Entrylerimi temizleyeceğim ama üşeniyorum..
Çok boş yaptım son zamanlarda

David Hume, "A Treatise Of Humarı Nature" hiç kimsenin ilgisini çekmeyince, nasıl bir kararlılıkla yoluna devam etti acaba?

Leibniz bana söyler misin, neden büyük büyükbabama benziyorsun?

Wittgenstein öldüğüm zaman tanrı izin verirse seninle narlı soda içmek isterim..
Umarım seviyorsundur.
Sana mektup yazdım, ben gelene kadar narlı sodaya alışman lazım..

Kırmızı şarap teklifine hayır diyorum. Kendine gel, benden faydalanabileceğini mı sanıyorsun? Seni arsız bunak, hemen önümde diz çökmelisin...
Soylu kişiliğim belki seni affedebilir.

Fal baktırdım.
Aşk hayatım canlanacak ve maddi konuda uçacakmışım..
gibtir deli
Mutlu olayım diye yalan söyleme

Galen, bergamanın neresindensin?

Izmir Bergama mı yoksa :((

Şimdi Locke bana söyler misin, madem eylemlerimi aklıma göre yapıyorum, o zaman neden hep yanlış şeyler yapıyorum?

Salak filan olmam lazım durumda, akıllı değilim ama beni salak kategorisine atman canımı sıktı.

Annem sürekli balkona gelip sigara içiyor muyum diye kontrol ediyor.
Içmiyorum anneciğim, içmiyorum.
Hava alıyorum.
Ayhh bu-na-lı-yo-rum

Ben radikal kararlar vermek istemiyorum..
Biraz da duygularım beni yönetse ne olur ki?

Tennessee gibi bir hayat sürüp Jack gibi uyuşturucuyla kendimi iyi etmeye çalıştım. Belki de bunların hepsi Blake gibi halüsinasyonlar sonucu doğan dogmalarımdı.

Ezra son zamanlarda yaşadığın o yer güzel miydi? Sana iyi baktılar mı orada? Ya da iyi geldi mı sana?

Sonum ceplerine taş doldurup kendini denize atan Virginia gibi olacak, ya da Nerval gibi kendimi sokak lambasına asacağım...

Ama aklım hala Ezra'nın mekanında..
Hayalim olan şeyi artık yapamayacağım nasıl olsa..
E benim de orada olmamın hiç bir sakıncası olmamalı..

Ulan Fuad, her şey senin suçun..
Bu millet senin yüzünden bu istekle tanıştı.
Oraya geldigim zaman bilimsel bir deney havasıyla bıyıklarını yolacağım.

Diyojen, milletin içinde mast yapmaya neden utanmadın???

Iki yüzlü Rousseau...
Galiba senin gibi olacağım.
Çocuk eğitimi üzerine kitap yazıp, kendi "beş" çocuğunu nasıl terk edersin puşt?
Aklımdan çıkmıyorsun, sen nasıl bir adamsın ya...
Voltaire ağzına sıçarak en iyisini yapmış.

Benim beslendigim besinler beni fakir yaparken, Epikuros'u filozof yaptı.
Sıktır deli.

Sanırım Da Vinci de benim uykum için üzülüyor olurdu...

Günaydın.
Rüyamda çok yüksek bir yerdeyim, her zaman hayal ettiğim şey olmuş... insanların yanık bedenleri karşımda. Hepsini görebiliyorum.
Enfes bir haz bu..
Oturduğum yerden kalkıp, aşağıya doğru iniyorum, yanık et kokuyor. Bu beni rahatsız ediyor bayağı, ne alaka bilmiyorum ama cebimden bir maske takıp etraflarında dolaşıyorum.
Sonrasında yine hep hayalim olan şeyi yapıyorum..
Bu cesetleri izlerken bir ot ateşliyorum..
Gerçek hayatta olmasını istediğim şeylerden biri de bu..
Sonra amk her şey güzel giderken astım krizi tutuyor ve ilacım yanımda olmadığı için ben de ölüyorum.
O yüksek yerden düşerken gerçek hayatta da minderden düşüp uyanıyorum...
Sonu böyle bitmemeliydi.

Bugün tek başıma dışarıya çıkmak istiyorum..
Biraz kendimle vakit geçirmek, kendimi dinlemek istiyorum..
Ve yine şerefsiz Rousseau'yu düşleyip ona küfür edeceğim.
Aklim hala almıyor..

Mühim insanlar istisnalar uğruna prensiplerinden vazgeçmemelidirler. Üstüm vasıflı kişiler mücadeleden hoşlanırlar... En çok korktuğum hastalıklardan biri de bu, deha; beyin nezlesi gibi bir şey. Mevcut olmayan büyük şeyi elde edeyim derken, mevcut olan küçük şeyden mahrum kalma felaketi...
Müthiş bu, sıyırıyorum...

Ben bir tanrıyım ve bunu sizlere kanıtlamak için Etna Yanardağı’nın kraterine atlayacağım. Tanıdık geliyor...

Hayır hayır, ben bir tanrıyım ben bunu size kanıtlamak için yaşayacağım.

Nedense sana yazasım dahi gelmiyor. Ortalıklarda fazla gözükmememe rağmen hala bir şekilde ulaşılıp, deli edilebiliyorum.

Yine sana yazamayacak kadar sıradan bir hayat yaşıyorum. Sıkıyorum.
Bir şeyle savaşmak yerine akışına bırakmak “intihar” mıdır sence?
Bence değil, tekdüzeliği devam ettirmek ne zaman intihar oldu ki?
Çok canım sıkılıyor.

Ah düşünsene kızım ya
Ölüyorsun ve cennete gidiyorsun
Zaman kavramı yok
Bir sarıyorsun
içiyorsun
Üfffff
5 bin yıl kafasıııı
Oradaki kamiller şarap eşliğinde hurilere sakso çektirirken
Ben meleklere üçlü sardıracağım
Sonra
Karşıma alacağım onların hepsini
Naylona sarılmış hepsi
Yavaş yavaş mum damlatıyor melekler
Ben karşılarında duman derdindeyim
Görüp görebileceğim en güzel manzara
Başka bir şey istemem sanırım
Alev alırken çığlıkları kulaklarımı dolduracak
Ve ben çarşafı dudağıma değen yerlerinde bırakıp
Üzerlerine fırlatacağım
Üfffff
Benim oraya gelmem lazım
Ya da burada bunu yaşamam için bana bu imkanı sunman lazım

Gencim, Canlıların daha mutlu olmak, daha iyi yaşamak, daha çok umut etmek adına biriktirdikleri kelimeler benim iç organlarıdır kanatıyordu ve bu yoğun kanama aklımı, kalbimi, ruhumu, bütün varlığımı her geçen gün daha fazla zayıf hale getiriyordu.

Okuduğum kitaplar, dinlediğim şarkılar, fark ettirmeden yüzüne baktığım oğlanlar hayatta kalmama yetmiyordu.

Kafamı uyuşturmaya başladım. Kendimle aramdaki mesafe gitgide artmaya başladı. Bir süre sonra tam ortadan ikiye bölündü hayatım. Bir yakım insanları oyalarken, diğer yarım yavaş yavaş uyuşuyordu.