/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +5
    Adamın kendisine gelmesini bekledik. Ayıldıktan sonra biraz daha rahatlayıp kararını vermesine ikna etmeye çabaladık. Adam sanırım bu gördüklerimden sonra beni istesem de istemesem de öldüreceksiniz. izniniz olursa benim bir isteğim var, dedi. Bizimki kesinlikle olmaz dedi. ikimizde şaşkın bir şekilde bizimkine döndük. isteyeceğin şeyi biliyorum bu kesinlikle olmaz dedi. Bende duymak istiyorum dedim. Bizimki bana sesini yükselterek bizi bitireceksin aşağılık herif dedi ve kapıyı çarpıp gitti. Cebimdeki cigarayı çıkarıp yaktım biraz rahatlamaya çalışıyordum ve adama dönerek isteğini söylemesini söyledim. Madem öleceğim, madem sende benim gibiydin sadece seni anlamak istiyorum, dedi. Ne demeye çalışıyorsun, dedim. Benim sıramı bir sonrakiyle değiştirmeni istiyorum yani buraya bir kurban getirmeni ve onu benim gözümün önünde öldürmeni istiyorum. Cinayetlerini nasıl işlediğini kurban öldükten sonra ona neler yaptığını görmek istiyorum kısaca seni anlamak ve bana benim ölümümden sonra neler yapacağını önceden bilmek istiyorum, dedi. Bunu düşünmem daha doğrusu bizimkiyle düşünüp karar vermem gerekiyor. Seni buraya bağlamak zorundayım kaçma ihtimaline karşı çok geçmeden geri döneceğim, dedim ve adamı sandalyeye kaçamayacağı şekilde bağlayıp yukarı bizimkinin yanına çıktım.
    ···
  2. 52.
    +5
    Köye vardığımızda eve geçip çay içmeye başladık. Bir yandan çay içiyor bir yandan kurbanımızı tanımaya çalışıyorduk. Bu ilk defa oluyordu. ilk defa birini öldürürken onu tanımak istiyordum. Adamın hayattan ve kendisinden neden bu kadar soğuduğunu merak ediyordum. Aslında merak ettiğim adamın bana olan benzerliği, bende cinayetlerime başlamadan önce bu adam gibi hissediyordum ve merak konusu acaba adam benim gibi mi olmaya çalışıyor yani cinayet mi işlemek istiyor yoksa sadece bu durumdan intihar ederek kurtulmak mı istiyordu. Muhabbet biraz ilerledikçe adamın tercihinin ikinci seçenek olduğunu gördüm. Adam kati surette kendini öldürmek istiyordu ve kimsenin onu ikna etmeye gücü yetmeyecek gibiydi yine de durumu biraz farklılaştırabiliriz. Barda ki adamdan aldığımız otları içiyorduk biraz kafayı bulabilirsek adamı ikna etmemiz biraz daha kolaylaşabilirdi. Ne için ikna etmeye çalıştığımı öğrenmek istiyorsanız söyleyeyim; adamı kendi rızasıyla kurban etmek istiyordum. Biraz rahatladıktan sonra adamı yeraltına indirmeye karar verdim ve indik. Ölülerin olduğu tarafa geçmeden önce adamı omuzlarından tutup içeride göreceği her şeyin gayet normal olduğunu sadece beni anlaması gerektiğini ve hazır hissedince içeri gireceğimizi söyledim. Adam tedirgin ve meraklı görünüyordu buna rağmen hazır olduğunu söylediğinde bizimki bu işin mantıklı olmadığını söylüyordu. Sebebini ise ısrarla söylemiyordu. içeri girdiğimizde adam buz kesmişti, hareket edemiyordu. Biraz kendine gelmesini bekledim ve şaraptan içmesini söyledim. Adam kendine gelince onu bir yere oturtup durumu izah etmeye başladım. Bu gördüğün durum benim aydınlanışım ve kutsal bir insana dönüşen halimdir. Burada gördün ölü adam ve yarı bedenli ölü kadın benim yükselişimin bir parçasıdır. Senin gibi hissediyordum, hayattan ve kendimden nefret ediyor aynalardan kaçıyor ve hiçbir zaman yaptığım şeyleri yapmıyormuşum gibi hissediyordum. Kendimi bulduğum kendim gibi hissetmeye başladığım anların görsel örnekleridir bu iki ceset dedim. Adam söylediklerimi hayranlıkla dinliyordu. Dili tutulmuş gibiydi, konuşamıyordu. Birkaç dakika sessizlikten sonra benden ne yapmamı istiyorsun diye sordu. Az önce yukarda senin isteklerini çözmeye çalıştım ve intihardan başka bir şey istemediğine emin oldum. Şimdi benim istediğim sen intihar etme bırak seni ben öldüreyim emin ol acısız bir ölüm olacak. Adam olduğu yere yığılmıştı. Korktuğunu hissediyordum bizimkine baktığımda bana bir şeylerin yanlış gittiğini anlatır bir ifadeyle bakarak pişman olacağımız bir şey yapıyorsun, dedi.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 53.
