-
26.
+8 -1Sizlere biraz işlerimizi yapacağımız yaşam alanımızdan bahsetmek istiyorum. iki katlı bir evimiz var burası bizim dışardan görünüşte yaşayacağımız yer. Bahçe bölümünde bir ahır ve bir de büyük bir tavuk kümesi var. iki inek ve yaklaşık olarak 600 adet tavuğumuz var. Bir adet domates salatalık yetiştirmek için küçük bir seramız var. Burda dikkatinizi çekmek istediğim yer kümesin dizaynı. Kümesin içinde follukların arkasına gizlediğimiz bir kapı ile yerin yaklaşık 3-4 metre altına iniyoruz. Burada ikinci bir evimiz var toplamda bir salon bir yatak odası büyük bir mutfak ve bir adet banyomuz var. Çevresi bakımından köyde yaşayan diğer ailelerin biraz uzağındayız bu nedenle gece evden yeraltına geçişlerimiz kolaylaşacak. Aklınızdaki soru yer altına geçidi neden evden değil de kümesten yaptığımız ise cevabı şudur eğer ki herhangi bir durumda şüphelenilirsek ve evimiz aranmaya kalkılırsa ifşa olmamak amacıyla çünkü kümes biraz daha zor ihtimal kalıyor.
Tam olarak yerleşmiştik. Biraz köy işleriyle uğraşmaya başladık. Aradan biraz zaman geçsin herşeyi iyice kavrayalım istiyorduk. inekleri otlatıyor tavukları kümesten çıkarıp gezdiriyor yumurtaları topluyor serayı sürekli olarak takip ediyorduk. Burda yaşamak bize çok iyi geliyordu. Aradan geçen 3 ayın ardından kendimizi köy yaşdıbına kaptırmış hatta amacımızı bile unutmuş sayılırdık. Ama tabi ki böyle bir şey olmadı. Rüyalarıma temizlikçi yaşlı adam giriyordu. Mutlu olduğunu söylüyor ve bana teşekkür ediyordu. Dans ediyor şarkılar söylüyorduk. Kana susamıştım bazen gece yarıları kalkıp kümese gidip bir kaç tavuk kesiyor ve akan kanları vücuduma sürüyordum fakat yine de bu beni tatmin etmiyordu insan öldürmek istiyordum. -
27.
+7ilk olarak köyü tanımamız gerekiyordu. o yüzden tam olarak bi ayrılış yaşamadık küçük birer çanta alıp çıktık yola. otobüsle gidecektik. ortalama 12 saat sürecek yolculuğumuz vardı. uzun yolları severim bu nedenle otobüsü tercih etmiştik. otobüse bindik ben şiir yazmaya o müzik dinlemeye devam ediyordu. yanımıza aldığımız bir şişe votkamız vardı. hava hafif esiyordu ve böyle havaları çok severdim her şey son derece iyi gidiyordu. ilk mola yerine geldiğimizde çakır keyif bir halimiz vardı. sigara içmek için dışarıya çıktık. burada ki hava çok daha soğuktu. sigarayı yarısında atıp çay almak için kafeteryaya yöneldim. çaylarımızı alıp biraz ısındıktan sonra anons geldi ve otobüsteki yerlerimizi aldık.Tümünü Göster
yolun yarısını tamamlamıştık ve ikinci mola yerindeydik bu mola biraz daha uzundu ve etraf oldukça sakindi. lavaboya gitmek için otobüsten indim. kafeteryanın içinden geçerken hediyelik eşya satan bir bölümde hançer gördüm. hoşuma gitmişti kılıfının işlemeleri ve satın alıp lavaboya gittim. içeriyi temizleyen yaşlı bir adam vardı. kolay gelsin dayı diyerek yanından geçtim cevap vermemişti ve bir şey söyleyip cevap alamamak zoruma gitmişti her zaman. arkamı dönüp sert sert baktım. yaşlı adam elleriyle dilsiz olduğunu anlatmaya çalıştı. yapmış olduğum sert tavırdan dolayı özür dileyerek tuvalete girdim. işerken aklıma ilk kurbanımın bu olabilme olasılığında neler olabilir diye düşünüyordum ve büyük olasılıkla yakalanma riskimin az olacağını düşündüm. elbiselerime kan bulaşmaması için pantolonumu ve montumu çıkardım. dayıyı yanıma çağırıp yardıma ihtiyacım olduğunu söyledim. elindekileri bırakıp yanıma geldiğinde direk olarak hançeri boğazına saplamaya başladım elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyordum. bir kaç darbeden sonra adamın hareketsiz kaldığını fark ettim tuvaletin kapısını kapattım ve musluğu açtım. etrafa yayılan kanları çek-pasla tuvaletin içine doğru boşalttım. o an birinin içeri gelmesi tüm her şeyi mahvedecekti şanslı olduğumu düşündüm. adamın gözlerine baktığım anda içimi inanılmaz bir haz kaplıyordu. adam gözüme o kadar güzel görünüyordu ki hiç bir insanda bu sıcaklığı ve samimiyeti görememiştim. tüm bu olaylar yaklaşık olarak 9-10 dakika içinde gerçekleşmişti. tahminen bir o kadar daha sürem vardı adamın kafasını tuvaletin deliğine doğru yatırdım akan kanlar direk olarak tuvalete akıyordu. ortalığı temizlemiştim ve tuvaletin içinde kalkış için anons yapılmasını bekliyordum. ilk tecrübemi edinmiş ve büyük bir haz duymuştum. anons gelince elimdeki çek-pası kapının koluna sıkıştırıp açılmamasını sağladım. tuvaletin üstündeki boşluktan bir yanda ki tuvalete geçip kapıyı tekrar kontrol ettim ve sağlam bir şekilde kapatmıştım. otobüse binip yolculuğumuza devam ediyorduk. -
-
1.
