lisa sinirlenip eliaya gerçekleri söylese dahi elia ona inanmayacaktı.

fakat ne diye telefonunu açmadım diye sonradan düşündüm tabi.

ne yapmalıydım. Kolay mıydı beni laflarıyla giben dudaklarıyla bitiren lisayı unutmak. Değildi. Kesinlikle değildi.Ama bunu eliaya yansıtmamam lazımdı 2 hafta içersinde toparlanmam gerekiyordu. Yoksa eliayıda kaybedecek sahip olduğum herşeyden mahrum olacaktım.

toparlanmaya çalıştım fakat başarılı olduğum söylenemez zira 4 gün boyunca evden çıkmadım.En sonunda bankadan son paramı çekip biraz daha içeyim derken babamın bana para yatırdığını gördüm. Yüklü bir miktardı hemde..

Kafamı dağıtmak için iyi bir nedendi ailemle konuşmak . Yanlarına gittim olan biteni anlatmadım fakat kız meselesi olduğunu anlamışlardı zaten.

alışveriş yaptım biraz kendime gelmemi sağlıyordu (karı gibi)

oyun oynamaya başladım sonrada yavaştan başladığım bir oyuna iyice sardım yavaştan kafamdan gitmesede acısı hafifliyordu terketmenin. severken terketmek çok zordur beyler severken birini bırakırken içiniz ağlar yapmak istemezsiniz vücudunuzla kalbiniz farklı hareket eder.ama maalesef ki hayatta en acı şeylerden biri olan bu duyguyu çok yaşadım..

ailem ve oyun cidden iyi gelmişti. 1.5 hafta olmuş ne lisayla neden eliayla konuşmuştum. Eliaya söyleyeceğim yalan hazırdı.

"Telefonumu kaybettim."

kendimi toparladığımda -en azından artık geceleri içip ağlamadığımda- elia yı aradım.Öyle bir konuşmaya başladı ki ağzımı açamadım..

-lisayla gittiğini sandım dedi.. inanmak istemiyorum ama lisayı sevdiğini düşünüyorum mavi murekkep..

derin bir iç çektim telefonu uzaklaştırıp.

+bitirdim elia..

beklemiyordu sanırım bu tepkiyi

-çok canını yaktın mı ?

+bilmiyorum aramadım. Aramayacağım.Sen sana söyleyebileceklerine karşı hazırlıklı ol yeter. Seni yanımda istiyorum elia..

-2 hafta sonra ne zaman geleceğim belli olacak canım..

+bekliyorum. sana gerçekten ihtiyacım var. Lisaya yaptığımdan dolayı pişmanlık duyuyorum.O çok genç ve onu üzmek gerçekten benide üzüyor.o benim kardeşim bunu biliyorsun..

-onun yüzünden ama..

dedi ağzından kaçtığı belliydi. Elia kendi yeğenine karşı bu kadar tepkiliydi.ve herşey benim yüzümdendi..

bir kaç kelime daha edip telefonu kapattım.

lisa için üzülemezdim artık.Üzülmemeliydim. elia yanımda olsaydı..

elianın haber vermesine 1 hafta kala kendimi toparlayıp arkadaşı aradım o gün neler olduğunu anlatmasını istedim. Keşke dediğim anlardan en büyüğünü yaşadım belkide.

anlatırken kız bile ağladı beyler..

gittiğimiz bardaki bir kaç kişi hemen yardım etmiş hastaneye zütürmüşler.. yolun yarısında sayıklamaya başlamış..

mavi murekkep.. beni ağlatma.. mavi murekkep..

"beni ağlatma" lisanın o halini düşünmeye çalışırken hüngür hüngür ağlamaya başladım.. yastığın birine sarılıp hoperlörü açtım söylediklerini dinliyordum zira ellerim tutmuyordu o an..

-ama merak etme mavi murekkep olanları ona anlatmadım. Onunla ilgilen demeseydin çekip gidecektim o an çünkü gerçekten kıza çok üzüldüm. Sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu bazende "ben senin gerçeğinim.." diyor sanki rüyasında konuşuyormuş gibi uzun uzun birşeyler anlatıyordu. bunu yapma nedenin umarım düzgün birşeydir. orda mısın ? alo ?

cevap veremiyordum o anda..

telefonu kapadım koşarak dışarı çıkıp markete gittim. Evet gene içtim..

gene içip ağlıyordum aynı müziği dinliyor aynı kadını düşünüyordum..

neden aramıştım ki..NEden ? herşey altüst olmuştu elianın haberine 1 hafta varken.. Londraya mı gitmeliydim ? o kadar param yoktu gerçi. Hazır param kurumuştu haliyle. Babamın gönderdiği iyi işime yarasada londraya giderek bunu bitirirsem burda çok zorluk çekerdim.

