1. 26.
    0
    şaka maka biz birsenle çıkmaya başladık. bizde yaşamaya başladı. yemek yapıyodu, odamı topluyodu. aslında dışardan bakıldığında süper bir çift gibi görünsek de ben içten içe hala gizeme aşıktım
    ···
  2. 27.
    0
    böyle böyle 2 ay olmuştu birsenle. doğum günüm geldiğinde evde rakı sofrası kurduk ve orda mert bardağını kaldırıp "bu bin şimdi birsene bakıyo da. aslında sadece gözü ona dönük. aslında çok uzaklara bakıyo bu... şerefine kardeşim" dedi.
    gözlerim dolmuştu. birsen salağı da alkollü olduğu için anlamadı. yatağa gittim uyudum
    ···
  3. 28.
    +1
    birsen yanlışlıkla bir gün gizemle tanıştı. mert, okuldan arkadaşım diye geçiştirdi. ama içine mi doğdu artık bilmiyorum "hiç sevmedim ben bu kızı" dedi eve dönünce
    ne zamandır ilk defa gizemden bir haber almıştım. içten içe mutluluktan havalara uçtum. belli edemedim ama.
    bir akşam yine toplanıp eğlenmeye gittik. mert beni kenara çekti "gizem burda" dedi. tam baktığım esnada o da beni gördü ve kafasını çevirdi.
    masaya döndük. birsen belime sarılmış bir biçimde otururken gizem masanın yanından geçti ve geçerken yeni görmüş gibi sahte bi şaşırma ifadesiyle "aaaa... sen de mi burdaydın" dedi.
    sinirlendim. yapmacım bi şekilde gülümseyip " evet canım yaaaa ne zamndır görüşemiyoduk di mi" dedim. birsenle tanıştırdım. gitti.
    o gittikten sonra birsen tekrardan "hiç sevmiyorum bu kızı" dedi.
    o andan sonra her fırsatta onun masasına bakıyodum. birsen inanılmaz itici göründü gözüme. hadi sarhoş olalım ayağına dayadım alkolü birsene. zar zor sarhoş ettikten sonra;
    "bebeğim sarhoşsun sen. istersen seni eve bırakayım, ne senin gecen zehir olsun ne de bizim tamam mı" dedim
    kabul etti. birseni eve bırakıp hemen mekana geri döndüm. ve gizemi buldum
    ···
  4. 29.
    0
    yukarı çağırdım gizemi. oturduk. "eeee anlat bakalım" dedim.

    - sen anlat bence, 2 gün dayanamayıp hemen sevgili yapmışsın. allah bozmasın süper ilişkiniz
    - ne 2 günü yaaa... hiç haber vermeden çekip giden ben miyim lan!

    inanılmaz sert konuştum. daha sonra gizem bu gidşinin daha önce de anlattığı (yeni ilişkiden çıkmış olması vs.) den olduğunu söyledi. konuşuken gözlerinden kıskançlık akıyordu ama.

    - süper ilişki ha... her gün seni düşünürken gerçekten başkasıyla olmak çok süper. öyle bi mutluyum ki anlatamam dıbına koyim ya
    -düzgün konuş benimle!

    iyice alkolün ve barzoluğun dibine vurmuştum. içimden geleni söylüyodum artık. ama bi yandan yanımda olduğu için de inanılmaz mutluydum. o uzunca bişeyler anlatırken lfını böldüm.

    -gizem... seni seviyorum lan ben... hem de tahmin bile edemeyeceğin kadar.