+1çek pas ne laaa
-
2.
0way anasını lan...
-
1.
-
28.
+7Kız adamla 5 dakika kadar konuştuktan sonra daha ıssız bir yere doğru çekmeye başladı. Hazırlanmıştım hançerimi çıkarıp hızlıca adamın arkasından üzerine atlayıp boğazına saplamaya başladım ikinci darbede yere yığıldı. Yaklaşık 10 dakika kadar can vermesini izledik. Gözlerindeki yaşam enerjisi söndükçe bizdeki artıyordu. Sıra adamı eve taşımaya gelmişti. Kanın durmasını en azından durdurabilecek kadar yavaşlamasını bekliyorduk. Beklediğimiz an gelince kurbanın kafasına bir poşet geçirip iyice bantlandık daha sonra bir çuvala koyup arabaya zütürdük bu yöntemle arabaya hiç kan bulaşmayacaktı. Kıyafetlerimizi değiştirdikten sonra köye doğru yola koyulduk. Köye vardığımızda kimsenin bizi izlemediğinden emin olduktan sonra kurbanı kümesten yeraltında ki yerimize zütürdük. Banyoda küvetin içine bırakıp ambalajı açmaya başladık. Artık kurbanı düzeltme vakti gelmişti. ilk olarak yaraları dikecektik bunu ilk kız yapmak istese de daha fazla dayanamayıp klozete kustu ve görevi ben devraldım. Yaraları diktikten sonra duşta temizledim kuruladım yeni kıyafetler giydirdim ve saçlarını taradım. Eskisinden daha iyi görünüyordu. içeri salona taşıyıp tekli koltuklardan birine oturttum. Kız biraz daha iyileşip yanımıza geldi. Hep beraber şarap içip gülüyorduk bi ara dans etmeye çalışsakta pek başarılı olamadık bunun üzerine çalışmamız gerekiyordu.
-
29.
+6Kurban bizleri ellerinde bıçaklarla ve karşısında bir rehinenin oturduğunu fark ettiğinde gözlerinde ki korku tarif edilemez güzellikteydi. Evet bu durumdan müthiş haz alıyordum, ölüm öncesi korku anları ve katili Tanrı kadar kutsal görme haline bayılıyordum. Kurbanı tam öldürmeye başlayacakken rehine durmamızı isteyen bir çığlık attı. Öfke dolu bir şekilde geriye döndüm hançeri tam ona saplayacakken ben öldürmek istiyorum lütfen bana bu imkanı verin ölmeden önce birini öldürmek istiyorum dedi. Bizimkine baktım ne diyeceğini merak ediyordum. Ne bakıyorsun bunu kabul etmeyeceğiz değil mi? Dedi. Kabul edebiliriz, dedim. Amacını anlayamıyorum ne yapmak istiyorsun bizimle mi çalışacak ona bir yer mi ayarlayacağız nedir bu yaptığın şeyin mantığı nedir, diye bağırıyordu. Sakinleşmesini istedim istediğim tek şeyin bu işin bir şov halini alması olduğunu söyledim. Rehinenin önce arkadan kelepçeli ellerini ön taraftan kelepçeledim, daha sonra ayaklarını çözüp yanından uzaklaştım ve masanın üstünde duran hançeri alıp kurbanı öldürmesini izlemeye başladım. Rehine kurtulmak için bize saldıramazdı çünkü elimde av tüfeği ile bekliyordum. Rehine, kurbana yaklaştı ve bize baktı. Daha sonra hançeri kurbanın yüzüne zütürecekken, hayır! diye bağırdım yüze darbe olmayacak dedim. Rehine başıyla onayladı ve kurbanın gömleğini kesmeye başladı daha sonra göğüs derisini kazmaya başladı. Acı içinde bağıran kurban rehinenin gözlerinin içine bakıyor ve gözleriyle kin ve öfke akıtıyordu. Rehine bu durumdan rahatsız oldu ve hançeri adamın sağ gözüne batırdı bu kadarını kaldıramıyordum ama bir yandan da haz alıyordum. Rehine kurbanın gözlerini oyduktan sonra çok geçmeden hançeri gövdesine üst üste defalarca sapladıktan sonra kurbanı öldürdü.Tümünü Göster
