onları beklemeye başladım. Geldiklerini gördüğümde ne yalan söyleyeyim gülmemek için kendimi zor tuttum. Burak resmen işkence çekiyordu. Derin delicesine ona vuruyor, Burak ise ellerini tutmaya çalışarak bana doğru getiriyordu. Yanlarına gidip Burak'ın Derin'i zapt etmesinde yardım ettim.
Ne yapıyorsunuz ya?! Gidin başımdan! Hele sen Burak! Bir haftadır tanıdığın biriyle bir olup benimle dalga geçtin!diye ciyaklamaya başladı. Aklımın aptal aşık kısmı Ciyaklaması bile güzel.diye geçirdi içinden. Onu susturup Derin'i arkaya çektik Burak'la.
''Çalıkuşu'm vallahi şakaydı! Ne bilecektim böyle tepki vereceğini? Özür dilerim. O da diliyor bak.dedi Burak cümlesinin sonunda bana bakarken.
Derin ateş fışkıran gözlerle bana döndü.Özür dilerim.''dedim hemen. Hazır ola geçmemek için zor tutuyordum kendimi ne yalan söyleyeyim. Derin beni korkutuyordu. Cazgır olduğuna inanmamıştım ilk hafta. Ama şu anda pişmanlığı sonuna kadar hissediyordum. -
91.
+12Dilemeyin. Affetmeyeceğim.dedi Derin. Burak sırnaştı Derin'e.
Sen bana kıyamazsın ki. Her ne kadar kuzeni de olsa kıskandım.
Gör bakalım!deyip bir tane geçirdi Derin Burak'ın koluna. içimden adice sırıttım.
Ne yaparsak affedersin?dedim Derin'e. Dediği şeyi yapardım. Affedip de bizi öfkesinden uzak tutacaksa olurdu.
Derin ikimizi de süzdükten sonra düşünmeye başladı. Sonra muzip bir ifadeyle güldü.
Biliyorsunuz,dedi. Hobbit vizyona girdi bugün. Gideceğim ama tek sefer beni kesmiyor.
Bilmem mi?deyip sözünü kesti Burak.
Sözümü kesme,diye emretti Derin. Neyse. işte, tek sefer bana yetmiyor. Bu hafta her gün izlemeye gideceğim. Biletlerimi alırsanız sevinirim.dedi. Burak kahkaha attı. -
92.
+13Bu kadar mı?dedi. Derin kafasını salladı.
Dahasını mı istiyordun?
Hayır da,deyip gülmeye devam etti Burak. Bu kadar kolay olmasını beklemiyordum. Taş taşıttırırsın falan sandım.dedi.
Taş taşıtmak hem acımasızca hem de taşınacak taşlarım yok.dedi Derin. içimdeki abaza Deniz Seni taşıyayım o zaman.dedi. Ona sessizce küfrettim.
Tamamdır,dedim Derin'e. Biletlerin benden. Ama her gün izlemekten sıkılmaz mısın?
Gözleri büyüdü. Dalga mı geçiyorsun?! Hobbit bu!dedi. Burak ona katıldı. Aynen. Hobbit bu. Boru değil. -
-
1.
0Verdim suku devam
-
1.
-
93.
+10Derin Burak'a bir tane daha geçirdi. Ağzını topla.
Onların bu haline güldüm. ''Ben de gidecektim Hobbit'e.diye adice bir yalan söyledim.Kendime de bilet alsam sorun olur mu gelmem?dedim kızların bayıldığı tatlı sesimle konuşurken.
Beni zayıf yerimden vurdun.dedi kollarını önünde birleştirirken.Hobbit izlemek isteyen birine karşı çıkamam. Gel.
Sırıttım.O zaman Herkül de Hobbit'i izlemeye gelecek.dedim tam gözlerine bakarak. Tek kaşını kaldırdı.
Herkül olmaya alıştın herhalde. Ama Hobbit izlerken Herkül'lük yapabileceğini sanmıyorum.dedi. Bulurum bir şey yine dedirtirim. Maksat ego tatmini.
