Kaynaklarıyla veriyorum

“Kuran’ın yasalarını muhafazid yazmıştır.”
muhafazid’in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur’an denir.
Kaynak: Atatürkün emriyle liselerde okutulan tarih kitabı (1938), 2. cilt

“Din, körü körüne bağlanmaktır.”

Gerçekte dinleri konusunda halkın hiçbir fikri yoktur, din dediği şey, bilinmeyen inanç dizgelerine ve gizle karışık emellere kör bağlılıktan başka birşey değildir. M. Kemal
Kaynak: Atatürkün El Yazmaları, Medeni Bilgiler, Afet inan

''... Ahlaksız bir Arap'ın dini görüşlerinden oluşan islam artık ölmüştür. Belki çöldeki göçebe kabilelerine uygun olmuş olabilir, ama gelişmekte olan modern bir ülke için değil.. Dine ihtiyaç duyan bir yönetici korkaktır. Hiçbir korkak, yönetici olmamalıdır... "[1]

Kaynaklar:
[1]Arba Yayınları, Bozkurt, Çeviren:Gül Çağalı Güben mart 1997 5.ci baskı, Sayfa 170
(orjinali : Grey Wolf, Mustafa Kemal, An Intimate Study of a Dictator, H.C. Armstrong, sayfa 241, 1934 )

“Laiklik için kemalistler 600.000 ilim ehlini öldürdüler.” M. Akif Ersoy

Hocaları toptan kaldırmadıkça hiçbir iş yapamayız. Bugünkü kudret ve prestijimizle bugün bu inkilabı yapmazsak, başka hiçbir zaman yapamayız.
M. Kemal
Kaynak: Kazım Karabekir, Paşaların Kavgası; Emre Yayınları, Aralık 1991, s 165.

Türk milleti, bir kelimesinin manasını bilmediği halde, Kuran’ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler. M. Kemal
Kaynak: Medeni Bilgiler, Afet inan, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1969, s 364-365.

Aziz Nesin: “Atatürk, Müslümanlar açısından sevilecek bir şey yapmadı. Türkiye’de yaşayan ve Atatürk’ü sevdiğini söyleyen Müslümanlar, yalancıdır.”[1]
Aziz Nesin ayrıca; “Türkiye’de laiklik sözde kalmıştır, sahteciliktir…” demiştir.[2]

Beyler bunları atatürk yazmıştır kusura bakmayın artık ata diyemem ben bu adama eğer dersem
Hesap günü bunun hesabını veremem
Verecek olanlar ata demeye devam edebilirler.
Burda düşmanlık yapmıyorum ama gerçekler ortadadır.

Her kim Allahın Hükümleriyle(yada uygun olarak) hükmetmez ise işte onlar kafirlerin ta kendileridir.
Maide (5/44)

Allahın ayeti ortadadır ve Atatürk buna rağmen fransanın laiklik kanunlarını koymuştur ve Allahın kanunları anayasadan kaldırılmıştır.
Bunun için Hem Müslümanım deyip hem bu adama Ata diyemezsiniz münafık olursunuz ve kendinizle çelişirsiniz.
Baştan kaynaklarıyla dediklerini verip yazıma geçiyorum.
Küfür edip Arka çıkın ama hesap günü ödeyemeyeceğiniz bir Amel ile uyanmayın.

Ve gene Kuran'ın Türkçeye tercüme edilmesi ile ilgili olarak Kazım Karabekire yazdığı Mektubunda bizzat el yazısı ile şunları demiştir.

- Evet Karabekir, Arap oğlunun yavelerini (saçmalıklarını) Türk oğullarına öğretmek için Kur’ân’ı Türkçeye çevirttireceğim. Ve böylece de okutacağım. Ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler…

Kaynak: “Kazım Karabekir Anlatıyor” – Hazırlayan: Uğur Mumcu, 19 Haziran 1990, Cumhuriyet Gazetesi

Gördüğünüz gibi bizzat Peygamber efendimizden Arap Oğlu diye bahsederek onun yavelerini Türk oğullarına okutacağını ta ki budalalık edipte aldanmakta devam etmeyelim diye ,
Yave dediği şey bizzat Alemlerin Rabbinin bize Kendi katından Vahyettiği Kuran-ı Kerimdir.

Şimdi size sormak istiyorum Siz Hesap gününde bu adamın böyle demesine rağmen ona atam derseniz bunun Hesabını nasıl vereceksiniz dostlarım.
O gün bizi kurtaracak yegane şey Allah'ın Hükümlerine uygun yaşamamız ve Emrettiği şeyleri yerine getirmemiz olacaktır, ama siz eğer Allah'a ve Peygamberine inanmayan Kurana Saçmalık diyen bir adama atam deyip ona saygı gösterir onun ideolojisini takip ederseniz Sizi orda bekleyen sonsuz bir azap olacak.
1 in yanına 10 kere Yüz milyar tane sıfır koyun, bu sayı bile Ebedî Hayatın yanında bir hiçtir.
Ebedî hayatınızı Cehennemdemi geçirmek istiyorsunuz yoksa Cennettemi ?
Buna siz karar verin lakin eninde sonunda atanızın Saçmalık dediği Kurandan hesaba çekileceğiz.

