1. 48.
    0
    birsu dikkatli bir şekilde banyo aynasının karşısında makyajını yaptıktan sonra aceleci bir şekilde evden çıkar arabasına biner ve telefonunu eline alır numarayı tuşlar;
    -bora neredesin?
    -her zamanki kahvaltı salonunda bekliyorum seni hayatım. geç kalma hadi…
    -tamam tamam yola çıktım(gülümseyerek)
    ···
  2. 47.
    0
    3 gün sonra…
    ···
  3. 46.
    0
    bora her sabah gittiği o kahvaltı salonundaydı yine işe geç kalmak üzereydi aceleci ve tedirgin gözlerle hesabı ödedi ve orayı terk etti. kapıdan girişte baştan üçünde masada oturan yine o gizemli şahıstı. saçı sakalı birbirine karışmış gizemli adam… önünde bir fincan adaçayı karşısında başka bir kişinin tabağından kalmış yarım parça kek ve boş kahve fincanı duruyordu.
    ···
  4. 45.
    0
    kapının önünden yatak odasına kadar uzanan elbise parçaları yerde duruyordu. ayakkabılar, çanta, gömlek, külot ve yatağın başucuna takılan südyen. birsu gözlerini açtı yatakta tek başına yatıyordu öylece. saatine baktı işe geç kalmıştı. kalkıp kalkmama arasında kararsız kalan birsu üzerine yorganı çekti ve uyumasına devam etti.
    ···
  5. 44.
    0
    ertesi sabah…
    ···
  6. 43.
    0
    sarhoşluğun verdiği etkiyle sürekli gülme halindedir birsu. arabaya binerler ve birsu’nun evini tarif ettiği doğrultuda ilerlerler. eve gelirler. ev gösterişli bir apartmanın 3.katıdır. bora birsu’nun koluna girerek ağır adımlarla merdivenlerden çıkarlar ve dairenin kapısı önüne gelirler. birsu dairenin anahtarlarını bora’ya uzatır. bora elleri titreye titreye kapıyı açar. i̇çer girer girmez öpüşmeye başlarlar. öyle ateşli öpüşüyorlardır ki yere düşerler bora ayağının ucuyla evin kapısını ittirir kapı kapanır
    ···
  7. 42.
    0
    -son kadeh şarabı içmemeliydik bora sanırım kusacağım. midem bulanıyor.
    -izin ver arabayı ben kullanayım ve seni evine kadar bırakayım.
    -işte bayım anahtarlar buyurun
    ···
  8. 41.
    0
    yemek çıkışı…
    ···
  9. 40.
    0
    bora ve birsu masalarına doğru yürürler, otururlar önlerine hemen menü gelir ve siparişlerini verip koyu bir sohbete dalarlar.
    ···
  10. 39.
    0
    @36 dan sonrası burda
    -sadece gülümsyerek cevap verir birsu
    bora ise başına geleceklerden habersiz hafif bir tebessümle yolu tarif etmektedir ve gidecekleri yere gelmişlerdir
    -işte sonunda geldik der gülümseyerek bora
    - birsu gerçekten zevklerin oldukça iyiymiş der gülerek
    ve beraber restoranta doğru yürürler rezerve edilmiş masaya geldiklerinde bora aklını kullanarak birsunun sandelyesini tutmak ister ani bir hareket eden birsu boranın ensesine masada duran şarap şişesini çarpmış ve borayı bayıltmıştır bora için asıl hikaye burda başlamaktadır
    bora kendine geldiğinde hiç tanımadığı bir evde bağlı olduğunun farkına varır bir müdhet sonra birsu gelir ve boranın gözlerine üzgünüm der gibi bakar bora herşeyden habersiz bağırmak ister fakar birsu ağzına fantezi toplarından tıkamıştır bora sadece mıasmdkasd gibi sesler çıkarabilmektedir sonra birsu eline aldığı kremle boranın arkasına geçer bora artık herşeyi daha iyi anlamaktadır ve beklenen an gelir birsu 1 avuç kremi boranın dübürüne yedirmektedir sürmeye devam ettikçe bu boranında hoşuna gitmeye başlamıştır ve kendini kasmayı bırakır bunu gören birsu aceleci bir tavırla boranın içine girmiştir o günden sonra bora ile düzenli olarak buluşarak çeşitli fganteziler uygulamışlardır
    edit: çok uzadı amk kendimi kaptırmışım
    ···
  11. 38.
    0
    reserved.
    ···
  12. 37.
    0
    -rezervasyonunuz var mıydı efendim?
    -evet. elbette
    -i̇sim alabilir miyim?
    -bora uzunel
    -hmm… bir bakalım evet bora bey şu masa şöyle buyurun.
    ···
  13. 36.
    0
    hava kararmak üzeredir. hafif yağmurda başlamıştır. yemek yenilecek restuarantın önüne gelinmiştir. arabadan inilir ve yağmurun verdiği etkiyle koşar adımlarda mekana girerler. kapıda onları karşılayan garson;
    ···
  14. 35.
    0
    bora arabaya biner ve yola çıkarlar. bora için işler yolundadır ve akşam yemeği teklifi yapılmasının tam sırasıdır.
    -güzel bir akşam yemeğine ne dersiniz? bu kez ben ısmarlayacağım(gülerek)
    -pekala neden olmasın?
    -sağdan lütfen. rezervasyonu bile yaptırmıştım.
    -kendinize çok güveniyorsunuz bayım…
    -sadece bana olan bakışların kendime güvenimi sağlıyor.
    ···
  15. 34.
    0
    birsu şaşırır birden buketi uzatanın yüzünü göremiyordur. gül buketinin arkasından kafasını uzatan bora bunlar sizi için der gülümseyerek. aynı şekilde gülümser bir tavırla;
    -teşekkür ederim çok naziksiniz ama nasıl buldunuz beni ? nasıl birden böyle karşıma çıktınız.
    -takip ettim(gülümseyerek)
    -atla hadi.
    ···
  16. 33.
    0
    bora birazda zaman kazanarak arabasına atlar ve yol üzerindeki bir çiçekçiye de uğramayı ihmal etmez. bir buket gül yaptırır ve yoluna devam eder. birsu’nun şirketinin önündedir artık. biraz bekleyişten sonra birsu şirketin kapısının önünde belirir. hemen eline buket gülü de alarak birsu’nun peşine takılır. birsu arabasının kapısını biner ve arabanın aynasından şöyle bir kendisini süzdükten sonra çantasından çıkardığı sigara paketinden bir dal yakar ve arabasının cdıbını açtığı anda camdan içeri doğru bir buket gül uzanır.
    ···
  17. 32.
    0
    reserved
    ···
  18. 31.
    0
    -selim bey müsaadenizle bugün biraz erken çıkabilir miyim? anneme uğramam gerekiyor da biraz rahatsız kendisi.
    -dosyaları hallettin mi bora?
    -ahh elbette buyurun şöyle masanıza bırakıyorum.
    -dikkat et kendine bora yarın görüşürüz.
    -görüşürüz selim bey.
    ···
  19. 30.
    0
    sigarasını yere atıp üzerine basarak söndüren bora içeri geri döner. vakit hızlıca akıp gider. çıkış saati yaklaşır. bora;
    ···
  20. 29.
    0
    reserved
    ···