    gözleri doldu. uzun uzun baktı bana, sarıldı. o esnada mert seslendi, gidiyoruz dedi. gizeme biraz daha sarılıp "aldatmak gibi taktan bişeyi ilişkimize sokmak istemiyorum" dedim "birsenle ayrılmadan tekrar beraber olmicaz" dedim. yanağımdan öptü. öperken yanağındaki yaşları hissettim "tamam, ben de böyle bişey istemem zaten" dedi ve biz eve döndük.
    ···
  5. 30.
    0
    sonraki günlerde ben gizemle gizli gizli mesajlaşmaya başladım. birsen de kıllanmaya. dışarı çıkınca mesajlaşıyor, eve döneceğim zaman "eve gidiyorum şimdi, ben mesaj atmadan sen de atma" gibi uyarıyor tüm mesajları silip gidiyordum. ve bu esnada birsenden nasıl ayrılcağımı düşünüyordum. zira birsen günden güne bağlanmıştı bana ve nerdeyse 2 buçuk aydır çıkıyoduk.
    bi gün eve döndüm. mertle playstation oynamaya başladık. birsen gelip dır dır etmeye başladı ve bununla da yetinmeyip playstation'ın fişini çekti. çok büyük bi kavga başladı. tam aradığım fırsattı bu. daha da büyüttüm kavgayı
    daha sonra odama çekildim. televizyonu açtım. zaten gizemle görüşmeye başladıktan sonra birsenle de hiç sevişesim gelmiyordu. yatağa geldi sırnaşmaya başladı televizyon izliyorum dedim ve yarım kalan kavga burda da devam etti.
    "yarın konuşuruz kafamı gibtin akşam akşam" dedim ve zütümü dönüp uyudum
    ···
  6. 31.
    0
    birsenin playstation'ı kapatmasıyla başlayan kavga molalar verile verile 3 gün sürdü ve 3üncü günün sonunda kendisi dayanamayıp
    eşyalarını topladı. ama eşyaları toplarken gizemin atkısını buldu. anlamadı ama hafif şüphelendi. birseni son kez eve bıraktım
    ve daha eve bile uğramadan gizemin evine gittim.
    ···
  7. 32.
    0
    ve hayatımın en uzun ve sağlam orgazmlarını tek gecede yaşadım.
    inanması zor ama* sabaha kadar 5 posta ve biraz uyuyup uyandıktan sonra 2 posta seviştik. sabah yataktan kalkacak halimiz yoktu 2mizinde. hava kararana kadar yataktan çıkmadık. müzik dinledik, görüşmediğimiz sürede neler yaptığımızı konuştuk. sonra gizemle beraber yaşamaya karar verdik. bu gün evimde kaliim çantamı hazırlayım yarın alırsın beni dedi ben de onaylayıp eve gittim, birsenin kalan eşyalarını toparladım. ertesi gün gizemi aldım. ve hayatımın en güzel bir ayı böyle başladı
    ···
  8. 33.
    0
    gizem bize taşındıktan sonra 1 hafta nerdeyse odadan çıkmadık, yataktan demek daha doğru olur. daha sonra inanılmaz güzel bir ay geçirdik. partilere gittik, mangala gittik, şehir dışında arkadaşlarda kaldık. salak saçma fotoğraflar çekildik / çektik. herşey inanılmaz güzeldi ama bu beni korkutmaya başlamıştı.
    2mizde çok keskin kararları olan insanlardık. olası bi kavgada herşey bitebilirdi. bunu konuştuğumuz zamanlarda o benim böyle birşey yapmamdan korktuğunu söylyodu ben de içten içe onun böyle bişey yapmasından korkuyodum.
    Bu korku 2mizde de gün geçtikçe artmaya başladı.
    Bir gün okuldan döndük, yemeğimizi yedik yatağa uzanıp televizyon izlerken sevişmeye başladık. sevişirken "dur şunu ben çok seviyorum" diyerek başka bir pozisyona geçti, ama bu normalde bilinebilecek yaygın bi pozisyon değil di ki gerçek hayatta bunu ilk defa görüyodum. sinirim bozuldu ve ereksiyonumu kaybettim
    televizyona döndüm. izlerken "ne oldu tatlım yaaa" dedi. ve ben de*;

