-
51.
+46. bölüm
Sabah uyandığımda daha huzurluydum kahvaltımı yapıp işlerle ilgilenmeye başladım. Serayı düzelttim ve kümesteki yumurtaları topladım ardından bütün günü tavuk kesmeye ayıracaktım. Kesmem gereken 750 tavuk vardı. Ben bir yandan tavuk keserken bizimki tavuk yolma makinesine tavukları atıyordu, yolunan tavukları ambalajlıyorduk. Vakit öğle saatlerini bulduğunda kan arzum artıyordu. Daha çok istiyordum, bir tavuktan çıkan kan beni tatmin etmiyordu artık. 750 tavuğu bir an önce bitirip çevre illere dağıtmaya ve yolda bir kurban bulmayı hedefliyordum. Akşama doğru işimiz bittiğinde tavukları arabanın arkasına yükleyip yola çıktık. Çevre birkaç şehre tavuk ve yumurta siparişlerimiz vardı. Sabaha kadar geri dönmeyecektik. Siparişleri vereceğimiz ilk şehre gelmiştik. Burası bizim yaşadığımız yere göre çok daha hareketliydi. Buradan hemen çıkmak istiyorduk. Siparişlerimizi bırakıp şehirden ayrılmak için yola devam ettik. ikinci şehre geldiğimizde, burası bizim yaşadığımız şehirle hemen hemen aynıydı. Buraya da siparişleri bırakıp artık bir kurban bulmak istiyordum. -
52.
+5Bir yerde oturup bir iki bira içtikten sonra yola devam edecektik. Yol üstünde güzel eski tip bi bar vardı. içeri girip bira söyledik. Bizimki çalan rock şarkılara eşlik ederken ben etrafta yarın akşam yemeğinde kimin poposunu yiyeceğime karar vermeye çalışıyordum. Bir ara tuvalete gitmeye karar verdim ve gittim. içeri girdiğimde bir adamın aynanın karşısında aynaya boş boş baktığını fark ettim. Tuvalete girip çıktığımda adam aynı şekilde duruyordu. Omzuna dokunup iyi misin diye sordum, değilim aynada kendimi göremiyorum yani bakıyorum da bu baktığım yüz benim yüzüm değilmiş gibi geliyor dedi. Nasıl yani sen aynada ki kişinin kendin olduğuna inanmıyor musun dedim. inanamıyorum kendimden nefret ediyorum ölmek istiyorum dostum dedi. Kurbanımı bulmuştum ve nasıl yapacağımı düşünmem gerekiyordu. Ellerimi yıkarken yüzünü yıka ve benimle gel biraz konuşmak istiyorum sende benim gibi görünüyorsun biraz dertleşmiş oluruz hem bira ısmarlamış olurum dedim. Ellerimi kuruladım ve tuvaletten çıkıp bizim masaya doğru ilerledik. Bizimkinin yanında bi erkek vardı sanırım oda bi kurban bulmuştu.
-
-
1.
06. sayfa 143. entry
-
1.
-
53.
+3Masaya gittiğimizde bizimki bu arkadaş kim diye sordu ben yeni arkadaşım dedim ve onun yanındakini sordum bu arkadaş kim dedim. Bana ot satmaya çalışıyor dedi. Yanındaki adam biraz afalladı çünkü adam ona ot satmakla ilgili bir şey söylememişti, bizimki onunda düşüncelerini okumuştu. Adam bizimkine dönüp bunu nasıl anladın diye sordu. Bizimki çok belli ediyorsun diye cevap verdi ardından hepiniz ne yapmak istediğinizi çok belli ediyorsunuz dedi. Gerçekten yapacaklarımızı çok mu belli ediyorduk yoksa gerçekten benim düşündüğüm gibi düşüncelerimizi mi okuyordu bilemiyorum. Adam sıkılıp neyse madem öyle alacak mısınız yoksa ben yol alıyım mı dedi. Daha önce ot içmemiştim bu yüzden bizimkine dönüp sen kullanıyor musun diye sordum o da hayır ama denemek istiyorum dedi ve adama dönüp fiyatını sordu. Adamla fiyatta anlaşınca adamdan sarmasını istedi ve sararken ona da öğretmesini istedi. Adam bizimkine cigara sarmayı öğretirken bende yeni kurbanımla tanışmaya çalışıyordum. Bizimkini pek kafana takma biraz farklı biridir biz xxx köyünde yaşıyoruz yumurta tavuk falan işindeyiz x tavuklarını benim ürünlerimdir falan diyerek kendimi ona tanıtıp güven kazanmaya çalışıyorum çünkü onu köye kendi isteğiyle zütürmek istiyordum. Yeni kurbanımızın sıradan bir hayatı vardı ev ve iş arasında geçen fırsat bulursa dışarıda bi iki bira içen bi adamdı. Biralarımız bittiğinde adamı köye davet ettim ve bu gecenin iyi geçeceğine ikna ettim. Üçümüz yola koyulduk ve köye doğru gitmeye başladık.