    +5
    4. Bölümiçin burda mısınız beyler ?
    ···
  4. 54.
    +5
    bu mezarlığa bir kaç kez gelmiştim. hatta olayların başladığı yer burasıydı. tüm mezarlara selam vererek aralarından geçiyordum. sonunda ulaşmak istediğimiz mezarın başına geldik. kız da tuhaf bir şeyler vardı. elleri açmış dua ediyordu fakat yüzünde hiç bir üzgünlük ifadesi yoktu daha çok nefretle bakıyordu. ben toprağın altındakiyle konuşmaya çalışıyordum. ben konuşmalarımızda ölülerin konu belirlediğine inanıyorum. çünkü bir mezarın başına geldiğimde aklımda daha önce tasarlamadığım bir konu hakkında konuşurken buluyordum kendimi. bunun bilinçsizce yapıldığını fark ettiğimde konuşmalarımızın konusuna ölülerin karar verdiğine inanmaya başladım. bu nedenle toprağın altındakiyle iletişim kurabilirsem neler olduğunu anlayabilirdim diye düşündüm. pek mümkün olmadı konuşmak istemiyordu sanırım. mezarlıkta fazla durmadık dışarı çıktığımızda kız bana içki teklifinde bulundu. her şeyi anlatmaya hazır gibiydi, kabul ettim. daha önce gitmemiş olduğumuz bir yer seçelim herhangi bir tanıdık görmeyi kaldıracak durumda değilim dedi. olur dedim ve bulduk bir yer. bir iki üç derken 70cl'lik rakıyı bitirmiştik fakat ağzından en ufak bir kelime çıkmamıştı kardeşiyle alakalı iyice merak ediyordum fakat bu tarz soruları sormaktan daha doğrusu genel olarak soru sormaktan nefret ediyordum ve hiç bir şey sormadım. birer duble daha söyledik. kadehi elinde tutuyor ve onu izliyordu. bir yudum aldı "ikizimdi" dedi ve anlatmaya başladı. aralarında sürekli bir rekabet olduğunu kardeşinin ondan daha zeki ve ailesi tarafından daha çok sevildiğini anlatıyordu. klagib kardeş kıskançlığı. ama biraz daha derine inmeye başladığında her şeyi elinden aldığını anlatıyordu. önce aile sevgisini bizimkine göre üst seviyelere taşımıştı, daha sonra hoşlandığı çocuğu ayarlayıp onunla birlikte olmuştu, daha sonra bizimkinin başvurduğu her işe gizliden o da başvuruyormuş ve kabul ediliyormuş. bunu daha sonra bir iş mülakatında karşılaştıklarında anlamış. kısaca ölen kardeşi yaşayan kardeşinden nefret ediyordu ve onun yaşamasına imkan vermiyordu. bu bir savaşa dönüşmüştü ve bizimkinin hamleleri onun zekası yanında hiç bir şey ifade etmiyordu. bunların üzerine nasıl öldüğünü sordum. denizde boğuldu dedi yüzünde iğrenç bir tebessüm vardı.
    ···
  5. 55.