Hançeri bize aksi yönde kendinde uzak bir yere fırlatmasını söyledim ve dediğimi yaptı. Rehine inanılmaz bir şekilde haz duymuştu bunu kahkahalarından anlıyordum. Yerine oturmasını söyledim. Dediğim her şeyi yapıyordu. Ona böyle bir fırsatı verdiğim için beni sanırım Tanrı olarak görüyordu. Her şeyi yapmaya hazırdı, tek bir şey söylemem yeterliydi. Uslu bir çocuk gibi tüm itaatlere uyan bu adamı bende kulum gibi görüyor ve onu sevmeye başlıyordum. Kurbanı ortalıktan kaldırdıktan sonra şarap ve sigara içmeye başladık. Bizimki 3-4 kadehten sonra ayağı kalktı masanın üzerindeki kasap bıçağını alıp rehineye doğru yürüdü. işte tam olarak böyle yapıyoruz, önce öldürüyoruz sonra temizliyoruz, odada ona bir bölüm ayırıyor ve hep birlikte şarap içiyoruz, dedi. isteğin tamamlandı ve artık ölüm zamanın seni huur çocuğu diyip bıçağı ona doğru salladı ve rehine kendini bir şekilde sandalyeden devirerek sadece kolundan darbe aldı. Bizimkine dur diyerek bağırdım. Bana dönüp öfkeyle bakıyordu böyle konuşmadık mı öldürmeyecek miyiz neyi bekliyorsun hala, diye soruyordu. Bırak bir gün daha yaşasın, rüyasında işlediği cinayeti görsün bırak bu hazzı sonuna kadar yaşasın yarın öldürürüz dedim. Sen bir aptalsın, dedi rehineye var gücüyle bir tekme attı ve kapıyı çarpıp yukarıya çıktı. -
30.
+6akşam vakitleriydi. bir köşeye pusmuş bekçiyi izliyordum. bu gece amacıma ulaşmalıydım. aklıma çokta parlak olmayan ama bi nebze tutma ihtimali olan bir yol geldi. seyyar çay satan kişileri sahillerden tanıyorsunuzdur onlar gibi elime bir termos çay alıp bekçiye çay verecektim tabi çayın içinde biraz uyku ilacı olacaktı. gidip bir termos aldım bir kaç kağıt bardak şeker falan işte kıyafetlerimi değiştirdim mezarlığın ordan geçerken bekçi kulübesine yaklaşıp abi çay içer misin diye sordum. sağ ol kardeşim çayım var dedi. bunu düşünememiştim oysaki çok basit bir şeydi bekçinin kulübesinde çay olma ihtimali. bugün hiç iş yapamadım falan dediysem de adam inatçı çıktı almadı. başka bir şey bulmalıydım ama bu kez de bekçi yüzümü görmüştü ikinci sefere tanıma olasılığı çok yüksekti. sabaha kadar bekledim ama yapacak bir şey bulamadım. bunun bir yolu olmalıydı ama bir türlü bulamıyordum yakalanmayı göze almayı cesaret edemiyordum. sabaha karşı eve döndüğümde kapıda kızın beni beklediğini gördüm. o beni fark etmeseydi çoktan yolumu değiştirirdim fakat doğrudan bana bakıyordu. çaresizce gittim günaydın dedi sesi aşırı derece samimiyetsizdi başımla selam verip kapıyı açtım. mutfağa geçip kahve hazırladım birini uzattım. kahveyi alırken amacın neydi diye sordu. hiç beklemediğim bu soru karşısında şok olmuştum. bütün gece beni izlemiş olabilir miydi onu mu soruyordu yoksa başka bir şey mi vardı. ne demem gerektiğini bilmiyordum. neden konuşmuyorsun diye sorusunu yineledi. neyi sorduğunu anlamaya çalışıyorum dedim. dün sabah hiç bir şey konuşmadın. tamam bir hata sonucu birlikte olmuş olabiliriz tamam çok sarhoş olabiliriz bunu unutabiliriz hatta ama ben bir kadınım ve duygularım var benimle böyle bir olay sonrasında bir ölüye davranın gibi davranamazsın. konuşmamakta ki amacın neydi bunu merak ediyorum dedi. bunu mu sormak istemiştim bilmiyorum ama ağzımdan çıkıverdi 'kardeşini sen mi öldürdün?' diye soruverdim. gözleri doldu bir kaç damla yaş ya aktı ya akmadı birden gülmeye başladı ve evet dedi. hiç pişman değilim elimde olsa bir kez daha öldürürüm dedi.