-
54.
+5Köye vardığımızda eve geçip çay içmeye başladık. Bir yandan çay içiyor bir yandan kurbanımızı tanımaya çalışıyorduk. Bu ilk defa oluyordu. ilk defa birini öldürürken onu tanımak istiyordum. Adamın hayattan ve kendisinden neden bu kadar soğuduğunu merak ediyordum. Aslında merak ettiğim adamın bana olan benzerliği, bende cinayetlerime başlamadan önce bu adam gibi hissediyordum ve merak konusu acaba adam benim gibi mi olmaya çalışıyor yani cinayet mi işlemek istiyor yoksa sadece bu durumdan intihar ederek kurtulmak mı istiyordu. Muhabbet biraz ilerledikçe adamın tercihinin ikinci seçenek olduğunu gördüm. Adam kati surette kendini öldürmek istiyordu ve kimsenin onu ikna etmeye gücü yetmeyecek gibiydi yine de durumu biraz farklılaştırabiliriz. Barda ki adamdan aldığımız otları içiyorduk biraz kafayı bulabilirsek adamı ikna etmemiz biraz daha kolaylaşabilirdi. Ne için ikna etmeye çalıştığımı öğrenmek istiyorsanız söyleyeyim; adamı kendi rızasıyla kurban etmek istiyordum. Biraz rahatladıktan sonra adamı yeraltına indirmeye karar verdim ve indik. Ölülerin olduğu tarafa geçmeden önce adamı omuzlarından tutup içeride göreceği her şeyin gayet normal olduğunu sadece beni anlaması gerektiğini ve hazır hissedince içeri gireceğimizi söyledim. Adam tedirgin ve meraklı görünüyordu buna rağmen hazır olduğunu söylediğinde bizimki bu işin mantıklı olmadığını söylüyordu. Sebebini ise ısrarla söylemiyordu. içeri girdiğimizde adam buz kesmişti, hareket edemiyordu. Biraz kendine gelmesini bekledim ve şaraptan içmesini söyledim. Adam kendine gelince onu bir yere oturtup durumu izah etmeye başladım. Bu gördüğün durum benim aydınlanışım ve kutsal bir insana dönüşen halimdir. Burada gördün ölü adam ve yarı bedenli ölü kadın benim yükselişimin bir parçasıdır. Senin gibi hissediyordum, hayattan ve kendimden nefret ediyor aynalardan kaçıyor ve hiçbir zaman yaptığım şeyleri yapmıyormuşum gibi hissediyordum. Kendimi bulduğum kendim gibi hissetmeye başladığım anların görsel örnekleridir bu iki ceset dedim. Adam söylediklerimi hayranlıkla dinliyordu. Dili tutulmuş gibiydi, konuşamıyordu. Birkaç dakika sessizlikten sonra benden ne yapmamı istiyorsun diye sordu. Az önce yukarda senin isteklerini çözmeye çalıştım ve intihardan başka bir şey istemediğine emin oldum. Şimdi benim istediğim sen intihar etme bırak seni ben öldüreyim emin ol acısız bir ölüm olacak. Adam olduğu yere yığılmıştı. Korktuğunu hissediyordum bizimkine baktığımda bana bir şeylerin yanlış gittiğini anlatır bir ifadeyle bakarak pişman olacağımız bir şey yapıyorsun, dedi.Tümünü Göster
-
55.