Üçümüz sınıfa doğru ilerlerken Burak bir kıza gözlerini dikipIı... Siz gidin. Benim biriyle konuşmam gerekiyor.''dedi.
Derin Burak'ın baktığı kıza baktı. ''Hayır, Burak. Daha fazla Beril'i rahatsız etmeni istemiyorum. Kız istemiyor işte.''dedi acımasızca. Şaşkınlıkla Derin'e baktım. -
-
1.
0Up up up
-
1.
-
94.
+10Burak seviyor işte.dedim. Gözlerini kıstı.
Sevdiğini sanıyor. Ama gerçek değil.
Kaşlarımı kaldırdım. Gerçek olup olmadığını nasıl bilebilirsin?
Etrafına bir bak Deniz. Herkesin bir sevgilisi var. Onları ne kadar çok sevdiklerini söyleyip duruyorlar ama en ufak bir hatalarında ayrılıyorlar. Bir de arkasından küfür ediyorlar. Sahtelikten başka bir şey değil.dedi. Hiç bu yönden bakmamıştım ama haklıydı. Benim de bir yığın sevgilim olmuştu ama içimde onlara karşı bir sevgi beslememiştim. Şu anda iliklerime kadar hissettiğim şey neydi o zaman?
Senin dediğin anlamda, şu zamanın şartlarına bakarsak evet.dedi. Her şey o kadar sahte ki. Gülmemek için kendimi zor tutuyorum.
insanlar birbirini sevemez yani? Öyle mi?dedim düşüncelerini merak ederek.
Sen hiç birini sevmedin mi?dedim. Merakım her cevabında azalacağı yere artıyordu. Aklından geçen her bir düşünceyi bilmek istiyordum.
Arkadaşlık dışında hiç kimseye bir şey hissetmedim. Zaten ben küçüğüm de. Ama öyle bir sevginin var olduğunu düşünmüyorum. Annem ve babamda bile görmemişsem varlığını, nasıl inanabilirim ki? Birbirlerine saygı duyuyorlar ve adına aşk deyip evleniyorlar. Saçma bir şey. Gerçek değil.dedi yüzünü buruşturarak. -
-
1.
0Etrafına bir bak Deniz. Herkesin bir sevgilisi var. Onları ne kadar çok sevdiklerini söyleyip duruyorlar ama en ufak bir hatalarında ayrılıyorlar. Bir de arkasından küfür ediyorlar. Sahtelikten başka bir şey değil. dedi.
tespitine şuku bin
-
1.
-
95.
+7Hiç hissetmedin yani?dedim soru sormaya devam ederek. Burak çoktan yanımızdan ayrılıp adının Beril olduğunu öğrendiğim kızın peşinden gitmişti.
Dedim ya, annem ve babamda bile görüp hissetmedim. Birbirlerine sadece saygı duyuyorlar.
Çok büyük yanılgı içindeydi. Bir şey hissetmemesinin nedenini hem küçük olmasına hem de öyle bir şeyin gerçek olmamasına bağlıyordu. Haklıydı belki de. Ama benim hissettiğim neydi? Annemde ve babamda gördüğüm şey neydi?
Gerçek,dedim. Etrafında görmemiş olabilirsin. Ama hissetmediğini söyleyemezsin. Kendini hiç bir kitap karakteri yerine koymadın mı? Okurken erkek karakterin kızı nasıl sevdiğini hissedip acı çekmedin mi? Konuşmam çok ergence yerlere gidiyordu ama açıklamak istediğim şeyler ancak bu cümlelerle anlatılıyordu. Popülerliğin dışında, evde kendim olduğum zaman delicesine kitap okuyan bir insandım. Kitapta anlatılan, acıtan sevgiyi okurken hissedebilirdiniz. Hissedebilme duyunuz varsa eğer. -
-
1.
0rezzzzzzzzzzzz
-
1.
başlık yok! burası bom boş!