1. 1.
    0
    anlatabilecek var mı? konuşalım biraz bu konu üzerinde.
    ···
  1. 2.
    +1
    davalara kadılar bakardı ne öğrenmek istiyorsun her şeyi tyazsam klavye yanar
    ···
  2. 3.
    -5
    bu başlığa yazan herkesi eksiliyorum
    ···
  3. 4.
    +1 -2
    hukuk yoktu.el kesme vardı adam asma vardı
    ···
  4. 5.
    +1 -1
    şer'i ve örf'i hukuk olarak ikiye ayrılır
    ···
  5. 6.
    -1
    @2 panpa anlat işte hukuk sistemi nasıl işlerdi bu konudaki her türlü bilgiye açığım.
    ···
  6. 7.
    -1
    @5 şeri ve örfi hukuk dalları içinde kaça ayrılıyor ve o ayrıldıkları dallar ne?
    ···
  7. 8.
    +1 -2
    osmanlı nedir amk ya hala kaldınız osmanlı da gibicem. sonuç olarak şu an fakir miyim? fakirim. giberim osmanlıyı bana ne katmış amk
    ···
  8. 9.
    0
    Osmanlı imparatorluğu varlığı süresince birçok hukuk düzenini sentezlemiş ve Osmanlı hukukunu oluşturmuştur. Kanun, genellikle laik bir düzene sahiptir. Kanun, Şeriatle, yani dini hukukla beraber yürütülmekteydi.[2]Hukuk kuralları yerel özelliklere göre de esneklik gösteriyordu. Toprakların yönetimi ve sivil düzen konusunda yerel idareye haklar tanınıyordu. Böylelikle imparatorluk içindeki birçok unsurun adalet anlayışına cevap veriliyordu.[3] Osmanlı imparatorluğu'nun kompleks yapısı yeni kültürlerin uyumuna yönelik kanun hareketlerini gerektirmişti. Kültürel ve dini farklılıklar "millet" anlayışıyla imparatorluğa uygun hale getirildi.[4]

    Mahkeme[değiştir | kaynağı değiştir]
    Osmanlı'da davalara kadı bakardı. Mahkeme binası kadının evi olabildiği gibi kentin camisi yanındaki bir mekan da olabilirdi. 19. yüzyıl ortalarına kadar istanbul kadısının belli bir mahkeme binası yoktu. Kadı'nın hususi konağı mahkeme olarak kullanılmaktaydı.[5] Ancak 1837'de Bab-ı Meşihat ya da Şeylülislam Kapısı olarak anılacak Etmeydanı'ndaki bir bina ile kadı anonim bir nitelik kazanmıştır.[6]

    Yargılama[değiştir | kaynağı değiştir]
    islam hukukuna göre mahkeme tek hakimden oluşmalıydı. Birden çok hakim yasaktı. Kadı yargılama esnasında tek başına görev yapmaktaydı.[7] Kadının bir "danışma meclisi" bulunabilirdi. Jüri olarak orada bulunan kişilere konu hakkında danışabilirdi. Buna "maşveret" adı verilirdi. Yargılama ve hüküm yetkisi yalnızca kadı ile sınırlı kalmaktaydı. Genel temayüllere göre yargılama esnasında her zaman bağımsız kişiler bulundurulurdu. Açıkça görülmeyen duruşmalar şaibeli sayılırdı. [8] Davacı farklı bir mezhebe ya da dine mensupsa kendi kurallarına göre yargılanabilirdi. Kadı yakınları hakkında karar veremez ve hasta ya da bitkin değilse davaları görmekten kaçınamazdı. Davanın tatil veya gece vakitlerine denk gelmesi bu durumu değiştirmezdi. Dava sırasında kadının dava ile ilgili kişilerle münasebette bulunması yasaktı.[9]
    ···
  9. 10.
    0
    dayım osmanlı devletinde kadıydı istersen cep telini verim
    ···
  10. 11.
    0
    @9 amcık wikipedia yı açıp bakmayı bende biliyorum ama fikir alışverişi için yazdım bunu buraya.
    ···
  11. 12.
    0
    17. yy'dan sonra sözlü şerri kanunlar yazılı hale gelmiş eski abbasi hilafet sistemine dönülmüştür . buda Şeyhülislam'ın hukuk konusunda daha yetkili olduğu anldıbına gelir .
    ···
  12. 13.
    +1
    @13 bebişincilerin mizah seviyesinin yerlerde olduğunu düşünüyordum bunu tam anlamıyla kanıtladın oruspu cocuğu.
    ···
  13. 14.
    0
    gece anlatırım şimdi işim var
    ···
  14. 15.
    0
    adelet ve din iç içeydi am tabi dişe diş kadar da geri kafalı değildiler parası olan bugün ki kefalet karşılığın da küçük suçlardan kurtulabilirdi yoksa osmanlı onları kendi bünyesinde çalıştırırdı örneğin ordu da ayak işleri gibi zindanlar o zaman da vardı soylu cinayetleri genelde dar ağacı ile son bulurdu
    ···
  15. 16.
    -1
    padişah içiyor içki yasak
    padişah gibiyor gibiş yasak
    kadı çalıyor çalmak yasak

    bugünden pek farkı yoktu yani karişim yorma kafanı bunlara.
    ···