+5Adamın kendisine gelmesini bekledik. Ayıldıktan sonra biraz daha rahatlayıp kararını vermesine ikna etmeye çabaladık. Adam sanırım bu gördüklerimden sonra beni istesem de istemesem de öldüreceksiniz. izniniz olursa benim bir isteğim var, dedi. Bizimki kesinlikle olmaz dedi. ikimizde şaşkın bir şekilde bizimkine döndük. isteyeceğin şeyi biliyorum bu kesinlikle olmaz dedi. Bende duymak istiyorum dedim. Bizimki bana sesini yükselterek bizi bitireceksin aşağılık herif dedi ve kapıyı çarpıp gitti. Cebimdeki cigarayı çıkarıp yaktım biraz rahatlamaya çalışıyordum ve adama dönerek isteğini söylemesini söyledim. Madem öleceğim, madem sende benim gibiydin sadece seni anlamak istiyorum, dedi. Ne demeye çalışıyorsun, dedim. Benim sıramı bir sonrakiyle değiştirmeni istiyorum yani buraya bir kurban getirmeni ve onu benim gözümün önünde öldürmeni istiyorum. Cinayetlerini nasıl işlediğini kurban öldükten sonra ona neler yaptığını görmek istiyorum kısaca seni anlamak ve bana benim ölümümden sonra neler yapacağını önceden bilmek istiyorum, dedi. Bunu düşünmem daha doğrusu bizimkiyle düşünüp karar vermem gerekiyor. Seni buraya bağlamak zorundayım kaçma ihtimaline karşı çok geçmeden geri döneceğim, dedim ve adamı sandalyeye kaçamayacağı şekilde bağlayıp yukarı bizimkinin yanına çıktım.
-
56.
+5Hiçbir şey söyleme bu yaptığın delilik bu durum bizi bitirir ve ömrümüzün sonuna kadar bir hücrede işkence görürüz ben bu durumu onaylamıyorum, dedi. Sakinleşmesini isteyip ileride nelerin olduğunu hissettiğini sordum. Bu adam bir cinayete ortak olursa ölümü kabul etmeyecek, korktuğundan değil bu hazzı yaşayan kişiyi durdurmak zor hele bunun gibi bir adamı durdurmak çok çok zor, dedi. Ben denemek istiyorum bu farklı bir şey nasıl hissedeceğimizi görmek istiyorum, dedim. Ne yaparsan yap karışmıyorum, dedi ve sustu. Ben yeraltına inip adama isteğini kabul ettiğimizi fakat yeni kurbanı getirene kadar onu yeraltında bağlı tutacağımızı söyledim. Şartımı kabul etti ve onu uyuması için yatağa zütürüp kelepçeledim. Yukarı çıktığımda bizimki ağzını açmıyordu sadece imalı bakışlar yapıyordu çok fazla beklemeden yatağa gitti ve uyudu. Bende bir kadeh rakı ve sigara içip uyumaya gittim.
-
57.
+36. bölüm sonudur beyler. yeni bölüm için lütfen burada olduğunuzu belli edip rez alın. Saygılar!
-
58.
+47. bölüm için burada mısınız beyler
-
59.
+67. Bölüm
Sabah uyandığımda bizimki yanımda yoktu. Her zaman aynı şey oluyordu ben bir şey yapmaya kalkıştığımda bizimki sabahları benden önce uyanıyor ve duruma müdahale edip hevesimi kursağımda bırakıyordu. Aynı şeyin olmasından korkuyordum ve olmamasını umut ederek mutfağa indim. Bizimki mutfakta yoktu ve koşarak yeraltına indim ama lanet olsun ki burada da yoktu. Her yeri arıyordum fakat yoktu. Köydeki 4-5 haneyi tek tek aradım fakat hiçbirine de gitmemişti, nerede olabilirdi. Jandarmaya gitmemiş olmasını umut ediyordum. Gün bitmeden geri döneceğini umut edip günlük işlere başladım, oysaki bizimki buralarda olsaydı planım şehre inip bir kurban bulmak olacaktı. Standart işlerimi yapmaya başladım tek başıma olduğum için zorlanıyordum. işlerimi bitirdiğimde akşamüzeri saat 4 gibiydi ve bizimki ortalıkta yoktu. Yorulmuştum ve terliydim temizlenmek için duşa girdiğimde aynaya yapıştırılmış bir not gördüm. -
60.