çok fazla içtiğimden oda para zütürüyordu tabi. Birada içmiyorum ki amık.hep viski yada vodka haliyle hem param hemde kafam gibiliyor.

elia aradı sesim titreyerek açtım telefonu.

biraz konuştuktan sonra -sesin iyi gelmiyor dedi.

lisayı anlatamazdım. Kardeşim ciddi şekilde hastalandı dedim.O yüzden biraz içtim sesim kötü gelebilir kusura bakma..

-neden daha önce..

+sen işlerini halledip gelmeye bak..

-Haber vermek için aramıştım zaten.

+daha 1 hafta ?

-şapşal ! seni o durumda yalnız bırakacağımımı sandın ? haftaya geliyorum..

o an kafamı yere vurarak lisayı unutmak istedim. Sevinçliydim ama lisayı üzdüğüm gerçeği kafamdan gitmiyordu..

daha sonra öğrendim ki arkadaşının işini beklemeyip 1 hafta boyunca kapalı tutmuş mekanını. Düşünün kim bilir ne kadar zarar etti.

geçmek bilmeyen alkol dolu 1 hafta sonra elia geldi.. istanbulda karşıladım yine. Yeterince param vardı kız kulesinde yemek bile yiyebilirdik !

geldiğinde göz yaşlarımı tutamadım beyler. Heralde ilk kez sevinçten ağlıyordum.ben ağladıkça oda ağladı.. Sarıldım ona 5 dakika boyunca hiç ayrılmadık hayatımın en uzun sarılmasının ardından havalimanın ortasında hayatımın en uzun öpüşmesinide yaşadım.

mutluydum. lisaya rağmen.. başağa yaptıklarıma , müziği bıraktığıma , arkadaşlarımı sildiğime rağmen mutluydum.. HAyatımı dolduracak kadın karşımdaydı çünkü.Ona dokunabiliyordum artık onu öpebiliyor onu koklayabiliyordum..

bu arada elianın fiziki özelliklerini söylemedim sanırım.

175-180 boyu var.Tam istediğim boyda açıkçası insan uzun olunca sevgilisininde uzun olmasını istiyor.

sarışın beyler.Ama aptal değil ! gözleri ela teni lisadan biraz daha az olsada beyaz tenli.

eliaya bende kalmasını istedim. Lisayı görmesini istemiyordum. kabul etti ama ablasınada uğramak istediğini lisaya çaktırmadan yapabileceğini söyledi.

istanbulda iyice eğlenmek istiyordum elia ile bir arkadaşın tavsiyesi üzerine "limon bahçe" adlı bir yere gittik yemekleri pek güzel olmasada limonatası takdire şayandı.

lisaya çektirdiğim acılar elianın gözlerine baktığımda yok oluyordu. Aslında hiç birşeyi önemsemiyordum elia yanımdayken.O bana yeter diyordum.

ankaraya giderken uçakta sürekli evin halini düşünüyordum.Lan ya lisa ile ilgili birşey unuttuysam diye.. Daha önce aynı hatayı yapmıştım. Aynısını yapmamalıydım olmamalıydı.

eve geldiğimizde lisa konusunda unuttuğum tek şeyin kokusu olduğunu anladım.. sadece ben alıyordum o sırada belki ama o sanki ordaymış gibiydi..

oturduk hemen bir kaç dondurulmuş yiyecek hallettim yemek yemeye başladık. Konu lisadan açıldı..

yemek yerken elia çok normalmiş gibi lisanın 2 kere intihar denediğini söyledi.. ne uğradığımı şaşırdım ne yapmıştım ben ? neden şimdi elia ? neden şimdi ?

dayanamamıştım ne düşüneceğini umursamadan

- bunu şimdi mi diyorsun ? elia onun canını acıttım ama daha fazlasını yaparsam..

+ bunu sana söyleseydim ondan ayrılmazdın..

haklıydı ama yanlış yapıyordu..

- lisanın hayatından daha mı önemliyim senin için elia ? onun ne kadar genç olduğunu biliyorsun ya yaparsa ?

+ sakin ol yapmayacaktır..

- yalan mı söylüyorsun ? beni mi deniyorsun elia bu test konusu değil !

eliayla ilk tartışmamızı yaşıyorduk belkide ama o an titremem çoktan hat safhadaydı.

