+5
-1
gerçekler ne kadar değişken..ve hayat aslında ne kadar sıradan,ve sahte.. hergün kendimize yalanlar söyleyerek uyanıyoruz..en basitinden kahve içeyim de ayılırım diyoruz, işte masa başında veya amfide uyuyacağımızı bile bile.. planlar yapıyoruz bi sonraki güne dair, onunla bununla buluşmak, içmek,bazen sevişmek.. aslında farkında bile değiliz bu planları yaparken bile gerçekleşip gerçekleşmemesinin hiçbir anlam ifade etmeyeceğini.. birileriyle buluşursun, içersin,sevişirsin ve bunların hepsinin sonunda uyursun.. sanki bunları yaşamamış gibi.. ertesi güne yine ne yaptığımızı sorgulamadan kendimize yalanlar söyleyerek ve planlar yaparak başlarız..bi evimiz vardır kendimize ait, yaşam alanımız, mutluyum deriz orada,bi işimiz vardır veya iyi bir bölümde okuyoruzdur, daha doğrusu ailemizin ve toplumun gözünde iyi olan iş veya bölüm diyelim..iyi kötü bi arabamız vardır,ve bir sevgilimiz..bir gelirimiz.. aslında mutlu olmak için her şeyimiz varken mutsuzuzdur..
en azından ben öyleyim.. nedenini bilmiyorum.. düşünüyorum,bazen düşünmeye bile üşeniyorum.. kendimizi gerçek sanıyoruz.. sahip olduklarımızı, arkadaşlarımızı,sevgilimizi, işimizi,paramızı.. fakar bunlar benliğimizi hissettiremiyorsa ne anlam ifade ediyor ki? babanla konuşursun, tanrı sınar der, ondan uzaklaşma,iyi güzel de hissettiğin şeyi o da biliyorken tanrım ne kadar mutluyum teşekkür ederim demek iki yüzlülük olmuyor mu? son 2 haftadır kendimi mutlu hissetmiyorum,hem de hiç..her şeyim var,ama hiçbiri gerçek gelmiyor.. belki de nicelik olarak sahip oldugumuz şeylerin niteliklerine hiç bakmıyoruz, baktıgımız zaman göreceğimiz o kocaman 0 dan korkuyoruz.. evimizin bir türlü ısınamadığını, arabamızı her sabah ulan bu soğukta ya yine çalışmazsa endişesiyle çalıştırdığımızı, sevgilimizin ailesinden bir türlü akşam dışarı çıkabilmek için izin alamadığını, seviştiğimiz insanlarla gerçek şeylerden konuşmadığımız için sevişmenin bile tat vermediğini, kafa dağıtmaya çıkarken sonunda evimize tek başına döneceğimizi ve sonuçta sahip oldugumuz her şeyin aslında yarım oldgunu.. belki son 2 haftadır boşluktan bunları keşfetmeye başladım..ama kendimi kandırmaktan iyidir..
bu hayatta tek gerçek aşktır..bi yerde duydugum gibi aşk en büyük devrimdir.. ozaman ki ruhunun en ücra köşelerinde doyasıya hissedersin yaşama sevincini, cesaretin kat kat artar,, dünyanı değiştirirsin, güçlü hissedersin..o zaman o soğuk evinde bir battaniyenin altına girmek için bir sebebin olur, araban soğuktan çalışmasa da o nu görmek için otobüsle gidersin üşenmeden, para harcadığın zaman amk içkiye bukadar harcanır mı demezsin, aşıksındır..sen; sen'sindir, gerçeksindir..sen doğanın devrimisindir,sen evrimsindir o an,tanrısındır.. eğer aşık değilsen ne anlamı var ki sevişmenin.. boşalmak ile orgazm olmak arasında dağlar kadar fark oldugunu ancak, acı dolu bir kavga sonrası kafan güzelken yaşadığın bir sevişme esnasında,o nun gözlerine baktıgın anda gözlerinden elinde olmadan 2 damla yaş süzüldüğünde anlarsın..o ıslaklık gerçektir..6 yaşında altına işediğindeki kadar gerçektir.. aşık değilsen ne anlamı var ki yıllardır çıktığın kızın.. mutlu değilsen ne anlamı var ki evin, arabanın..25 kuruşluk çikolata aldığın bir çocuk kadar değilsindir o zaman.. onun sevinci gerçektir.. senin hayatından kat kat gerçektir onun o 5 dakikalık sevinci.. gitmek için her türlü sebebin olmasına rağmen gidememek..bu mudur mutlu hayat?
bunları çoğu kişi okumayacak,ben olsam ben de okumazdım..ne de olsa yarın ben de kalkıp alışverişler yapacağım, birileriyle buluşacağım, içeceğim ve gelip o lanet yatağa tekrar gireceğim..bu yazdıklarımı unutmuş olarak.. hepimiz kendimize yalan söylemeye devam edeceğiz.. çünkü gerçekler, çok acı...
edit: @11 kardeşimin gözleri için paragraf paragraf ayırdım.