+5istanbul’a dönmek zorundayım yakın zamanda döneceğim ben gelmeden bir işe kalkışma yazıyordu. Bu duruma oldukça öfkelenmiştim. Ne yapacağımı bilmiyordum bana nasıl haber vermeden giderdi. Gözüm dönmüştü kendimi yine kümesin içinde onlarca ölü tavuğun arasında ve kanlar içinde bulmuştum. Biraz sakinleştikten sonra yeraltına indim. Ölmeyi bekleyen kurbanım yatak odasından beni gördüğümde korkmuş ve bağırmaya çalışıyordu. Rehine durumda birinin elleri ayakları ve ağzı bağlıyken kurtulma ve bağırma çabalarını anlamıyorum. Sakin olmasını sadece tavuk kestiğimi söyledim. Duşa girdim temizlenirken aklıma ikinci kurbanımız şu yarısını yediğimiz kadın geldi aklıma. Keşke bütün olsaydı da beraber vakit geçirseydik duşta diye geçirdim aklımdan. Bir süre böyle düşünürken ilk kurbanımız geldi aklıma kadın gibi güzel biri değildi ama neden olmasındı. içeriye geçip yatak odasının kapısı kapattım daha sonra kurbanımı soyup banyoya taşımaya çalıştım ama bunun için çok fazla güç sarf etmem gerekiyordu, iyice ağırlaşmıştı. Banyoya geçip beraber duş almaya başladık ve ilişkiye girdik. Bu durum halen daha midemi bulandırdığı için detaya girmeyeceğim. Öfkeliydim ve ne yaptığımın tam olarak farkında değildim. Kusmaya başladım ve kurbanımı giydirip yerine zütürdüm. Daha sonra temizlenip rehinemin yanına gittim. Yataktan çıkarıp oturma odasına getirip muhabbet etmeye başladım.
-
61.
+5Ayaklarını ve bir elini sandalyeye bağladıktan sonra önüne yiyecek bir şeyler koydum. Acıkmış gözüküyordu ve yerken bir yandan bu lezzette daha önce bir yemek yemediğini söylüyordu. Söylediklerine sözlü bir cevap vermiyordum fakat başımla onaylıyordum ve sigaramı içiyordum. Yemeğin içindeki malzemenin ne olduğunu sorduğunda hafif bir tebessümle ikinci kurbanımıza baktım ve rehine yemeğin o kurban olduğunu anladığında yediği her şeyi kusması gerekirken bana bunu tattırdığın için sana teşekkür ederim, diyordu. Adam değişim gösteriyordu bunu bakışlarından anlıyordum. Gözlerinin içinde bir kutsal ışık parlıyordu. Yemeği bitirdikten sonra sigara uzattım ve şarabını tazeledim. Neden bu tarz bir yaşam sürdüğümü soruyordu ama ben bunlara cevap vermiyordum. Başka konular açıyordum, onu biraz daha tanımak istiyordum. Yaptığı işleri, ailesini, dinlediği müzikleri falan her şeyi öğrenmeye çalışıyordum ve zaman hızlı geçiyordu. Adamın muhabbeti hoşuma gitmişti ve düşüncelerinin bir katil gibi olduğunu fark ettim. Muhabbetin sonuna geldiğimizde adamı tekrar yatağa zütürdüm ve bağladım. Ağzını bantlarken bir dakika, yeni kurbanı ne zaman getireceksin diye sordu. Bu işlemin biraz uzun süreceğini sen şimdilik zor olsa da bu duruma alışıp rahat etmeye bak, dedim ve ağzını bantladım. Yukarıya çıktım ve rakı içmeye karar verdim.
-
62.
