+1
-1
baştan söylüyorum okuyacak panpalar the moody blues'ten melancholy man i dinleyerek okusun...
o zamanlar bir ilçenin kasabasında ikamet etmekteydik ve 4. sınıfta okuyordum. ilk dönem her şey güzel geçmişti. 15 tatilde ise beni memlekete gönderdiler tatil içinmiş güya. neyse bi geldim memleketten, aile taşınmış o ilçeye. yeni okul, hayat o yaşlarda bir çocuğun alışma süreci... gerçekten çok zor. beni civardaki iyi ilköğretim okullarından birine yazdırmışlar işte. okula gittiğim ilk gün, utangaçlık falan hat safada küçüğüz ve yeni bir ortama giriyoruz çok farklı şeyler bunlar, yaşayan bilir. idareden sınıf öğretmenim beni alarak sınıfa çıkardı. kapıdan bi girdim ki içeri aman allahım bu ne güzellik. yeşile yakın değişik bi tonda sarımsı saçları olan yeşil gözlü bir kız. aman yarebbi. o zamanlar aşık olunmaz demeyin en temiz duygularla o zaman aşık olunur panpalar. neyse bu kızın yanında oturan bi kız vardı. hoca kim benle oturmak ister diye sordugunda o atlamıstı ben ben diye. sonradan ögrendim ki sıra arkadasını çaldıgım için çok gıcık olmus bana *
günler güzel geçiyordu ve 1 ay içinde sınıfıma ve okuluma alışmıştım. nedense ama nedense tarifi olamayan duygulara kapılmaya başlamıştım o küçücük yaşta. beslenme saatlerinde falan beraber yemek falan yiyorduk. mutluydum ve aşıktım biliyordum... günler böyle geçti ve 4. sınıfın sonu geldi. nedense benim notlarım çok kötüydü ama öğretmenim bana bi kıyak yapıp değiştirmiş tüm notlarımı. (o zamanlar e okul yok) takdir aldım dolayısıyla. neyse yaz tatili geldi. o sene çok iyi hatırlarım yazın euro 2004 vardı. yunan binleri şampiyon olmuştu hattaa. onunla geçti yaz. ve o kızı düşünerek. çünkü asosyal bir çocuktum, gerçi sosyal olsamda dışarda birbirimizi görme ihtimalimiz düşük yani küçücük çocuklarız. o yaz ev ve babamın dükkanı arasında geçti tatil. haftasonları da ailecek gidilen piknikler falan.
5. sınıfa başlamıştım, ilk 1 ay yine her şey eskisi gibi güzel geçiyordu. öğretmenim beni öyle seviyordu ki sanırım bu benim aşık oldugum kızı da etkilemiş. o zamanlar çok gıcıktım sana diyor. öğretmen işte x'im de x'im der dururdu. sonra hep sınıfı bana emanet ederdi başkan olmamama ragmer. sınıfta prestijli ve karizmatik bi çocuktum işte beyler o sıralar. 5. sınıftaydık, ara sıra deneme sınavları yapıyorlardı sebebi de 6. sınıfa geçmeden okul sıralaması yapmak ve en iyileri 2 ayrı sınıfta toplamak. biz de tabi o sınavlara köpek gibi çalışıp giriyorduk. sonuçlar iyi geliyordu ve seçme sınıflarda o aşık oldugum kızla gitme hayalleri kurmaya baslamıstım bile. hayat güzeldi ve 5. sınıfta bitti çabucak. insan aşık olunca zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor.
neyse sene 2006 olmuş 6. sınıftayız. okula bir gittim ki sınıfımı ögrenmek için. ben o iki seçme sınıftan e sınıfındayım kız ise a sınıfında. başımdan kaynar sular döküldü. çünkü o zamanlar tek sosyal bölge okuldu beyler bu kötü bi durum. neden böyle oldugunu ögrenmek için idareye gittim sordum. huur çocukları işte sıralamada tekte kalanları mesela 1 3 5 7 a sınıfında çiftler ise 2 4 6 8 e sınıfındaymış. hayata lanet ettim. o sene dogru düzgün birbirimizi göremedik ama arada tenefüslerde konuşur sohbet ederdik. ama nedense benim hep dilim tutulurdu onu görünce konuşamazdım.