+ hiç saçlarını topladığını gördün mü ? yada sol elindeki bilekliği çıkardığını ?

haklıydı.. Sürekli saçları açıktı ve sol elinde sürekli bileklik takılıydı. Bunca zamandır neden fark etmemiştim ki ?

lisa daha önce bileğini ve boğazını kesmeyi denemişti..

peki ya bu seferde yaparsa ben nasıl yaşayabilirdim ?

beyler bazılarınız abartmışta abartmış amk. hikaye fake falan değil. bir de anlattığım topu topuna 5 tane hatun amk. abartmayın o kadar mı asosyalsiniz.

Elia karşımdayken ciddi ciddi lisadan başka birşey düşünemiyordum.ilk defa oluyordu bu.Ama hayır öyle değil..

korkuyordum lisa için.Ona birşey olursa kendimi suçlayacaktım. Zaten suçlu bendim !

yemek yiyemiyordum davranışlarıma yansımıştı zaten. Elia lisayla aramdaki duygusal bağı düşünmeden hafif yumuşamış tamam birşey olmaz merak etme.. diye avutmaya başlamıştı..

yemekleri bitirdikten sonra uyumak istediğini yorgun olduğunu söyledi. Yatağıma geçebileceğini kanepede uyuyabileceğimi söylediğimde gülümsedi.

-Yatak ikimizede yeter bence..

o an net düşünemesemde çok mükkemmel birşey benim için.Tek yatak elia ve ben..

elia yanımda üstünü değiştirdi. normalde olsa çok hoşuma giderdi tabi ama kafam lisadan başka birşeyi düşünemiyordu.

peki neden ? diyordum kendi kendime. Neden lisayı düşünüyordum ? ona birşey olacak diye mi ? yoksa onu sevdiğim için mi ?

bu soruları düşünürken elianın uykuya daldığını gördüm. yavaşça salona geçip bir kaç kadeh birşeyler içmeye lisayı düşünmeye başladım.

içimde sürekli bir onu arama isteği olsada elia ile aynı evdeydik bu ona hakaret gibi olurdu yapmamalıydım ama mantıklı düşünemedim o sırada..

telefonumu alıp lisayı aramayı düşünürken gördüğüm şey beni fazla şaşırttı..

lisanın numarası silinmişti..

bulamamıştım 3-4 kere rehberi talan ettim yoktu. elia telefonumumu karıştırmıştı ? dahası lisa ile olan mesajları görmüş olabilirdi..

korkmuştum. Lisanın nuumarasını tam ezbere bilmesemde bulabilirdim.En kötü birini arayıp sorardım ama arayamadım. Korktum.son dayanağım olan eliayı kaybetmekten korktum. Diğer tarafta ise benim için kendine zarar verecek biri vardı. Seçim yapmak zorundaydım..

belki doğru belki yanlış eliayı seçtim o an.Oturdum sanki birden bire herşey bitmiş gibi davranmaya çalıştım. Elianın yanına girdim. Beraber uyuduk..

Lisayı o kadar düşündüğümde mutlaka uykumda rahatsız olacağımı düşündüm ama bu sefer rahat uyudum. Sanırım nedeni yanı başımdaki kadındı..

sabah uyandığımda ikili yaşamaya karar vermiştim.Bir tarafm lisayı düşünsede bunu hiçbir şekilde yansıtmadan elia ile mutlu olacaktım. Olması gereken buydu.En azından o an için..

ne yapmam gerektiğini takmıyordum.O an için bildiğim iki şey vardı.

-eliayı gerçekten çok özlemiştim

-lisayı kolay kolay unutamayacaktım.

sabah elia ile kahvaltı yaparken uzun zamandır olmadığım kadar mutluydum. Lisadaki gibi sonu olmayacağını biliyordum..O an sanki elia ile hep birlikte olacakmışız gibi davrandım..

Kahvaltıdan sonra araba kiralamaya gittik. biraz arabayla dolaştıktan sonra sade bir mekana oturup konuşmaya başladık.O hala ingiltereye gelmemi söylüyordu. Bense 2 ay kalmış olan öss sınavından sonra karar vereceğimi söylüyordum. Halbuki yalnızca canım sıkıldığında çalışıyordum. gibsen kazanamazdım . ama bahane uydurmak zorundaydım.O an için kendimi kurtarmak zorundaydım..

Elia nın o çok imrendiğim hayatında yaşamaya hazır mıydım ? ankaradaki herşeyi bırakıp gidebilecek miydim ? o benim için gibtiri taktan buraya geliyordu. bense onun için londraya gitmiyordum. Gidemiyordum.. biliyorum korkuyordum çünkü.. Oraya uyum sağlamayacağımdan eliayı orada kaybedersem bir daha nasıl geri dönemeyeceğimden kısacası düşüncelerimden korkuyordum..