+6Sabah uyandığımda bizimkini göremeyince biran afallasam da çok geçmeden istanbul’a gittiğini hatırladım. Kahvaltı için mutfağa inip kendime omlet yapıyordum, sade bir omlet. Sonrasında dışarıya çıkıp köy işlerini halletmem gerekiyordu fakat hiç keyfim yoktu. Bir tepsiye kahvaltı hazırlayıp yeraltına indim. Rehinenin ellerini çözüp kahvaltı yapmasına izin verdim. O kahvaltıyı yaparken ben sigaramı içiyor ve bizimkini şikayet ediyordum. Bana haber vermeden gidişini, ortak olduğumuzu bunun bir ihanet olduğunu anlatıyordum. Rehine aramızda duygusal bir şey olup olmadığını, nasıl tanıştığımızı, seri katilliğe nasıl başladığımızı falan soruyordu fakat ben o yokmuş gibi davranıp hiçbir sorusuna cevap vermiyordum. Bundan rahatsız olacak ki başka soru sormadı. Ben biraz daha konuştuktan sonra kahvaltı tepsisini alıp rehineyi bağlayıp çıktım. Arabaya atlayıp şehre doğru gidiyordum. Köyden çıkmak üzereyken tanımadığım bir numaradan aranıyordum. Telefonu açtığımda karşımdaki sesin bizimki olduğunu anladım. Bana, bensiz bir işe kalkışma ve ne yapmak için yola çıktıysan yapma sonu iyi değil diyordu. Tüm bunları nasıl anladığını her hareketimi nasıl bildiğini bir türlü anlayamıyordum. Bana haber vermeden neden gittiğini sorduğumda yakın zamanda döneceğim merak edilecek bir şeyin olmadığını söylüyor ve her seferinde beni ikna ediyordu. Köyden çıkmadan eve geri döndüm.
-
63.
+47. bölüm sonudur. yeni bölüm yakın zamanda girilecektir. Saygılar!
-
64.
+3bir sigara içip geliyorum ve 8. bölümü giriyorum...
-
65.
+88. Bölüm
Aradan 3 haftaya yakın bir zaman geçmişti ve bizimki hala dönmemişti. Ruhumun derinliklerinde bir acı hissediyordum. Her sabah uyandığıma lanetler yağdırıyordum. Artık hiçbir şey yapasım yoktu. Yeraltından neredeyse çıkmıyordum ve artık bir ölü gibiydim. Rehine bile artık kendi durumunu bırakmış benim için üzülüyordu. Toparlanmak istiyordum fakat o kadar sarhoştum ki ayağa bile kalkamıyordum. Bu halimi biraz da bizimkinin hissedebilmesi için devam ettiriyordum. Biliyorsunuz o beni kilometrelerce uzaklıktan görüyor gibiydi. 4-5 gün daha böyle sürdükten sonra kahve kokusuna uyandım. Bizimki dönmüştü. Kahvaltı hazırlamıştı. Koşar adım mutfağa inip ona öfkemi kusmak istiyordum fakat beni gördüğünde sanki hiç gitmemiş sanki hep buradaymış gibi, kahvaltını yap şu köyü biraz derleyip toparlayıp şehre inelim ve birini öldürelim, dedi. Bu cümlesiyle her şeyi unutmuştum. Bir an önce yola çıkmak istiyordum ama bu o kadar kolay değildi yaklaşık 1 aydır köyde hiçbir iş yapılmamıştı. Hazırlanmamız gece 11 i bulmuştu. Yorulmuştuk, bizimki şehre inme işini ertesi güne bırakmaya çalışsa da bunu kabul etmedim ve üzerimizi değiştirip yola çıktık. -
66.