-
31.
+6Sabah uyandığımda bizimkini göremeyince biran afallasam da çok geçmeden istanbul’a gittiğini hatırladım. Kahvaltı için mutfağa inip kendime omlet yapıyordum, sade bir omlet. Sonrasında dışarıya çıkıp köy işlerini halletmem gerekiyordu fakat hiç keyfim yoktu. Bir tepsiye kahvaltı hazırlayıp yeraltına indim. Rehinenin ellerini çözüp kahvaltı yapmasına izin verdim. O kahvaltıyı yaparken ben sigaramı içiyor ve bizimkini şikayet ediyordum. Bana haber vermeden gidişini, ortak olduğumuzu bunun bir ihanet olduğunu anlatıyordum. Rehine aramızda duygusal bir şey olup olmadığını, nasıl tanıştığımızı, seri katilliğe nasıl başladığımızı falan soruyordu fakat ben o yokmuş gibi davranıp hiçbir sorusuna cevap vermiyordum. Bundan rahatsız olacak ki başka soru sormadı. Ben biraz daha konuştuktan sonra kahvaltı tepsisini alıp rehineyi bağlayıp çıktım. Arabaya atlayıp şehre doğru gidiyordum. Köyden çıkmak üzereyken tanımadığım bir numaradan aranıyordum. Telefonu açtığımda karşımdaki sesin bizimki olduğunu anladım. Bana, bensiz bir işe kalkışma ve ne yapmak için yola çıktıysan yapma sonu iyi değil diyordu. Tüm bunları nasıl anladığını her hareketimi nasıl bildiğini bir türlü anlayamıyordum. Bana haber vermeden neden gittiğini sorduğumda yakın zamanda döneceğim merak edilecek bir şeyin olmadığını söylüyor ve her seferinde beni ikna ediyordu. Köyden çıkmadan eve geri döndüm.
-
32.
+6Gece olduğunda üst kattaki yatak odamıza geçip yattık. Sevişmek istediğimi söylediğim de bizim kız bunu isteğimi reddetti. Çünkü yeraltında ki kızdan etkilendiğimi ve sevişirken onu düşleyeceğimi biliyordu. Düşüncelerimi okumasından nefret ediyordum. Çaresiz uyumaya karar verdim. Sanırım 2-3 saat geçtikten sonra uyandım bizimkinin uyuyup uyumadığını kontrol ettim, ağır bi şekilde uyuyordu. Yeraltına indim. Kızın yanına geldim sigara yakıp ağzına bıraktım ve birer kadeh şarap doldurdum. Biraz sohbet ettikten sonra onu yatak odasına zütürüp soymaya başladım. Teni çok güzel kokuyordu, baş döndürücü bir koku. Dudakları muazzam şekilde tatlıydı. Göğüslerinin arasındayken kendinizi uzayın boşluğunda gibi hissediyorsunuz. Sevişmeye başlayalı 5 dakika olmuştu kapının açıldığını hissettim ve ölü erkek dostumun olamayacağını biliyordum. Bizimki gelmişti bu nedenle arkamı dönmedim ve sevişmeye devam ediyordum, bir iki dakika sonra yeter artık giyin üstünü dedi yukarı gel dedi kapıyı kapatıp gitti. işimiz bitince banyoya geçip beraber duş aldıktan sonra onu giydirip yukarıda ki yatağıma çıktım. Bizimki uyumamış beni bekliyordu. Bana tavır alacağını düşünüyordum fakat yatağa yattığımda üzerime çıkıp beni öpmeye başladı. Amacını anlamamıştım aşağıda bizi izleyip tahrik mi olmuştu yoksa bu şekilde beni daha çok tahrik edip bir daha bir ölüyle sevişmemi engellemeye mi çalışıyordu anlayamıyordum. Boşver buraya odaklan dedi. Lanet olsun sen düşüncelerimi okurken ben sana nasıl odaklanabilirim. Hiç gücüm yok diyerek üzerimden indirdim ve arkamı dönüp uyudum. Hiçbir şey demedi sadece sarılıp uyumaya başladı.
-
-
1.
+3içinde yaşayan ve sana bunu yazdıran düşünceler daha fazla dikkatimi çekiyo. Başarılısın ve takipteyim.
Edit: Bilinç altın ürkütücü -
2.
0bence kız hayal ürünü...
-
1.
-
33.
+68. bölüm sonudur. yeni bölüm için rezervelerinizi alın. Saygılar!
edit: yarın 2 bölüm girip yazmayı bırakıyorum. -
-
1.
0Yazmayı bırakıyorum derken
-
-
1.
0Hikayeye devam etmiyorum
-
2.
0Niye lan çok güzel yazıyodun başka hikaye yazcakmısın
-
3.
0sanmıyorum
-
4.