    "maşallah nerden öğrendiysen, pek de bol pozisyon biliyosun" dedim imalı bi ses tonuyla

    tiksinerek suratıma baktı. kalktı üstünü giydi."nereye gidiyosun" diye sormak istedim ama soramadım. kapıyı çekip çıktı.
    beynimden vurulmuşa döndüm. altıma bi şort geçirip peşinden fırladım, sokağa çıktım. kimse yoktu.
    daha sonra yolda hızlanan bi taksi gördüm ve peşinden çıplak ayak koşmaya başladım
    ···
  9. 34.
    0
    __________________dip not_____________________

    (bkz: birşeyler mi ekgib)

    bir ev isimli parçası bu olay için yazılmıştı
    ···
  10. 35.
    0
    ________________yazarın notu__________________

    binler öncelikle hikaye dün gece yarıda kaldığı için özür diliyorum.
    sonradan çıkan işlerimden dolayı şu an otobüsteyim ve kalan yerden devam ediyorum yazıma binler

    ________________yazarın notu__________________
    ···
  11. 36.
    0
    taksi basıp gitmişti ve ben boş yolda koşuyordum artık. dayanamadım düştüm sonunda olduğum yerde ağlmaya başladım. orda ne kadar durduğumu bilmiyorum ama mertin "orçun" diye bağırdığını duydum. geldi kaldırdı beni yerden, eve zütürdü.
    odama girdiğimde ağlayamıyordum bile yatakta oturup boş boş dışarı bakıyordum. o gitmişti ama herşeyin yeri aynıydı. televizyonda hala o kanal açıktı, prezervatifler yerde, eşyaları da askılıktaydı.
    odamın kapısı çaldı, irkildim. "gel" dedim titrek bir sesle.
    mert girdi içeri. " üzülme lan üzülme, derya* mesaj attı bana onlara gitmiş. ağlıyormuş, hiç konuşmuyormuş ne oldu diye soruyo derya. ne cevap vereyim?"
    dediğim gibi binler ağlayamıyordum ama merte olayı anlatırken hakim olamadım kendime.
    "gibtiret hacı" dedi. ama çok boş gelmişti bu laf bana "içerdeyim ben bişey olursa... biliyosun dıbınakoyim işte" dedi ve içeri gitti. o gittikten sonra ağlamam kesildi. mantıklı bi şekilde düşünüp soğuk kanlı olmam gerektiğini farketmiştim. kendi kendime telkinler verdim ve içeri, mertin odasına gittim.
    mert gülümsedi ben gelince "üzülme dedik sana gibik o kadar di mi" dedi. şaşkın gözlerle baktım
    "gizem gittiği için suçlu gibtirsin gitsin diye mesaj attım, daha sonraki cevaplarımda da üsteledim bunu, şimdi de ayak yapıyo kıvırmaya çalışıyo" diye devam etti.
    aptal gibiydim "yani?" dedim.
    "salak gelecek işte yarın özür dileyecek"
    o an merte nerdeyse hiç sarılmadığım kadar sıkı sarıldım, ittirmeye çalıştı ama ben "kardeşim" "bin" gibi kelimelerle omzunda ağladım
    ···
  12. 37.
    0
    eretsi gün irkilerek uyandım. gözümü açtığımda gizemin geldiğini ve beni öperek uyandırdığını gördüm. gözlerim yarım açıktı birazcık gülümsedim, daha sonra sevimli ama kızgın bir ifadeyle;
    "züt" dedim. küçük kız çocuğu gibi dudağını büktü. daha önce böyle yaptığında çok sevimli göründüğünü söylediğim için bilerek yaptığını biliyodum ama dayanamadım. "geliyim mi yanına hiç uyumadım gece çok uykum var" dedi ve kıyafetleriyle uzandı yanıma.
    tam tekrar uykuya dalacakken yanağımın dudağa kaçan tarafından çok hafifce öperek;