    +5
    Sabah uyandığımda bizimki yanımda yoktu mutfağa inip baktığımda kahvaltı hazırlamış, çayı demlemiş ve omleti yapmıştı. Omlet harika görünüyordu, kavurmalı omleti her zaman çok sevmişimdir eminim ki sizde öyle yine de bu omlet çok daha lezzetliydi. Bir iki lokmadan sonra eve kavurma almadığımızı hatırlayarak kusmaya başladım ve düşüncelerimden emin olmak için yeraltına koşmaya başladım. Arkamdan iğrenç kahkahalar atıyordu ve ben dua ediyordum lütfen olmasındı. Yeraltına indiğimde beynimden vurulmuşa döndüm kızın sağ bacak baldırı yerinde değildi. Kendimi kontrol edemiyordum kızın parçalanmasına mı yoksa bizimkinin bana insan eti yedirmesine mi kızıyordum karar veremiyorum ama inanılmaz şekilde öfke doluydum. Her tarafı dağıtıyordum hançerimi alıp yukarıya kümese çıkıp tavuk kesmeye başladım kriz anında sakinleşmemi sağlayan tek şey buydu. 100 yakın tavuğu katlettikten sonra sakinleşebildim ve sigara yakıp yukarıya mutfağa çıkıp bizimkine bunu neden yaptığını sormak için. Ama mutfağa girdiğimde içtiği çayı gülerken püskürttü ve toparlanıp omleti yemeye başladı. Hiçbir şey sormadım ve masaya gidip oturdum. Az önce beni sinirlendiren şey sadece kızın parçalanmasıydı omletin tadı gerçekten harikaydı. Bizimkine tedirgin bakarak omlete çatalımı zütürdüm ve bir parça aldım yemekle yememek arasındaydım ama karar verip lokmayı ağzıma attım. Hayatım boyunca beklide yediğim en leziz şeydi. Omleti bitirip bir sigara yaktım ve bizimkine uzattım. Sigaralarımızı içerken birdenbire birbirimize bakıp önce tebessüm ettik ve ardından kahkaha atmaya başladık. Bazen olur öyle birden kahkaha atmaya başlarsınız ve sizi hiçbir şey durduramaz o an en taktan bir durumun içinde olsanız bile kahkaha atmayı bırakamazsınız. Yaklaşık 5-6 dakika kahkahalarımız devam etti. Ardından o sofrayı toplarken ben kümese inip dün tilkilerin boşluk bulup girdiği kümesi sağlam bir şekilde onardım daha sonra dünkü ölü tavukları bir ormana atmaya karar verdim. Benim kahvaltıdan önce kestiğim yüz tavuğu tavuk yolma makinesine atıp tüyleri yoldum. Daha sonra üzerinde markamın ismi olan ambalajlara koyup derin dondurucuya attım. Ben inekleri otlatmaya çıkarken, bizimki yumurtaları topluyordu ve ardından serayı kontrol edecekti. Akşamüzeri 4-5 gibi eve geldiğimde karnım çok acıkmıştı. Yolda bizimkinin yemek hazırlamadığını umut ediyordum. Çünkü seri katiller araştırması yaparken Albert Fish’i okumuştum. insan eti yiyen bir seri katildi ve etin en güzel kısmının insanın poposu olduğunu söylüyordu. Eğer bizimki yemek hazırlamadıysa eğer o güzel kurbanımızın poposunu akşam yemeğimiz olarak değerlendirebilirdik ve umut ettiğim gibiydi yemek hazırlanmamıştı. Bizimkine Albet’i anlattım ve denemek istediğimi söyledim hiç itiraz etmeden kabul etti. Kurbanlarımızın yaralarını dikim işini ben yapıyordum, parçalamayı da ben yapmak istemiştim ama bizimki buna izin vermedi. istediğin kurbanı parçalayabilirsin ama bu kurbanımızı ben parçalamak istiyorum dedi. Dün geceden dolayı onu aşırı derecede kıskanıyor ve kin besliyordu, itiraz etmedim. Parçalama işi bittikten sonra biraz süsleyip fırında pişirdik. inanın Albert hiç yanılmıyordu, bu et dünyanın en lezzetli etiydi.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 56.
    +4
    Köyden şehre ilerlerken kasaba yolunda orta yaşlı birinin otostop çektiğini gördük. Yavaşlayıp durduk, nereye gideceğini sorup arabaya aldık. Kurbanımızı bulmuştuk ama geri dönüş yapmak için bir bahanemiz olmalıydı. 150-200 metre kadar gittikten sonra bizimkine sen ruhsatı aldın mı diye sordum. Yok, sen alacaktın öyle demiştim dedi. Torpidoya bakmasını söyledim, ruhsat yoktu. Arkada ki yolcuya dönüp geri dönmemizde bir sakınca olup olmayacağını sorduğumda adam elindeki silahı bana doğrultmuştu. Şok olmuştuk ilk defa bu durumu yaşıyorduk sakinleşmeye çalışıp ne istediğini sorduk. işlediğimiz cinayetlerde kurbanlarımızın bir yakını ve bizi ifşa etmiş olmasından korkuyorduk fakat düşündüğümüz kadar korkunç bir durum yoktu sadece istediği paraydı. Üstemizdeki 1500 liraya yakın parayı verip adamı ikna etmeye çalıştık. Arabadan inmeye ikna edemiyorduk çünkü ıssız bir yerdeydik. Onu şehre bırakmamızı istiyordu. Bu durumda köye geri dönmemiz gerektiğini izah ettim. Ruhsatı almamız gerekiyor yoksa herhangi bir çevirmede sıkıntı yaşarız ve emin ol ki en çok sıkıntıyı sen yaşarsın diyerek ikna etmeye çalıştım. Silahlı adam buna ikna olmadı tabi ki devam etmemi ve şehrin girişine kadar durmamamı söyledi, dediğini yapmak için arabayı sürmeye devam ettim. Yola devam ederken adam ne iş yaptığımızı falan sordu. Sorulara cevap veriyorduk ve biraz da süslüyordum çünkü bu geri zekalıya çok fazla paramın olduğuna inandırırsam geri dönmek isteyeceğinden emindim. Tahmin ettiğim gibi de oldu. Birden arabayı durdurmamı ve köye dönmemi istedi.