+1Yaz la yaz sen yaz ben ezberlerim bile aminakoyum yaz lutfen yaz kardes
diğerleri 2 -
1.
-
2.
0Kardeş hikayeyi bitir lütfen cidden son zamanlarda okuduğum en hikaye olabilir
-
3.
0gece son 2 bölüm giricem
diğerleri 1 -
1.
-
34.
+67. Bölüm
Sabah uyandığımda bizimki yanımda yoktu. Her zaman aynı şey oluyordu ben bir şey yapmaya kalkıştığımda bizimki sabahları benden önce uyanıyor ve duruma müdahale edip hevesimi kursağımda bırakıyordu. Aynı şeyin olmasından korkuyordum ve olmamasını umut ederek mutfağa indim. Bizimki mutfakta yoktu ve koşarak yeraltına indim ama lanet olsun ki burada da yoktu. Her yeri arıyordum fakat yoktu. Köydeki 4-5 haneyi tek tek aradım fakat hiçbirine de gitmemişti, nerede olabilirdi. Jandarmaya gitmemiş olmasını umut ediyordum. Gün bitmeden geri döneceğini umut edip günlük işlere başladım, oysaki bizimki buralarda olsaydı planım şehre inip bir kurban bulmak olacaktı. Standart işlerimi yapmaya başladım tek başıma olduğum için zorlanıyordum. işlerimi bitirdiğimde akşamüzeri saat 4 gibiydi ve bizimki ortalıkta yoktu. Yorulmuştum ve terliydim temizlenmek için duşa girdiğimde aynaya yapıştırılmış bir not gördüm. -
35.
+6kağıtların üzerinde farklı günlerde farklı mezarlıklarda çekilmiş fotoğraflarım vardı. kız resmen beni avlamıştı. tamam ama neden beni takip ediyordu bunu anlayamıyordum. sadece neden diyebildim. ilk günden beri bende hissettiği farklı bir şeyler olduğunu anlamış ve bu merakını gidermek için beni takip etmişti. o tüm bunları yaparken ben neden onu fark edemiyordum. benim sorumu bu kez o bana sordu neden? verilecek bir cevap yoktu kalktım ve bir sigara yaktım. ısrarla orada neler yaşadığımı soruyordu. bu kızdan kurtulmalıydım. öldürmeyi düşünüyordum bu işi yakalanmadan nasıl yapabilirim diye düşünürken olmaz dedi. anlamamıştım ona doğru baktım beni öldüremezsin dedi. kız beni dehşete düşürüyordu düşüncelerimi okuyor beni takip ediyordu. kavanoza kapatılmış bir kelebek gibiydim. bana neler yaşadığını anlat dedi. olmaz dedim anlatmak saçma olur bu gece mezarlığa beraber gideceğiz dedim. ve gece olmasını beklemeye başladık.
-
36.
+5bu mezarlığa bir kaç kez gelmiştim. hatta olayların başladığı yer burasıydı. tüm mezarlara selam vererek aralarından geçiyordum. sonunda ulaşmak istediğimiz mezarın başına geldik. kız da tuhaf bir şeyler vardı. elleri açmış dua ediyordu fakat yüzünde hiç bir üzgünlük ifadesi yoktu daha çok nefretle bakıyordu. ben toprağın altındakiyle konuşmaya çalışıyordum. ben konuşmalarımızda ölülerin konu belirlediğine inanıyorum. çünkü bir mezarın başına geldiğimde aklımda daha önce tasarlamadığım bir konu hakkında konuşurken buluyordum kendimi. bunun bilinçsizce yapıldığını fark ettiğimde konuşmalarımızın konusuna ölülerin karar verdiğine inanmaya başladım. bu nedenle toprağın altındakiyle iletişim kurabilirsem neler olduğunu anlayabilirdim diye düşündüm. pek mümkün olmadı konuşmak istemiyordu sanırım. mezarlıkta fazla durmadık dışarı çıktığımızda kız bana içki teklifinde bulundu. her şeyi anlatmaya hazır gibiydi, kabul ettim. daha önce gitmemiş olduğumuz bir yer seçelim herhangi bir tanıdık görmeyi kaldıracak durumda değilim dedi. olur dedim ve bulduk bir yer. bir iki üç derken 70cl'lik rakıyı bitirmiştik fakat ağzından en ufak bir kelime çıkmamıştı kardeşiyle alakalı iyice merak ediyordum fakat bu tarz soruları sormaktan daha doğrusu genel olarak soru sormaktan nefret ediyordum ve hiç bir şey sormadım. birer duble daha söyledik. kadehi elinde tutuyor ve onu izliyordu. bir yudum aldı "ikizimdi" dedi ve anlatmaya başladı. aralarında sürekli bir rekabet olduğunu kardeşinin ondan daha zeki ve ailesi tarafından daha çok sevildiğini anlatıyordu. klagib kardeş kıskançlığı. ama biraz daha derine inmeye başladığında her şeyi elinden aldığını anlatıyordu. önce aile sevgisini bizimkine göre üst seviyelere taşımıştı, daha sonra hoşlandığı çocuğu ayarlayıp onunla birlikte olmuştu, daha sonra bizimkinin başvurduğu her işe gizliden o da başvuruyormuş ve kabul ediliyormuş. bunu daha sonra bir iş mülakatında karşılaştıklarında anlamış. kısaca ölen kardeşi yaşayan kardeşinden nefret ediyordu ve onun yaşamasına imkan vermiyordu. bu bir savaşa dönüşmüştü ve bizimkinin hamleleri onun zekası yanında hiç bir şey ifade etmiyordu. bunların üzerine nasıl öldüğünü sordum. denizde boğuldu dedi yüzünde iğrenç bir tebessüm vardı.