    -özür dilerim bitanem, çok kızmıştım

    dedi ve başını göğsüme koyup gözlerini kapadı, uyuduk.
    ···
  13. 38.
    0
    ertesi gün hiçbirşey olmamış gibi devam ettik. ama 2miz içinde bir tatbikat gibi olmuştu bu. ama bu tatbikattan öğrendiğimiz, olası bir kavgada onun çekip gideceği ve benim buna sadece seyirci kalmakla yetineceğim olmuştu. olayın üzerinden 3 - 4 gün geçtikten sonra bunun kritiğini yapıp bu kanıya varmıştık.
    artık daha sakin günler geçiriyoduk, ama mutluluğumuzdan bişey kaybetmemiştik. perşembe akşamlarını da maske günü yapmıştı. her hafta hepimize maske hazırlıyor, 4* kişi yüzümüzü killi bulamaçlarla sıvıyor ve kitap okuyoduk. maymun etmişti hepimizi ama kimse halinden şikayetçi değildi.
    ···
  14. 39.
    0
    içimdeki ayrılma korkusu hala kaybolmamıştı. hatta o büyük tartışmadan sonra ivmelenerek büyümeye başladı. yanlız kaldığım anlarda içim bunalıyor hemen gizemi aryordum. artık bu iş çığrından çıkmış paranoyaklık olmaya başlamıştı.
    sradan bir gün yine uyandık. gizem kahvemi getirdi, ben yataktan kalkmadan kahve sigara keyfi yapıp tv izlerken o da bilgisayar masasına geçmiş facebook'unda biriyle konuşuyordu.

    -tatlım bak ne dicem, bu akşam bi parti varmış. bizim kızların hepsi gidiyo biz de gidelimmiiiiii?
    +tamam bebeğim gideriz, madem bu kadar istiyosun.
    -tamam amaaa... şeyyyy...
    +ney?
    -ya hani benim almak istediğim elbise vary...
    +gelmem senle alışverişe baştan söyleyim. aynı hata bi kere yapılır!
    -ya tamam işte deryayla gitcez hem o beğendiğim elbiseyi bikaç da ıvır zıvır alcaz. ordan deryalara geçer beraber hazırlanırız. akşam da mekanın önünde buluşuruz. olmaz mı bitanem?
    +ahahahaha... tamam bitanem neden olmasın?
    ···
  15. 40.
    0
    giyindi ve evden çıktı. ve o çıkış aslında sonun başlangıcıydı...
    ···
  16. 41.
    0
    ben de kahvem bittikten sonra televizyonu kapattım, bir kahve daha yaptım ve o sıralar yeni başladığım schopenhauer'un "aşkın metafiizği" isimli kitaba devam ettim.
    zaten ağır bir dille aşka mantık tarafından yaklaşan kitap bunaltımı depreştirdikçe depreştiriyordu. kitabı bırakamadım ve bitene kadar okudum. bitirdikten sonra pesimist bakmaya başladım herşeye. zaten bu konuda kolayca paranoyaklaşan ben adeta doping almış gibiydim.
    oturduğum yerde sorguladım kendimi. genel olarak kafamdan geçenler;
    "bitmicek mi sanıyosun bu ilişki? nasıl olsa bitecek! zaten ilk ilişkisi de ben değilim, en ciddisi bile değilim! benden önce allah bilir kaç kişiyle sevişti lan? huur yaaaaa o gün nasıl da girdi pozisyona! olum nasıl bir salağım lan ben! bir o- ros- pu ya bağlandım lan! ayrılınca ne olcak? azğlayıp sızlicam ve elime ne geçecek? sadece her geçen ona daha çok bağlanıyorum, daha da yükseliyorum. yol yakınken bitirmeli bunu ki,

    ne kadar yüksekten düşersem, o kadar çok yaralanırım"

    evde iyice şizofrene bağlamıştım. zaten çok koyu kahve içmeme rağmen sanırım 6. kahvemi içmiştim hiçbirşey yemeden 1 paket sigara ise çoktan bitmiş, 2ci paketin ortasındaydım.