'-Ahlaksız bir Arap'ın dini görüşlerinden oluşan islam artık ölmüştür. Belki çöldeki göçebe kabilelerine uygun olmuş olabilir, ama gelişmekte olan modern bir ülke için değil.. Dine ihtiyaç duyan bir yönetici korkaktır. Hiçbir korkak, yönetici olmamalıdır... "[1]

Kaynaklar:
[1]Arba Yayınları, Bozkurt, Çeviren:Gül Çağalı Güben mart 1997 5.ci baskı, Sayfa 170
(orjinali : Grey Wolf, Mustafa Kemal, An Intimate Study of a Dictator, H.C. Armstrong, sayfa 241, 1934 )

Bu kaynaktada Gördüğünüz gibi gene Peygamber efendimize açıkca hakaret etmektedir,
Size sormak isterim sizin için Hazreti muhafazid(s.a.v) efendimizmi daha Kıymetlidir yoksa ona bu şekilde hakaret eden Atatürkmü ?
Çünkü kendine Müslüman diyen bir kimse Peygamberine hakaret eden bir adama Ata diye sahip çıkamaz, çıkmaya çalışır onu savunursa ondan âla münafık olamaz ve kendisiyle çelişir.
Eğer Müslüman değilim o benim Atamdır derseniz bunu anlar saygı duyarım ama Müslüman Türk milleti için bu adam bir ata Olamaz ve bu Toprakların sahibi ise Müslüman Türk milletidir.

“Kuran’ın yasalarını muhafazid yazmıştır.”
muhafazid’in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur’an denir.
Kaynak: Atatürkün emriyle liselerde okutulan tarih kitabı (1938), 2. cilt

Yukarıda bahsettiğim tarih kitabında islam tarihi bölümünde okutulan kısımdan bir kesit daha uyanmanız için ne kadar Delil gerekiyor ey Müslüman Türk Milleti ?

Her kim Allahın Hükümleriyle(veya uygun olarak) hükmetmez ise işte onlar kafirlerin ta kendisidir.
Maide(5/44)

Atanız Kuranın Hükümlerini anayasadan kaldırara Kafirliğini ilan etmiştir.
Halifeliği yıkmıştır, bugün Hristiyanların bile Papalığı vardır ve Mânen ona bağlıdırlar.
Ama bizim hilafetimizi kendilerini sözde Türk milletini Kurtardığını söyleyenler yıkmıştır.
Kendi el yazısı ile Türk Tarih Kurumuna yazdığı mektupta ( ayrıca bakabilirsiniz intden bu mektubun hepsi yayınlandı)
Biz çocuklara ikra bismi rabbike safsatasınımı öğreteceğiz demiştir.
O zamanlar Liselerde okutulan Tarih kitabındaki islam tarihi bölümüne ithafen itiraz edip değiştirmiştir.
Gene aynı Kitapta Hazreti muhafazid (s.a.v) karşı Kuranın kendisinin yazdığını Allah'ın ona Kuran ayetlerini Vahiy etmediğini söylüyor,
Biz müslümanlar Kuranın Allah tarafında Peygamber efendimize indirildiğine inanırız, Peygamber efendimizin kendi Sözlerine ise Hadis-i Şerif diye hitap ederiz.
Atatürk bunları diyerek açıkca Peygambere ve Allaha karşı inanmadığını göstermiştir

Kendine müslüman diyen ve gören kimse, atatürkü inkar etmelidir aksi takdirde küfre düşer ve Allah nazarında Münafık olur çünkü inandığı Allah'ın Ayetlerine safsata diyen, Peygamberine ise ahlaksız arap ve arap uşağı yakıştırması yapan birisine Atam diyerek ona saygı duyarak kendisini yaradan Allah'a ve O'na doğru yolu, cennetin anahtarını veren Peygamberine ihanet etmiş olur.

Yeni Laik cumhuriyet, Mustafa Kemal’in kişisel felsefesini yansıtıyordu. 1928’de yayınlanan bir kitabında, Grace Ellison, onun 1926-27 de kendisine söylediklerini aktarıyor:

”Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. isteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır..”

Ayrıca bakınız: Andrew Mango – Atatürk Remzi Kitabevi 3.Baskı Sayfa: 532

Gördüğünüz gibi yabancı bir gazeteciye yaptığı konuşmada açıkca kendisinin bir dini olmadığını ve bütün dinlerin denizin dibini boylaması gerektiğini söylüyor belki diyeceksiniz ne var bunda inanmıyor olabilir ama Başta yazdığım Allahın ayetine inanıyorsan bu adamın senin atan olamayacağını Anlaman gerekiyor çünkü 600 sene islam ve hükümleriyle yönetilen bir Millete Fransızlardan Aldığın Laiklikle Hükmedemezsin.
Anayasadan Kuran'ın hükümlerini kaldırtıp yerine isviçrenin Hukuk kanunlarını koyamassın,
Lakin millet bu ülkeyi tekrar Allah'ın Hükümleri ve Emrettiği şekilde yaşamak için Şehid olmuşken,
Ölenler Laiklik için ölmediler yada Başlarına inançsız biri geçsin diye.