-
37.
+6 -1yapacak bir işim olmadığından buluşma yerine biraz erken gittim. kendimi rahatlatmak istiyordum ama bu pek mümkün olmadı. sanırım aynı sebepten dolayı kız da erken gelmişti hatta benden daha erken. benden daha işsizdi. saçları siyah biraz uzun ve at kuyruğu denilen modeli uyguluyordu. gözleri renkli gibi ama ne mavi ne yeşil grimsi bi tonda. teni oldukça açık renkli -keşke biraz esmer olsaydı- sesi zarif ve hoş tonda. ayık kafayla bu kız bana daha çekici gelmişti. konuşmaya önceki gece için üzgün olduğumu söylerek başladım. lafa girdiğimde pişman olmuştum o iğrenç görüntü ikimizin de gözünün önüne gelmiş ve yüzlerimiz ekşimişti. ama çok geçmedi toparlayıp gündelik yaşantılarımızdan konuşmaya başlamıştık. müthiş derece de sıkılıyordum. o kadar basit düşüncelerle kafasını doldurmuştu ki güzelliğine yakışmayan bir kafa yapısı vardı. belki konuşmasaydı ona aşık olabilirdim fakat kendinden beni soğutmayı başardı. ayrılma kararı aldık mekandan kalktık ayrı yönlere gidecekken kız kardeşini ziyarete gideceğini fakat bunu tek başına yapmak istemediğini ona eşlik edip edemeyeceğimi sordu. ilk başta yok ben rahatsızlık vermiyim gibi şeylerle geçiştirmeye çalıştım fakat beni ikna edici cümlesini kurdu. kardeşi benden rahatsız olamazdı çünkü geçen sene ölmüştü. onu ziyarete mezarlığa gidecektik.
-
38.
+5Bizimkiler çay içip sohbet ediyorlardı. Üzerimi değiştirip yanlarına gittim ve nöbet için birkaç kez özür dileyip minnettar olduğumu söylüyordum. Gözüm yaşlı adamın tüfeğindeydi çok güzel duruyordu. Benim de bir tüfeğe ihtiyacım olduğunu alma konusunda yardımcı olup olamayacağını sordum. istersen bunu sana bırakabilirim yenisiyle hiç uğraşma benim evde bir tane daha var dedi. Çok sevinmiştim teklifini kabul ettim. Aradan bir saate yakın bir süre geçmişti ve ihtiyarların kalkmaya niyetleri yok gibiydi. Kana susamıştım, krize girmek üzereydim. Kendimi zor tutuyordum, her an tüfeği alıp bu yaşlıları öldürüp aşağı inerek kızı parçalara bölebilirdim. Sakinleşmek için üst üste sigara içiyordum. ihtiyarlar sanırım misafirlik olaylarını özlemişlerdi malum 4-5 ev vardı köyümüzde ve hiç kalkmak istemiyorlardı sanki ama benim gerildiğimi anlamış olacaklar ki müsaade istediler. Onları evine kadar arabayla bırakmayı teklif edip arabaya indik. Yol 1-2 dakika sürecekti ama o süre içinde bu ihtiyarları bir milyon kez öldürmeyi düşündüm. Geri dönüp eve kızı kümese çağırmaya çıktım fakat kız yoktu. Hasgibtir diyerek kümese koştum çünkü bizim kız benden önce işe başlamış olabilirdi. Yeraltına indiğimde bizim kızın elinde kasap bıçağı ve beni bekliyordu. Hadi nerde kaldın daha fazla beklemek istemiyorum halledelim şu işi dedi. Kız uyanıktı çabalamayı bırakmış neler kaderini bekliyordu. Ben ölü dostumun yanına gidip oturdum, bizimki kızın gözlerini açıp etrafa bakmasına izin veriyordu. Kız gözleri bir iki açıp kapamadan sonra karşısında beni ve ölü dostumu görünce daha doğrusu dostumun ölü olduğunu anlayınca gözleri görmeliydiniz. Kurbanın son anlarında ki o korku anları sizi ilahlaştırıyordu. Ted Bundy’nin de dediği gibi ölümü ve yaşamı elinizde tutmak istiyorsunuz.