+4Köyden şehre ilerlerken kasaba yolunda orta yaşlı birinin otostop çektiğini gördük. Yavaşlayıp durduk, nereye gideceğini sorup arabaya aldık. Kurbanımızı bulmuştuk ama geri dönüş yapmak için bir bahanemiz olmalıydı. 150-200 metre kadar gittikten sonra bizimkine sen ruhsatı aldın mı diye sordum. Yok, sen alacaktın öyle demiştim dedi. Torpidoya bakmasını söyledim, ruhsat yoktu. Arkada ki yolcuya dönüp geri dönmemizde bir sakınca olup olmayacağını sorduğumda adam elindeki silahı bana doğrultmuştu. Şok olmuştuk ilk defa bu durumu yaşıyorduk sakinleşmeye çalışıp ne istediğini sorduk. işlediğimiz cinayetlerde kurbanlarımızın bir yakını ve bizi ifşa etmiş olmasından korkuyorduk fakat düşündüğümüz kadar korkunç bir durum yoktu sadece istediği paraydı. Üstemizdeki 1500 liraya yakın parayı verip adamı ikna etmeye çalıştık. Arabadan inmeye ikna edemiyorduk çünkü ıssız bir yerdeydik. Onu şehre bırakmamızı istiyordu. Bu durumda köye geri dönmemiz gerektiğini izah ettim. Ruhsatı almamız gerekiyor yoksa herhangi bir çevirmede sıkıntı yaşarız ve emin ol ki en çok sıkıntıyı sen yaşarsın diyerek ikna etmeye çalıştım. Silahlı adam buna ikna olmadı tabi ki devam etmemi ve şehrin girişine kadar durmamamı söyledi, dediğini yapmak için arabayı sürmeye devam ettim. Yola devam ederken adam ne iş yaptığımızı falan sordu. Sorulara cevap veriyorduk ve biraz da süslüyordum çünkü bu geri zekalıya çok fazla paramın olduğuna inandırırsam geri dönmek isteyeceğinden emindim. Tahmin ettiğim gibi de oldu. Birden arabayı durdurmamı ve köye dönmemi istedi.
-
67.
+4Köye vardığımızda ilk önce bizim arabadan inmemizi bekledi ve ardından kendisi indi. Daha fazla para istiyordu daha fazla para vereceğimi kasayı kümesin içinde sakladığımı ve beni takip etmesini söyledim. Yeraltına açılan kapıyı açtım ve takip etmeye devam etmesini söyledim. Adam şok içinde duruyordu. Onu oturma odasına getirdiğimde kurbanlarımızla karşı karşıya kaldı ve ben zaten bu anı bekliyordum. Adam gördüğü manzara karşısında şoka uğramıştı hareketsizdi ve ben silaha sarıldım. Bizimki o an adamı bayıltmak için sert bir şey bulmaya çalışıyordu ve ben adamla boğuşuyordum. Bizimki adamın kafasına cam kül tablasıyla vurduğu anda silah ateş aldı ve adam bayıldı. Kimse vurulmamıştı. Adamı sandalyeye bağlayıp ayılmasını beklerken rehinemizi onun karşısına oturttuk. Kurban ayıldığında rehinenin gözleri önünde onu öldürecektik. Rehinemizin son isteği buydu. Kurban ayıldığında ben hançerimi çıkarmış, bizimki kasap bıçağı almış hazırda bekliyorduk.
-
68.