    ···
  7. 57.
    +4
    9. Bölüm

    Sabah uyandığımda bizimki yine yanımda yoktu. Etrafta görememiştim, koşar adım yeraltına indim. Bir şeyler yapacağını hissetmiştim. Yeraltına indiğim de 5 dakika önce uyanmadığıma pişman olmuştum, çünkü bizimki rehinenin boğazına kasap bıçağını yeni sokmuştu. Bıçak boğazda duruyor kanlar akıyor ve bizimki bana bakıp gülümsüyordu. Bıçağı sertçe çıkarttığında şah damarında ki kanlar yüzüme kadar fışkırmıştı. Kızgınlığım bir an geçip kan kokusuyla rahatlamıştım. Düşündüğüm tek şey ölü rehinemizin kahvaltımıza ne kadar lezzet katacağıydı. Kahvaltıyı hazırlaması için bizimkini yeni kurbanımızla baş başa bırakıp sigaramı yaktım ve yukarı çıktım. Hazır kahvaltılıkları masaya koyuyor ve etin gelmesini bekliyordum. Yarım saatten fazla bi süre de bizimki elinde bir parça etle geldi ve eti kuşbaşı doğramaya başladı. Bu kez eti omletle karıştırmayacaktık, doğrudan saf şekilde yiyecektik. Etin katkısız tadını merak ediyordum ve düşündüğümden daha lezzetliydi.
    ···
  8. 58.
    +4
    6. bölüm
    Sabah uyandığımda daha huzurluydum kahvaltımı yapıp işlerle ilgilenmeye başladım. Serayı düzelttim ve kümesteki yumurtaları topladım ardından bütün günü tavuk kesmeye ayıracaktım. Kesmem gereken 750 tavuk vardı. Ben bir yandan tavuk keserken bizimki tavuk yolma makinesine tavukları atıyordu, yolunan tavukları ambalajlıyorduk. Vakit öğle saatlerini bulduğunda kan arzum artıyordu. Daha çok istiyordum, bir tavuktan çıkan kan beni tatmin etmiyordu artık. 750 tavuğu bir an önce bitirip çevre illere dağıtmaya ve yolda bir kurban bulmayı hedefliyordum. Akşama doğru işimiz bittiğinde tavukları arabanın arkasına yükleyip yola çıktık. Çevre birkaç şehre tavuk ve yumurta siparişlerimiz vardı. Sabaha kadar geri dönmeyecektik. Siparişleri vereceğimiz ilk şehre gelmiştik. Burası bizim yaşadığımız yere göre çok daha hareketliydi. Buradan hemen çıkmak istiyorduk. Siparişlerimizi bırakıp şehirden ayrılmak için yola devam ettik. ikinci şehre geldiğimizde, burası bizim yaşadığımız şehirle hemen hemen aynıydı. Buraya da siparişleri bırakıp artık bir kurban bulmak istiyordum.
    ···
  9. 59.
    +4
    Beyler 4. Bölümü burda yarıda bırakıyorum yarın devam edicem.
    ···
  10. 60.
    +4
    7. bölüm için burada mısınız beyler
    ···
  11. 61.