-
39.
+54. Bölümiçin burda mısınız beyler ?
-
40.
+5Köye yaklaşmıştık. Arabanın sallandığını hissediyordum. Sanırım kız uyanmıştı ve kurtulmak için çabalıyordu, hiç anlamam elleri kolları bağlı çuvalın içindeki birinin kurtulma çabasını neyse arabayı köye girmeden durdurdum, yanıma levyeyi alıp bagajın kapağını açtım. Kız çuvalın içinde debelenirken kafasına vurdum, sanırım bayılmıştı çuvalın içinde başının yarıldığını görebiliyordum. Tek isteğim bu darbenin öldürücü olmamasıydı. Yolumuza devam edip köye girmiştik. Eve yaklaştığımızda kapının önünde ışıklar görmüştüm. Neler olduğunu merak ediyordum biraz daha hızlandım. Yaşlı iki kişi kapının önünde elinde fenerlerle bizi bekliyorlardı. Biraz daha yaklaşınca bu kişilerin bu evi almamızda bize yardımcı olan kişilerin olduğunu anladım. Yaşlılardan erkek olanının elinde av tüfeği vardı. Yanlarına gidip soğukkanlı bir şekilde selam verip herhangi bir durumun olup olmadığını sordum. Bizim kümese tilkiler girmiş. Yaşlılar bir-iki tilkinin ağzında tavukla koştuğunu görünce direk bizi aramış ulaşamayınca da hayvanlar helak olmasın diye nöbet tutmaya gelmişler. Kümesin içine girip baktığımda en az 40 tavuğun öldüğünü gördüm ve tilkilere inanılmaz derece nefret beslemeye başladım. Yaşlılara teşekkür edip eve çay içmeye davet ettim, onlarda kabul ettiler. Bizim kız ve yaşlılar içeri girerken ben şu kümesi düzeltip geliyorum dedim yaşlı adam yardım etmek için çok fazla ısrar etse de yardımı kabul etmedim ve içeri geçmeleri ricasında bulundum. Onlar içeri geçince ben arabayı kümese biraz daha yaklaştırıp bagajın içinden kızı çıkardım ve yeraltına indirdim. Kızı çuvalın içinden çıkarıp sandalyeye oturttum ve sıkıcı bağladım. Kafası çok fazla kanamıştı ve kanama hala devam ediyordu. ilk yardım çantasını alıp kızın başına pansuman yaptım. Uyandığında karşısında ki ölüyü görünce çıldırmaması için gözlerini kapattım çünkü o anı görmek istiyordum. Aşağıda işimi bitirdikten sonra kümese çıkıp delik olan yeri geçici olarak kapatacak şekilde onarıp ölü tavuklar bi çuvalın içine doldurduktan sonra eve gittim.
-
-
1.
0rezervasyonizm 6. sayfa 128. entry
-
2.
06. sayfa 128. entry Rezervasyonizm
-
1.
-
41.
+5Bizim ki kıza işkence yapmak istiyordu. Ama ben buna karşı duruyordum çünkü kızın vücudunun bozulmasını istemiyordum. Sadece öldürecektik vücutta ölüm darbesi dışında bozukluk istemiyordum çünkü çok güzel bir vücuda ve yüze sahipti. Ben sigaramı içiyor kurbanın ölmeden önceki yalvarış mimiklerini izliyordum. Bir ara şarap doldurmak için kalkıp arkamı döndüğümde kan sesinin etrafa yayılış sesini duydum. Bizim ki kızın boğazına bıçağı saplamıştı. Arkamı döndüğümde kız can çekişiyordu. Bu anların gerçekten bir tarifi yoktu. Bu yaşanabilecek en büyük haz. Kızın gözlerinde ki yaşam ışığı sönüyordu ve biz biraz daha tanrılaşıyorduk. Kız tamamen can verdiğinde onu banyoya zütürdük. Ben boynunu başını diktikten sonra vücudunda ki kanları temizleyecektim. Musluğu açıp suyun altında kızı keselerken teninin pürüzsüzlüğünü fark ettim. Pamuk gibiydi, yumuşak ve açık ten. Bir ara üzerimi çıkarıp duşun altına girmeyi de düşündüm ama bizim ki fazlasıyla kıskançtı bunu yapmamı hoş karşılamazdı ve ben bizimkiyle pek fazla ters düşme taraftarı değildim çünkü kadınlara ne kadar aynı şeylerden de zevk alsak güvenemiyordum. Kızı kuruttuktan sonra üzerini giydirip içeriye taşıdım. Gitarımı aldım ve hep beraber şarkılar söyleyip şarap içiyorduk. Gitarı bırakıp müzik setini devreye soktum ve ben ölü kızla, bizimki ölü adamla dans etmeye başladık bu sefer biraz daha iyiydik.