    "nerde o şimdi? yok! demek ki değişen bişey olmicak"

    kendi kendime söylediğim bu herşeye kendimi inandırmıştım.
    ···
  17. 42.
    0
    hava nerdeyse kakrmak üzereydi. ve ne bir mesaj atmıştı ne de aramıştı. bir sinirle bilgisayarı açtım, msn'e girdim. kendi değil ama derya çevrimiçiydi. o sinirle deryaya gizem ordamı diye sordum, teyit etti. ve "ona de ki" ile başlayan bir çuval dolusu küfürle beraber anlattım kafamdan geçenleri. bir süre cevap gelmedi. daha sonra "ne oldu?" diye bir cevap geldi. söyleyeceklerim bitmişti ama hala çok sinirliydim. "eşşeğin gibi oldu amk. bi saattir boşa mı konuşuyoruz lan" diyip engelledim deryayı msn'den ardından da gizemive bilgisayarı kapattım. rehberimi kontrol ettim.
    amacım başka bir kız bulup gece onunla sevişmekti. kafamdan gizemi tek seferde atmanın en kolay yolu olarak bunu düşünebilmiştim o an.
    selin diye eskilerden bir kız buldum, aradım. müsait olduğunu söyledi. saat ve mekanı söyleyip telefonu kapattım. hazırlanıp evden çıktım
    ···
  18. 43.
    0
    mekana oturduğumda selin henüz gelmemişti, bir cin tonik söyledim yarısına gelmeden geldi, yanıma oturdu.
    yanaşmak istiyordum, yanına sokulmak ki kendisinin de bunu istediğini ve bunun için geldiğine emindim ama nedense yapamıyordum, hep mesafemi sabit tuttum. en sonunda gözümden yaşlar dökülmeye başladı ve seline gizemden bahsetmeye başladım. biraz kırılır gibi oldu ama dinledi.
    onu nekadar sevdiğimden, son kavgamızdan bahsettim ve konuşmam 5. bardağımla beraber bitti. sarhoştum. selin, gizeme haksızlık ettiğimi gidip özür dilemem gerektiğini söyledi ve bu konuda ısrar etti. ben sarhoş bir şekilde ve anlamsızca "olmaz, tükürdüğümü yalamam" diyip duruyordum. "tamam" dedi zaten telefonunu açarsan attığı mesajı görürsün, yumuşarsın dedi. ben de hak verdim ve açtım telefonumu.
    ···
  19. 44.
    0
    yaklaşık 5 - 10 daikka bekledim ama ne bir mesaj geldi ne de arayan notu. iyice zıvanadan çıkmıştım artık. gözlerim kan çanağına dönmüştü. "bu iş bugün biter" dedim ve kalkıp gittim masadan.
    aradım gizemi, meşgule düşürdü. bir kaç kere daha bu tekrarlandıktan sonra sinirli olmaya çalışan ağlamaklı bir sesle
    "ne var" diye açtı telefonu. "nerdesin lan" dedim ağzımdan tükrükler saça saça. "deryalardayım ama gelme lütfen" derken sözünü biteremeden kapadım telefonu.
    deryaların evinin önünde zile bastım bi kaç defa açmadılar kapıyı, daha sonra apartmandan biri çıkınca apartmana girdim ve ev kapısını yumruklayarak çaldım. kapı adi bir kereste kapı olduğu için çok ses çıkartıyodu. kapı arkasından gizemin hıçkıran sesini duydum.
    "git burdan! açmicam kapıyı, lütfen rezil etme apartmana deryaları" dedi sesi titreyerek
    "kapıyı sen mi açarsın yoksa ben kırıp da mı gireyim" dedim ve bir tane sol direk çıkardım kapıya*
    kapıdan çıkan ses tüm apartmanda yankılandı, hafif bir çatlak oldu.
    "tamam dur açıyorum tamam" dedi ve kapıyı açtı.
    ···
  20. 45.
    +2
    ______________________yazarın notu_____________________

    şarjım bitmek üzere binler. bu gecelik maalesef bu kadar. ama dinlenme tesisinde şarj edebilirsem laptopu ve dinleyenler* birer yorum girerse devam etmeye çalışcam

    iyi yolcuklar dileyin lan bi de...

    ______________________yazarın notu_____________________
    ···