    +4
    Köye vardığımızda ilk önce bizim arabadan inmemizi bekledi ve ardından kendisi indi. Daha fazla para istiyordu daha fazla para vereceğimi kasayı kümesin içinde sakladığımı ve beni takip etmesini söyledim. Yeraltına açılan kapıyı açtım ve takip etmeye devam etmesini söyledim. Adam şok içinde duruyordu. Onu oturma odasına getirdiğimde kurbanlarımızla karşı karşıya kaldı ve ben zaten bu anı bekliyordum. Adam gördüğü manzara karşısında şoka uğramıştı hareketsizdi ve ben silaha sarıldım. Bizimki o an adamı bayıltmak için sert bir şey bulmaya çalışıyordu ve ben adamla boğuşuyordum. Bizimki adamın kafasına cam kül tablasıyla vurduğu anda silah ateş aldı ve adam bayıldı. Kimse vurulmamıştı. Adamı sandalyeye bağlayıp ayılmasını beklerken rehinemizi onun karşısına oturttuk. Kurban ayıldığında rehinenin gözleri önünde onu öldürecektik. Rehinemizin son isteği buydu. Kurban ayıldığında ben hançerimi çıkarmış, bizimki kasap bıçağı almış hazırda bekliyorduk.
    ···
  12. 62.
    +4
    7. bölüm sonudur. yeni bölüm yakın zamanda girilecektir. Saygılar!
    ···
  13. 63.
    +3
    Yeraltına indik bağlı olduğu sandalyede ayılmaya ve nelerin olduğunu anlamaya çalışıyordu. Karşısında beni, bizimkini ve ölü bedenleri görünce şok geçirmiş ve tüm aptal rehinle gibi çırpınmaya başlamıştı. Ben bu duruma daha fazla katlanmak istemiyordum kurtulamayacağını anlaması için hançerimi çıkardım ve biraz işkence yapmak istiyordum. Hançerle kolunu kegibler bırakıyordum daha sonra üzerinde ki gömleği çıkardım. Üzerine anarşizmin simgesini çizdim. Tüm kapitalist düzenin intikamı müdürden çıkarmak istiyordum. Neredeyse tüm vücuduna kegibler atmıştık, bir ara bizimki müdürün parmaklarından birini kesmiş ve gözlerinin içine bakarak onu içmeye başlamıştı. Bu benim bile midemi bulandırıyordu. Müdür sürekli baygınlıklar geçiriyor ve biz sürekli onu ayıltıyorduk. Kan arzumun tatmin olduğunda müdürün boğazını kesip öldürdüm. Bizimki daha öteye gitmek istiyordu ve kışın ormanda ağaç kesmek için aldığımız elektrikli testereyi getirip müdürün kafasını gövdesinden ayırdı. Daha da ileri giderek başsız gövdeyle duş alıp ilişkiye girdiğinde benim midem daha fazlasını kaldıramadı ve yukarı çıkıp kana doymuşluğun verdiği huzurla uyumaya başladım.
    ···
  14. 64.
    -3
    Abiyy nekrofili nidemek kaç yil okudun iş garantisi vaymi bende ortaokul bitince okuyup nekrofilli olcam
    ···
  15. 65.
    +3
    6. Bölümü birazdan giriyorum buralarda mısınız ?
    ···
  16. 66.
    +3
    Şubenin kapanış saatini öğrendikten sonra beklemeye başladım ve müdürü yakalamam gerekiyordu. Müdürü ikna edebilmek için bizimkini kullanacaktık. işten çıkar çıkmaz eve gitmemesini umut ediyorduk eğer bir bara veya clup’a giderse işimiz kolay olacaktı. Takibe başlamıştık umut ettiğimiz gibi aslında buna umut etmek demeyelim çünkü bizimki bu adamın iş çıkışında eve gitmeyeceğini biliyordu. gibik bir bara girip viski içmeye başlamıştı. Birkaç kadehten sonra bizimki elindeki şarap kadehiyle müdüre uzatan selam verip tebessüm etti ve karşılık alınca müdürün yanına gitmeye başladı. Biraz muhabbetten sonra müdür bizimkini bugün Starbuck’s ta sorun çıkaran adamın yanındaki yani benim yanımdaki kişi olduğunu hatırladı ve bu doğrudan söyledi. Bizimki kıvrak zekasıyla benden tiksindiğini ve nefret ettiğini bugün için müdürden çok çok özür dilediğini iletti. Abaza müdürümüz ise bu durumu çabuk sineye çekip bizimkiyle vakit geçirmeye devam etti. Gecenin sonuna yaklaştığımızda müdür bizimkini evine davet etti bizimki kabul edip bardan çıktılar ve bende takipteydim. Eve girdiklerinde bizimki bir bahaneyle adamın yanından ayrılacak ve kapıyı açacaktı sonrasında ben içeri girip bu huur çocuğunu avlayacaktım. Dediğim gibi de oldu müdür ve bizimki oturma odasında viski içmeye devam ederken bizimki lavaboya gitmesi gerektiğini söylüyor kapıyı açıyor ve ben bizimkinden önce içeri girip adama sürpriz yapıyorum.