-
42.
+5Hiçbir şey söyleme bu yaptığın delilik bu durum bizi bitirir ve ömrümüzün sonuna kadar bir hücrede işkence görürüz ben bu durumu onaylamıyorum, dedi. Sakinleşmesini isteyip ileride nelerin olduğunu hissettiğini sordum. Bu adam bir cinayete ortak olursa ölümü kabul etmeyecek, korktuğundan değil bu hazzı yaşayan kişiyi durdurmak zor hele bunun gibi bir adamı durdurmak çok çok zor, dedi. Ben denemek istiyorum bu farklı bir şey nasıl hissedeceğimizi görmek istiyorum, dedim. Ne yaparsan yap karışmıyorum, dedi ve sustu. Ben yeraltına inip adama isteğini kabul ettiğimizi fakat yeni kurbanı getirene kadar onu yeraltında bağlı tutacağımızı söyledim. Şartımı kabul etti ve onu uyuması için yatağa zütürüp kelepçeledim. Yukarı çıktığımda bizimki ağzını açmıyordu sadece imalı bakışlar yapıyordu çok fazla beklemeden yatağa gitti ve uyudu. Bende bir kadeh rakı ve sigara içip uyumaya gittim.
-
43.
+54. bölüm sonudur beyler. yeni bölümü gün içerisinde yazıcam takipte kalın rezervelerinizi alın. saygılar!
-
44.
+5Bir yerde oturup bir iki bira içtikten sonra yola devam edecektik. Yol üstünde güzel eski tip bi bar vardı. içeri girip bira söyledik. Bizimki çalan rock şarkılara eşlik ederken ben etrafta yarın akşam yemeğinde kimin poposunu yiyeceğime karar vermeye çalışıyordum. Bir ara tuvalete gitmeye karar verdim ve gittim. içeri girdiğimde bir adamın aynanın karşısında aynaya boş boş baktığını fark ettim. Tuvalete girip çıktığımda adam aynı şekilde duruyordu. Omzuna dokunup iyi misin diye sordum, değilim aynada kendimi göremiyorum yani bakıyorum da bu baktığım yüz benim yüzüm değilmiş gibi geliyor dedi. Nasıl yani sen aynada ki kişinin kendin olduğuna inanmıyor musun dedim. inanamıyorum kendimden nefret ediyorum ölmek istiyorum dostum dedi. Kurbanımı bulmuştum ve nasıl yapacağımı düşünmem gerekiyordu. Ellerimi yıkarken yüzünü yıka ve benimle gel biraz konuşmak istiyorum sende benim gibi görünüyorsun biraz dertleşmiş oluruz hem bira ısmarlamış olurum dedim. Ellerimi kuruladım ve tuvaletten çıkıp bizim masaya doğru ilerledik. Bizimkinin yanında bi erkek vardı sanırım oda bi kurban bulmuştu.
-
-
1.
06. sayfa 143. entry
-
1.
-
45.
+5Adamın kendisine gelmesini bekledik. Ayıldıktan sonra biraz daha rahatlayıp kararını vermesine ikna etmeye çabaladık. Adam sanırım bu gördüklerimden sonra beni istesem de istemesem de öldüreceksiniz. izniniz olursa benim bir isteğim var, dedi. Bizimki kesinlikle olmaz dedi. ikimizde şaşkın bir şekilde bizimkine döndük. isteyeceğin şeyi biliyorum bu kesinlikle olmaz dedi. Bende duymak istiyorum dedim. Bizimki bana sesini yükselterek bizi bitireceksin aşağılık herif dedi ve kapıyı çarpıp gitti. Cebimdeki cigarayı çıkarıp yaktım biraz rahatlamaya çalışıyordum ve adama dönerek isteğini söylemesini söyledim. Madem öleceğim, madem sende benim gibiydin sadece seni anlamak istiyorum, dedi. Ne demeye çalışıyorsun, dedim. Benim sıramı bir sonrakiyle değiştirmeni istiyorum yani buraya bir kurban getirmeni ve onu benim gözümün önünde öldürmeni istiyorum. Cinayetlerini nasıl işlediğini kurban öldükten sonra ona neler yaptığını görmek istiyorum kısaca seni anlamak ve bana benim ölümümden sonra neler yapacağını önceden bilmek istiyorum, dedi. Bunu düşünmem daha doğrusu bizimkiyle düşünüp karar vermem gerekiyor. Seni buraya bağlamak zorundayım kaçma ihtimaline karşı çok geçmeden geri döneceğim, dedim ve adamı sandalyeye kaçamayacağı şekilde bağlayıp yukarı bizimkinin yanına çıktım.
başlık yok! burası bom boş!