Elianın ne kadar ankarada kalacağı belli olmasada ben onunla her günü dolu dolu yaşamak istiyordum. Onunla birlikte uyumak bile bana ayrı bir enerji veriyordu. Kendimle çelişiyordum. Kaçmak isteyen bir tarafım varken ben eliaya onu asla bırakmayacağımı söylüyordum..

neden ama ? eliada olup lisada olmayan ne vardı ? yada başakta ?

eliayla beraber geçirdiğimiz zaman boyunca bunları gizliden gizliye sorguladım. Keşke diyordum başakla hiç ayrılmasaydım. Diğer yanımda ama lisa ve eliayla tanıştın diyordu..

elia ile 1 aydır beraberdik. Evli gibiydik resmen . hiç sıkıntımız yoktu. Hani ufak tartışmalar olur ya bizde o bile yoktu. ikimizde direk alttan alıyorduk en ufak sürtüşmede.

elia ile günlük hayatta hiç bir sorun olmasada ben beynimde sürekli kendimle tartışıyordum.Son zamanlarda ise sürekli "iş ciddiye binmeden bitirme" olayı vardı kafamda. çok salak birşey aslında sevdiğin kadına dahada fazla bağlanmadan bitirmek istiyorsun.O anı unutmak yaşanmamış kabul etmek istiyorsun.Ama öyle olmuyor ne yazık ki.Bu düşünce çok kafamı gibsede o dönem hiç bir şekilde ona soğuk bir harekette bile bulunamadım.

Derken elia ve ben için ayrılık vakti yaklaşıyordu..10 gün içerisinde gitmesi gerektiğini söyledi. Bana

-istersen sende gel.. Sınav öncesi tatil gibi olabilir..

o an cidden çok gitmek istemiştim ama param yoktu. Elia halledebilirdi tabi ama o kadar asalak değilim.

+söz vermeyeyim.. Biraz düşüneyim bi kaç güne söylerim gelip gelemeyeceğimi.

heyecanlanmıştı "peki" dedi sadece. şimdi tek sorun para bulmamdı.

isteyeceğim tek kişi vardı etrafımda.. Hala aramızın tam olarak iyi olmadığı babam..

ama bu sefer direk çatır çatır ingiltereye gidiyorum diye isteyecektim. Gerçekten iyi paraya ihtiyacım vardı.Hem londra dönüşte türkiyede harcamak için.

eve gittim olan biteni çok ayrıntısına kaçmadan babama anlattım..

genel olarak bakıldığında orta derecede olan bir aile olduğumuzu düşündüğümde babamın bana istediğim parayı vermesi zordu.

ama bana sıkıca sarılıp "gelip benden para isteyecek kadar seviyorsan al oğlum dedi."

yaklaşık 7-8 bin lira para verdi.Şaşırmıştım tabi. Nerden? diye soracakken biriktirdiğim vardı. Zaten kaç yıldır benden para almıyorsun. topluca vermiş olayım diyip gülümsedi. babamdan istediğim son yüklü miktar paraydı heralde bu.

her neyse

1.5 aydır ilk defa eliayı ben yokken evde yalnız bırakıyordum içimde bunun bir gerginliğiyle hızlı hızlı eve gittim.

neyseki birşey bulmamış pek karıştırmamıştı. Eğer direk geleceğimi söylersem para konusunda sıkıntı çektiğimi anlardı.O bakımdan 1-2 gün sonra söylerim diye geriye attım.Çook farklı bir konu açıp elia ile konuşmaya başladım..

Össye 2 hafta kala 1 haftalığına tekrar londraya gidecektim. Hayatımın en güzel bir haftası olacaktı belkide.

gitmeden önce elia ablasıyla buluşmak istediğini söyledi.o gidip gelene kadar meraktan çatlıyordum.Ya lisada görürse diye.

döndüğünde noldu gördü mü söyledin mi ablana söyleyecek mi lisaya falan derken..

-lisa iyiymiş dedi..

ne alaka dıbına koyayım !? tam ağzımdan çıkıyordu resmen. Neden demişti ki bunu . yoksa lisa annesine söylemiş oda ona oha yok artık !

-emin ol bende senin kadar üzüldüm hatta belki daha fazla. merak ettiğimden ablamla buluşup durumunu sordum. Londraya giderken kafamızın rahat olmasını istiyorum.

o an nasıl sevindim anlatamam beyler. züt korkum bitti üstüne üslük kafamdaki lisa düşünceleride silindi.Çok rahatladım birden gibi taşşağı sallaya sallaya londraya gittik..