    ···
  17. 67.
    +3
    Kahvaltımızı yapmaya başladık. Her şey o kadar lezzetliydi ki bu tatların ömrümün sonuna kadar hafızamda yer alacağından emindim. Kahvaltımız bitmiş, çaylarımızı yudumluyorduk. Yaşlı adama bir sigara uzattım, karısına bakıp tedirgin bir şekilde aldı. Yaşlı kadın yavrum 40 senedir bıraktıramadım bu illeti bu adama 2 merdiven çıksa ölecek gibi oluyor tam 4 kere kalp krizi geçirdi hala uslanmadı, dedi. Aman hanım şurda genç dostumla bir keyif yapacağım burnumdan getirme bi kahve yap içelim, dedi yaşlı adam. Sohbetleri kitaplarda okuduğum insanların ki gibiydi. Demek ki gerçekten böyle insanlar varmış diye düşündüm. Bizimki ve yaşlı kadın masayı topladıktan sonra kahveleri hazırlayıp geldiler biz de bu arada 2 nci sigaralarımızı yakmıştık. Kahveden ilk yudumu alırken bayılacak gibi oldum. Hayır hayır tadından değil sadece içimde kan arzusu yükseliyor beynime vuruyordu. En azından kümese gidip tavuk kesmek istiyordum. Kahvelerimizi bitirip kalktık. Kalkarken birdenbire bizde sizi akşam yemeğe bekliyoruz iadeyi ziyaret diyerek gülümsedim. Ama bu cümleyi isteyerek söylememiştim, bilinçli yapılmamış bir hamleydi. Cümle ağzımdan çıktıktan sonra pişman olmuştum, gece kurban bulmak için şehre inmem gerekiyordu fakat yine de sözümden dönmedim. Zor bir gece beni bekliyordu. Bizimki nefret dolu gözlerle bana bakıyor daha doğrusu daha derine içime bakıyor ve tüm nefreti akıtıyor. Kendimden utanmamı sağlıyordu.
    ···
  18. 68.
    +3
    panpa ağır şizofrensin hayırlı olsun aramıza hoşgeldin
    ···
  19. 69.
    +3
    Masaya gittiğimizde bizimki bu arkadaş kim diye sordu ben yeni arkadaşım dedim ve onun yanındakini sordum bu arkadaş kim dedim. Bana ot satmaya çalışıyor dedi. Yanındaki adam biraz afalladı çünkü adam ona ot satmakla ilgili bir şey söylememişti, bizimki onunda düşüncelerini okumuştu. Adam bizimkine dönüp bunu nasıl anladın diye sordu. Bizimki çok belli ediyorsun diye cevap verdi ardından hepiniz ne yapmak istediğinizi çok belli ediyorsunuz dedi. Gerçekten yapacaklarımızı çok mu belli ediyorduk yoksa gerçekten benim düşündüğüm gibi düşüncelerimizi mi okuyordu bilemiyorum. Adam sıkılıp neyse madem öyle alacak mısınız yoksa ben yol alıyım mı dedi. Daha önce ot içmemiştim bu yüzden bizimkine dönüp sen kullanıyor musun diye sordum o da hayır ama denemek istiyorum dedi ve adama dönüp fiyatını sordu. Adamla fiyatta anlaşınca adamdan sarmasını istedi ve sararken ona da öğretmesini istedi. Adam bizimkine cigara sarmayı öğretirken bende yeni kurbanımla tanışmaya çalışıyordum. Bizimkini pek kafana takma biraz farklı biridir biz xxx köyünde yaşıyoruz yumurta tavuk falan işindeyiz x tavuklarını benim ürünlerimdir falan diyerek kendimi ona tanıtıp güven kazanmaya çalışıyorum çünkü onu köye kendi isteğiyle zütürmek istiyordum. Yeni kurbanımızın sıradan bir hayatı vardı ev ve iş arasında geçen fırsat bulursa dışarıda bi iki bira içen bi adamdı. Biralarımız bittiğinde adamı köye davet ettim ve bu gecenin iyi geçeceğine ikna ettim. Üçümüz yola koyulduk ve köye doğru gitmeye başladık.
    ···
  20. 70.
    +3
    6. bölüm sonudur beyler. yeni bölüm için lütfen burada olduğunuzu belli edip rez alın. Saygılar!
    ···