6. sınıfın yazı oldu ben basketle ilgilenirdim o zamanlar, bana memleketten kulüp seçmesi ayarlamışlar babamlar oraya gittim. 3 ay boyunca malatyada kulüpte basket oynadım. çok güzel zamanlarım geçti ve lisansım da vardı. koçum bana burada kal sende ışık var dediğinde ailemi bırakamam gibi bir yalan söyledim. çünkü o vardı aklımda onsuz ne yapardım ben. :( elimin tersiyle ittim basket hayatını ve orada noktaladım. yaşadığım yere döndüğümde okulun başlamasına 2,3 gün vardı ve bir gün cep telefonum çaldı. arayan yabancı bir sabit hattı. açttım neyse bu kız ve yanında benim bir kız arkadaşım ( kız arkadas ikimizinde yakın ortak arkadası) beni kızın evine çağırıyorla oturmak sohbet etmek için. beyler hiç unutmam gittiğimde üzerimde yeşil beyaz çizgili celtic forması vardı. ilkokulluyuz ve spora meraklıyız işte ne yaparsın...
kızın eve bir gittim, çok mutluydum evde o ben ve diğer bir kız arkadaşımız var. jangıl mı ne var ondan oynuyorduk işte meyvesuyu falan içiyoduk. derken saatlar saatleri kovaladı... bizim ortak arkadaşımız biliyodu benim buna ilgi duydugumu. bile bile laf sokmaya çalışıyodu aradan . neyse bu laf soktukça ben gaza geliyodum ve şöyle dedim sevdiğim kıza. x bakar mısın, baktı seni seviyorum benimle çıkar mısın dedim. önce biraz durdu şöyle çok şaşırdı ve evet dedi. allahım nasıl mutlu oldum binler anlatamam yani çünkü artık o benimdi. neyse 1 saat daha beraber vakit geçirdikten sonra ayrıldım evlerinden ve aşk sarhoşluguyla 1 km aşağıdaki evime nasıl geldim bilmiyorum.
eve geldim annem anladı bende bir haller oldugunu ben de anlattım olayı o da sevindi falan kutladı işte, neyse okul başlamış biz çıkalı 2 gün olmuştu. okulun ilk gün sabahı beni aradı telefonla konustuk ve çok mutluydum. okulda onu gördüğümde iki kat mutluluk yasamıstım. yanıma oturmuştu okul banklarında ve 15, 20 dk muhabbet edip sınıflarımıza ayrılmıstık. daha sonra okulda görüşürdük, ama nedense benim dilim tutulurdu ona karşı konuşamazdım :( utangaçtım aslında çünkü gerçekten seviyordum... neyse benim dayımın dügünü için memlekete gitmem gerekti 1 hafta o ara bağlarımız kooptu nasıl oldu anlamadım. düğünden geldim devam ediyorduk ama kopuktuk. ben arayı yapmak için gidip çiçekçiden bir demet gül aldım. o yaşta bi binin o bukete verecek parası zor olurdu ama düğünden aşırdığım paralar yetti. çiçeği aldıgım gün aşırı yagmur vardı ve hasta oldum. çiçeği buzdolabına koydum bozulmasın diye 3 gün sonra okulun ortasında verdim. çok utanmıştım ama yapacak bir şey yoktu. sen beni hiç anlamıyosun ve ayrılalım dedi. ve ayrıldık...
artık benim için melankoliyle dolu karanlık günler başlamıştı. arabesk rap dinler kendimden geçerdim. knight online ye de başlamıştım ve onu unutturabilen tek şeydi knight. kızı her gördüğümde yolumu değiştirir olmuştum çünkü çok inatçı biriyim. huy bu yapacak bir şey yok. 1 yıl boyunca ağzımı bıçak açmadı kız arada yanıma gelmeye çalışsa da konuşmadım ve hep kendimi ondan uzak tuttum. her gün uyanmak bile eziyetti beyler benim için. seviyordum ama gitmiyordum yanına inat işte.
neyse beyler 7. sınıfın yazındayız. seneye sınava gircez lise için. tesadüf ya aynı dershaneye yazılmışız. temmuz agustos yaz kampında hiç konuşmadım kendisiyle. okullar başladı dershanede aynı sınıftayız bi gün geldi yanıma oturdu ve orada tekrar muhabbetimiz başladı. tabii ben inatçı binim ses çıkarmadım o geldi nasılsın falan sormaya başladı. ben hala deliler gibi aşıktım ve muhabbetimiz yeniden başlamıştı. kendimi yine ona ait hissediyordum. beraber vakit geçirmeye başlamıstık. hattaa bi gün dershaneden kaçıp beraber sahile falan indik. o aslında farkındaydı benim ona karşı hissettiklerimin ama yine de ses çıkarmıyordu... neyse 8. sınıf onunla beraber bitti ve sınava girdik lise için o zamanlar oks idi şimdi ne gibim bilmiyorum.