+6Kurban bizleri ellerinde bıçaklarla ve karşısında bir rehinenin oturduğunu fark ettiğinde gözlerinde ki korku tarif edilemez güzellikteydi. Evet bu durumdan müthiş haz alıyordum, ölüm öncesi korku anları ve katili Tanrı kadar kutsal görme haline bayılıyordum. Kurbanı tam öldürmeye başlayacakken rehine durmamızı isteyen bir çığlık attı. Öfke dolu bir şekilde geriye döndüm hançeri tam ona saplayacakken ben öldürmek istiyorum lütfen bana bu imkanı verin ölmeden önce birini öldürmek istiyorum dedi. Bizimkine baktım ne diyeceğini merak ediyordum. Ne bakıyorsun bunu kabul etmeyeceğiz değil mi? Dedi. Kabul edebiliriz, dedim. Amacını anlayamıyorum ne yapmak istiyorsun bizimle mi çalışacak ona bir yer mi ayarlayacağız nedir bu yaptığın şeyin mantığı nedir, diye bağırıyordu. Sakinleşmesini istedim istediğim tek şeyin bu işin bir şov halini alması olduğunu söyledim. Rehinenin önce arkadan kelepçeli ellerini ön taraftan kelepçeledim, daha sonra ayaklarını çözüp yanından uzaklaştım ve masanın üstünde duran hançeri alıp kurbanı öldürmesini izlemeye başladım. Rehine kurtulmak için bize saldıramazdı çünkü elimde av tüfeği ile bekliyordum. Rehine, kurbana yaklaştı ve bize baktı. Daha sonra hançeri kurbanın yüzüne zütürecekken, hayır! diye bağırdım yüze darbe olmayacak dedim. Rehine başıyla onayladı ve kurbanın gömleğini kesmeye başladı daha sonra göğüs derisini kazmaya başladı. Acı içinde bağıran kurban rehinenin gözlerinin içine bakıyor ve gözleriyle kin ve öfke akıtıyordu. Rehine bu durumdan rahatsız oldu ve hançeri adamın sağ gözüne batırdı bu kadarını kaldıramıyordum ama bir yandan da haz alıyordum. Rehine kurbanın gözlerini oyduktan sonra çok geçmeden hançeri gövdesine üst üste defalarca sapladıktan sonra kurbanı öldürdü.Tümünü Göster
Hançeri bize aksi yönde kendinde uzak bir yere fırlatmasını söyledim ve dediğimi yaptı. Rehine inanılmaz bir şekilde haz duymuştu bunu kahkahalarından anlıyordum. Yerine oturmasını söyledim. Dediğim her şeyi yapıyordu. Ona böyle bir fırsatı verdiğim için beni sanırım Tanrı olarak görüyordu. Her şeyi yapmaya hazırdı, tek bir şey söylemem yeterliydi. Uslu bir çocuk gibi tüm itaatlere uyan bu adamı bende kulum gibi görüyor ve onu sevmeye başlıyordum. Kurbanı ortalıktan kaldırdıktan sonra şarap ve sigara içmeye başladık. Bizimki 3-4 kadehten sonra ayağı kalktı masanın üzerindeki kasap bıçağını alıp rehineye doğru yürüdü. işte tam olarak böyle yapıyoruz, önce öldürüyoruz sonra temizliyoruz, odada ona bir bölüm ayırıyor ve hep birlikte şarap içiyoruz, dedi. isteğin tamamlandı ve artık ölüm zamanın seni huur çocuğu diyip bıçağı ona doğru salladı ve rehine kendini bir şekilde sandalyeden devirerek sadece kolundan darbe aldı. Bizimkine dur diyerek bağırdım. Bana dönüp öfkeyle bakıyordu böyle konuşmadık mı öldürmeyecek miyiz neyi bekliyorsun hala, diye soruyordu. Bırak bir gün daha yaşasın, rüyasında işlediği cinayeti görsün bırak bu hazzı sonuna kadar yaşasın yarın öldürürüz dedim. Sen bir aptalsın, dedi rehineye var gücüyle bir tekme attı ve kapıyı çarpıp yukarıya çıktı. -
69.
+68. bölüm sonudur. yeni bölüm için rezervelerinizi alın. Saygılar!
edit: yarın 2 bölüm girip yazmayı bırakıyorum. -
-
1.
0Yazmayı bırakıyorum derken
-
-
1.
0Hikayeye devam etmiyorum
-
2.
0Niye lan çok güzel yazıyodun başka hikaye yazcakmısın
-
3.
0sanmıyorum
-
4.
+1Yaz la yaz sen yaz ben ezberlerim bile aminakoyum yaz lutfen yaz kardes
diğerleri 2 -
1.
-
2.
0Kardeş hikayeyi bitir lütfen cidden son zamanlarda okuduğum en hikaye olabilir
-
3.
0gece son 2 bölüm giricem
diğerleri 1 -
1.
-
70.
-19. bölümü giriyorum beyler.
not: arkadaşlar hikayeyi bitirmiyorum sadece sözlükte yazmama kararı aldım 10. bölümden sonra burada yazmayacağım sözlüğe girmemeyi bile düşünüyorum.
başlık yok! burası bom boş!